İğneada’dan hep “gizli cennet” diye bahsederler. Artık çok gizli değil ama cennet olduğunda ben de hem fikirim. Baharın yeşilinde, sonbaharın sarısında görmelisiniz burayı. İşte, tam o zaman “cennete mi düştüm ben” demeye başlayacaksınız. Kırklareli’nin bu küçük ama şirin beldesi doğal güzellikleriyle sizi mest edecek. Bu yazıda İğneada gezilecek yerler, İğneada konaklama, İğneada yeme-içme ve ulaşım ile ilgili tüm detayları bulacaksınız.
İğneadayı cennet yapan şeylerin başında Longoz ormanları geliyor. Bu longoz aynı zamanda Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı longozlarından biri. Dünyada az rastlanan bu doğa olayını gördüğünüzde İğneada isminin neden cennetle anıldığını anlıyorsunuz. Tabii ki, sadece longozları değil gölleri, denizi, kuşları, mağarasıyla İğneada bu övgüyü fazlasıyla hak ediyor açıkçası.
Osmanlı’nın av alanı
Türkiye’nin en uzun sahillerinden birine sahip İğneada, 3 bin nüfuslu küçük bir belde. Bölge Bulgaristan ile sınır oluşturduğundan farklı etnik kimliklere de sahip.
Eski Yunanlılar, Trace dedikleri bölgede yaşayan halka Traklar (Thrac) demiş, Romalılar ise bu bölgeyi Trakya olarak adlandırmış. Uzun dönem Roma hakimiyetinde kalan bölge kesin olarak 1452 yılında Osmanlı kontrolüne geçmiş. Doğası güzel ve bereketli olduğundan Osmanlı sultanları bölgeye sık sık av için gelmişler.
GENEL BİLGİLER
İğneada neresi?
Marmara Bölgesi’nde yer alan Kırklareli ilinin Demirköy ilçesine bağlı bir belde İğneada. Kendisi aynı zamanda Karadeniz kıyısındaki en batı noktamız oluyor ve Bulgaristan ile sınır oluşturuyor.
İğneada’da kaç gün kalmalı?
İğneada küçük bir yer, İstanbul’a yakın olması sebebiyle günü birlik gidilebilecek bir yer. Ancak bana göre burada doğa öylesine huzur dolu ki, eminim tek gün size yetmeyecek. O yüzden 2 ya da 3 günlük bir program burası için yeterli olacaktır. Aynı zamanda kano, yüzme, yürüyüş gibi aktivitelerle de günlerinizi renklendirebilirsiniz.
İğneada’ya ne zaman gidilir?
İlkbahardan sonbahara kadar bu üç mevsim İğneada’nın en güzel zamanları. İlkbaharda Longoz ormanlarını su içerisinde görebilir, yaz aylarında denizinden yararlanıp sonbaharında renk cümbüşünün keyfini çıkarabilirsiniz.
İğneada gezilecek yerler için detaylara geçebiliriz artık…
İĞNEADA GEZİLECEK YERLER
Longoz Ormanları Milli Parkı
Pek çok kişinin İğneada’ya gidiş sebeplerinin başında Longoz ormanları geliyor. Doğa burada öylesine güzel ve el değmemiş ki, bu güzelliğin içinde olmak insanın nefesini kesiyor.
Longozların diğer bir adı “subasar”… Nedir bu subasar, derseniz size kısaca açıklamaya çalışayım. Yıldız Dağları’nın kar ve yağmur suları erimeye başladığında ormanların içerisinden denize doğru akmaya başlıyor. Sular deniz ile orman arasında yer alan göllerde birikiyor. Ancak göller ile deniz arasında kumsalın yarattığı set olduğundan ilerleyemeyince su orman içerisinde yayılmaya başlıyor ve orman sular altında kalıyor. Bazen suların gücü daha baskın geldiğinde kum tepeleri yıkılıyor ve su denize doğru akıyor ama bu uzun sürmüyor. Dalgalar kıyıyı dövdükçe kumsal tekrar oluşmaya başlıyor, dağlardan akan sular göllerde birikiyor ve orman tekrar sular altında kalıyor. Bu döngü yıl içerisinde 6-7 kez oluyormuş.
