Cep telefonlarına fotoğraf makinesinin girmesinden sonra birçok şeyin değiştiği kesin… Ama sanırım asıl değişimi, Instagram’ın hayatımıza girişiyle yaşadık. Fotoğraf çekmek  -ve paylaşmak- artık hayatın vaz geçilmez ihtiyaçlarından birine dönüştü.  Birçoğunu bildiğimiz yerlerin en güzel fotoğraflarını görmenin ötesinde dünyada adını bilmediğimiz, haritada yerini bile gösteremeyeceğimiz yerlerden haberdar olduk. İnsanlar buraları görmek, önünde fotoğraf çektirebilmek için sıralar oluşturuyor artık.

Yıllardır fotoğraf çeken biri olarak çektiğim fotoğrafları sergileyebileceğim bir alan yaratmasından dolayı Instagram’ı çok seviyorum. Her zaman gidilecek yerler listem çok kabarık oldu ama Instagram’dan sonra artık listenin ucunu bulamaz oldum. Planlar yapıp bir şekilde kendi “ölmeden görülecek yerler listem”i tamamlamaya çalışıyorum sırayla. 

Instagram’da gördüğü yerlerin peşinde koşan benim gibi milyonlarca kişi var. Tabi herkesin tarzı farklı… Herkes farklı şeyler arıyor. Benimkini merak ederseniz Instagram sayfamı FİGEN KOKOL hesabından görebilirsiniz. 

Geçenlerden internette dolanırken bu listeyi görünce bir yazı ile sizinle de paylaşmak istedim. Bakalım siz hangilerini gördünüz, listenizde nereleri var?

Eiffel Kulesi, Paris

Paris
Eiffel Kulesi, Paris

Fransa’nın başkenti Paris, Instagram’ın öncesinde de sonrasında da her zaman en popüler yerlerden biri… 1889 yılında Dünya Fuarı için yapılan kule 300 metre yüksekliğe sahip ve bu yüksekliğe, cesaretinize göre üç aşamada çıkabiliyorsunuz. Kule “dünyanın ücret ödenerek en çok ziyaret edilen” yapısı. 2015 yılında 6,91 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiş. Eiffel Kulesi etkileyici görünümüyle listenin başında olmayı fazlasıyla hak ediyor. 

Big Ben, Londra

Big Ben Kulesi
Big Ben Kulesi

Parlamento Bina’sının hemen yanında yer alan Big Ben Saat Kulesi LONDRA‘nın ikonlarından biri. 1859 yılında yapılan ve 96 metre uzunluğundaki kule 2019’da geçirdiği tadilattan sonra yeni yüzüyle sahnelere geri döndü. 

Büyük Kanyon, Arizona

Benim de çok merak ettiğim yerlerden biri olan Büyük Kanyon (Grand Canyon) milyonlarca yıllık bir oluşumun sonucu. 29 kilometre genişliğinde, 446 metre uzunluğundaki bölgeye gitmek için en uygun nokta Los Angeles ya da San Francisco. 

London Eye, Londra

Londra
London Eye, Londra

135 yükseklik ve 120 metre çapıyla hizmete girdiğinde dünyanın en yüksek dönme dolabı olan London Eye, artık en yükseği değil ama en ünlülerinden biri. 2000 yılından beri açık olan dönme dolaba her yıl 3,75 milyon kişi biniyor. 

Empire State Binası, New York

1931 yılında yapıldığında dünyanın en yüksek binası unvanını uzun zaman taşıyan bina, bu unvanı kaybedeli çok uzun zaman oldu. Binanın 102 katı var ve toplam uzunluğu 443,2 metre. Unvanını kaybetse de halen New York’un en çok ziyaret edilen noktalarından. King Kong filminden sonra ününe ün katan bina, “Modern Dünyanın 7 Harikası”ndan biri sayılıyor. 

Golden Gate Köprüsü, San Francisco

San Francisco’nun sembolü haline gelen köprü, 1937 yılında tamamlanmış. Evet, 1937 yılında 🙂  Kırmızı rengiyle çarpıcı köprü, San Francisco Yarımadası’nı Marin Bölgesi’ne bağlıyor. Toplam uzunluğu 2.737 metre. 

Tower Bridge, Londra

LONDRA’nın başka bir sembolü de Thames Nehri üzerine inşa edilmiş Tower Bridge Köprüsü… Açılır kapanır sisteme sahip köprü 1886-1894 yıllarında yapılmış. Yaya ve araç trafiğine açık olan köprünün iki kulesi üst taraftan bir cam tünel ile birbirine bağlı.

