Safranbolu için “Türkiye’nin en güzel köşesi” dersem inanın hiç abartmış olmam. Safranbolu, şehir planlaması ve muhteşem ahşap evleriyle yüzyıllardır bozulmadan günümüze kalmayı başarmış yerlerden biri. Hatta öyle güzel korunmuş ki, 1994 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Türkiye’den dahil edilen ilk yerlerden biri olmuş. Bu sayede de bu güzelliğini korumaya devam ediyor. Safranbolu’yu gezerken sanki tarihi film setinde gezer gibi hissedeceğiniz tam bir açık hava müzesi. Safranbolu gezi rehberi ise bu güzelliği gezerken size yardımcı detaylı bir çalışma…
Safranbolu tarihi
Osmanlı’dan kalma en dikkat çekici yerlerden olan Safranbolu günümüzde Karabük’e bağlı bir ilçe… 3000 yıllık bir yerleşim yeri olan Safranbolu, tarih boyunca Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar, Romalılar, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları egemenliğinde kalır. 1196 yılında Türklerin eline geçer, 1423 yılında ise tam olarak Osmanlı hakimiyeti sağlanır.
Sinop – İstanbul arasındaki kervan yolları üzerinde olması gelişmesine büyük katkı sağlar. 17. yüzyıldan sonra gelişen şehir zenginleşir. Burada göreceğiniz güzel evlerin birçoğu bu zengin zamanlardan kalma binalar. 18. yüzyılda ise halkın büyük bir kısmı göç etmeye başlar. Gidenlerin çoğu denizci ya da fırıncıdır ve özellikle de İstanbul’u tercih ederler. Mübadele döneminde Safranbolu’da yaşayan Rumlar da şehirden ayrılınca Safranbolu’nun nüfusu oldukça azalır.
Nadir bulunan “safran” çiçeği
Safranbolu ismini bölgede yetişen Safran çiçeğinden alıyor. Çiğdem çiçeğiyle akraba olan “safran” nadir bulunan çiçeklerden biri. Anayurdu Akdeniz ve İran olduğu tahmin edilen safran, günümüzde Safranbolu dışında halen İspanya, Fransa, Sicilya, İtalya, İran ve Keşmir gibi bölgelerde yetiştirilmeye devam ediyor. Harika sarı bir renk veren bitki uzun yıllarca boyama amaçlı kullanılmış. Kendi ağırlığının 100 bin katı suyu sarıya boyama kuvvetine sahip olduğundan tercih edilmiş. Safran, çiçeğinin içerisindeki tepeciklerden elde ediliyor. Yaklaşık 10 gram safran elde edebilmek için 1430 tepecik gerekiyor. İşte bu da onu pahalı yapan özelliklerden biri. Safran aynı zamanda yemeklerde de kullanılan bir bitki…
Safranbolu evleri
Şehrin sembol haline gelen evler 18. – 19. ve 20. yüzyılın başlarında yapılmış. 2000 kadar olan bu geleneksel evlerin bugün 800 kadarı koruma altında. Safranbolu evlerin mimarileri kadar konumları da oldukça dikkat çekici. Karşılıklı iki yamaca yerleştirilen evlerin hiçbiri birbirinin manzarasını kesmiyor. Kışın şehir merkezindeki evler kullanılırken, yazın daha serin olduğu için Bağlar bölgesi tercih ediliyor.
Evler genellikle 2 ya da 3 katlı. İlk katları hayvanlar için ve hayat olarak kullanılıyormuş. Taş ve kerpiç örgülü duvarlarda beyaz badana tercih edilmiş. Evlerde haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölüm bulunuyor. Ahşap kapılar ve tavan süslemelerindeki işçilik görülmeye değer. Restore edilen evlerin büyük kısmı örnek ev olarak gezilebiliyor, bir kısmı da zaten butik otel olarak işletiliyor.
Safranbolu gezilecek yerler listesinin en başında bu evler geliyor. Sokakları gezerken gördüğünüz her eve hayran kalıyorsunuz. Şehirde sadece evler yok tabi… Han, hamam, köprü, cami ve çeşmeleriyle Safranbolu, sizi de benim gibi bir “Safranbolu fanatiği” yapacak, bu kesin…
Safranbolu gezi rehberi için detaylara geçebiliriz artık…
SAFRANBOLU GEZİLECEK YERLER
Hıdırlık Tepesi
Şehri en güzel manzarasını buradan görüyorsunuz. Şehre geldiğinizde ilk buraya çıkmanızı öneririm. Hem şehri yukarıdan izleyebilir hem yorgunluğunuzu burada atabilirsiniz. Sokaklarda dolaşmaya başladığınızda şehrin, yakından da uzaktan olduğu kadar güzel olduğunu göreceksiniz.