Döngü sürekli olunca orman ve ağaçlar zamanla su içinde yaşamaya ayak uydurmuş. Suların getirdiği alüvyonlar bölgedeki tüm fauna ve floarayı etkileyerek zenginleştirmiş. Bu sulak alanlar aynı zamanda birçok kuşun göç yolunda yer alıyor. O yüzden bölgede inanılmaz bir kuş çeşitliliği var ve bunları izleyebileceğiniz bir de Kuş Gözlemevi bulunuyor. Böyle bir ortam olunca bazen gittiğinizde sular altında bulduğunuz bölgede kanolarla gezerken başka bir dönemde patikalardan yürüyüşler yapabiliyorsunuz.
Bölge 2007 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınmış. Milli park iki bölümden oluşuyor. Kuzey bölümünde Erikli Gölü ve çevresindeki sazlıklar ve longoz ormanları; güney bölümünde ise Mert Gölü, Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü ile çevresindeki sazlıklar ve longoz ormanları yer alıyor. Parka giriş yaptıktan sonra sağlı sollu ayrılan yollardan gölleri görebiliyorsunuz.
Kanoyla keşif
Ormanı keşfetmek için en iyi ve en keyifli yol Mert Gölü’nden geçiyor. Buradan kano kiralayarak hem Mert Gölü’nü hem de ormanın derinliklerini keşfedebilirsiniz.
Bölgeyi aynı zamanda ATV ve bisiklet turları ile gezebiliyorsunuz. Benim de gittiğim gibi mevsime göre yürüyüş turu + kano gezisini birlikte yapabilirsiniz.
İğneada Longoz Ormanları Milli Park giriş ücreti (2022 fiyatları):
Tam 7 TL, indirimli 3,5 TL
Bisiklet 7 TL, motorsiklet 14 TL, otomobil 21 TL, minibüs 63 TL, midibüs 105 TL, otobüs 210 TL.
Mert Gölü
Longoz ormanları içerisinde görebileceğiz yerlerden biri hatta en önemlisi. Göle iki bölgeden giriş yapabiliyorsunuz. Biri milli park girişinden diğeri İğneada sahilinden. Göl üzerinde ve etrafında birçok aktivite yapmak mümkün; kano ile gezebilir, kuş gözlemi yapabilir ve etrafında yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Mert Gölü’nde kano
Longoz ormanlarını gezmek için gerçekten de en keyifli yöntem kano yapmak. Sahile geldiğinizde kano kiralayan yerleri göreceksiniz. Buradan deniz bisikleti de kiralanıyor. Temmuz ağustos gibi geldiyseniz kanodan sonra deniz keyfine devam edebilirsiniz. Sahilde büfe-kafe gibi yerler var. Yeme içme ihtiyacınızı buradan karşılayabilirsiniz.
Hafta sonu gidiyorsanız ya arayıp yer ayırtın ya da erkenden gidin. Çünkü gölden orman içine girdiğinizde hem o güzelliği sakince yaşayabilirsiniz hem de ilerleyen saatlerde oluşan kano trafiğinden de kurtulmuş olursunuz.
Kano kiralama süreleri yaklaşık 1,5 – 2 saat kadar. Dilerseniz rehberli de çıkabiliyorsunuz ancak ücreti biraz daha fazla. Tek başınıza çıkacaksanız size kısa bir eğitim veriliyor ve yol üzerindeki işaretlere göre ilerliyorsunuz.
Bol sulu bir aktivite olduğundan mevsime göre yanınıza bir yağmurluk veya uygun bir kıyafet almayı unutmayın. Sandalet ya da su geçirmez ayakkabı işinize yarayabilir. Orman içi olduğundan eğer sıcak bir mevsimse sinek fazla olabiliyor, o yüzden sinek kovucularınızı da yanınızdan eksik etmeyin.
Gölde kuşların üreme dönemlerine göre kano yapma saatleri sınırlandırılmış. O yüzden tarihleri ve saatleri gitmeden mutlaka kontrol edin. 15 Nisan – 30 Haziran arası kesinlikle kano yapmaya izin verilmiyor.
