Efsaneleri ile ünlü, ormanları, şelaleleri, kanyonları ile oksijen deposu Kaz Dağları. Yeşille mavinin kucaklaştığı bölge, Türkiye’nin en özel doğal alanlarından biri. Binlerce yıl önce dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı, Zeus’un doğduğu, Truva Savaşı’na sahne olan topraklar burası… Aynı zamanda Emine’nin aşkına Hasan’ın kendini sulara attığı, Sarıkız’ın dağlara terkedildiği namı diğer İda Dağı… Sadece bir doğa harikasına gittiğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz, bazıları hüzünlü efsanelerle dolu topraklara adım attığınızı hatırlatmak isterim. İşte size harika bir Kaz Dağları gezilecek yerler rehberi…
Homeros’un İda’sı
Baharın ilk günlerini karşılamak için bana göre, en doğru adreslerden biri Kaz Dağları. Şair Homeros da İda’nın güzelliğine hayran kalmış ve yüzyıllar önce İlyada’da Kaz Dağları’ndan “Bol pınarlı vahşi hayvanların anası” olarak bahseder. Her yerinden suların fışkırdığı doğa, yeşilin her tonu, rengârenk çiçekleriyle şov yapar adeta, üstüne üstlük göz alabildiğince muhteşem manzaralar sunar size. Serin sularında içiniz ürpererek yüzebilir, geceleri oksijenden sarhoş mışıl mışıl uyursunuz.
15 yıldan fazla olmuştur, ilk defa yürüyüş için gittiğim Kaz Dağları’na yine bazen yürüyüş bazen de sadece gezmek amacıyla gittim. Dağlara, ağaçlara, çiçeklere düşkün biri olarak her seferinde ferahlık veren havası, gözlerimi alamadığım yeşiliyle hayranlığın bir kat daha arttı. Zeytin bahçeleri, çam ağaçları, çiçekleriyle bedene de ruha da iyi gelen bir yer bana göre.
Gerçek bir aktivite merkezi
Kaz Dağları tarihi köyleri, yürüyüş parkurları ve kamp alanlarıyla gerçek bir aktive ve dinlenme merkezi. Hafta sonu kaçmağı için de koca bir hafta için de yeterli şeyler bulabiliyorsunuz. İster çadırınızı alın gelin ister birbirinden tatlı butik otellerde kalın, şehre döndüğünüzde enerji depolarınız sizi günlerce idare edecek kadar dolu olacak ve belki de tekrar gidebilmek için gün sayacaksınız.
Kaz Dağları’nı yok etmeyelim!
Kaz Dağları’nın adını son zamanlarda çok duyduk ama hepsi iyi şeyler değildi. Altın aramak için ormanları yok edenler, zeytinleri kesenler, HES projeleri derken bu cennet köşe bazı çıkarlar uğruna feda ediliyor. Dünyanın birçok köşesinde altın var ama Kaz Dağları bir tane… Böyle bir güzelliği koruma yerine yok edenlere sonuna kadar karşıyım…
Kaz Dağları nerede?
Kaz Dağları Biga Yarımadası’nda Çanakkale ile Balıkesir şehirleri arasında uzanıyor. Babadağ, Karataş Tepe ve Sarıkız Tepesi olmak üzere üç tepeye sahip. Bunlardan Karataş Tepe en yüksek olanı ve yüksekliği 1774 metre.
Kaz Dağları Milli Parkı ise bu alanın küçük bir alanını kaplıyor.
KAZ DAĞLARI GEZİLECEK YERLER
Adatepe
Kaz Dağları’na ulaşmak için en iyi noktalar; Zeytinli, Kızılkeçili, Güre ve Altınoluk ama gelin biz gezmeye bölgenin dillere destan iki köyünden başlayalım. Yeşilyurt ve Adatepe neredeyse Kaz Dağları’nın sembolü olmuş yerlerden. Rum ustaların ellerinden çıkmış taş evleri, duvarlarından sarkan mor salkımlarıyla sokaklarında dolaşmaya doyamayacağınız güzellikte diyebilirim.
Adatepe’nin hikayesi ilginç. Yıllar önce neredeyse yok olmak üzereyken bir araya gelen ileri görüşlü birkaç aydın sayesinde hayata yeniden dönmüş. Şimdi çoğu restore edilmiş evleri ve pırıl pırıl sokaklarıyla tam bir örnek köy. Bir tarafta taştan Rum evleri, diğer tarafta Osmanlının ahşap mimarisi. Eğer Adatepe’deyseniz buraların en harika manzarası için Zeus Altarı’na mutlaka uğramalısınız. Tanrıların tahtını andıran bu kaya parçası size Edremit Körfezi’nden Midilli’ye kadar nefes kesen bir manzara sunacak.
