Dondurucu soğuğa, kara, yağmura, sise rağmen yollara düşüp manzara peşinde koşmayı seviyorsanız en güzel kış rotaları önerilerim tam size göre… Bazen müthiş bir doğa bazen de eşsiz bir mimari sizi yola çıkarmak için yetiyor.  Bu kış bir kısmını ilk defa dolaşma fırsatı bulduğun bu yerlerin, yazı mı daha güzel yoksa kışı mı, buna karar vermek çok zor…

 Hallstatt

En güzel kış rotaları
Hallstatt

Kışı ayrı, yazı ayrı güzel yerlerden biri Hallstatt. Masalsı bir havası var. 7 bin yıllık tarihiyle UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde…  Salzburg’a 70 kilometre uzaklıkta olan kasabaya karayolu veya demiryolu ile ulaşmak mümkün. Trenle gitmişseniz, gölün karşı kıyısında indiğiniz trenden sizi almaya gelen küçük bir tekne geliyor ve kasabaya yaklaştığınız her metrede sizi etkisine almaya başlıyor bu masalsı yer. Karla kaplı sokaklarında dolaşıp, “Point of Silence” noktasında fotoğraf çektirip, teleferik veya yürüyüşle çıkabileceğiniz seyir terasında eşsiz manzaranın keyfini çıkartabilirsiniz. Salzburg’dan günü birlik gidebileceğiniz gibi konaklama imkanı da var.

Bled

En güzel kış rotaları
Bled Gölü

Slovenya’nın en bilinen yerlerinden biri Bled Gölü. Hallstatt gibi her mevsimde çok etkileyici. Balayı çiftlerinden, yürüyüşçülere, kampçılara kadar herkesin gözdesi… Ljubljana’ya 55 kilometre uzaklıkta olan kasabaya karayolu ve demiryolu ile ulaşım var.  Trenle 1 saat, otobüsle ise yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Yakın bölgede yapacak pek çok aktivite var. Göl etrafında yürüyebilir, güzel restoranlarında vakit geçirebilirsiniz. Göl üzerindeki küçük adacık ve kilise buranın en ilgi çeken noktası… Gölü yukarıdan izleyebileceğiniz seyir noktası için hafifçe yükselen kısa bir yürüyüşü göze almanız gerekiyor.

Colmar

Fransa’nın kuzeydoğusunda Almanya sınırına yakın küçücük bir şehir olan Colmar, masal kitaplarından çıkmış gibi… Rengarenk evleri, kanalı, sessiz sakin huzurlu atmosferiyle görenleri kendine hayran bırakan bir yer. Kış aylarında özellikle yılbaşı dönemi, görmek için en uygun zamanlardan… Ama yaz ve bahar aylarında da başka bir güzellik sergiliyor.  Paris’ten trenle 2,5 saatte, otobüsle ise 8-9 saatte ulaşabiliyorsunuz. Konaklama için çok seçenek var. Gelmişken yarım saat mesafede Strasbourg’a da uğramadan geçmeyin.

Viyana

Soğuk severlerdenseniz, Viyana tam size göre… Aralık- Şubat arası oldukça soğuk geçiyor ama sizi durdurmamalı… Görecek, gezecek o kadar yer var ki, her şeye değer… Saraylar, müzeler, sokaklar… Mozart, Beethoven, Schubert, Strauss, Haydn, Brahms ve Mahler gibi sanatçılarla köklü müzikal geçmişe sahip şehir, “Müziğin Şehri” olarak anılıyor. Gitmişken konser veya bale gösterilerinden birini mutlaka izleyin. Kahve kültürünü en iyi yaşayabileceğiniz yerlerden. Apfelstrudel- Elmalı tatlıları mutlaka deneyin…

