Anadolu’yu gezdikçe görüyorsunuz ki, tarihi, doğası ve kültürüyle öyle gizli kalmış yerler var ki. Kendine has mutfak kültürü, müziği, halk oyunları, giyim-kuşamı ve 4000 yıllık geçmişiyle Elâzığ, işte bu gizli cevherlerden biri… Medeniyetlerin merkezi olmuş Elazığ’ı sizlere anlatmak için güzel bir rehber hazırladım. Bu rehberde Elazığ’da gezilecek yerler başta olmak üzere gezerken işinize yarayacak birçok detaylı bilgiyi bulacaksınız.

2021’in mayıs ayında 15 günlük bir Doğu Anadolu gezisi gerçekleştirdim. Bu gezide amacım yıllardır hayallini kurduğum birkaç noktayı görmekti. Adıyaman’dan başlayan rotam, Malatya, Elâzığ, Bingöl, Muş, Tunceli, Bitlis’ten geçerek Van’da noktalandı. Nemrut Dağı bu hayallerimden biriydi ama en güzel sürprizi inanılmaz doğasıyla Tunceli yaptı. Van ve Adıyaman hariç diğer şehirleri ilk defa gördüm. Böylece Türkiye’de bulunduğum şehirlerin sayısını 67’ye çıkarma şansı bulabildiğim için de çok mutluyum. 

Elazığ gezilecek yerler
Harput’tan Elazığ manzarası

Binlerce yıllık tarihe sahip bu Doğu Anadolu şehirlerini beğeneceğimden hiç şüphem yoktu ama beni en çok şaşırtan şehirlerin doğası oldu. Gördüm ki, benim gibi doğa düşkünü biri için çok fazla şeyler kaçırmışım. Aklımın ve kalbimin bir köşesine yazdığım bu harika şehirler için gezi rehberleri de sırasıyla gelecek. Ancak şimdi 4 gün geçirdiğim Elazığ’ı anlatarak başlayacağım.

Bolluk bereket şehri El’azık

Binlerce yıl boyunca birçok ulus tarafından fethedilen Elazığ, Anadolu’ya bir geçiş noktası ve hudut kasabası oluşu sebebiyle tarih boyunca önemini korumuş. Urartular, Hititler, Romalılar, Bizans, Selçuklu, Osmanlı bu topraklarda yerleşen medeniyetlerden bazıları. Fırat’ın kolları Murat ve Karasu ile çevrili olunca şehir bugün su kaynakları ile bambaşka bir şekle bürünmüş. 

Tarihi Harput Kalesi’nin bulunduğu tepenin eteğinde kurulan Elazığ, yeni bir yerleşim yeri olmasına rağmen çok eski bir tarihe sahip. Harput’un mirasını devir alan şehri anlamak için biraz da Harput’u tanımak gerekiyor aslında. Yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin egemenliğinde kalan Harput, o kültürlere yoğrulmuş.

Harput zamanla etkisini yitirmeye başlar, buna bir de kış aylarındaki ulaşım zorluğu eklenince kalenin eteklerinde yeni şehir tekrar kurulur. Atatürk’ün 1937’deki ziyaretinden sonra “tahıl ambarı, bolluk ve bereket” anlamına gelen El’azık adını almış ve zaman içerisinde bu isim Elazığ’a dönüşmüş. 

Keban’ın inşasıyla değişmiş

Keban Barajı’nın yapılmasıyla pek çok verimli alan toprak altında kalmış. Tarımın azalan etkisiyle Elazığ’da artık sanayi, ticaret ve hayvancılık daha ön planda. Türkiye’nin en büyük ikinci hidroelektrik santrali olan Keban adeta şehri bir yarımadaya çevirmiş. Zengin krom ve bakır yatakları sayesinde madencilik şehrin önemli geçim kaynaklarından biri. “Elazığ vişnesi” olarak anılan mermeri ise Kâbe ve Beyaz Saray’da kullanılmış.

Gakkoşlar şehri 

Peki, “gakkoş” nedir hiç duydunuz mu? Elazığ’a ait bu tabir burada en çok kullanılan kelimelerden biri. “Kardeş, ağabey” anlamına gelen kelime aslında “garındaş” kelimesinden geliyormuş. Zamanla kullanış şekli değişerek “gakkoş” ya da “gakko” halini almış. Hani Erzurumluların birbirine “dadaş” demesi gibi. 

