Evden çalışmak herkesin hayali… Araştırmalar gösteriyor ki, evden çalışmak üretkenliği de fazlasıyla artırıyor. Oysa iş evden çalışmaya geldiğinde bunun hayal edildiği kadar kolay bir şey olmadığını anlıyor insan. Bu yazıda evde çalışmanızı kolaylaştıracak birkaç ipucunu toparlamaya çalıştım.

Son 2-3 yıldır evde çalışıyorum ama daha öncesini katarsak 6-7 yıllık evden çalışma tecrübem var. Son dönemde birçok firma evden çalışma günleri yapıyor ya da kendi işini yapan birçok girişimci bir ofise bağlı kalmadan çalışıyor. Coronavirüs yüzünden zor zamanlar geçirdiğimiz bugünlerde birçok firma da evden çalışma düzenine geçti. Böylesine bir stresli ortam altında kendini masa başına oturmaya ikna etmek bile zorken çalışmayı denemek daha da zor oluyor tabi ki. İşinizi biraz da olsun kolaylaştırmak için yıllar içinde deneyimlediğim ve araştırmalardan derlediğim birkaç ipucunu sizinle paylaşmak istedim. 

2008-2011 yılları arasında evden bir haber portalı için editörlük yapıyordum. Belirli saatler arasında çalışmam gerektiği için konsantre olmakta çok zorluk çekmiyordum ama yine de yan odadan “haydi yemeğe gel, çayını al” seslenişleri ya da misafir geldiğinde kendimi neden odaya kapatmam gerektiğini açıklamam gereken durumlar sıklıkla oluyordu. Zamanla sistemi oturtmayı başarmıştım. 

Artık yeni çalışma düzenimde çalışma saatlerimi ve düzenimi kendim belirlediğimden aslında her şey daha kolay gibi gözüküyor. Ancak bu sistem, bir öncekiyle karşılaştırdığımda daha çok zorluklar taşıyordu bana göre… Çünkü eğer bitirme tarihi belirli bir iş yetiştirmiyorsa insan “nasılsa yaparım,” diye işleri erteledikçe erteliyor ve sonuçta bir dağ yığını ile karşılaşıyor. Ben de bu tür yığılmaları önlemek, tembellik sarmalının içine düşmemek için ipin ucunu baştan sıkı tutmak istedim.  Eski tecrübelerimden de yararlanarak baştan sınırlarımı koydum.  

Evde çalışmak göründüğü kadar kolay değil… Eğer baştan doğru sistem kurmazsanız ya kolayca motivasyonunuzu kaybediyorsunuz ya da eve kapanmaktan dolayı kısa zamanda şikayetlere başlıyorsunuz. Alışmak için kendinize biraz zaman vermeniz gerekiyor ama sonrasında başarı sizin oluyor. Tavsiyelerimin size yardımcı olacağını umuyorum. 

Zamanını planla

Evde çalışırken en önemli şey planlı olmak… Eğer her gün yapman gereken sabit işler varsa bunları önceliklendirmek en iyisi olacak. Yoksa dağılıp gidiyorsun. Daha yaratıcı olman, odaklanman gereken işleri sabah saatlerine al. Sabahları yaratıcılığın üst seviyede olduğunu yapılan araştırmalar da gösteriyor. Ama kendi üretken zamanını en iyi kendin bilirsin, buna göre bir zaman planı yapabilirsin. İşe başlama saatlerin kadar bitireceğin zamanı da planla… 

Mümkün oldukça bir şeyi ertelememeye çalışın… Sonra daralan zaman, beklenmedik olaylar daha büyük stres yaratabilir. En basiti internetin gittiğini düşünsenize… Verdiğiniz sözlere uymamak sizi zor duruma düşürebilir. 

Evde yapmanız gereken işleri de (çamaşır, yemek, alışveriş gibi) bu plana yerleştirin. Belki güne başlamadan ya da iş bitiminde bir zaman ayırmak faydalı olacaktır. 

