EDİNBURGH GEZİLECEK YERLER – KASVETİN YAKIŞTIĞI ŞEHİR

İskoçya’nın büyüleyici başkenti Edinburgh, Orta çağdan günümüze uzanan tarihi, zengin kültürel mirası ve kasvet taşan güzellikleriyle büyüleyici bir şehir. Ben kasvetin bu denli yakıştığı bir başka şehir görmedim. Gökyüzüne yükselen kalesi, renkli binalarla süslenmiş sokakları ve eskiyle yeniyi harmanlayan mimarisiyle adeta bir masal diyarını andırıyor. Gelin o zaman Edinburgh gezilecek yerler’e detaylıca bakalım.

Öncelikle kasvet konusuna açıklık getireyim ve Edinburgh’la ilgili kafanızda oluşacak karanlık bulutları kaldırayım. Kuzeydeki konumu nedeniyle şehirde hava çoğu zaman kapalı, bol bol bulut ve yağmur var. Buna sarı tuğlalarla kaplı tarihi binalar eklenince “bu kadar kasvet bana fazla gelir” diyebilirsiniz ama merak etmeyin, o iş öyle değil 🙂 Çünkü bu, şehre inanılmaz dramatik bir hava vermiş. Her ne kadar hava kapalı olsa da şehir çok renkli, o yüzden içiniz rahat olsun… Özellikle fotoğraf tutkunları için bu fazlaca güzel fotoğraf demek.

Edinburgh sokaklarında attığınız her adım sizi adeta tarihte bir yolculuğa çıkartıyor. Sanırım bu yüzden J. K. Rowling için, Harry Potter’ı yazarken bazı sahnelerde buradan etkilendiği söyleniyor. Panorama sevenler için şehrin tepeleri manzara dolu. Her yıl düzenlenen dünyaca ünlü Edinburgh Festivali, Edinburgh’u sanatın ve kültürü sevenlerin buluşma noktası yapıyor. Özetle, bu büyüleyici şehirde ister tarihi bir keşfe çıkın ister yerel tatların keyfini çıkarın, Edinburgh’un her ziyaretçisine unutulmaz anılar vaat ettiği kesin.

Edinburgh gezilecek yerler rehberinde, Edinburgh’un en önemli tarihi ve turistik yerlerini, gizli kalmış köşelerini ve şehri tam anlamıyla keşfetmenizi sağlayacak ipuçlarını bulacaksınız. 

Biraz tarih…

Edinburgh, İskoçya’nın başkenti ve tarihi yüzlerce yıl öncesine dayanan zengin bir kültürel mirasa sahip. 12. yüzyılda Kral David tarafından kurulur ve İskoç kraliyet ailesinin önemli bir merkezi haline gelir. Hollyroodhouse Sarayı’nı bu dönemde Kral David inşa ettirir. 1550’lerde Kraliçe Mary dönemidir ama entrikalar sonucu tahtından feragat eder. 1600’lere gelindiğinde İngiltere ile ilişkiler gelişir. 

18. yüzyılda şehir İskoç aydınlanmasının merkezidir. Ünlü düşünür David Hume, ekonomist Adam Smith ve bilim insanı James Hutton gibi önemli figürler Edinburgh’da yaşar ve çalışır.

Bu dönemde, şehrin çehresi büyük ölçüde değişir. Yeni Şehir (New Town), 1767’de planlanır ve inşa edilmeye başlanır. Yeni şehir, geniş caddeleri, simetrik planı ve Neo-Klasik mimarisi ile Orta çağdan kalma Eski Şehir’in (Old Town) dar ve karışık sokakları ile büyük bir kontrast oluşturur. Bu mimari gelişim, Edinburgh’un günümüzdeki zarif şehir yapısının da temeli denilebilir.

Bu yazıda, şehrin en önemli yerlerini tanıtmaya çalıştım ancak Edinburgh’un her köşesinde keşfedilmeyi bekleyen başka başka sürprizler var. İster şehrin sokaklarında kaybolun ister tepelerine tırmanarak manzaranın tadını çıkarın, Edinburgh’da her anınız dolu dolu geçecek.