Özgürlük Anıtı, New York

Fransızların Amerikalılar’a hediyesi olan Özgürlük Anıtı, New York’taki Staten Adası üzerinde yer alıyor. Colmarlı sanatçı Frédéric Auguste Bartholdi tarafından tasarlanan heykel, 1886 yılında tamamlanmış. Bakırdan yapıldığından yeşil renge bürünen anıtın meşalesindeki balkona çıkmak 1916 yılından beri yasak. 

Sagrada Familia Bazilikası, Barselona

BARSELONA’nın bitmeyen kilisesi Sagrada Familia’nın inşaatı 1882 yılından beri devam ediyor. Önce başka bir mimarın başladığı bina, mimarın ölümü üzerine 1883 yılında Antoni Gaudi’ye teslim edilir. Binanın planlarını tamamen değiştiren Gaudi, öldüğü 1926 yılına kadar kendini binanın yapımına adar. Daha bitmeden sıra dışı mimarisiyle Barselona’nın sembollerinden biri haline gelen binanın bitirilme hedefi 2026. 

Colloseum, Roma

Burası da ROMA’nın ikonlarından biri. Milattan sonra 70-80 yılları arasında inşa edilen yapı Roma’nın sosyalleşme alanı, gladyatörlerin savaş alanıymış o yıllarda. 50-80 bin kişilik kapasitesiyle zamanının en büyük amfi tiyatrolarından biri. Depremlerle hasar gören daha sonra hırsızlar tarafından çalışan taşlarına rağmen dış cephesi büyük ölçüde ayakta duruyor. Colloseum, aynı zamanda Dünyanın Yeni Yedi Harikası seçilen yerlerden biri. Yapıyı yılda 7,4 milyon kişi ziyaret ediyor. 

CN Kulesi, Toronto

1815,3 metre yüksekliğiyle Toronto semalarında yükselen CN Tower bir telekominikasyon ve gözetleme kulesi olarak inşa edilmiş. 1976 yılından beri açık olan bina, 2007 yılında Burj Khalifa yapılana kadar dünyanın en uzun bağımsız (free standing) binası imiş. 

Machu Picchu, Peru

Inca Medeniyeti’nin şaheserlerden biri olarak kabul edilen MACHU PICCHU, And Dağları üzerinde 2430 metreye inşa edilmiş. 1450 yılında inşa edildikten bir süre sonra terk edilen şehir, yıllarca kayıp şehir olarak kalır. 1911 yılında bir keşif için bölgeye gelen Amerikalı Hiram Bingham tarafından bulunarak tekrar ortaya çıkartılır. 

Burj Al Arab, Dubai

Dubai
Burj Al Arab, Dubai

1999 yılında tamamlandığında dünyanın tek 7 yıldızlı oteli olarak hizmete başlamıştı. Denizin üzerine suni bir adaya inşa edilen bina, dünyanın en yüksek 7. binası. Bir yelkeni andıran şekliyle bina, büyüklüğüne rağmen sadece 28 kata sahip ve 202 yatak odası var. Geceliği 24.000 dolar olan odaları dünyanın en pahalı otel odaları listesinde 12. sırada. 

Taj Mahal, Agra

Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri sayılan güzelliğiyle göz kamaştıran Taj Mahal, aşka adanmış bir mabed. Binayı Şah Cihan, genç yaşta kaybettiği eşi Cihan Mumtaz Mahal için yaptırır. 1643 yılında tamamlanan binanın inşaatında 1000’den fazla fil ve 22 bin işçi çalışır. Binanın kendisi bir mücevher güzelliğinde olsa da aynı zamanda dünyanın birçok yerinden getirilmiş değerli taşlarla donatılmış. 

Buckingham Sarayı, Londra

İngiliz Kraliyet ailesinin resmi konutu olan binanın ilk temelleri 1703 yılında atılmış. Daha sonra ilaveler yapılarak bugünlere gelmiş. II. Dünya Savaşı sırasında bir kısmı zarar gören bina halen Kraliçe Elizabeth’e ev sahipliği yapıyor. Bir kısmı ziyarete açık olan binanın 16 hektarlık bahçesinde bir de helikopter alanı bulunuyor. 