Elazığ’da gakkoşların bir de ünlü şapkası var. Sekiz köşeli şapka yörenin el emeği ürünlerinden… Her köşesinin farklı değeri (Yiğitlik, Mertlik, Cömertlik, Misafirperverlik, Alçakgönüllülük, Çalışkanlık, Dürüstlük, Vatanperverlik) temsil ettiği şapka, bugün artık maalesef birkaç usta tarafından üretiliyormuş.

Kürsübaşı geleneğiyle UNESCO listesinde

Meşhur Çayda Çıra halk oyunu da bu yöreye ait. UNESCO Somut Olmayan Dünya Kültür Mirası Temsil Listesi’ne giren Kürsübaşı geleneği, eski Harput evlerinde kış mevsiminde kullanılan adeta soba görevi yapan özel olarak düzenlenmiş kürsü etrafında ısınmak, sohbet etmek, eğlenmek amacıyla bir araya gelinmesine deniyor. Hala yaşatılmaya çalışılan bu geleneği halen Harput ya da Elazığ’daki birkaç mekânda görme şansı bulabiliyorsunuz. 

Elazığ’dan bahsederken konuşmadan geçemeyeceğim bir konu da yemek kültürü. Onu aşağıdaki maddede daha detaylıca anlatacağım ama Elazığ’ın ünlü üzüm bağlarına burada değinmeden geçemeyeceğim. Elazığ’a has üzümler sofralık ve şaraplık olarak kullanılıyor. Onlardan elde edilen şaraplar sadece Türkiye’de değil dünyada ün yapmış durumda.  Öküzgözü ve Boğazkere bunlardan ikisi. Ayrıca, bu üzümler orcik yapımında da kullanılıyor.

ELAZIĞ’DA GEZİLECEK YERLER

HARPUT

Elazığ’ı gezecekseniz bence önce Harput’a gitmelisiniz. Buram buram tarih kokan sokaklar sanki bir açık hava müzesi. Camileri, kümbetleri ile o tarihi atmosferi sizleri çok şaşırtacak. Zaten bu özel dokusu yüzünden UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de dahil edilmiş. 

Harput Kalesi

Tarihi MÖ 900’lü yıllara dayanan Harput Kalesi’nin kökenleri Urartular’a kadar uzanıyor. Yüzyıllar boyunca Persler, Partlar, Romalılar, Bizanslılar, Abbasiler, Artukoğulları, Selçuklular, Akkoyunlular ve Osmanlılar arasında el değiştiren kalenin içerisinde tarihi katmanları ortaya çıkarmak için halen kazılar devam ediyor. 

Elazığ gezilecek yerler
Harput Kalesi

Sarp bir kaya bloğunun üzerine oturtulmuş kale oldukça görkemli. Kuşatılması da oldukça zormuş o dönemde.Kale o zamanlar içerisinde hastane, tahıl ambarı, darphane, su sarnıcı, cephanelik, cami ve çok sayıda sivil yapının bulunduğu büyük bir mahalleymiş. Kalenin diğer bir ismi de Süt Kalesi. Kaleye bu ismin verilmesi ile ilgili rivayetse şu: O dönemde yaşanan su kıtlığı yüzünden kalenin harcına süt kullanıldığından bir dönem adı ‘süt kalesi’ olarak kalmış.

Kaleyi hafif bir tırmanış ile gezebiliyorsunuz. Gezi patikalarını takip ederek 3 cepheye bakan seyir platformlarına ulaşılıyor. 

Kaleye giriş ücretsiz.

Harput Ulu Cami

Elazığ gezilecek yerler
Ulu Cami’nin içinden

Dönemin en önemli eserlerinden biri olan Ulu Cami’nin yapılış tarihi kesin olarak bilinmese de vergi kitabesinden 1156 – 1157 tarihlerinde Fahrettin Karaaslan tarafından yapıldığı biliniyor. Cami, Anadolu’daki ilk Türk camisi olarak kabul ediliyor. 

Şu an Kurşunlu Cami’nde bulunan minberi Türk ahşap sanatının şaheserlerinden biri. Dikdörtgen planlı caminin kısa minaresi de eğimi ile ünlü. Bazıları bilerek böyle yapıldığı bazıları da depremlerden bu hale geldiği söylüyor. 