EDİNBURGH GEZİLECEK YERLER

Orta çağdan kalma yapılar, gotik mimarisi ve büyüleyici doğal manzaralarıyla İskoçya’nın kalbinde yer alan şehir, her köşesinde başka bir hikaye saklıyor. İşte Edinburgh’da mutlaka görmeniz gereken başlıca yerler:

Edinburgh Kalesi (Edinburgh Castle)

Şehrin en önemli simgesi olan Edinburgh Kalesi, bir tepe üzerine inşa edilmiş görkemli bir yapı. Kale, M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip ve İskoç Kraliyet Mücevherleri’ne ev sahipliği yapıyor. Kale içerisinde Stone of Destiny (Kader Taşı) ve tarihi Great Hall gibi önemli yapılar da bulunuyor. Kaleden, şehrin panoramik manzarasını izlemek etkileyici bir deneyim.

İpucu: Kalenin en tepesinde yer alan Mons Meg adlı devasa topu görmeyi unutmayın ve her gün saat 13.00’te atılan top atışını izlemek için zamanında orada olmaya dikkat edin.

Royal Mile

Kaleden başlayıp Holyroodhouse Sarayı’na kadar uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbi diyebileceğimiz bir bölge. Bu taş döşeli cadde, sokak sanatçıları, hediyelik eşya dükkanları ve tarihi yapılarla dolu. Bu yürüyüş sırasında St. Giles Katedrali, John Knox Evi ve Mary King’s Close gibi önemli noktalar da sizi bolca oyalamaya yeterli olacak.

İpucu: Royal Mile boyunca sıralanmış gizli sokakları keşfetmek için yan yollara sapmayı, avlulara girmeyi ihmal etmeyin. Orta çağ Edinburgh’unun gizemlerini keşfetmek için rehberli turlar alabilirsiniz.

Holyroodhouse Sarayı ve Holyrood Parkı (Holyroodhouse Palace)

Royal Mile’ın sonunda karşınıza çıkan Holyroodhouse Sarayı için İngiliz Kraliyet Ailesi’nin İskoçya’daki resmi ikametgahı diyebiliriz. Saray, özellikle İskoçya’nın önemli tarihi figürlerinden Mary, Queen of Scots (İskoçya Kraliçesi Mary) ile olan bağlantısıyla biliniyor. Sarayı ziyaret ettiğinizde, kraliyet odalarını ve tarihi eserleri görebilirsiniz.

Saraya çok yakın olan Holyrood Parkı, şehrin merkezinde yer alan devasa bir yeşil alan. Parkın en yüksek noktası olan Arthur’s Seat, eski bir volkanik tepe ve buradan şehrin en güzel manzaralarını izleyebilirsiniz.

İpucu: Arthur’s Seat’e çıkmak yaklaşık 1 saat sürüyor ama zirvedeki manzara tüm yorgunluğa değiyor.

Calton Tepesi (Calton Hill)

Calton Hill, Edinburgh’un simgesel tepelerinden biri, diyebilirim. Tepe aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Tepede yer alan Ulusal Anıt, Nelson Anıtı ve Dugald Stewart Anıtı gibi yapılar sayesinde şehrin tarihine tanıklık da ediyorsunuz. Ayrıca, Calton Hill’den Edinburgh’un güzel bir gün batımına denk gelmek seyahatinizin unutulmaz anlarından biri olabilir. 

İpucu: Tepeye çıkarken fotoğraf makineniz de yanınızda olsun, çünkü Edinburgh’un en güzel fotoğraflarını burada çekebilirsiniz.

Princes Street Bahçeleri (Princes Street Gardens)

Edinburgh’un kalabalık alışveriş caddesi Princes Street’in hemen yanında yer alan Princes Street Gardens, yeşilliklerle dolu huzurlu bir kaçış noktası. Bahçeler, özellikle yaz aylarında festivaller ve etkinliklerle canlanıyor. Ayrıca bahçe içerisindeki ünlü yazar Sir Walter Scott’a adanan Scott Anıtı şehrin simgelerinden biri sayılıyor. 

İpucu: Anıtın tepesine çıkarak Edinburgh manzarasını bir de buradan görebilirsiniz.

Camera Obsucura ve World of Illusions 

Baştan söyleyeyim, şehirdeki en eğlenceli etkinliklerden biri olacak. İçeride birbirinden eğlenceli 100 interaktif sergi sizi bekliyor. Vortex Tüneli, Ayna Labirenti, İllüzyon odaları, Ames odası bunlar arasında en beğenilen dört tanesi. Çatısından da yine harika bir şehir manzarası göreceksiniz. 