Hamam Gölü ve Longozu
Milli park sınırlarında görebileceğiniz yerlerden biri de Hamam Gölü ve Longozu. Kumsala 1200 metre uzaklıkta olan göl, diğer göller arasında yaz aylarında suları en az çekilen göl olarak biliniyor. Gölde aynı zamanda kerevit ve tatlı su levreği görülüyor. Gölün en önemli özelliklerinden biri de nilüfer bitkisi. Göller arasında nilüfer bir tek bu gölde yetişiyor.
İğneada Sahili
Türkiye’nin en uzun sahillerinden biri olan İğneada sahili Trakya’da denize girilebilecek en güzel yerlerden biri. Karadeniz olduğundan sezonu biraz kısa sürüyor ama temmuz ve ağustos aylarında geliyorsanız güzel zamanını yakalama şansınız var. Karadeniz olduğundan güzel zamanı diyorum çünkü, bazen dalgalar yüzünden denize girmek mümkün olmuyormuş.
Sahilde büfe, kafe, şezlong, şemsiye, tuvalet gibi ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz yerler mevcut. Bir ucu ise Mert Gölü’ne ve kanoya bağlanıyor.
Demirköy Fatih Dökümhanesi
Dökümhane İstanbul’un fethinde önemli rol oynamış, fetih sırasında kullanılan top, silah gibi malzemelerin bir kısmı burada yapılmış. Ancak 10 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteren dökümhaneden geriye fazla bir şey kalmamış. Zeminde döküm işlerinde kullanıldığı düşünülen fırınların yerlerini ve tünelleri görebiliyorsunuz.
O zamanlar çevredeki demir yataklarından yararlanılmış. İlçeye de ismini burası vermiş. Şu an alanda restore edilmiş bir cami var, girişte de kafeterya bulunuyor. İğneada içerisinde dökümhane tabelalarını takip ederek buraya ulaşmanız mümkün. Dökümhane, Demirköy’e 27 kilometre uzaklıkta.
Dupnisa Mağarası
Yeşillikler içerisinden geçerken yerin altında böyle etkileyici bir yere denk gelebileceğini düşünemiyor insan. Hele ilk kez bu büyüklükte bir mağara görecekseniz. Trakya’nın turizme açılan ilk mağarası olan Dupnisa’nın içi gerçekten de göz alıcı oluşumlarla dolu. Sarıdan kırmızıya, beyazdan kahverengine varan renklere sahip devasa sarkıtlar ve dikitlerden gözlerinizi alamıyorsunuz.
Dört milyon yıldan beri oluşum içerisinde olan Dupnisa bir mağara sistemi. Dupnisa Bulgarca “delik” demekmiş. İki kat ve üç mağaradan oluşan sistemin üst katında Kuru ve Kız Mağarası bulunuyor ve toplam uzunluğu 2.720 metre… 50-60 metre aşağıdaki alt katta ise Sulu Mağara yer alıyor. Sürekli bir su akımının olduğu bu mağaranın uzunluğu ise 1.977 metre.
İğneada’ya uzaklığı 53 kilometre ve beldeden 1 saat kadar sürüyor.
2003 yılında turizme açılan mağaraların ancak bir kısmı gezilebiliyor. İçerisinde aydınlatma ve iskeleler sayesinde ziyarete açık bölümleri rahatça gezebiliyorsunuz.
Dupnisa Mağarası giriş ücreti tam bilet 20 TL, indirimli 10 TL.
Limanköy Feneri
Karadeniz’in en batısındaki fener olma özelliğini taşıyan fener, 1866 yılında Sultan Abdülmecit tarafından Fransızlara yaptırılmış. Bu yüzden kendisi Fransız Feneri olarak da biliniyor. Hem sınır hem de rota olmak üzere iki ayrı görevi varmış bu fenerin. İğneada’ya 4 kilometre uzaklıktaki fener denizden 50-60 metre kadar yükseklikte konumlanmış.