Yeşilyurt
Yeşilyurt adını son dönemde biraz daha fazla duyurdu. Köy, bir zamanlar Rumlarla Türkmenler ve Yörüklerin bir arada yaşadığı yerlerden biriymiş. Mübadeleyle Rum nüfus bölgeden ayrılmış. Şimdilerde çehresi daha da güzelleşen köyde birkaç butik otel ve pansiyon var. Sokaklarını gezerken beni en etkileyen şeyse bu güzel evlerin pencerelerini bahçelerini süsleyen sardunyalar, badem ağaçları ve onların eşsiz kokuları oluyor.
Köy meydanındaki yüzyıllık camiye, küçük ama şirin Teknoloji Müzesi’ne uğramadan geçmeyin. Ayrıca köye has cevizli tahinli Çetmi tatlısı, gözleme ile mantı karışımı manlama ve karadut suyunun tadına da bakmalısınız.
Hasan Boğuldu Göleti
Hazin hikâyesiyle ünlenmiş Hasan Boğuldu Göleti ve Sütüven Şelalesi Kaz Dağları’nın şu an en çok turist çeken yerlerinden biri haline geldi. Hasan Boğuldu Göleti adını birbirine kavuşamayan iki aşık, Emine ve Hasan’dan alıyor. Ağaçlarla çevrili bölgenin çevresi piknik alanı olarak kullanılıyor ve bir de restoran bulunuyor. Buraya gelenlerin en sevdiği aktivitelerden biriyse bu havuzun buz gibi sularına girmek.
Zeytinli Köyü’ne bağlı olan bölgeye gitmek için Beyoba Köyü yolunu kullanmalısınız.
Emine’yle Hasan’ın hüzünlü hikayesi için KAZ DAĞLAR MİLLİ PARKI sayfasına göz atabilirsiniz.
Sütüven Şelalesi
Hasan Boğuldu Göleti’nden ulaşabileceğiniz şelalenin etrafına yapılan yürüyüş yolları sayesinde rahatlıkla gezebiliyorsunuz, su kenarına kadar inebiliyorsunuz. Buranın bir güzel yanı da yol üzerindeki stantlarda köylülerin dağlardan bahçelerinden topladıkları malzemeden yaptıkları ev yapımı ürünler. Bölgenin ünlü zeytininden peynirinden otlarından almak için doğru adres de burası.
Mıhlı Çayı
Sulu manzaralar seviyorsanız Mıhlı Çayı ve civarını da uğramalısınız. Çanakkale tarafında yer alan Mıhlı Çayı’nın oluşturduğu turkuaz havuz gözlere şenlik bir manzara oluşturuyor.
Taş Köprü
Bir Roma köprüsü olan bu taş köprü Mıhlı Çayı üzerine yapılmış. Çay ve ağaçlarla beraber harika bir fotoğraf noktası. Yakınındaki taş bina eskiden değirmen olarak kullanılırmış. Boş fotoğrafını çekmek isterseniz erken saatlerde gitmenizi tavsiye ederim. Özellikle hafta sonuna denk geldiyseniz etraf çok kalabalık olabiliyor.
Kızılkeçili Köyü
Kızılkeçili ise bölgede yaşayan Yörük ve Türkmenlerin kültürüne şahit olabileceğiniz güzel köylerden biri. Köy merkezinde koca koca çınarların altına kurulmuş köy kahvesinde oturup çay içerken köy halkından birileriyle tatlı bir muhabbet kaçınılmaz oluyor. Belki bizim denk geldiğimiz gibi, düğün öncesi gelin almaya giden davullu zurnalı bir düğün alayına da denk gelirsiniz.
Köy meydanında el işi ürünler satan teyzeler burada da var. Sonrasında isterseniz dere kenarına inip çayın üzerine kurulmuş masalarda bir şeyler atıştırabilir ya da köyün üst kısımlarına doğru çıkarken gözlerinizi yeşile doyurabilirsiniz.
Kaz Dağları Milli Parkı
Kaz Dağları Milli Parkı’na giriş noktalarından biri Zeytinli Köyü. Burası Türkiye kadar dünyanın da en önemli yeşil alanlarından biri olarak gösteriliyor. Oksijen seviyesi Alplerden sonra ikinci sıradaymış. Denizle ormanın yarattığı bu benzersiz özellik, buradaki oksijen sarhoşluğunun ana sebebi.