Bahçesini gezerken caminin hemen önünde bir incir ağacı göreceksiniz. Şeklinde dolayı halk arasında “secde eden ağaç” olarak anılan ağacı görmeden geçmeyin.

Meryem Ana Kilisesi

Elazığ gezilecek yerler
Harput Kalesi’nin yamacındaki Meryem Ana Kilisesi

Kalenin batı duvarına bitişik olan kilise kayalıkların içine inşa edilmiş. Bu bina da Anadolu’nun en eski ibadet yerlerinden biri sayılıyor. MS 179 yılında kaledeki putların yakılması için yapılan binanın sonradan kiliseye çevrildiği düşünülüyor. 

Kilise aynı zamanda Kızıl Kilise, Süryani Kilisesi ve Yakubi Kilisesi adlarıyla da anılıyor. 

Sarahatun Cami

Akkoyunlu hükümdarı Hasan Bahadır Han’ın annesi Sarahatun tarafından yaptırılmış. 1465 yılında inşa edilen cami, daha sonra birkaç kez onarım geçirerek bugünkü halini almış. Kare planlı caminin taş işçiliği de oldukça etkileyici. Halen kullanılan bir cami. 

Üç Lüleli Çeşme

Harput’un hemen girişinde göreceğiniz çeşme kesme taştan yapılmış. Ağa Cami’nin de hemen yakınında. Kitabesine göre 1324 yılında yapıldığı biliniyor. 

Arap Baba Mescidi ve Türbesi

Elâzığ gördüğüm kadarıyla bol türbesi olan yerlerden biri. Yaşadığı dönemde ve sonrasında büyük önem atfedilen bu isimlere ait türbelere/kümbetlere Harput’u gezerken birkaç yerde rastlayabiliyorsunuz. Bunlardan biri de Arap Baba Türbesi. Kayalıklar üzerine inşa edilen türbenin yanında küçük bir mescidi bulunuyor. Kitabesinde türbenin 1279 yılında yaptırıldığı yazıyor ancak Arap Baba hakkında çok fazla şey bilinmiyor.

Selçuklu devrinde yapılan türbede naaş kısmı alt katta. Küçük bir kapı ile içeri girilebiliyor. Mumyalanmadığı halde bozulmadan günümüze kalan naaş, eskiden cam bölmede görülebilirken artık örtü ile kapatılmış. Bazı hastalıkların burada şifa bulunduğuna inanılıyor. 

Şefik Gül Kültür Evi

Harput’ta en sevdiğim yerlerden biri oldu bu örnek ev. Harput’un geleneksel ev mimarisini en iyi anlatan yerlerden biri olmuş. 175 yıllık konakta odaların her biri özenle döşenmiş. Eski günlerde yaşamın nasıl olduğunu size çok güzel aktarmayı başarıyor. 

Avlusu ve bahçesi de çok güzel. Harput’a gelirseniz mutlaka uğrayın diyeceğim bir yer. 

Elazığ gezilecek yerler
Şefik Gül Kültür Evi

Kurşunlu Cami

Osmanlı dönemine ait camilerinden olan yapı 1738 – 1739 yıllarında Çarsancak Beyi Osman Ağa tarafından inşa edilmiş. Kubbelerin kurşunla kaplı olması nedeniyle kurşunlu ismini almış. Ulu Cami’den getirilen ahşap minber ise dönemin ustalarının elinden çıkmış en güzel örneklerinden biri olarak gösteriliyor. 

Bahçesindeki 300 – 400 yaşında olduğu tahmin edilen çınarı da mutlaka görün. Bir zamanlar Evliya Çelebi Harput’a geldiğinde ağacın gölgesinde oturup notlarını burada aldığı söyleniyor. 

El Emeği Göz Nuru Çarşısı 

Meydanda binasıyla dikkat çeken çarşı, bölgede yaşayan kadınların el emekleri ürünlerini satmak için bir araya geldikleri kapalı bir mekân. Takıdan dantele birçok şey bulabiliyorsunuz. Ben gittiğimde maalesef pandemi yüzünden çarşısı kapalı olduğundan detaylı gezemedim. 

Cimşit Bey Hamamı 

Osmanlı dönemi yapısı olan hamam, hemen Sarahatun Cami’nin yanında. Ancak geçirdiği restorasyondan sonra hamam olarak değil restoran olarak hizmet veriyor. Ensar Lokantası tarafından kullanılan mekânın et yemekleri oldukça meşhur. 