Dean Köyü (Dean Village)

Şehir merkezine çok yakın bir konumda yer alan Dean Village, sanki zamanın durduğu bir yermiş gibi huzur dolu. Eski su değirmenleri ve taş evlerle dolu köyde yürüyüş yapmak ve dinlenmek için harika bir noktalar bulacaksınız. Water of Leith adlı nehir boyunca yapacağınız yürüyüş sizi başka bir dünyaya götürecek kadar etkileyici.

İpucu: Dean Köyü’nden kısa bir yürüyüşle modern sanatın sergilendiği Modern Scottish Gallery’ye ulaşabilirsiniz.

Edinburgh Dungeon

Tarih ve korku öğelerini bir araya getiren Edinburgh Dungeon, şehirde biraz gerilim ve eğlence arayanlar için ideal. Burada, geçmişin en karanlık olaylarını canlandıran birçok interaktif gösteri var. Edinburgh’un karanlık tarihine farklı açıdan bakan bu mekanda şaşırmaya hazır olun. 

İskoçya Ulusal Müzesi (National Museum of Scotland)

İskoçya’nın zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek istiyorsanız National Museum of Scotland mükemmel bir yer, diyebilirim. Dinozor fosillerinden, Viking tarihine, bilimsel keşiflerden sanata kadar geniş bir koleksiyona sahip. Özellikle çocuklu aileler için interaktif sergiler oldukça eğlenceli.

İpucu: Müzenin terasından ücretsiz olarak şehrin manzarası izleyebilirsiniz.

İskoç Whisky Deneyimi (Scotch Whisky Experience)

İskoçya denilince akla ilk gelenlerden biri de şüphesiz ki viski. Scotch Whisky Experience merkeziyse size İskoç viskisi hakkında hem eğlenceli ve hem bilgilendirici birçok şey öğretecek. Burada, İskoçya’nın farklı bölgelerinde üretilen viskilerin tadına bakabilir ve viski üretim sürecini keşfedebilirsiniz.

Victoria Caddesi (Victoria Street)

Victoria Street, Edinburgh’un en ikonik ve güzel caddelerinden biri olup Eski Şehir (Old Town) bölgesinde yer alıyor. Renkli binaları, kıvrımlı yapısı ve tarihi atmosferiyle şehrin en fotojenik yerlerinden biri dersem yalan olmaz. Aynı zamanda, şehrin önemli turistik noktalarından Royal Mile’a yakın bir konumda. 

Tarihçesi

Victoria Street, 19. yüzyılın başlarında, Edinburgh’un eski ve sıkışık yapısındaki genişlemelerin bir parçası olarak tasarlanmış. 1829-1834 yılları arasında inşa edilen bu cadde, ünlü İskoç mimar Thomas Hamilton’un eseri. Cadde hem ticari hem de konut amaçlı kullanıma uygun şekilde inşa edilmiş ve şehrin tarihî merkezindeki ulaşımı iyileştirmek amacıyla yapılmış.

Renkli Binalar ve Mağazalar

Victoria Street’in en belirgin özelliklerinden biri, üst üste dizilmiş gibi görünen ve çeşitli canlı renklere boyanmış binaları. Bu binaların alt katları genellikle dükkân, kafe ve restoranlardan oluşurken, üst katlar konut olarak kullanılıyor. Cadde üzerinde yer alan bu dükkanlar, Edinburgh’un yerel sanat, zanaat ve antikalarıyla ünlü küçük işletmelerine ev sahipliği yapıyor.

Cadde üzerinde yer alan bazı ünlü mekanlar şunlar:

• The Red Door Gallery: Yerel sanatçıların işlerini sergileyen ve satılan popüler bir sanat galerisi
• I. J. Mellis: Ünlü İskoç peynir dükkânı
• Museum Context: Harry Potter hayranlarının ilgisini çeken hediyelik eşyaların ve kitapların satıldığı bir dükkân

Harry Potter ile İlişkisi

Victoria Street, Harry Potter serisinin yazarı J.K. Rowling için de ilham kaynağı olmuş. Rowling’in Edinburgh’da yaşadığı ve kitaplarını yazdığı dönemde, şehrin birçok yeri gibi Victoria Street de ona ilham vermiş. Victoria Street’in, Harry Potter kitaplarındaki ünlü Diagon Alley (Diagon Yolu) için bir esin kaynağı olduğu söyleniyor. Büyüleyici atmosferi ve sıra dışı mağazalarıyla Victoria Street, büyücüler dünyasının renkli ve mistik pazarını andırıyor gerçekten.

