“Masalsı” kelimesinin anlamını Colmar sokaklarında yürümeye başladığınızda anlıyorsunuz. Fotoğraflardan görüp hayallerinizde büyüttüğünüz kadar güzel. Belki biraz daha fazlası. Uçuk pembelere, sarılara, yeşillere boyanmış yarı ahşap kaplı evleri, kanallarıyla aklınızı başından alıyor. Çok güzel şehirler gördüm ama bu hissi, sadece 2-3 tanesinde hissettim.
Her şey öylesine güzel ki, sokakların derinliklerine ilerledikçe başka bir dünyaya aitmiş gibi geliyor size. Ya zamanda yolculuğa çıkmış gibi ya da tarihi bir film setinin içerisinde dolaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Kanal bölgesine indiğinizde hayranlığınız bir kat daha artıyor. Yaz aylarında rengarenk çiçeklerin yerini Noel zamanı yılbaşı süsleri alıyor. Kanala yansıyan o renkli görüntüler, yeşillikler arasında büyülenip kalıyorsunuz.
Tarih boyunca paylaşılamamış
İncelikle işlenmiş şehrin geçmişi 9. yüzyıla kadar uzanıyor. Şu anki halini 13. – 14. yüzyılda almaya başlar ama 1600’lerde geçirdiği savaşlardan sonra tekrar inşa edilir. Colmar, Fransa ile Almanya arasında yıllarca savaş nedeni olmuş, bir onun eline geçmiş, bir diğerinin. En son 1945’te Fransa’da kalmış. Her ne kadar şu an Fransız olsa da bölgeyi gezerken Alman etkisini de fazlasıyla hissediyorsunuz.
Alsas Şarap Rotası’nın da başkenti sayılan şehir, taş kaplı sokakları, kanalları, köprüleri, birbirinden harika evleriyle gezmeye doyamayacağınız bir yer. Kışın en hareketli zamanlarını Noel döneminde yaşıyor. Şehirde kurulan pazarlar sayesinde aynı zamanda Avrupa Noel Pazarları Rotası’na da mutlaka eklenmeli.
Colmar’ın bilinmeyen bir yanını ise gidince öğreniyorsunuz. Sokaklarda yerler, New York’un simgesi olan Özgürlük Heykeli’ne ait üçgen metal plakalarla dolu. Özgürlük Heykeli’ni tasarlayan Fredik Auguste Bartholdi, Colmar doğumluymuş… Bu yüzden kendisine böyle sahip çıkmışlar. Zaten şehirde onun adına bir müze ve bir de lise var.
Sözü fazla uzatmadan aynı zamanda benim “En güzel kış rotaları”mın baş köşesindeki güzeller güzeli Colmar’ı tanımaya hemen buradan başlayabilirsiniz…
Colmar nerede?
Fransa’nın kuzeydoğusunda Almanya ve İsviçre sınırlarına yakın bir şehir Colmar. Alsas Bölgesi’nde yer alıyor.
Kaç gün kalmalı?
Colmar, yaklaşık 70 bin nüfuslu küçük bir şehir… Aslında yarım günde bitirebilirsiniz. Ama öyle güzel bir yer ki, burada bir gece kalmalı bence… Sokaklarında tekrar tekrar dolaşarak gece halini görmeli ve bu güzelliği sindirmeli insan içine…
Colmar’a ne zaman gidilir?
Colmar gitmek için en uygun zaman, bahar ve yaz ayları… Nisanda 18 derece civarlarında olan havalar temmuz-ağustos aylarında 26-28 dereceleri buluyor. Yaz ayları aynı zamanda kalabalıkların da arttığı zaman. O yüzden mayıs-haziran ve eylül ayları Colmar’ın en ideal zamanları… Ekim ayında havalar yine 16 derecelere kadar düşüyor.
Colmar için en güzel zamanlardan biri de yılbaşı dönemi diyebilirim. Yılbaşı öncesi kurulan noel pazarları, Avrupa’nın en gözde pazarlarından. Kış aylarında biraz soğuk olsa da bu özel zamanı kaçırmamak lazım. Genellikle kasım ayının son haftalarından açılan pazarlar, şehrin 5 ayrı yerinde kuruluyor.