ELAZIĞ – MERKEZ

Elazığ gezilecek yerler
Elazığ merkezdeki caddelerden.

Kapalıçarşı

Özellikle yeme-içme alışverişini sevenlerdenseniz Kapalıçarşı tam size göre. Peynirden, ekmeğe, sebzeden tel kadayıfa kadar yöresel lezzetleri bulabileceğiniz birçok dükkân var. Bir yerin yemek kültürünü öğrenmek istiyorsanız bu tür çarşılar en iyi başlangıç noktası. Ayrıca balıkçılar ve kasaplar olmak üzere iki ayrı bölümü daha bulunuyor. 1928’den beri açık olan çarşının konumu oldukça merkezi, Hükümet Konağı’nın hemen arkasında. 

Elazığ gezilecek yerler
Kapalıçarşı’da bir sokak.

Güney girişinin etrafına sıralanan Bakırcılar Çarşısı da buradayken görülmesi gereken yerlerden. 

Eski Hükümet Konağı

Osmanlı’nın son dönemlerinde inşa edilen hükümet konağı Enis Paşa tarafından 1896 yılında yaptırılmış. Bodrum katıyla beraber üç katlı olan bina 1984 yılına kadar hükümet konağı görevini üstlenmiş. Daha sonra karakol, polis noktası, sergi salonu olarak kullanıldıktan sonra artık valilik binası olarak hizmet veriyor.

Elâzığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi 

Keban ve Karakaya barajlarının yapımı sırasında bulunan birçok eserin sergilendiği müzenin yeni binası 1982 yılında hizmete açılmış. Müze, arkeolojik eserler ve sikkeler, kilim – halı ve etnografya bölümleri olmak üzere üç bölümde gezilebiliyor.   

Elâzığ Öğretmen Evi

Atatürk’ün 1937 yılında ziyareti sırasında konakladığı bina, yıllar sonra bir kent müzesine dönüştürülmüş. İçeride bu ziyaret sırasında kullandığı eşyaları görebiliyorsunuz. Halka açık binaya giriş ücretsiz. 

Elazığ gezilecek yerler
Elazığ Öğretmenevi

İzzetpaşa Cami

Şehrin en işlek caddesinde yer alan İzzet Paşa Cami benim de her sabah kahvaltı manzaramı oluşturuyordu. 1866 yılında o zamanın valisi Hacı Ahmet İzzet Paşa tarafından yaptırılan cami daha sonra çökmek üzereyken 1967 yılında yıktırılarak yerine yenisi yaptırılmış. 1972 yılında ibadete açılan caminin iç bezemeleri bir harika. Osmanlı tarzında 2 minareli olarak yaptırılan caminin kubbe genişliği 20 metre. Türkiye’nin ilk asansörlü minaresine sahipmiş. 

Giriş katında dükkanlar, üst katında ise şadırvanı ve giriş kapıları yer alıyor. 

Kültür Park

Elâzığ merkezin en göz alıcı yeri bence burası. 2015 yılında tamamlanan park Doğu Anadolu’nun en güzel parklarından biri olmuş. Göletleri, eğlence alanları, kafe ve restoranlarıyla ve dikkat çeken çevre düzenlemesiyle gerçekten vakit geçirmek için çok hoş bir yer olmuş. Yürüyüş ve koşu yolları, sosyal tesisleri ile hem büyükler hem de çocuklar için yemyeşil koca bir park. 

Elazığ gezilecek yerler
Kültürpark

ELAZIĞ ÇEVRESİ

Hazar Gölü (Gölcük)

Hazar Gölü sayesinde Elâzığ, “Doğunun Bodrumu” ismini almış. Merkezden 26 km uzaklıkta olan gölün uzunluğu 22 kilometre. Bölgenin en önemli tatil merkezi olan göl ve çevresi son dönemde yapılan yazlıklar sayesinde oldukça hareketli oluyormuş. Plajlarında hem su sporları hem de balıkçılık yapılıyor. Gölün çevresinde pek çok eğitim merkezi, otel, motel ve piknik alanları var. 

Sular biraz çekildiğinde ortaya çıkan batık şehir de Hazar Gölü’nde görülecek yerler arasında. 

Sivrice tarafı maalesef 2020 yılında geçirdiği depremde sonra fazlaca zarar görmüş o yüzden ben gittiğimde her tarafta inşaatlar devam ediyordu. Umarım kısa süre içerisinde eski güzel günlerine kavuşurlar. 