Mimari Özellikleri

Victoria Street’in mimarisi, şehrin karakteristik taş yapıları ve dar sokaklarıyla uyumlu şekilde tasarlanmış. Caddenin eğimi boyunca hem alt katlara hem de üst katlara kolayca ulaşılabilmesi için iki seviyeli bir yapı oluşturulmuş. 

Grasmarket’e Bağlantısı

Victoria Street, şehrin bir başka ünlü bölgesi olan Grassmarket’e açılan bir cadde olarak da biliniyor. Grassmarket, geçmişte pazarların kurulduğu, toplu infazların yapıldığı ve halkın toplandığı tarihi bir meydanmış. Victoria Street, bu alana ulaşan en önemli arterlerden biri. Bugün Grassmarket, barlar, restoranlar ve otellerle dolu popüler bir turistik bölge haline gelmiş. 

Şehri izleyebileceğiniz en önemli seyir noktaları:

• Arthur’s Seat
• Calton Hill
• Edinburgh Kalesi
• Scott Anıtı
• Blackford Hill
• Salisbury Crags
• Royal Botanic Bahçesi
• The Vennel

Edinburgh’da viski deneyimi yaşayabileceğiniz damıtım evleri:

• The Scotch Whisky Experience
• Johnnie Walker Princes Street
• Whiski Rooms
• The Balmoral Scotch Whisky Bar
• Edinburgh Whisky Academy
• Holyrood Distillery
• The Vaults – Scotch Malt Whisky Society
• Cadenhead’s Whisky Shop

Edinburgh yakınlarda neler var?

• Falkirk Çarkı ve Kelpies Heykelleri
• Fife Bölgesi ve Anstruther
• Stirling ve Stirling Kalesi
• North Berwick ve Tantallon Kalesi
• Linlithgow Sarayı
• Rosslyn Şapeli
• Pentland Tepeleri
• Dunfermline ve Dunfermline Manastırı
• East Lothian Şarap Üreticileri ve Plajları
• The Borders Bölgesi ve Melrose Manastırı

EDİNBURGH GEREKLİ BİLGİLER

Edinburgh neresi?

Edinburgh, İskoçya’nın başkenti ve en önemli şehirlerinden biri. Şehir, ülkenin doğu kıyısında, Kuzey Denizi’ne yakın bir konumda yer alıyor. İskoçya’nın merkezi yönetim yeri olan Edinburgh, aynı zamanda Birleşik Krallık’ın en popüler turistik şehirlerinden biri.

İngiltere’nin para birimi nedir? 

İngiliz Sterlini – Pound

Edinburgh’da ne kadar kalınır?

Edinburgh’ta ideal kalış süresi, şehirde görmek ve yapmak istediklerinize bağlı olarak değişebilir. Ancak, şehirde en önemli yerleri görmek ve çevresini keşfetmek için genellikle 3 ila 5 gün yeterli olacaktır. 

Edinburgh’a ne zaman gidilir?

Edinburgh’u ziyaret etmek için en iyi zaman, mayıs ayından ekim sonuna kadar olan dönem. Bu dönemde hava sıcaklığı nispeten ılıman oluyor ama geceleri yine sıcaklıklar düşüyor.

Temmuz ve ağustos ayları, Edinburgh Festivali ve Fringe Festivali gibi büyük etkinliklerin gerçekleştiği zamanlar. Şehir bu dönemde çok kalabalık oluyor ve konaklama fiyatları artıyor. Ancak, festivallerin enerjisini ve sanat dolu bir deneyim yaşamak için bu dönemin harika olduğunu söylemeliyim. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 15 – 20°C civarında.

Eylül – ekimdeyse hava hala ılıman ve turist yoğunluğu yaz aylarına göre azalıyor. Şehir, sonbahar renkleriyle çok güzel bir atmosfere bürünüyor. Kısaca söylemek gerekirse kalabalıklardan uzak, sakin bir deneyim için harika bir dönem.

Edinburgh’ta ne yenir? Edinburgh’ta nerede yenir? 