Küçük bir şehir olmasına rağmen Colmar, oldukça güzel festivallere de ev sahipliği yapıyor yıl boyunca. Festivalleri ve tarihleri görmek için Colmar Turizm Ofisi’nin sayfasına göz atabilirsiniz.
COLMAR GEZİLECEK YERLER
Küçük Venedik (Le Petite Venise)
Şehrin tarihi bölümünde yer alan kanal boyunca uzanan Petite Venise yani Küçük Venedik, gerçekten şehrin en güzel bölümü. Kanal bölgesi renkli Colmar evleri, çiçek düzenlemeleriyle baş döndürücü bir güzelliğe sahip. Eğer yazın gitmişseniz mutlaka kanal turuna katılın. Turlar Saint Pierre Köprüsü’nden başlıyor.
Kapalı Pazar (Marche Couvert)
Petite Venise Bölgesi’nde hemen kanalın yanındaki binasıyla dikkat çeken bir yer. 1865’ten beri açık olan pazarda yerel yiyecekler ve hediyelik eşyalar bulabilirsiniz.
Kafalar Evi (La Maison des Tetes)
1609 tarihli Kafalar Evi ise adını cephesindeki 111 kafa heykelinden alıyor. Anton Burger tarafından inşa edilen bina, 17. yüzyılda Colmar’ın valiliğini yapan bir tüccara aitmiş. Farklı şekillerdeki ve boyutlardaki pencereleri ve işlemeleri oldukça dikkat çekici.
Pfister Binası (Maison Pfister)
1537 yılında tamamlanan bina, Colmar’ın sembolü haline gelmiş. Günümüze kadar bozulmadan gelen bina, Colmar’ın belki de en güzel evi. Gördüğünüzde hemen fark edeceğiniz binanın içi de dışı kadar güzel.
Adolph Binası (Adolph House)
Şehirdeki en eski binalardan biri… 1350 yıllarına kadar uzanan geçmişiyle Colmar’ın diğer evlerinden biraz daha farklılaşıyor. Dönemin dini etkisini fazlasıyla yansıtıyor.
The Koïfhus
Şehrin en eski binalarından bir diğeri olan Koifhus, 1480 yılında tamamlanmış. O dönemde şehrin ticari hayatında önemli yeri olan binanın çatısındaki ince işlemeler bile çok güzel…
Özgürlük Anıtı (Statue de la Liberte)
Özgürlük Heykeli’nin 12 metrelik replikasını Strasbourg Caddesi’nde görebilirsiniz.
Dominican Kilisesi
500 yıllık kilise, şehrin diğer sembollerinden biri. Martin Schongauer tarafından yapılan ünlü “Madonna in the Rosebush” ikonası da burada… Kilise, günümüzde birçok etkinlik ve klasik müzik konserine de ev sahipliği yapıyor.
Giriş ücreti 2 euro…
St. Martin Kilisesi
14. yüzyılda tamamlanan kilise, aynı zamanda Colmar’ın en büyük kilisesi. Gotik ve Rönesans sanatının en güzel heykel ve vitraylarından örnekleri görebileceğiniz kilise, Bartholdi Müzesi’ne çok yakın. İçerisindeki “Son akşam yemeği” heykeli ve rokoko orgu 1755 yılına tarihli.
Unterlinden Müzesi (Musée Unterlinden)
Tarih ve sanat müzesi olan Unterlinden Müzesi, tarih öncesi dönemden 20. yüzyıla uzanan 7000 yıllık bir döneme ışık tutuyor. Müzede resim ve heykelin yanı sıra mimari eserlere de yer verilmiş. Martin Schongauer, Hans Holbein, Lucas Cranach, Monet, Picasso ve Dubuffet müzede eserlerini görebileceğiniz sanatçılardan birkaçı…
Salı günleri kapalı olan müzenin giriş ücreti yetişkin için 13 euro, öğrenci için 8 euro… 13 yaş altı ise ücretsiz…
Bartholdi Müzesi (Musée Bartholdi)
Comar’ın en ünlü ismi Auguste Bartholdi’nin doğduğu bina. Daha sonra müzeye çevrilen binada onun sanat yaşamından kesitler sunuluyor. 3 bölüme ayrılan müzede farklı şehirlerdeki heykellerinin modelleri sergileniyor. En baş köşede ise New York’un ünlü Özgürlük Heykeli var. Müzede ayrıca Bartholdi ailesine ait mobilyalar ve özel eşyalar da yer alıyor.