Hazarbaba Dağı

Yaz aylarının hareketliliği kış aylarında kayak merkezine taşınıyor. Sivrice ilçesinde bulunan Hazar Baba Kayak Merkezi’nde pist, telesiyej ve yeme içme alanları mevcut. Konaklama için maalesef uygun tesis bulunmayan merkez, şu an için sadece günübirlik ziyaretçilere hizmet verebiliyor. 

Buzluk Mağarası 

Fiziki yapısı dolayısıyla yazları dondurucu, kışları sıcacık olan Buzluk Mağarası Elazığ’da ziyaret edebileceğiniz doğa harikası yerlerden. Derinliğinin 150 – 200 metre olduğu tahmin ediliyor. 

Mağara civarından harika Keban manzaraları da görebiliyorsunuz. 

Çırçır Şelalesi

Dünyanın en genç şelalelerinden biri diyebilirim. Keban Barajı’nın inşaatından sona Fırat Nehri’nin sularının basınçla yön değiştirmesiyle oluşmuş. Oldukça etkileyici bir görünümü olan şelale, etrafına kurulan alabalık tesisleri nedeniyle daha da popüler olmuş. Bu serin manzara karşısında tesislerde alabalık yeme şansına bulabiliyorsunuz. Ayrıca mesire alanı da mevcut. 

Keban Baraj Gölü 

Türkiye’nin en büyük yapay gölü desem doğru olur sanırım. Keban Barajı’nın sularının doldurduğu alan bölge halkının da serinlik ihtiyacını karşılıyor. 64 bin hektarlık alanda halkın yararlanacağı eğlence ve mesire yerleri bulunuyor. Üç noktada feribotla karşıya geçiş imkânı var. Bazı noktalardaki faaliyet gösteren balık lokantaları halkın en çok ziyaret ettiği yerlerden. 

Elazığ gezilecek yerler
Keban Barajı Gölü

Kara Leylek Kanyonu

Teknelerle ulaşılan kanyon dünyada sayıları sadece 10 – 15 bin çift kalan kara leyleklerin yuva yaptığı bir bölge. İsmini de onlardan alıyor. Gitmek için Baskil ilçesi Kumlutarla Köyü’ne ulaşmanız lazım. Buradan da teknelerle kanyona gidiliyor. Bu kanyon Saklıkapı Kanyonu ile son dönemde keşfedilen yerlerden.

Saklıkapı Kanyonu

Bu doğa harikası kanyon Elazığ’ın Baskil ilçesi, Akuşağı Köyü’nde. 4 kilometre uzanan kanyon boyunca kaya oluşumları ve kendine has bitki örtüsü görenleri kendine hayran bıraktıran cinsten. Kanyonun bir ucu da Fırat Nehri’ne açılıyormuş. Kanyon, ismi gibi gizli kalmış olduğundan köylüler tarafından tesadüfen keşfedilmiş.

Golan Kaplıcaları

Peri Çayı’nın hemen yanında yer alan kaplıcaların romatizma, nevrit, kırık – çıkık, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Kaplıcaya Karkoşan ilçesi Yoğunağaç Köyü’nden ulaşabilirsiniz.

PALU VE ÇEVRESİ 

Ben gezim sırasında gitme fırsatı bulamadım ama mutlaka görülmesi önerilen Palu ve çevresine de kısaca yer vermek istedim. Merkeze 75 kilometre uzaklıktaki Palu zengin tarihiyle dikkat çeken yerlerden biri. 

Palu Kalesi, Tarihi Köprü, Taş Kitabe (Urartu Kralı Menaus’a aitmiş), Eski Hamam, Alacalı Mescid, Bizans Kilisesi, Cemşit Bey Cami ve Palu Konağı buralara geldiğinizde görebileceğiniz özel yerlerden birkaçı.

Palu’ya gelmişseniz Palu kavurmasının da mutlaka tadına bakın. Kavurmanın özelliği oğlak etinde olması ve 5 saat kadar süren pişirme işlemi. 

Elazığ’da bunları yapmadan dönmeyin!

  • Kürsübaşı toplantılarına katılın. 
  • Çırçır Şelalesi’nde alabalık yiyip, Çedene kahvesinden için.
  • Keban Barajı kıyılarını ziyaret edin.
  • Harput Kalesi’ne çıkın.
  • Kayabaşı’ndan Elâzığ manzarasını izleyin. 
  • Peynirli ekmek yiyin.
  • Ağın leblebisinin tadına bakın.
  • 8 köşeli gakkoş şapkasından alın.