Prag

Charles Köprüsü’nü kar altında düşünün. Yavaşça düşen kar taneleri arasında görünen heykellerin ve şehrin muhteşem silueti… Çok etkileyici (Ben üç kez gittim maalesef denk gelemedim). Prag da Avrupa’nın masal şehirlerinden… Evler özenle çizilmiş, boyama kitaplarından çıkmış gibi. Mala Strana diye geçen şehrin tarihi bölümünde oturup sadece manzarayı izlemek bile insanı etkiliyor. Prag Kalesi, Kraliyet Sarayı, Astronomik Saat Kulesi, Metronom Tepesi, John Lennon Duvarı, Dans Eden Ev, Kafka Müzesi, Madam Tussauds Müzesi, Petrin Tepesi, Seks Müzesi ve sayısız güzel katedrallerini görmeye vaktiniz yetmeyecek bile…

Castle Combe

En güzel kış rotaları
Castle Combe

Çoğunlukla “İngiltere’nin en güzel köyü” olarak anılıyor. Gerçekten de küçücük bir köy… Chippenham’a 20 dakika, Londra’ya ise yaklaşık 2,5 saatlik mesafede… Ortalarda dolanan arabaları görmeseniz, rahatlıkla 14 – 15. yüzyıla ışınlandığınızı düşünebilirsiniz. Tarihi yapısını bozan hiçbir şeye müsaade etmemişler burada… Taş evler, güzel bahçeler, her şey çok özenli. İki pub’ı, bir de rezervasyonla gidebileceğiniz sizi evinin salonunda ağırladıkları bir kafesi var. Chippenham’a otobüs ile ulaştıktan sonra taksi veya günde birkaç sefer yapan toplu taşıma ile köye ulaşabilirsiniz.

Kopenhag

Kopenhag
Kopenhag

Gezecek, görecek, deneyimleyecek çok şey var Kopenhag’da… Tasarım şehri, Avrupa’nın en mutlu şehri diye aklımıza yer etmiş şehirlerden… Soğuğa hazırlıklı gittikten sonra gerisini Kopenhag’a bırakın. Sizi alıp götürecek… Sokakları, kanalları, müzeleri, yeme içme mekanlarıyla keyifli vakit geçireceğiniz bir yer. Vestebro, Norrebro, Christiana bölgelerinin size sunacağı çok farklı şeyler var. Özellikle Christiana’ya mutlaka görün.

Garmisch-Partenkirchen

Küçük bir Avrupa turu sırasında başka şeyler görmeye gittiğimiz ama kendisini de çok sevdiğimiz küçük bir kasaba, Garmisch Partenkirchen… Münih’e otobüsle de trenle de 1,5 saat mesafede… 1936 yılında ev sahipliği yaptığı Kış Olimpiyatları ve kayak merkezleriyle ünlenmiş. Almanya’nın en yüksek zirvesi Zugspitze de çam ağaçları içerisindeki eşsiz Eibsee Gölü de burada… Kasabadan alacağınız bir biletle hem harika bir tren yolculuğu yaparak manzaranın tadını çıkartıyorsunuz ve hem de bu noktaların tümünü gezebiliyorsunuz. Aynı biletle Eibsee’den Zugspitze zirvesine heyecan dolu bir teleferik yolculuğu yapabiliyorsunuz. Dönüşte de bir bölümü dağın içerisinden geçen yolculukla tekrar Garmisch Partenkirchen’e dönüyorsunuz. Etrafta yürüyüş rotaları da var. Birbirinden güzel dantel gibi işli evleriyle de sizi çok etkileyecek.

Benim en güzel kış rotalarımda buralar var. Siz de favorilerinizi paylaşmak isterseniz yorum kısmına yazabilirsiniz.

Uzakdoğu’yu merak ediyor musunuz? Japonya’ya gitmeyi hiç düşündünüz mü? Şu ana kadar gezi listenizde yoksa size JAPONYA’YA GİTMEK İÇİN 15 HARİKA NEDEN sıralayabilirim.

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

SaveSave

SaveSave

SaveSave

Yorumlar kapandı...