Bölge o kadar özel ki, bitki çeşitliliğinden bunu görebiliyorsunuz. 800’den fazla çeşidin 49’u Anadolu’ya, 31’i ise sadece milli parka endemik türlerden oluşuyor. Eskiden bölgeyi sadece alan kılavuzları ile gezebilirken şimdi serbest bırakılmış. İyi mi yapılmış tartışılır ama yine de alan kılavuzu almanız mümkün.
Kazdağı Milli Parkı Tel: 0224 241 72 00
Otomobil ile giriş ücreti 2022 için 36 TL
Sarıkız Türbesi
Milli park içerisindeyken görebileceğiniz yerlerden biri de başka bir efsanenin kahramanı Sarıkız’ın türbesi. Burada her yıl ağustos ayında Sarıkız Türkmen Şenlikleri düzenleniyor. Bölgede yaşayan Türkmenler tarafından organize edilen şenlik neredeyse 700 yıllık bir geleneğin devamı. Tepede çok fazla görülecek bir şey yok ama bu sembolik noktayı görmeden geçmek olmaz. Bölge de taş bir duvar var ve buradan Edremit Körfezi’nin manzarasını izleyebilirsiniz.
Sarıkız Efsanesi ile ilgili farklı versiyonlar anlatılıyor ancak en yaygını şu şekilde:
Sarıkız’ın güzelliği o dönemde civar köylerde çok konuşulurmuş ancak Sarıkız kendisine yaklaşmak isteyen tüm delikanlıları geri çeviriyormuş. Buna içerleyen delikanlılar tarafından genç kız hakkında bir dedikodu çıkarılınca babasından namusunu temizlemesi istenir. Kızını çok seven baba öldürmeye kıyamaz ve onu ormana götürüp ölüme terk eder.
Aradan geçen yılların ardından baba dağlarda yaşayan bir kızın varlığını duyar ve kızı olduğundan şüphelenerek onu aramaya çıkar. Kızını yaşıyor bulur. Yanına gittiğinde içmek ve yüzünü yıkamak için su ister. Sarıkız bir elini denize bir elini dağlara uzatarak ona hemen suyu verir. O an yanlışını anlayan baba üzüntüsünden dağlarda ölür. İşte onu bulduğu bu tepe Sarıkız Türbesi’nin olduğu yer kabul ediliyor, onun yanındaki zirve ise Baba Tepe olarak adlandırılmış.
Tahtakuşlar Köyü ve Etnografya Müzesi
Tahtakuşlar Köyü yine Kaz Dağları’yla özdeşleşmiş yerlerden biri. Türkmenlerin ağırlıkta yaşadığı köy adını ahşap işlerinde ustalaşmış Türk boylarından almış. Halen eski Türkmen kültürünün yaşatılmaya çalışıldığı köy, Alibey Kudar isimli bir öğretmenin kurduğu Etnografya Müzesi ile ünlendi. Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesi olma özelliğini taşıyan müze birçok ödül de almış. Türkmen kültürüne has malzeme, giyecek, alet, halı, çadır gibi birçok şeyi bir arada görebiliyorsunuz.
Şahindere Kanyonu
Altınoluk tarafında yer alan kanyon bölgenin oksijen depolarının başında geliyor. İşte Alplerin oksijenin bol havası burada da var. Kanyon doğa sever, yürüyüş sever ve fotoğraf çekenlerin çok hoşuna gidecek yerlerden biri aynı zamanda. Milli park sınırlarında olduğundan ve tehlikeli olduğundan kanyona izinsiz giriş yasak. 27 kilometre uzunluğundaki kanyonun açıklığı da 700 metre kadar.
Şelaleye giden yol yürüyüş için en çok tercih edilen rotalardan biri. 500 metre kadar suların içerisinden yürümeniz gerekiyor, o yüzden hazırlıklı gelmekte yarar var. Deniz ayakkabısı ya da kaymayan bir sandalet almayı unutmayın. Yürüyüş sonunda da göletin buz gibi sularında yüzebilirsiniz. Kanyon civarında bir de piknik alanı bulunuyor. Dere kenarı ya da dere içine yerleştirilen masalarda piknik yapılabiliyor.
Piknik alanına giriş ücreti 2022 için 4 TL.
Kaz Dağları Seyir Terası
Şahindere Kanyonu üzerinde bulunan seyir terası 900 metrelik bir tepe üzerine inşa edilmiş. Panoramik manzaraları seviyorsanız buraya da mutlaka uğramalısınız, zira inanılmaz bir manzara var.
Çamlıbel Köyü
Tuncel Kurtiz’in ünlendirdiği ve çok sevdiği köy tarihi evleri ve onu çevreleyen zeytin bahçeleri ile bölgenin güzel köylerinden biri.