Bunları almadan dönmeyin!

Orcik, orcik şekeri, Dut unu, Çedene kahvesi, Ağın leblebisi, baharatlar, tulum peynirlerinin yanı sıra rengarenk iğne oyaları, bakır işlemeler, kilimler, yemeniler…

GEREKLİ BİLGİLER

Elazığ nerede?

Doğu Anadolu şehir olan Elazığ, Bingöl, Tunceli, Malatya ve Diyarbakır illerinin komşusu.

Elazığ’a ne zaman gidilir?

Doğu Anadolu’ya hakim karasal iklime sahip Elazığ, eskiden çok soğuk kışlar yaşarmış. Ancak barajların yapılmasından sonra iklim yumuşamış ve artık kışlar daha ılıman geçmekte. 

Eğer gezi amaçlı gidecekseniz en güzel zamanı bahar ayları. Mayıs sonunda bile ben, 30 derecenin üzerinde rakamları gördüm maalesef. O yüzden siz gezinizi nisan sonu – mayıs başı gibi planlayabilirseniz iyi olur. Doğanın canlandığı bu zaman genel olarak her yerde çok güzel geçiyor. Havalar eylül – ekim aylarında tekrar 20 – 23  derecelere düştüğünden bu zamanı da düşünebilirsiniz.

Bölgede kayak merkezi olduğundan kış sporları sevenler ocak – şubat aylarını tercih edebilir. 

Elazığ’da ne kadar kalınır?

Hızlı bir tur için iki tam gün yetebilir ama etrafı detaylıca gezecekseniz 3 – 4 gününüzü ayırmanızı tavsiye ederim. 

Elazığ’da nerede kalınır?

Şirin Otel Elazığ

Şehrin tam merkezindeki Şirin Otel’in konumu oldukça iyi. Benim de konakladığım otelin odaları hem geniş hem de konforluydu. Pandemi koşullarında kaldığım otel kurallara oldukça uyuyordu. 

Kahvaltı teras katta veriliyor ve güzel bir şehir manzarası var. Klasik kahvaltının yanı sıra yerel lezzetlere de yer veriyorlar. 

Elazığ Şirin Otel
Fotoğraf: Elazığ Şirin Otel

Ramada By Wyndham Elazığ

Elazığ merkezde yer alan otel, merkezde gezilecek yerlere ve çarşıya oldukça yakın. 4 yıldızlı olan Ramada, odalarıyla ve genel kullanım alanlarıyla oldukça konforlu. Fitness merkezi, vale servisi ve havalimanı transfer servisi bulunuyor. 

Park Dedeman Elâzığ

Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan Dedeman, 72 odası, kapalı havuzu, toplantı odaları, spa merkezi, balo salonu ile çok yönlü hizmet alabileceğiniz otellerden biri. Odalar konforlu, temiz ve özenle döşenmiş. Zengin kahvaltı menüsünün yanı sıra ayrıca Amber Restaurant’ta farklı lezzetler bulabiliyorsunuz. 

Elazığ Park Dedeman
Fotoğraf: Elazığ Park Dedeman

Elazığ’da ne yenir? Elazığ’da nerede yenir?

Elâzığ mutfağının Gaziantep’ten sonra Türkiye’nin ikinci en zengin mutfağı olduğunu biliyor muydunuz? 150’ye yakın yemek çeşidi var mutfaklarında…  Tandır ekmeği, kurut, kelecoş, lobik çorbası, Harput köfte, pimpirim boranı, sırın, orcik bunların en bilinenleri. Ayrıca, orcik, pestil ve cevizin yendiği yatsılık sofraları da meşhurmuş buranın…

Kurut

Çökeleğin bol tuzla yoğrulup orta boy yassı topaklar halinde güneşte kurutulmasıyla elde ediliyor. Kurut, çorba, ayran gibi birçok yiyecek yapımında da kullanılıyor. 

Lobik çorbası

Lobikler (börülceler) bir tencerede haşlanır. Ayrıca bir tencerede soğan ile salça kavrulur, su ilave edilerek kaynatılır. Sonra döğmeler (buğdaylar) eklenir, iyice kaynatılır ve sonrasında lobikler eklenir. İsteğe göre pişmeye yakın nane kurusu eklenir. 