Kendine zaman sınırı koy

Yapman gereken işleri bölüp belirli zaman dilimlerinde sonlandırmayı hedeflersen iş daha kolaylaşıyor. Bir konuda yazı yazacaksam ve 4 günüm varsa ilk iki günümü araştırmayla geçiriyorum. Bolca kaynak bulup okumaya, video izlemeye devam ediyorum. Fikir almam gereken kişiler varsa onlarla konuşuyorum. Kısa notlar alıyorum… 3. günümde mutlaka yazıya başlamış olmam gerekiyor ki, 4 günün ilk yarısında yazıyı sonlamış olmalıyım… Böylece kalan zamanda da yazdıklarımı son kez okuyarak üzerinden geçmek için bana zaman kalsın. Tabi, benim çalışma saatlerim normal iş saatlerinde olmadığından benim işe başlama saatim biraz daha esnek… Eğer geç oturmuşsam akşamımın belirli saatlerini de çalışmaya ayırıyorum. 

Tabi, belirli saatlerde çalışmak zorundaysanız biraz daha farklı… Ama zaten alıştığınız düzen olduğu için bunu parçalayıp bölerek kendi zaman dilimlerinizi, zaman sınırlarınızı koymak size kalmış.

Çalışma için özel bir yerin olsun

Uzmanlar “çalışma için sabit bir yerin olmasına özen gösterin” diyorlar. Benim de odamdaki masam bunun için seçtiğim en uygun yer. Beni motive eden şeylerle donattım. Çiçekler ve müzik… Yazın da çiçeklerle dolu balkondaki masaya geçerek içerdeki düzenimi oraya kuruyorum. Eğer geçici olarak evden çalışıyor olsanız da kendinize böyle bir yer ayarlamaya çalışın. Biraz daha sakin ve izole olabileceğiniz bir yer olmasına dikkat edin. Eğer evde sizinle birlikte yaşayanlar varsa sürekli girip çıktıkları bir yerde konsantre olmak zorlaşabilir. 

Herkesin bir çalışma rutini vardır. Kimisi temiz bir masada çalışmayı sever kimisi kahvesini yanına aldı mı her şeye hazırdır. Bir de seviyorsanız konsantrasyonunuzu artıracak bir müzik belki… Ben çalışırken “müzik olsun bana yeter” diyenlerdenim mesela… Siz de zaman içerisinde kendinizinkini bulacaksınız.

Mola vermeyi unutma

Ben ofiste çalışırken de kısa molalara ihtiyaç duyuyordum. Çay almaya gitmek, bir arkadaşının yanından geçerken ayak üstü sohbet etmek her zaman iyi geliyordu. O yüzden evde de çalışırken belirli aralarla çalışmaya özen gösteriyorum. 40-50 dakikada bir 5 veya 10 dakika hiç fena olmuyor. 

Sosyal medyadan uzak dur

Bu, sanırım günümüzün en önemli odaklanamama problemi… Her an elimizin altında olan telefonlar maalesef odaklanmanın en büyük düşmanı… Çalışacağınız saatlerde mutlaka uyarılarınızı kapatın. 50 dakika çalışacağım demişseniz bu süre içerisinde elinize telefonu almayın. Telefona ya da web sitelerine zaman sınırı koyan uygulamaları deneyebilirsiniz. 