Mehmetalan Köyü
Bölgenin tipik köylerinden biri ama Yeşilyurt, Adatepe gibi yerlere göre daha sessiz sakin. Tarihi taş evler, sokaklar gezmek ve fotoğraf için harika bir fırsat verecek size. Zeytinli Köyü üzerinden ulaşacağınız köyde Kaz Dağları’ndaki en iyi kamp yerlerini de bulabilirsiniz.
Kaz Dağları kamp alanları
Hızır Kamp
Kaz Dağları deyince akla ilk gelen yerlerden biri burası. Kamp yeri ama bildiğimiz kamp yerlerinden biraz farklı, yoga ve benzeri etkinliklerle ön plana çıkıyor. Çadır, ahşap-taş ev ve ağaç ev olmak üzere 3 çeşit konaklama imkânı var. Hızır Kamp ile ilgili önemli bir not, buraya rezervasyonsuz gidemiyorsunuz. Özelikle bahar-yaz ayları gibi dönemlerde çok yoğun olduğundan çok önceden rezervasyon yapmanızı öneririm.
Akeleos
Tatlı bir karı kocanın işlettiği bu kamp yeri diğerlerine göre nispeten daha yeni ama oldukça organize bir yer. Kalacakların rahat edebilmeleri için her şeyi düşünmüşler ama her konuda da gelenleri serbest bırakmışlar. Dilediğiniz yerde kamp yapabilir, isterseniz kendi çadırınızı getirebilir, isterseniz onların çadırında kalabilirsiniz. Dilerseniz oradan yiyip içebilir ya da dışarıdan yiyeceklerinizi getirebilirsiniz. Dere kenarındaki olması size ayrı bir keyif verecek bundan emin olabilirsiniz. Otopark, duş tuvalet, buzdolabı, mutfak gibi birçok imkân var.
Telefon: Ali Akbulut – 0537 418 35 68
Akyar Kamp
Milli parklara girmeden bir önceki kamp yeri… Burası da yine sakin kamp yerlerinden biri.
Endes Kamp
Çadır ya da ahşap evlerden birinde kalma imkânınız var. Kendi çadırınızı da getirebiliyorsunuz. Evlerde kalmayı tercih ederseniz etrafındaki ekili alanları kullanabiliyorsunuz, yani ister çapalayın ister olmuş ürünlerden toplayıp yemeğinizi yapın. Kahvaltı ve akşam yemeği olmak üzere iki öğün yemek çıkıyor ve yemekler fiyatlara dahil edilmiş. Çadır isterseniz yemekler dahil değil ona göre Ortak kullanım alanlarında duş, mutfak gibi imkân bulunuyor.
Güre Kaplıcaları
Kaz Dağları’na yakınlığının yanı sıra denize sıfır olması Güre kaplıcaların en güzel yanlarından biri. Bir yanda orman havası bir yanda deniz havası ve şifalı sular. Kaz Dağları gezinize gerçekten güzel bir son olabilir. Kaplıca sularının romatizma, cilt hastalıkları, astım, kireçlenme gibi birçok rahatsızlığa iyi geldiği söyleniyor. Civarda birçok otelde kaplıca var. Kaplıcalardan hem konaklayarak hem de günü birlik olarak yararlanabiliyorsunuz.
Saruhan Termal Otel, Güre Termal Resort, Kazdağları Allia Thermal, Adrina Termal, Ramada Resort, Venüs Termal Butik Otel bunlardan birkaçı.
Kaz Dağları’na nasıl gidilir?
Kaz Dağları’na gitmek için farklı birkaç seçenek var. Öncelikle araçla gitmek isterseniz Tekirdağ ve Çanakkale yolunu tercih ederseniz 5 saatten fazla sürüyor. Bursa üzerinden yeni Balıkesir yolu bu açıdan oldukça kestirme. 3 – 3,5 saate Edremit’e varmış oluyorsunuz. Kendi aracınızla gitmenin bir avantajı da bölgede dağınık olan birçok yeri rahatça gezebilme şansınız oluyor.
Karayoluyla gitmek isterseniz bir başka alternatif de otobüsler. Edremit, Akçay, Altınoluk bölgeyi gezmek için en iyi başlangıç durakları.
Bir başka yol ise uçakla gelmek. Edremit – Koca Seyit Havalimanı işi oldukça kolaylaştırıyor. Buradan önemli noktalara aktarma yapabilirsiniz. Havalimanından araç kiralayarak gezmek de farklı bir seçenek olabilir.
BAHARDA GEZİLECEK YERLER – EN GÜZEL 8 ÖNERİ için bu yazıma da bakmanızı tavsiye ederim.
Daha çok fotoğraf ve geziler için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...