Kaymakamlar Gezi Evi
Safranbolu evlerinin en tipik olanlarından birisi burası. 19. yüzyılda yapılan evin adı Kaymakamlar ama kaymakamla bir alakası yok… Sahibi Hacı Mehmet Efendi’ye o zamanlar yarbay karşılığı olan “kaim-makam” dendiğinden, isim zamanla değişerek günümüzde “Kaymakamlar” olarak söylenir olmuş. Safranbolu evlerinin tüm özelliklerine sahip 7 odalı konak artık Eğitim Merkezi olarak kullanılıyor. Girişte ufak bir ücret ödeyerek gezebiliyorsunuz. Çarşı içerisindeki konak, Hıdırlık Yokuşu Sokağı üzerinde bulunuyor.
Havuzlu Asmazlar Konağı
Konak, buranın en güzel evlerinden… Giriş katının salonunu kaplayan havuz; tasarımı, çeşmeleriyle muhteşem görünüyor. Aynı zamanda restoran ve butik otel olarak hizmet veriyor.
Cinci Han ve Hamamı
Cinci Han, Osmanlı döneminden kalma en önemli hanlardan biri. 1645 yılında yaptırıldığı biliniyor. 2 katlı 63 odalı han, uzun dönem harabe kaldıktan sonra restore edilmiş ve artık otel, kafe ve etkinlik merkezi olarak kullanılıyor. Yanındaki hamamı halen aktif olarak kullanılıyor. Kadın ve erkek olmak üzere iki bölümü var.
Kent Tarihi Müzesi
Tepede sarı rengiyle dikkatinizi çekecek bina, şehrin en güzel yerlerinden birine inşa edilmiş. 1906 yılından 1976 yılına kadar hükümet konağı olarak kullanılan bina, çıkan bir yangından sonra kullanılmaz hale gelmiş. Yapılan restorasyon çalışmalarından sonra artık müze olarak kullanılmaya başlanmış. İçerisinde kentin tarihiyle ilgili her türlü eşyayı ve bilgiyi bulacaksınız. Yanındaki Saat Kulesi de Osmanlı döneminden kalma.
Yemeniciler Arastası – Safranbolu Eski Çarşı
48 ahşap dükkândan oluşan Yemeniciler Arastası Safranbolu’nun en güzel yerlerinden biri. Asmaların gölgelediği çarşıda, kafe ve dükkânlar yer alıyor. Dükkanlarda el yapımı birçok şey bulabiliyorsunuz. Osmanlı döneminde lonca sisteminin en iyi şekilde işlediği yerlerden biri olan Safranbolu’da yemenicilerden başka demirci, tabakhaneci loncaları da varmış. Bunlardan Demirciler Çarşısı halen kullanılıyor.
Köprülü Mehmet Paşa Camisi ve Güneş Saati
Yemeniciler Arastası’na bitişik Köprülü Mehmet Paşa Camii en çok bahçesindeki Güneş Saati’yle ünlü… Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı ve 1661-62 yıllarında ibadete açıldığı biliniyor. Kare planlı caminin tek bir minaresi bulunuyor.
Tokatlı Kanyonu
Safranbolu’nun doğasına hayran olacağınız yerlerden biri de Tokatlı Kanyonu. Hızar Çayı’nın yatağındaki kireç taşı tabakalarının aşınması sonucu ortaya çıkan kanyon, son yıllarda üzerine yapılan Kristal Teras ile oldukça ismini duyurdu. Kanyon içerisinde 9 kilometrelik bir yürüyüş yolu bulunuyor.
Cam Teras (Kristal Teras)
Tokatlı Kanyonu üzerine 80 metre yüksekliğe kurulan teras, nefes kesen yerlerden biri. 11 metre genişliğindeki teras 475 ton ağırlığı taşıyabiliyor. Aynı anda 400 kişi taşıma kapasitesi var. Muhteşem manzarayı izledikten sonra dilerseniz yürüyüş parkurundan kanyonun içerisine inebilirsiniz.