Salı günleri kapalı olan müzenin giriş ücreti yetişkin için 6 euro, öğrenci için ücretsiz…
Oyuncak Müzesi (Musée du Jouet)
Colmar’ın tam merkezindeki müze, 19. yüzyıldan günümüze uzanan bir koleksiyona ev sahipliği ediyor. Müzedeki eski oyuncaklar, ayıcıklar, Barbie bebekleri, video oyunları, minyatürler, robotlar ve küçük trenler koleksiyonun önemli parçalarından. En önemli bölümse tüm ikinci katı kaplayan tren bölümü.
Giriş ücreti yetişkin için 5,5 euro, 8-15 yaş için 4,20 euro, 8 yaş altı içinse ücretsiz…
Başka neler yapılır?
Eğer yaz aylarında gitmişseniz bölgedeki ünlü üzüm bağlarını ve şarap evlerini kapsayan Alsas Şarap Rotası’nı mutlaka yapın.170 kilometrelik rota boyunca bölgedeki şarap kültürünün inceliklerini öğrenirken şarapların saklandığı mağaraları geziyor, bağ sahipleriyle muhabbet ederek güzel şaraplarının tadına bakma şansınız oluyor.
Bu turu arabayla yapabileceğiniz gibi toplu taşıma veya bir kısmını yürüyerek de yapabilirsiniz. Özellikle bu rotadaki Riquewihr ve Hunawihr kasabaları mutlaka uğramanız gereken yerlerden.
Eguisheim yine Colmar kadar güzel, tarihi bir kasaba. Colmar’ın güneybatısındaki kasabaya araçla yaklaşık 20 dakikada gidiliyor. Bu orta çağ kasabası, 2013’te “Fransa’nın en beğenilen yeri” seçilmiş. Chateau Saint-Leon Şatosu da görülmeye değer yerlerden.
Strasbourg mutlaka görülmesi gereken diğer bir şehir. Trenle 20-30 dakikada gidebileceğiniz Strasbourg da en az Colmar kadar etkileyici… Yine kanal kıyısına kurulan şehir, tarihi bölümü, güzel evleri ve katedraliyle sizi gittiğinize pişman etmeyecek.
Colmar’da ne yenir?
Fransa ve Almanya arasında yaşanan çekişme en çok galiba yemek kültürüne yaramış… Her iki ülkenin de mutfağından bir şeyler alarak güzel bir birleşim çıkmış ortaya. Eritilmiş peynirlerden yapılan Bretzel; üzüm, badem, vişne brendisinden yapılan sünger kek; peynir, soğan ve etten yapılan tarte flambée (bir çeşit pizza); sosis ve lahanayla hazırlanan choucroute, Colmar restoranlarında bulabileceğiniz geleneksel yemeklerden.
Bu yüzden Colmar’da yemek açısından hiçbir sıkıntı yaşamayacağınız kesin… Hem yerel mutfak hem de dünya mutfağından yemekleri bulabileceğiniz farklı fiyat aralıklarında bir çok mekan var. Michelin yıldızlı restoran da var Türk kebapçısı da…
Gitmişken şarabıyla ünlü Alsas Bölgesi’nin ünlü şaraplarının da tadına bakmayı unutmayın. The Sylvaner, The Pinot Blanc, The Riesling, The Muscat d’Alsace, The Pinot Gris, The Gewurztraminer, The Pinot Noir, Alsas’ın ünlü 7 şarabı…
Michelin Star yıldızlı Restaurant JY, şehrin en iyi restoranlarından biri.
Tarte flambe yemek için uğrayabileceğiniz Le Caveau Saint Pierre, geniş balık ve et seçeneklerinin olduğu Koifhus Winstub, yine yerel yemeklerin en lezizlerini bulabileceğiniz Brasseri Scwendi de Colmar’ın güzel mekanlarından bazıları…
İtalyan mutfağı seviyorsanız La Romantica Colmar merkezdeki en iyi adreslerden biri.
