O zamanlar, ‘Seksen günde devri alem’ bir hayal olmasa da hâla çok pahalı bir hevesti.
Ben de kitaplardaki kahramanların peşinde, macera dolu sayfalarda hayaller kurdum. En çok İtalya’yı görmek istiyordum ama ilk yolculuğumu İngiltere’ye yaptım. Yine de vazgeçmedim, elime geçen ilk fırsatta, bir otobüse atlayıp Londra’dan İtalya’ya hayallerimin yolculuğunu gerçekleştirdim.
Sonra da hiç durmadım.
İki yıllık İngiltere macerasında gördüklerim yaşadıklarım, tanıştığım insanlar, hayatımı bambaşka bir yöne çevirdi. İçimde inanılmaz bir keşfetme duygusuyla kendimi hep bir sonraki rotanın hayalini kurarken buldum. Hakkında okuduğum, gitmeden haritalarını ezberlediğim o sokaklarda kaybolmak sevdasıyla yollara düştüm. Ve her gittiğim yerden bir sürü unutulmaz anı, birkaç dost ve yüzlerce fotoğrafla döndüm. Fotoğraf makinem bu yolculuklardaki tutkuyu paylaştığım değişmez ortağım oldu.
Seneler sonra bu yolculuklardan ve yeni gezilerden biriktirdiğim notlarımla beraber rengarenk fotoğraflarımı diğer gezginlerle paylaşmak için yazıyorum…
BEN NASIL GEZGİN OLDUM uzun uzun bu yazıda anlattım.
Figen Kokol