Pijamalarını çıkarmayı unutma

Ben uzun süredir evde olduğum için bu konuya takılmıyorum artık ama yine uzmanlar, çalışmak zorunda olduğunuz zamanlar üzerinizi değiştirirseniz odaklanmanın daha kolay olduğunu söylüyor. Alışkanlıklarımız dolayısıyla beyin, pijamalarla oturduğumuzda rahat olmamız gerektiğini düşünüyor ve çalışmaya başlamak istemiyor. Tabi ki, çalışma kıyafetlerini kastetmiyorlar, sadece pijamalardan kurtulup farklı bir şey giymek önemli olan. O yüzden işe gidiyorken yaptığınız gibi, belli bir rutini takip etmeyi tavsiye ediyorlar. Kahvaltı yap, dişlerini fırçala, üstünü değiştir ve çalışmaya başla… 

Kendini ödüllendir

Planladığın işleri bitirdiğinde kendini ödüllendirmek olayın en güzel yanı… Kalkıp bir kahve al ya da bir süredir aklını çelen çikolatayı yemenin tam zamanı. Ya da işin büyük kısmını bitirdiysen izlemeyi sevdiğin bir şeyler için kısa bir zaman ayırabilirsin kendine.

Spor yapmayı ihmal etme

Ne kadar süreyle evlerde olacağımızı bilmiyoruz. O yüzden sağlıklı kalmak kendimiz için yapabileceğimiz en iyi şey olacak. Şu an evlere kapandığımızdan belirli bir aktivite oranının altında kalıyoruz. Gerçi, kadınlar bu yorumumun biraz dışında. Onların bir yandan yemek yapıp çocuklarla ilgilenirken, diğer yandan da ortalığı toplayıp ofis işlerini yapmaya çalıştıklarından eminim. Her şeye rağmen kendinize sevdiğiniz bir spor aktivitesi için 30-40 dakika ayırmaya çalışın. Youtube milyonlarca ücretsiz video ile dolu… Mesela benim favorim; birlikte yoga yapmayı sevdiğim BRETT LARKIN… 

Sürekli evden çalışıyorsanız sporu bir rutin haline getirmek sağlıklı bir hayat için de önemli… Şu sıkıntılı günler geçtiğinde haftada bir iki gün dışarda yürümenin ya da evde yapabileceğiniz bir spor aktivitesine vakit ayırmanın faydalarını fazlasıyla göreceksiniz. 

İki bonus öneri

Bu son iki maddeyi şu an için özellikle ayırmak istedim. Çünkü, bunlar normal zamanlar için geçerli olacak tavsiyeler. Yoksa sokağa çıkamadığımız bu günlerde anlamsız kalabilir. İnşallah bu günleri geride bıraktığımızda bu notları okuyacak olanlar için bunların da işlerine yarayacağına inanıyorum. 

İş dışında insanlarla vakit geçir 

Sürekli evde elindeki işe odaklanmak, sadece iş gereği insanlarla görüşmek güzel ama bir süre sonra çalışma motivasyonunu yitirmek çok olası bir durum. O yüzden sosyal hayatı ihmal etmemek gerekiyor. Çalışma programınıza göre 1 veya 2 gününüzü iş dışında yapacağınız şeylere ve arkadaşlarınıza ayırın mutlaka… 

Dışarı çık ve başka yerden çalış

Serbest çalışmanın (freelance) ya da evden çalışmanın en güzel yanlarından biri bu sanırım. Her yer sizin çalışma ofisiniz olabiliyor. Bunun için bazıları, dışarda odaklanmak zor olmayacak mı, diye sorabilir. Eğer gerçekten odaklanabilmeyi başarıyorsanız farklı bir yerde olmak motivasyon katabiliyor. Starbucks, Cafe Nero gibi birçok yer artık bu tür çalışmayı sevenlerle dolu… Ben özellikle araştırma yaptığım günlerde dışarıdaki kafelerde çalışmayı seviyorum. İzolasyonu iyi bir kulaklığınız da olursa harika oluyor. Bu sayede istediğim zaman dışarıyla ilgimi kesip istediğim zamanlarda da normal ortama geri dönebiliyorum. 

ODAKLANMA ipuçları için bu yazıya da göz atabilirsiniz… 

Gezi yazılarıyla ilgileniyorsanız GEZİÖTESİ‘nin diğer sayfalarına göz atmayı ve gezi fotoğrafları seviyorsanız instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Yorumlar kapandı...