İkinci Dünya Savaşı yıllarından beri feneri çalıştırma görevini tek bir aile üstlenmiş. Babadan çocuklara geçmiş bu iş. Uzun yıllar burada yaşayan aile otomasyona geçtikten sonra buradan ayrılmış. Ben gittiğimde yoktu ama şu an duyduğum kadarıyla etrafında bir kafe işletmesi var.
Manyetik Alan
İğneada’ya gidenlerin çok merak ettiği yerlerden biri de bu Manyetik Alan.
Poyralı mevkiinde tabelasını göreceğiniz Manyetik Alan Ormanı’nın özelliği, Manyetik alanda yokuş yukarı çıkarken aracınızı boşa alırsanız araç kısa bir süre de olsa kendi kendine yokuş yukarı çıkıyor ve yokuşta geri gitmeden duruyormuş.
Biz deneyemedik ama tam yerini hemen öncesindeki tesise sorarak öğrenebilir ve siz de deneyebilirsiniz.
Beğendik Köyü ve Plajı
Beğendik Köyü İğneada’ya 15 kilometre, Bulgaristan ile sınır köyü. Köyde 200 kadar ev bulunuyor. Sahili oldukça güzel. 3 kilometre uzunluğundaki sahilin bir ucu ise Bulgaristan sınırı. Sahilde baktığınızda ismi Rezova olan Bulgar köyünü görebiliyorsunuz.
Genelde sakin olan plajda küçük bir tesis var. Dilerseniz sahiline kamp kurabiliyorsunuz.
Sislioba Kalesi
Demirköy’e bağlı kale, kalenin ismiyle aynı Sislioba Köyü’nde yer alıyor. Eski bir Roma eseri olan kalenin belirli kısımları ayakta kalmış. Özellikle kuzeydoğu suru, güneydoğu burcu ve doğu surlarını görebilirsiniz. Kale köye 4 kilometre uzaklıkta, araçla yakınlarına kadar gidebiliyorsunuz ama sonrasında bir miktar yürümeniz gerekiyor.
Limanköy
İğneada’ya bağlı bir yerleşim olan Limanköy bölgenin küçük ama şirin yerlerinden biri. El değmemiş güzelliği, tertemiz denizi ve yeşillikler içerisindeki konumuyla insana huzur veriyor.
İğneada’yı geçtikten sonra bir yarımadanın tam ucunda yer alan Limanköy Romanya’dan göçen Türklerin yaşadığı tarihi bir köy. İlk adı Koruburnu imiş ama sonra değişmiş. Limanköy’de aynı zamanda tarihi Limanköy Feneri’ni de görebilirsiniz.
Zindandere Şelalesi
Trakya’nın en yüksek şelalesi olan Zindandere Şelalesi, İğneada’ya 24 kilometre uzaklıkta. Yeşillikler içerisindeki şelale bozulmamış doğası ile hem izlemek hem de fotoğraf çekmek için harika bir nokta.
Liman Baba Türbesi
Liman Baba, Telli Baba’nın 7 kardeşinden biri olarak biliniyor. Bu özel mekanı ziyaret etmek isteyenler İğneada Limanı’nın hemen karşısındaki türbeye uğrayabilirler.
BAŞKA NELER YAPILIR? YAKINLARDA NELER VAR?
Kıyıköy
Balkay Köyü
Çilingoz Tabiat Parkı
Cehennem Şelaleleri
Sarpdere
Palivor Çiftliği
Aşıklar Plajı
İğneada’da nerede yenir?
Rota Balık Restaurant – Denizle bu kadar iç içe olunca İğneada’da balık mekanları biraz daha çok öne çıkıyor gibi. Rota Balık da bunun için en çok tercih edilen yerlerden biri. Taze ve lezzetli balık arayanlar buraya mutlaka uğramalı. Fener kavurma, levrek simit, somon şiş, karides güveç, lakerda ve kabak çiçeği dolması denemenizi önereceğim şeyler arasında. Hafta sonları biraz kalabalık oluyor, aklınızda olsun.
Dobrodosli Rumeli Köftecisi – Lezzetli sucuk ve köfte arayanlar için. Anlamı da Bulgarca “hoş geldiniz” demekmiş.