Zafer Takı, Paris

Fransızlar’ın Arc de Triomphe dedikleri Zafer Takı yıllarca “Yıldız” ismiyle anılmış. Bunun nedeni Tak’ın olduğu noktanın 12 bulvarın kesiştiği yer olmasından kaynaklanıyor. Buranın yukarıdan fotoğraflarına baktığınızda etkileyici bir görüntüsü var. İnşaatı 30 yıl süren ve 1836 tamamlanan anıtın yüksekliği 50 metre. Napolyon Savaşları ve Fransız Devrimi’nde ölenlerin anısına yapılmış. 

Opera Binası, Sidney

Her yıl en azından bir kez gördüğümüz Sydney Opera Binası benim için yılbaşında patlayan havai fişeklerle özdeşleşmiş durumda. Konumu ve mimarisiyle dikkat çeken bina bir Danimarkalı mimar tarafından tasarlamış ve 1973 yılında inşası bitirilmiş.  Bir midye kabuğunu andıran tasarımı inşaat aşamasında yaşanan zorluklar nedeniyle 12 kez değişikliğe uğramış. 

Sacré-Cœur Bazilikası, Paris

Adını Kutsal Kalp Bazilikası olarak çevirebileceğimiz bina Montmartre Tepesi’ne inşa edilmiş Paris’in ikinci en çok ziyaret edilen noktası. Şehrin en yüksek yerlerinden birinde yer alan binanın yapımı 1914 yılında tamamlanmış. Dini öneminin yanı sıra politik ve kültürel de öneme sahip. İçerde fotoğraf çekmek yasak ama kubbelerine çıkmak serbest. Oradan şehir manzarası harika. 

Stonehenge, İngiltere

İngiltere’de Wiltshire yakınlarında yer alan bu tarihi anıtın geçmişi MÖ 3000-2000 yıllarına kadar uzanıyor. Temellerinde insan kemikleri bulunmasından dolayı uzmanlar, anıtın ilk yapılış amacının bir mezar alanı olabileceğini söylüyor. Ziyarete açıldığında etrafında yürüyebildiğiniz taşların 1977’den beri yakınlarında yürünmesine izin verilmiyor. 

Chichen Itza, Meksika

Mayalar döneminde inşa edilen şehir, bir zamanlar en büyük Maya şehirlerinden biriydi. Harabeler 2010 yılında kadar özel bir mülk içerisindeyken daha sonra devlet tarafından satın alınmış. Yılda 2,6 milyon turistle Meksika’nın en çok ziyaretçi çeken yerlerinden biri. Piramit benzeri yapılar buranın en ünlü arkeolojik eserleri. 

Hollywood Logosu, Los Angeles

ABD’nin kültürel ikonlarından biri olan Hollywood logosu Hollywood Tepeleri’ndeki Mount Lee bölgesinde yer alıyor. 13,7 metre yüksekliğindeki yazı 106 metre uzunluğunda. 1923 yılında bir reklam filmi için geçici olarak yerleştirilen yazı popülerleşince kaldırılmaktan vaz geçilmiş. Yazı zaman zaman hedef haline gelerek zarar görmüş, artık güvenlik sistemi ile korunmaya alınmış. Dileyen yürüyerek yanına kadar tırmanabiliyor. 

Çin Seddi, Pekin

MÖ 7. yüzyılda inşa edilen bu harika duvarlar korunma amaçlı inşa edilmiş. En ünlü bölümleri ise Ming Hanedanlığı döneminde (1368-1644) yapılan bölüm. Tamamının 21,196 kilometre olduğu biliniyor. Aydan görülebilen tek şey olduğuna dair bilgi ise maalesef bir efsane… Ama eğer nereye bakacağınızı biliyorsanız astronotlar, uzaydan görülebildiğini söylüyorlar. 

Willis Kulesi, Chicago

Willis ya da Sears Kulesi 1973 yılında tamamlandığında 25 yıl boyunca dünyanın en uzun binasıydı. 442,1 metre yüksekliğindeki binanın 103. katında yer alan Skydeck isimli seyir terasından şehri izlemeniz mümkün. Açık havada Michigan Gölü de görülebiliyormuş. 

Aşk Çeşmesi, Roma

ROMA‘nın ünlü çeşmesi için dünyanın en ünlü çeşmesi desek yalan olmaz sanırım. Muhteşem Barok mimarisiyle dikkat çeken çeşmeye bu ünü getiren ise filmler olmuş. Roman Holiday, La Dolce Vita, Three Coins in the Fountain, Sabrina Goes to Rome filmlerinden gözüken çeşme, şu an Roma’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Havuza bozuk para fırlatma ritüeli sayesinde belediye buradan her ay 2000-3000 Euro topluyor ve bu paralar yardım kuruluşlarına bağışlanıyor.   