İncekaya Su Kemeri
Yine Tokatlı Kanyonu üzerinde olan su kemeri Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından şehre su getirmek için yaptırılmış. 116 metre uzunluğunda ve 6 kemerli bir yapıya sahip. Şehir merkezine 7,5 kilometre uzaklıkta.
Yörük Köyü
Safranbolu merkezine 11 km uzaklıktaki Yörük Köyü, Safranbolu’ya gelenlerin mutlaka uğradığı yerlerden biri. Birçoğu koruma altındaki köyün konakları görülmeye değer. Konaklardan en eskisinin tarihi 450 yıl öncesine kadar uzanıyor. Evler hiç el değiştirmeden günümüze ulaştığından bozulmadan kalmayı başarmışlar. Bazı konaklar girilip gezilebiliyor.
Sipahioğlu Gezi Evi, Muratoğlu Konağı ve Çamaşırhane gezilebilen yerlerden birkaçı.
Bulak (Mencilis) Mağarası
Bulak Köyü sınırlarında yer alan mağara Türkiye’nin 4. büyük mağarası. Uzunluğu 6 kilometre ancak sadece 600 metresi ziyarete açık. Dar bir girişten girdikten sonra karşınıza çıkan sarkıtlar, dikitler ve travertenler gerçekten sizi başka bir dünyaya götürüyor. Merkeze 8 kilometre uzaklıkta.
SAFRANBOLU GEZİ REHBERİ – GENEL BİLGİLER
Safranbolu’da ne yenir? Nerede yenir?
Safranbolu’nun kendisi kadar yemekleri de çok güzel. Birçok tesiste yerel lezzetleri bulabiliyorsunuz. Yerel lezzetler arasında yer alan ünlü peruhi, göbü, cevizli keşli yayım, haluşka ve bükmeyi mutlaka deneyin.
Peruhi – Muska şeklinde açılmış, içi peynirli bir çeşit mantı. Yoğurtsuz fakat bol tereyağlı… Kuru nane ve pul biber ile servis ediliyor.
Göbü – Un, su, maya ve tuz ile önce hamuru yapılıyor. Mayalanan hamurdan koparılan parçalar elde inceltiliyor. İç harcı ıspanak, soğan, kıyma, tuz ve baharatlarla hazırlanıyor. Hamurun içine harcı koyduktan sonra D şeklinde kapatılarak kızgın yağda pişiriliyor.
Cevizli keşli yayım – Ev yapımı erişteye “yayım” deniyor. Keş ise süzme yoğurdun kurutulmasıyla elde edilen bir çeşit peynir. Yayım ile keş bol ceviz ve terayağı ile birleşince ortaya harika cevizli keşli yayım çıkıyor.
Haluşka – Kaynayan suya koyulan unun tahta kaşıkla aralıksız karıştırılması ile yapılıyor.
Bükme – Bükme bir çeşit pide aslında. Önce hamur mayalanıyor. İç harcı için (mevsimine göre) ıspanak ya da pazı, dana kıyma ve kuru soğan beraber kavruluyor. Hamurun içine malzeme koyulduktan sonra katlanıp kapatılıyor. Üzerine yumurta ve yoğurtlu yağlı karışım sürüldükten sonra taş fırında pişiriliyor.
Nasıl yapılır merak ediyorsanız buradan izleyebilirsiniz. Ayrıca tereyağlı pelte, akıtma borana, ceviz salatası, cimcük makarnası, yumurta kaygana da Safranbolu’da bulabileceğiniz özel lezzetler. Ünlü Bağlar Gazozu’nun tadına da mutlaka bakın.
Tabi ki, meşhur safranlı lokumunu da denemenizi öneririm. Hatta hediye arıyorsanız bundan daha iyisini bulamazsınız. Şehir merkezindeki İMREN LOKUMLARI bunun için en iyi adres. Tadına bakmak bedava…
Tarihi Simit, Çubuk Fırını, Safran Konak, Köroğlu Konak, Safranbolu Sofrası, Kadıoğlu Şehzade Konakları, Çorba Cafe, Yörük Sofrası, Arasta Kahvesi (Boncuk Cafe), İmren Lokum Konak Restaurant, Değirmen Cafe, Bestami Gözleme Evi, Eyvan Yöre Mutfağı, Nimet Lokantası Dönerci İsmail, Hanım Sultan Ev Yemekleri, Kilcioğlu Pide, Safranbolu Sofrası, Zencefil Yöresel Lezzetler, İki Kaşık Restaurant, Atiş Butik Restaurant Safranbolu lezzetlerini tadabileceğiniz yerlerden birkaçı.