Edinburgh hem geleneksel İskoç mutfağını hem de uluslararası lezzetleri deneyebileceğiniz zengin bir yemek kültürüne sahip. İskoç mutfağını ve yerel ürünleri keşfetmek isteyenler için şehirde birçok seçenek bulunuyor. 

İşte Edinburgh’ta mutlaka denemeniz gereken bazı yerel lezzetler:

Haggis

• İskoçya’nın en ünlü yemeği olan haggis, koyun sakatatı (karaciğer, akciğer ve yürek) ile yulaf, baharat ve soğan gibi malzemelerin karışımıyla yapılıyor. Genellikle “neeps and tatties” (şalgam ve patates püresi) ile servis ediliyor.

• Nerede Denenir: Whiski Rooms, The Royal McGregor gibi İskoç mutfağına özgü restoranlarda haggis’in geleneksel ve modern versiyonlarını deneyebilirsiniz.

Scotch Pies

• Küçük, yuvarlak ve baharatlı bir etli börek olan Scotch pies, İskoçya’da popüler bir sokak yemeği. Kıyma, soğan ve baharatlardan yapılan bu börekler çıtır hamuru ve lezzetli iç harcı ile biliniyor.

• Nerede Denenir: Pek çok kafe ve fırında bulabileceğiniz gibi, yerel bir deneyim için Leith Walk gibi bölgelerdeki fırınları tercih edebilirsiniz.

Cullen Skink

• Kuzey İskoçya’dan gelen bu geleneksel çorba, füme mezgit balığı, patates ve soğanla yapılır. Kremalı ve doyurucu bu çorba, soğuk Edinburgh günlerinde içinizi ısıtacak en güzel tercihlerden biri olabilir.

• Nerede Denenir: Ondine veya The Ship on the Shore gibi deniz ürünleri restoranlarında orijinal bir cullen skink çorbası bulabilirsiniz.

Fish and Chips

• İskoçya’da da çok sevilen Fish and Chips, genellikle büyük bir mezgit balığı ve çıtır patates kızartması ile servis edilir.

• Nerede Denenir: The Fishmarket Newhaven veya Bertie’s Restaurant & Bar gibi yerler, taze deniz ürünleri ile ünlü.

Full Scottish Breakfast

• İskoç kahvaltısı, yumurta, sosis, pastırma, “tattie scone” (patatesli börek), “black pudding” (kan sosisi), ve bazen de haggis ile oldukça doyurucu bir kahvaltı sunar. Bolca domuz eti içerdiğini de ayrıca belirtmek isterim.
• Nerede Denenir: Loudons, Urban Angel veya The Scran & Scallie gibi popüler kahvaltı ve brunch mekanlarında bu geleneksel kahvaltıyı deneyebilirsiniz.

Cranachan

• İskoçya’nın ünlü tatlılarından biri olan cranachan, çırpılmış krema, bal, yulaf, taze ahududu ve viski ile yapılıyor. Yaz aylarında popüler olan bu tatlı, ferahlatıcı ve hafif bir lezzet sunar.

• Nerede Denenir: The Dome veya Whiski Rooms gibi geleneksel İskoç restoranlarında bu tatlıyı deneyebilirsiniz.

Shortbread

• İskoçya’ya özgü, tereyağlı ve ağızda dağılan bir kurabiye olan shortbread, çay saatlerinin vazgeçilmezi. Geleneksel olarak sade yapılır, ancak bazen çikolata veya fındıkla da tatlandırılabilir.

• Nerede Denenir: Shortbread House of Edinburgh gibi yerel üreticilerden veya çeşitli kafelerde bu lezzeti tadabilirsiniz.

Arbroath Smokies

• İskoçya’nın kuzeydoğusundan gelen ve özel olarak tütsülenmiş bir mezgit balığıdır. Genellikle kahvaltılarda veya cullen skink gibi yemeklerde kullanılır.

• Nerede Denenir: The Gardener’s Cottage veya Fisher’s in the City gibi deniz ürünleri ağırlıklı restoranlarda bulabilirsiniz.

Venison (Geyik Eti)

• İskoçya’nın vahşi doğasından gelen geyik eti, özellikle av sezonunda popüler. Çoğunlukla biftek, rosto veya burger olarak servis ediliyor. 