Kelecoş

Soğanlar yarım ay şeklinde doğranır ve tereyağında kavrulur, salça ilave edilir. Kavrulduktan sonra kavurma ve tuz eklenir. Kuşbaşı şeklinde doğranan tandır ekmekleri kurut ayranı ile ıslatılır, kavurmalı soğanlı harç tabağa dökülür ve sıcak servis edilir. 

Harput köfte

Rendelenen soğana kıyma, biber salçası, reyhan, pul biberi, tuz karıştırılır. İçine köftelik bulgur ve maydanoz eklenir. Biraz karıştırdıktan sonra içine yumurta eklenir ve harç iyice yoğrulur. Avuç içinde yuvarlanan köftelere tekerlek şekli verilir. Ayrıca bir tencerede domates salçası ve tereyağı kavrulur sonra su ilave edilir. Su kaynadıktan sonra köfteler eklenir ve 10 – 12 dakika birlikte pişirilir. 

Pirpirim yemeği

Nohut ve fasulyeler bir gün önce önceden suda ıslatılır ve biraz haşlanır. Pirpirimler (semizotu) ayıklanır ve küçük küçük doğranır. Doğranan soğanlar bir tencerede tereyağı, salça ve pirpirimle karıştırılarak kavurulur. Sonra tencereye fasulye ve nohutlar eklenir ve biraz pişirilir. Üzerine döğme, mercimek ve tuz eklendikten sonra bakliyatların üzerine çıkıncaya kadar su eklenir. Orta ateşte 30 – 40 dakika pişirilir. 

Işkın mıhlaması

Işkınlar soyulur ve küçük küçük doğranır. Ayrıca bir tavada tereyağı eritilir ve ışkınlar ilave edilir. Işkınlar yumuşayıncaya kadar karıştırılır. Tuz ilave edildikten sonra üzerine yumurta kırılır. Yumurtalar pişince servise hazır. 

Gömme

Doğranan soğanlar ve kıyma tereyağında kavrulur. Tepsiye dizilen yufkaların arasına bir kat bu kıymalı harçtan diğer kata ceviz konarak işlem tekrarlanır. 25 – 30 kez tekrarlandıktan sonra tepsi fırına verilerek pişirilir. 

Orcik

Bildiğimiz cevizli sucuk ama yöreye özel olarak farklı bir üretim şekli var. Tabii, asıl özelliği yöreye ait üzümlerden yapılması. 

Peynirli ekmek

Aslında peynirli pide gibi görünüyor ama özelliği şekerli olması. Her ne kadar fırınlarda satılsa da burada adet herkesin kendi harcını hazırlayıp mahaller fırınında pişirtilmesi…  Peynir olarak özel tuzsuz bir peynir kullanılıyor. Şeker tadıysa çok yoğun değil, hafifçe tat verecek kadar katılıyor. Bazıları üzerine Antep fıstığı serperek yiyor. Özellikle kahvaltı sofralarının vaz geçilmezi.

Çedene kahvesi

Menengiç olarak bilinen yabani Antep ağacı fıstığından elde edilen meyveler ile yapılıyor. Olgunlaşan menengiçler toplanıyor, yıkanarak iyice kurutuluyor ve yeşil olanlar ayrılarak kavruluyor ve bazı işlemlerden geçirilerek macun şeklini alıyor. Şişelenen bu macun daha sonra kahve yapımında kullanılıyor. 

Ancak Elâzığ sokaklarını gezerken bu kahve yerine dibek kahvesine daha çok rastlıyorsunuz.

Ağın leblebisi

Yöreye has tüylü nohuttan yapılan Ağın leblebisi gerçekten çok lezzetli. Evlerde yapılan bu leblebinin özelliği kum ve meşe külünde hazırlanması. Ben, çarşıda ara sokaktaki Tarihi Erzincan Leblebicisi’nden denedim ve çok beğendim. En kalitelisinden deneyin ki, gerçek lezzetini alabilesiniz. 

Elazığ’da nerede yenir?

Ensar Mangal Vadisi

Et seviyorsanız buraya mutlaka uğramalısınız. Harput’ta eski bir hamam içerisinde hizmet veren Ensar’ın etleri dillere destan. Soslu bonfile buraya özel ama patlıcan söğürtme ve Harput kebabını da deneyebilirsiniz. Yörenin tatlısı dolangeri deneyebileceğiniz en iyi yerlerden biri burası. Fiyatları biraz yüksek ama lezzetiyle karşılığını alıyorsunuz. 