İğneada Köfteci Kasap – Adından anlaşılacağı gibi et düşkünleri için doğru adres. Hem lezzetli yemekleri var hem de servisleri çok iyi.
Uğur’un Yeri Lezzet Limanı – Özellikle kahvaltı için bir mekân arıyorsanız burayı deneyebilirsiniz. Kahvaltıda ev yapımı reçelleri oldukça lezzetli. Sonrasında kumda kahve içmeden buradan ayrılmayın.
Çatkapı Et Balık – Limanyolu Caddesi’nde yer alan Çatkapı, kahvaltı, öğle ve akşam yemeği servisi yapıyor. Özellikle akşam yemekleri için en çok tercih edilenlerden biri, diyebilirim. Lezzetli yemeklerin yanı sıra güler yüzlü servisi onu İğneada’nın tercih edilen mekanlarından biri yapmış. Levrek simit, kızartılmış susamlı keçi peyniri ve karides mantı deneyebileceklerinizden birkaçı.
Ayrıca Liman Restaurant, Şahin Tepesi, Lezzet Limanı Kafe uğrayabileceğiniz yerlerden diğerleri.
İğneada’da nerede kalınır? İğneada’da konaklama
Buraya gelenler genelde doğayla iç içe olmak için geldiklerinden birçoğu kamp yapmayı tercih ediyor. Tabii ki, İğneada’da konaklama ihtiyacınızı göreceğiniz otel pansiyon gibi mekanlar da bulunuyor. Son zamanlarda açılan resort sayesinde tam teşekküllü yerleri sevenler de kendine uygun bir seçenek bulabiliyor artık.
İğneada kamp alanları;
Longosphere Glamping
İlk önerim bir kamp alanı değil “glamping” önerisi olacak. Glamping, kamp deneyimini lüksle birleştiren bir kavram yani doğa içerisinde kamp yaparken hiçbir konfordan eksik kalmıyorsunuz. Bu amaçla yola çıkan Longosphere de Türkiye’deki birkaç güzel örnekten biri. Hatta bu konuda yurtiçi yurtdışı ödülleri var.
Üç farklı tasarıma sahip 125 adet çadırla hizmet veriyor. Bunlara çadır dediğime bakmayın, ahşap bungalov demek daha doğru olur bana göre. Sincap çadır, Kaplumbağa çadır ve Kaplumbağa Plus olarak adlandırılan çadırlar, elektrik, duş ve tuvaletin yanı sıra klima, mini bar, gardrop, internet gibi bir otel odasında bulabileceğiniz birçok özelliğe sahip.
Ormanla bütünleşmiş mekânda artı olarak kafe, bar, hatta havuz bile var. Konuklar için birçok aktivite düzenliyorlar. Kaldığınız süre içerisinde bisiklet turu, mantar toplama, trekking, safari gibi aktivitelere katılabilir, macera parkında hem siz hem de çocuklarınız heyecanlı dakikalar yaşayabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi için LONGOSPHERE’in sayfasına göz atabilirsiniz.
İğneada Mert Gölü Kamp Alanı
Kamp alanının en büyük avantajı göle yakın olması. Kamp alanında su ihtiyacı için çeşme var ama duş bulunmuyor. Yürüyüş mesafesinde kafe ve market gibi yerler mevcut. Ateş yakmaya izin var ancak lütfen çok dikkat olun.
Kamp alanı kullanımı ücretsiz.
Biricik Camping
Denize biraz uzak ama orman ve longoz içerisinde yer arıyorsanız burayı tercih edebilirsiniz. İğneada’nın birazcık dışında Demirköy yolu üzerinde. İnstagram hesabı Biricik Kamping İğneada üzerinden bilgi alabilirisiniz.
İğneada Kamping Bay Edi
Limanköy’de sahile yürüyüş mesafesindeki kamp alanı Bay Edi tarafından işletiliyor. Duş, tuvalet, elektrik, mutfak, market ve ortak kullanım alanı var. Dilerseniz çadır kiralayabilirsiniz. Karavan için de uygun bir kamp yeri.