Altın Tapınak, Amritsar

Sihlerin önemli Haç yeri olan Gurdwara’da yer alan ilk tapınak 1589 yılında tamamlanmış. Daha sonra Hindistan’ı hakimiyetine alan Babürler tarafından birkaç kez yıkılsa da tekrar tekrar yapılmış. 1809 yılında mermer ve bakırdan yapılan bina 1830 yılında altın plakalarla kaplanmış. Altın tapınak ismi de buradan geliyor. Günde 100 binin üzerinde ziyaretçisi var.  

Uluru, Avustralya

Avustralya’nın kuzeyinde yer alan bu devasa kaya oluşumu buranın yerlileri Oberjinler için kutsal sayılan yerlerden biri. Bölgedeki mağaralarda çok eski duvar yazıları/boyamaları yer alıyor. Yüksekliği 348 metre olan kayanın diğer ismi ise Ayers Kayası. Bölgede yerli – İngilizce ismiyle anılan ilk yer.

Aya Sofya, İstanbul

Aya Sofya
Aya Sofya, İstanbul

Önce bir Roma kilisesi sonra bir Osmanlı Camisi olan bina, şimdi müze olarak ziyaret edilebiliyor. İnşası 537 yılında tamamlanan binayı eşsiz kılan şeylerden biri de zamanın ötesindeki kubbesi idi. 1000 yıl boyunca dünyanın en büyük katedrali unvana sahipti. Mimar Sinan, güçlendirme çalışmalarını yürüttüğü binaya üç de minare ilave etti. Kubbe açıklığı ile kendisinin en büyük ilham kaynaklarından biri oldu. 

Fuji Dağı, Japonya

3776 metre yüksekliğiyle Japonya’nın en yüksek volkanı olan Fuji Dağı, etkileyici görüntüsüyle her yıl milyonlarca kişiyi kendine çekiyor. Tokyo’ya 100 kilometre uzaklıktaki volkan en son 1707-1708 yıllarında patlamış. Simetrik görünümüyle dünyanın en güzel dağlarından olan Fuji’ye çıkmak Japonlar için haç görevi… Her yıl Temmuz-Ağustos ayları buraya çıkmak için en uygun zamanlar.  Güneşin doğuşunu burada izlemek için yürüyüşçüler geceden yola çıkıyorlar. 

Neuschwanstein Şatosu, Almanya

Bavyera Kralı II. Ludwig’in yapımına kişisel servetini ve yıllarını harcadığı bu etkileyici şato Hohenschwangau kasabasında yer alıyor. 19. yüzyıl Romantik akımının etkisiyle tasarlanan bina 1869-1886 yılları arasında inşa edilmiş. Ancak kral burada sadece 172 gün yaşayabilmiş. Daha sonra halkın ziyaretine açılan binayı yılda 1,3 milyon kişi ziyaret ediyor. Gitmek için en yakın yer Münih.

Loch Ness Gölü, İskoçya

Iskoçya
Loch Ness, İskoçya

Bizim Van Canavarı’mız varsa onların da ünlü göl canavarı Nessy’leri var. Kendisinden çok canavarıyla ünlü göl, İskoçya Dağları arasında, 37 kilometre uzunluğunda. Loch, İskoç’ça göl anlamına geliyor. Ness Nehri’nin beslediği göl üzerinde bir de ada var. Üzerinde tekneyle gezinti yapılabiliyor. 

BONUS

Kapadokya, Türkiye

Instagram dünyasının yaradığı yerlerden biri de Kapadokya oldu. En kalabalık hesaplara sahip yüzlerce gezginin taş evlerde, balonlarla verdikleri pozlardan Kapadokya da payını aldı ve ününe ün kattı. Peri bacaları, farklı kaya oluşumları kadar balonla gezi de buranın en büyük cazibe kaynağı. 60 milyon önce Erciyes, Hasan Dağı’nın püskürttüğü lavlar ve küller bu oluşumlara neden olmuş. Yumuşak tabakayı rüzgarın ve yağmurun aşındırması sonucu bu birbirinden ilginç şekiller çıkmış ortaya…

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol 

Yorumlar kapandı...