Kahvaltı veya kahve için uğrayabileceğiniz Cafe Patisserie Dussourd kanala çok yakın…
L’Essence du The (The Essence of Tea) ise özel karışımlarıyla çay meraklılarının bayılacağı bir yer.
Colmar’da nerede kalınır?
İbis Budget Colmar Centre Ville
Bizim kaldığımız İbis zincirlerine bağlı İbis Budget Colmar Centre Ville, merkeze sadece 500-600 metre uzaklıkta. Sakin bölgede yer alan otel hem çok temiz hem de fiyatları oldukça ekonomikti.
St. Martin
Alsas tarzı döşenmiş St Martin Otel‘i eski şehrin tam göbeğinde, Petite Venise’te. Şık odaları ve güzel kahvaltısıyla oldukça tercih edilen bir otel…
La Maison Des Têtes
17. yüzyıl eski bir Colmar binasında yer alan beş yıldızlı La Maison Des Tetes‘in 21 odası var. Geleneksel yemekler servis eden restoranıyla da oldukça popüler bir yer.
Hôtel Kyriad Colmar Centre Gare
Kyriad Colmar Centre Gare Oteli tren istasyonuna 500, tarihi bölgeye ise sadece 700 metre uzaklıkta. Temiz ve rahat odalara sahip otelin içindeki Le Republican restoranında bölgesel yemeklerin tadına bakabilirsiniz.
Colmar’a nasıl gidilir?
Türkiye’den direk gidiyorsanız en yakın havalimanı Basel’de. Fransa, İsviçre ve Almanya tarafından ortak olarak kullanılan Basel’in Mulhouse Havalimanı bu yönüyle oldukça ilginç havalimanlarından biri. Colmar’a sadece 60 kilometre uzaklıkta. Buradan kalkan otobüslerle önce St-Louis’e oradan da trenle Colmar’a ulaşılıyor.
Ayrıca Zürih ve Stuttgart havalimanlarını da kullanabilirsiniz.
Eğer Colmar’a Paris üzerinden gidecekseniz otobüs veya tren iki ayrı seçenek. Tren yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Bu açıdan oldukça cazip ama yaklaşık 100 euro civarlarında tuttuğu, aklınızda olsun… Avrupa’da yaygın olarak kullanılan ekonomik fiyatlı otobüs firması olan Flixbus’ın Colmar seferleri ise 9-10 saat sürüyor ama fiyatları 22 eurodan başlıyor. Özellikle gece yolculuğu sevenler için iyi bir seçenek olabilir.
Aslında bu bölge için en iyi ulaşım seçeneklerinden biri de araç kiralama… Bölgede gezilecek o kadar fazla güzel köy ve kasaba var ki bu sayede birçoğunu görme şansı yakalayabilirsiniz.
GEREKLİ BİLGİLER
Dil
Fransızca konuşuluyor. Almanya ile yakın bağları dolayısıyla Almanca da çok yaygın. İngilizce de kullanılan diller arasında ve büyük şehirlerde olduğu gibi İngilizce bilenler konuşmamazlık yapmıyorlar.
Para birimi
Euro
Zaman
Fransa bizden 1 saat geride ancak yaz saati uygulamasının kaldırılmaması nedeniyle kış aylarında aramızdaki fark, 2 saate çıkıyor.
Vize
Geçerli bir Schengen vizenizin olması yeterli. Ancak Fransa, Almanya, Avusturya gibi ülkeler Schengen vizesiyle ilk giriş yapılan ülkenin, vizeyi aldığınız ülke olmasına çok dikkat ediyorlar. Yani Almanya’dan aldığınız bir vizeyle ilk defa Fransa’ya giriyorsanız sorun çıkabiliyor. Ama ilk kez alındığı ülkeye giriş yaptıktan sonra farklı bir ülkeye girmenizde bir sorun çıkmıyor.
Yalnız gidilir mi?
Genel olarak Fransa’da olduğu gibi Colmar da yalnız bir kadın gezgin için oldukça güvenli bir yer. Ancak tedbiri elden bırakmadan özellikle geceleri geç saatlerde ıssız sokaklarda dikkatli olmakta fayda var.
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...