Kamp alanı kullanımı ücretli.
Beğendik Köyü Kamp Alanı
Orman içerisinde ve düzlük bir alana sahip. Plaja yakın olması bir avantaj. Yakınlarda düzgün bir tesis yok ama birkaç salaş mekan var, ihtiyaçlarınızı buralardan karşılayabilirsiniz. Köyün içerisinde kamp alanına gidiş yönlendirmeleri var. Hatta köyden geçerken bakkaldan gerekli şeyleri de alabilirsiniz.
Kamp alanı kullanımı ücretsiz.
İğneada Longoz Ormanları Milli Park Kamp Alanı
Çadır ve karavan için uygun bir mekân. Kontrollü olarak ateş yakılmasına izin veriliyor. Kamp içerisinde çeşme, duş, tuvalet yok ama merkeze yakın olduğundan buralarda ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Yiyecek içeceklerinizi de gelmeden temin etmeye çalışın.
Kamp alanı kullanımı ücretli. Giriş ücreti tam 6 TL, öğrenci 3 TL, otomobil 18 TL (2022 fiyatları).
Pedina Gölü Kamp Alanı
Göl kıyısındaki kamp alanı, nilüfer çiçeklerini de görebileceğiniz tek kamp alanı. Alanda çeşme, duş, tuvalet gibi ilave hizmet bulamıyorsunuz maalesef.
Kamp alanı kullanımı ücretsiz.
İğneada otelleri;
İğneada Resort Hotel & Spa
İğneada sahilindeki otel tam teşekküllü yani spalı, havuzlu, 24 saat resepsiyon hizmeti veren, kafesi, restoranı olan ve deniz kıyısındaki şezlonglarını kullanabileceğiniz lüks bir mekan arayanlar için birebir. Otel toplantı ve seminerler için de kullanılabiliyormuş. Aynı zamanda yakın bölgede kano, yürüyüş, bisiklet turları da organize ediyorlar.
Meltem Hotel
Denize yakın otellerden biri. İğneada Resort’un yakınlarında. Küçük ama temiz ve düzgün bir otel. Uygun fiyatlı ve denize yakın bir yer arayanlar için ideal. Deniz kıyısında şezlongları olduğundan bunlardan ücretsiz yararlanabiliyorsunuz.
Parlak Resort Hotel
Denize mesafesi biraz daha uzak ama otel konusunda seçici olanlar için iyi bir seçenek olabilir. Temiz ve güzel odalara sahip. Ücretleri de buna uygun bir şekilde daha yüksek.
Ayrıca Akkuş Hotel, Parlak Otel, Longoz Otel, Ada Yaz Evleri, Ev Pansiyon, Nehir Pansiyon, Beyaz Ev, İğneada Taş Ev veMasal Ev İğneada’da konaklayabileceğiniz diğer yerler.
İğneada’ya nasıl gidilir?
İstanbul’a 240 – 250 km uzaklıkta olan İğneada’ya özel araçla 4 saat gibi bir sürede ulaşılabilir. İstanbul’dan özel aracınızla gidiyorsanız Çerkezköy, Saray, Vize, Poyralı, Demirköy, İğneada güzergahını takip etmeniz gerekiyor.
İstanbul’dan İğneada’ya direk otobüs seferleri var. Bununla birlikte İstanbul’dan ya da farklı bir şehirden gelecekseniz şu yolu da izleyebilirsiniz. Önce Kırklareli’ne gelip oradan İğneada’ya geçebilirsiniz ama yolunuzu biraz uzatmış olursunuz.
İğneada son yıllarda birçok tur şirketinin programında yer alıyor. Dilerseniz yürüyüş – kano turlarıyla dilerseniz de kültür turları ile İğneada’yı günübirlik ya da hafta sonu programlarıyla gezebilirsiniz.
Doğada olmayı seviyorsanız şu yazılarım da ilginizi çekebilir:
TÜRKİYE’NİN EN GÜZEL KAMP ALANLARI
TÜRKİYE’DEN EN GÜZEL SONBAHAR ROTALARI
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...