Kavurmacı Bekir Usta

Ağır ateşte pişmiş kavurma ve ızgara çeşitleri için Bekir Usta’ya uğrayabilirsiniz. Günlük kuzu haşlama ve sulu et yemekleri de bulunuyor. Yeri merkezde Hürriyet Meydanı Kuyumcular Sokak üzerinde. 

Elazığ - Kavurmacı Bekir Usta
Fotoğraf: Kavurmacı Bekir Usta, Elazığ

Koçoğlu Restaurant

İçli köfte, kara kavurma, mumbar ve çiğ köfte sevenler ya da denemek isteyenler için doğru adres burası. Lokantanın kahvaltısı da oldukça beğeniliyor. 

Zertaşlar Et Lokantası

Et lokantası ama buranın asıl kahvaltısı meşhur. Manzaraya karşı güzel bir kahvaltı yapmak isterseniz Harput Yolu üzerindeki Zertaşlar’a uğrayabilirsiniz.

Amcanın Yeri 

Köfteciler Çarısı’nda yer alan Amca’nın Yeri, Elâzığ usulü salçalı köfte yemek için en iyi adreslerden biri. Ekmek tost makinesinde kızartılıyor sonra içine salca sürülüyor, incecik köfteler ayrıca ızgarada kızartıldıktan sonra ekmek arasına konan köftelerle beraber tekrar tost makinesinde basılıyor. Sokak boyunca birçok yer var ama herkes buranın en iyisi olduğu konusunda hem fikir.

Elazığ gezilecek yerler
Elazığ’ın meşhur salçalı köftesi hazırlanırken

Tatlıcı ve Dondurmacı Selo Usta 

30 yıldır hizmet veren Selo Usta önce dondurmayla ün yapmış. Daha sonra halka, cevizli el, lokma, şekerpare, kuşgözü tatlılarını da menüsüne katarak herkesin sevdiği bir yer haline gelmiş. Hürriyet Caddesi ve Almira Otopark yanında 2 dükkânı bulunuyor. 

Elazığ’a nasıl gidilir?

Elâzığ, ulaşım olarak şanslı illerimizden biri. Kara, hava ve demiryolu ile ulaşım imkânı var. 

İstanbul’dan 1 saat 40 dakikalık bir yolculuk ile hava yolu ile ulaşabileceğiniz Elazığ’a THY, Anadolujet ve Pegasus’un düzenli seferleri bulunuyor. 

Demiryolu ile gitmek isterseniz Ankara’dan kalkan Van Ekspresi, Adana’dan kalkan Fırat Ekspresi ile Elazığ’a tren aktarması ile ulaşabilirsiniz.

Karayolu ile gitmek isterseniz İstanbul’dan 1210 kilometrelik yol araçla yaklaşık 13 – 14 saat sürüyor. Otobüs ile gidecek olursanız da duraklamalarla beraber 18 saat. 

Diğer birkaç şehirden uzaklıklar: 

İzmir – Elâzığ yaklaşık 1300 kilometre / 15 – 16 saat

Kayseri – Elâzığ yaklaşık 440 kilometre / 6 saat – 7 saat

Ankara – Elâzığ yaklaşık 776 kilometre / 9 – 10 saat

Malatya – Elâzığ yaklaşık 100 kilometre /1 saat 20 dakika
Diyarbakır – Elâzığ yaklaşık 158 kilometre / 2 saat
Tunceli – Elâzığ yaklaşık 76 kilometre / 1 saat 40 dakika 

Anadolu’daki gizli cevherlerden biri de Doğubeyazıt’taki Osmanlı’nın doğudaki son sarayı İSHAK PAŞA SARAYI… Bu etkileyici binayla ilgili bilgi almak için yazıyı tıklamanız yeterli. Bölgedeyseniz ilkbaharda açan badem ağaçlarıyla muhteşem bir hale bürünen AKDAMAR ADASI’nı da ziyaret listenize almanızı;  eğer UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yerler alan NEMRUT DAĞI‘na bir gezi planlıyorsanız gitmeden önce bu yazıma da göz atmanızı kesinlikle öneririm.

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Yorumlar kapandı...