• Nerede Denenir: Wedgwood veya The Witchery gibi İskoç mutfağını lüks bir ortamda sunan restoranlarda deneyebilirsiniz.

Whisky

• İskoçya denilince akla gelen ilk içecek olan whisky, birçok farklı tadım seçeneğiyle Edinburgh’da bolca bulunuyor. Ayrıca yemeklerle veya tatlılarla viski eşleştirmeleri de sıkça yapılıyor.

• Nerede Denenir: Scotch Whisky Experience, Johnnie Walker Princes Street gibi viski tadım merkezlerinde veya Whiski Rooms gibi restoranlarda tadımlar yapabilirsiniz.

Edinburgh’da nerede kalınır?

Edinburgh’da konaklama seçenekleri oldukça çeşitli, her bütçeye ve tarza uygun birçok otel, pansiyon ve daire seçeneği sunar. Şehirde konaklamak için en popüler bölgelerden bazıları şunlar:

Old Town (Eski Şehir)

Özellikleri: Tarihi atmosferi ile ünlü Old Town, Edinburgh Kalesi, Royal Mile ve Holyrood Sarayı gibi başlıca turistik noktalara yakın bir konumda yer alıyor. Burada kalmak, şehrin tam kalbinde ve Orta çağ atmosferini hissedeceğiniz bir deneyim sunar.

Konaklama Önerileri:

• Radisson Collection Hotel: Royal Mile üzerinde, modern konfor sunan bir otel.
• Grassmarket Hotel: Kale manzaralı ve uygun fiyatlı bir seçenek.

New Town (Yeni Şehir)

Özellikleri: Georgian tarzı mimarisiyle bilinen New Town, geniş caddeleri, alışveriş ve yemek seçenekleriyle doludur. Princes Street, George Street ve alışveriş mağazaları bu bölgede bulunur.

Konaklama Önerileri:

• The Balmoral Hotel: Şehrin en ikonik otellerinden biri; Edinburgh tren istasyonuna yakın.
• Kimpton Charlotte Square Hotel: New Town’ın tam merkezinde, şık bir otel.

Leith

Özellikleri: Edinburgh’un liman bölgesi olan Leith, şehir merkezine göre daha sakin ve bağımsız bir atmosfere sahip. Forth Nehri boyunca yer alan restoranlar, kafeler ve barlar ile canlı bir sosyal ortam sunar. Ayrıca, Royal Yacht Britannia burada.

Konaklama Önerileri:

• Malmaison Edinburgh: Nehir kenarında, karakteristik bir otel.
• Ocean Serviced Apartments: Daire tarzında konaklama arayanlar için uygun bir seçenek.

West End

Özellikleri: Şehir merkezine yürüyüş mesafesinde bulunan West End, müzeler, sanat galerileri ve şirin butiklerle dolu. Ayrıca, Princes Street ve Edinburgh Haymarket Tren İstasyonu’na yakın.

Konaklama Önerileri:

• Waldorf Astoria Edinburgh – The Caledonian: Tarihi bir yapıya sahip, lüks bir otel.
• The Bonham Hotel: Sanatsal ve konforlu bir konaklama seçeneği.

Stockbridge

Özellikleri: Şehrin kuzeyinde, New Town’a yakın, oldukça bohem ve yerel bir atmosfere sahip olan Stockbridge, butik dükkanlar, galeriler ve vintage mağazalarla dolu. Ayrıca Royal Botanic Garden’a da yakın.

Konaklama Önerileri:

• Nira Caledonia: Georgian döneminden kalma bir binada lüks bir butik otel.
• The Raeburn: Modern imkanlar sunan klasik tarzda bir konaklama seçeneği.

Bruntsfield ve Morningside

Özellikleri: Şehir merkezine göre daha sakin olan Bruntsfield ve Morningside bölgeleri, doğa yürüyüşü yapabileceğiniz parklar, butik dükkanlar ve kafelerle dolu. Hem şehir merkezine yakın hem de huzurlu bir atmosfer sunuyor.

Konaklama Önerileri:

• Best Western Plus Edinburgh City Centre Bruntsfield Hotel: Rahat ve sessiz bir konumda yer alıyor.

• The Lane Hotel: Morningside’da yerel atmosfere sahip küçük bir otel.

Edinburgh’a nasıl gidilir?