Safranbolu gezi rehberi – Nerede kalınır?
Safranbolu’da kalmak için fazlasıyla seçenek var. Restore edilen konaklar artık pansiyon ya da butik otel olarak işletildiğinden bu evlerde kaldığınızda tarihi atmosferi de hissediyorsunuz. Çoğunluğu aile işletmesi olduğundan çok sıcak ağırlıyorlar sizi. Birçoğunda yöresel kahvaltı ve yöresel yemekleri de bulabiliyorsunuz. Fiyatlar genelde 120 liradan başlıyor.
Havuzlu Asmazlar Konağı
Ana binaya girdiğinizde sizi etkileyici bir havuz karşılıyor. Sabah kahvaltısı pirinç tepsiler içerisinde bu salonda yapılıyor. Odalar geleneksel tarzda döşenmiş. Bahçesi yaz aylarında oldukça keyifli. 11 odası var.
Zalifre Otel
3 yıldızlı otel 200 yıllık tarihi bir Rum konağının içerisinde yer alıyor. Belediyesi tarafından “En İyi Restore Edilen Tarihi Konak” ödülüne layık görülmüş. İçerisi bölgedeki konaklarda olduğu gibi geleneksel bir şekilde döşenmiş. Kahvaltı, akşam yemekleri için restoranı var. Büyük organizasyonlar için alanları da mevcut.
Peri Konak
1800’lü yıllarda yapılan konak restore edilerek turizme kazandırılan yerlerden biri. 2017 yılında hizmete açılmış. Geleneksel bir şekilde dekore edilen konağın bahçesi ve terası bulunuyor. Kahvaltısı da misafirperverlikleri de harika… Çarşı içerisindeki konumu sayesinde gezilecek yerlere çok yakın.
Cinci Han
Şehrin tam merkezinde yer alan tarihi han, restore edilerek çok yönlü olarak hizmet veren bir tesise dönüştürülmüş. 24 odası olan otel oldukça konforlu ve geleneksel olarak döşenmiş.
Leylan Hanım Konağı
Kent Müzesi’nin yakınlarında yer alan Leyla Hanım Konağı, 250 yıllık bir bina. Özenli bir restorasyon çalışmasından sonra otele çevrilmiş. El dokuması halılar, geleneksel oturma alanlarıyla oldukça seveceğiniz ferah bir yer.
Safranbolu nerede?
Safranbolu, Doğu Karadeniz’de yer alan Karabük iline bağlı bir ilçe. İstanbul’a 380 kilometre, Ankara’ya ise 220 kilometre uzaklıkta.
Safranbolu’ya nasıl gidilir?
Safranbolu’ya gitmek için karayolunu tercih ederseniz İstanbul ile arası 380 kilometre. Bu yol da yaklaşık 4-4,30 saat sürüyor. Ankara’ya ile mesafesi ise 220 km… O da yaklaşık 2,50- 3 saatte alınıyor. Gerede ayrımından çıkarak önce Karabük’e, oradan da Safranbolu’ya devam etmeniz gerekiyor.
Birçok firma artık buraya kültür ve fotoğraf turları düzenliyor ama onlara bağlı kalmadan şehirlerarası otobüslerle kendiniz de gidebilirsiniz. Safran Turizm, Ulusoy, Efe Tur, Kastamonu Özlem gibi firmaların seferlerinden yararlanabilirsiniz. Otobüsle gitmek yaklaşık 6-8 saat arası sürüyor. Fiyatlar ise 60-80 aralığında.
Uçakla gitmek isterseniz Kastamonu veya Zonguldak Havalimanı’ndan Karabük, Safranbolu aktarması yapmanız gerekiyor.
Türkiye’de UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİ‘ne dahil edilen yerleri merak ediyorsanız bu yazıya göz atabilirsiniz.
Bu kadar yakınken KANYONLAR DİYARI KASTAMONU‘ya uğramayı da ihmal etmeyin. Detayları yazıda bulabilirsiniz.
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...