Edinburgh’a birçok ulaşım seçeneğiyle gitmek mümkün. İşte Edinburgh’a ulaşmak için başlıca yöntemler:

– Uçakla

Edinburgh Havaalanı (EDI), şehre en yakın ana havaalanı ve uluslararası uçuşları da kabul ediyor. Avrupa ve diğer ülkelerden direkt uçuşlar mevcut. Özellikle büyük havayolları ve Pegasus, Ryanair, EasyJet gibi bütçe dostu havayolları Edinburgh’a sıkça sefer düzenliyor.

Şehir Merkezine Ulaşım:

Tramvay: Havaalanından Edinburgh şehir merkezine yaklaşık 35 dakikada ulaşan tramvay seferleri var.

Otobüs: Havaalanı otobüsü Airlink 100, Edinburgh Waverley Tren İstasyonu’na 30 dakikada ulaşıyor.

Taksi: Havaalanından şehir merkezine taksi ile ulaşım 25-30 dakika sürüyor.

– Trenle

Edinburgh Waverley Tren İstasyonu, Birleşik Krallık içinden gelen trenler için ana istasyon ve Londra, Manchester, Birmingham ve Glasgow gibi şehirlerden düzenli tren seferleri bulunuyor.

Londra-Edinburgh: Londra’dan direkt trenle yaklaşık 4,5 saat sürüyor.

Glasgow-Edinburgh: Yaklaşık 1 saat sürüyor ve çok sık tren seferleri yapılıyor.

Tren bileti için ScotRail veya LNER gibi tren operatörlerinden bilet alabilirsiniz.

– Otobüsle

Ulusal otobüs firmalarının National Express, Megabus) İngiltere’nin birçok şehrinden Edinburgh’a düzenli otobüs seferleri bulunuyor. Otobüs yolculukları trenlere göre daha uzun sürse de genellikle daha ekonomik.

Londra’dan Edinburgh’a otobüsle yaklaşık 8-9 saat sürüyor.

– Arabayla

Birleşik Krallık içinden araba kiralayarak Edinburgh’a ulaşabilirsiniz. Londra’dan Edinburgh’a araba ile yolculuk yaklaşık 7-8 saat sürüyor.

Özellikle İskoçya içinde seyahat ediyorsanız araba ile Edinburgh’a ulaşmak ve çevreyi keşfetmek harika bir seçenek olabilir.

– Feribot ve Trenle

Avrupa’dan Birleşik Krallık’a feribotla gelip, sonrasında tren veya otobüsle Edinburgh’a ulaşmak da mümkün. Örneğin, Hollanda’dan Newcastle’a feribotla geldikten sonra, Edinburgh’a trenle devam edebilirsiniz.

Türkiye’den Edinburgh’a İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan direkt veya aktarmalı uçuşlar bulunuyor. Uçuşlar yaklaşık 4-5 saat sürüyor. 

Aktarmalı gitmek isterseniz de Avrupa’nın büyük şehirleri üzerinden yapılabilirsiniz. Edinburgh’a özellikle uçak ve tren seçenekleriyle oldukça kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz ve her bütçeye uygun ulaşım seçenekleri bulabilirsiniz. 

Edinburgh (İskoçya) vize istiyor mu?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Birleşik Krallık’a (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) seyahat etmek için vize almak zorunda. İngiltere vizenizle İskoçya’nın başkenti olan Edinburgh’a da rahatça seyahat edebilirsiniz. 

İNGİLTERE VİZESİ BAŞVURUSU NASIL YAPILIR yazım İngiltere gibi zor bir vize için kafanızdaki soruları aydınlatmaya yeterli olacaktır. Göz atmayı unutmayın.

Yalnız gidilir mi?

Avrupa’da bir kadın gezgin olarak birçok yeri yalnız gezdim. Edinburgh’a 2013 yılında kendi başıma, 2024’teyse 2 kız arkadaşımla gittim. Gözlemlerime göre şunu söyleyebilirim ki, burası da kesinlikle tek başıma rahatça gezebileceğim yerlerden biri bana göre. Ancak ben her zaman tedbiri elden bırakmadan özellikle geceleri geç saatlerde dikkatli olmakta fayda olduğunu düşünüyorum. 

İngiltere’ye gitmişken Londra’da da vakit geçirmek isterseniz detaylı LONDRA REHBERLERİM işinize yarayabilir.

Daha çok fotoğraf ve güncel geziler için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol