30 dakikalık bir yolculukla vardığınız Büyükada, sizi alır başka diyarlara götürür. Dünyanızı bir anda tersyüz eder; baş döndürücü kokusu size bir Ege kasabasını hatırlatır, bembeyaz ahşap konaklarıysa Osmanlı’nın son zamanlarına ışınlar. İstanbul’da adalardan birine gidip böyle hissetmeyen var mıdır acaba? Begonviller, yaseminler, mimozalar, zakkumlar sarkan bahçeler sizi baştan çıkarır. Kalmanıza filan da gerek yok, sadece 2 – 3 saat sokaklarında dolaşmanız yeterlidir. Hangisine giderseniz gidin ya da hangi mevsim giderseniz gidin bu değişmez. Burgaz, Kınalı, Heybeliada ya da Büyükada… Sizin favorinizi bilmiyorum ama benim favorim küçükler. Âdet yerini bulsun diye ben de en büyüğünden başlayıp size güzel bir Büyükada gezilecek yerler rehberi hazırladım. 

Büyükada gezilecek yerler
Büyükada sokaklarından

Prens Adaları olarak da bilinen adaların en büyüğü olan Büyükada, aynı zamanda Adalar ilçesinin de merkezi durumunda… 5,5 kilometre karelik adanın şu anki nüfusu 8 bine yakın ama yaz aylarında bunun kat be kat üstüne çıkıyor. Adalar tarih boyunca birçok isimle anılmış ama en son Prens Adaları olarak kalmış. Prens denmesinin nedeniyse Roma ve Bizans dönemlerinde bu adanın asillerin, prenslerin bazen de kraliçelerin buralara sürgüne gönderilmeleri. Büyükada’nın ismi ise Prinkipos, Yunanca’da prens anlamına geliyor.  

Yazları Büyükada’ya akın var

Adalılar da adaya gezmeye gidenler de son dönemde kalabalıklardan çok şikayetçi. Gerçekten de siz hazirandan itibaren bir hafta sonu adalara gitmeye çalışın. Bu gözler kaç geminin kalabalıktan kalkamadığına, kapıların zorlandığına şahit oldu inanamazsınız. Bu demek değil ki Adalar’a gidilmeyecek. Zamanını iyi ayarlarsanız Adalar’da inanılmaz güzel vakit geçirmek mümkün. Bunun için de ya işlerinizi ayarlayıp hafta içi gitmeye çalışacaksınız ya da Büyükada’ya indikten sonra hemen adanın derinliklerine doğru yol alarak merkezdeki yoğunluktan bir nebze de olsa kurtulmanın yollarına bakacaksınız. 

Yeşillikler içerisindeki Büyükada tam bir kültür mozaiği; burada Rumlar, Ermeniler ve sonra gelen Türkler yüzyıllarca bir uyum içerisinde yaşamışlar. 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başlarında en ihtişamlı dönemini yaşayan ada, I. Dünya Savaşı’ndan sonra Rum halkının azalmasıyla büyük ölçüde ihmal edilmiş. 1940’lı yıllardan sonra bürokratlar ve varlıklı ailelerin adaya taşınması, adayı tekrar tercih edilen bir sayfiye yeri haline getirmiş. Ada bu dönemde tekrar güzel günlerine dönmeye başlamış ve birçok güzel köşk ve konak da bu süreçte yapılmış. 

En güzel zamanı ilkbahar ve sonbahar

Adanın güzelliklerini görebileceğiniz en güzel zamanlar bana göre ilkbahar ve sonbahar ayları. İlkbaharda sarı sarı mimozalarla başlayan çiçekli dönem yaz boyunca rengârenk devam ederek sonbaharda duvarları kırmızıya boyayan sarmaşıklarla muhteşem bir final yapar. Bu aylar, gelen giden açısından daha sakin olduğundan gezmesi de daha zevkli. 

Büyükada gezilecek yerler
Büyükada sokaklarından

Adanın galiba en güzel yanlarından biri, adada aracın bulunmaması (Belediyeye ait birkaç araç dışında) … Belki bu yüzden sokaklarında faytonların dolandığı ada sizi bir yüzyıl geri götürüyordu. Her ne kadar nostalji yaratsa da güzel haber, artık faytonlar Adalar’da yasaklandı. Onların yerineyse golf arabası benzeri araçlar kullanılmaya başlandı.

Büyükada’ya sadece keyif yapmak için gidebilirsiniz ama ada aynı zamanda aktivite için de bir sürü seçenek sunuyor size. İsterseniz yürüyüş yapın, isterseniz bisiklete binin ya da güzel koylarında yüzün. Diğer yandan ada o kadar fotojenik ki, harika bir fotoğraf gezisi de yapabilirsiniz buraya… Hangisini seçerseniz seçin adada olmak inanın büyük bir keyif verecek. 

O zaman Büyükada gezilecek yerler rehberinin olmazsa olmazlarına bakmaya başlayabiliriz.

Güzel köşkleri ve tarihi yapıları yürüyerek keşfedin

Büyükada’da her sokak, her yapı, her koy birbirinden etkileyici. Havası başka, mimarisi etkileyici bu adayı keşfetmenin en güzel yolu ise yürümek. Sizi çinilerle süslü tarihi iskelesiyle karşılayan ada, tarihi köşkleri, efsanelerle anılan manastırları, Osmanlı dönemi camileri ve şehir müzesi ile aslında başlı başına bir gezi rotası…

Büyükada gezi rehberi
Büyükada sokaklarından

Ada, Nizam ve Maden olmak üzere iki bölgeye ayrılıyor. Ada turuna başlangıç noktası Saatli Meydan. Buradan sağa döndüğünüzde Büyük Tur ve Küçük Tur olarak adlandırılan tur rotalarından birini seçerek adayı detaylıca gezmek mümkün. Dilerseniz de içinizden geldiği gibi sokaktan sokağa geçerek gözlerinize bayram yaptırabilirsiniz. Ama sokaklarda saatlerce vakit geçirmeye hazırlıklı olun. (Bu arada Büyük ve Küçük Tur rotasını bisiklet başlığında anlatıyorum.)

Nizam bölgesinde Fabiato Köşkü, Mizzi Köşkü, İzzet Paşa Köşkü, Con Paşa Köşkü, Yalman Yalısı, Azaryan Köşkü, Mazlum Bey Köşkü, Reşat Nuri Güntekin’in Evi, Kuyumcuyan Köşkü özellikle görmenizi tavsiye edeceğim binalardan. 

Maden bölgesinde ise Meziki Köşkü, Splendid Otel, Anadolu Kulübü, Hamidiye Camii görülebilecek güzel binalardan birkaçı. 

Bisikletle turlayın (Büyük Tur ve Küçük Tur)

Daha aktif bir şeyler düşünüyorsanız bisiklet tam size göre… Adada araç trafiği olmadığından tüm yollar yayalar ve bisikletçilerin, pardon bir de golf araçlarının. Adayı gezmek için iki ana rota var; Büyük Tur ya da Küçük Tur. Bu iki rota ile adanın birçok güzelliğini görme şansı bulabiliyorsunuz. Adanın yolları inişli çıkışlı olsa da çok zor etaplar içermiyor.

Küçük Tur için iskeleden ilerleyip Saatli Meydan’dan sağa dönün. Çankaya Bulvarı, Nizam Yolu üzerindeki birbirinden güzel binaların yanından geçerek 2,5 kilometre sonra Dil Burnu’na, 3 kilometre sonra Birlik Meydanı’na (Lunapark Meydanı) varacaksınız. Burası aynı zamanda Aya Yorgi’ye çıkış yolunun da olduğu yer. Devamında rota, yerleşim yerlerinin olduğu yolu takip ederek Yunan Mezarlığı, Karacabey Körfezi, Yılmaz Türk Bulvarı’ndan geçerek iskelede son bulacak. Yol yaklaşık 55 dakika kadar sürüyor. 

Büyükada
Büyükada sokaklarından

Rum Yetimhane’sini ziyaret etmek istiyorsanız Birlik Meydanı’ndan manastır yoluna sapmanız gerekiyor. 

Büyük Tur içinse aynı noktadan başlayıp Birlik Meydanı’na kadar ortak bir rota izliyorsunuz. Meydan artık karar verme noktası; uzun ya da kısa yol seçimini burada yapacaksınız. Orman içinden devam eden Büyük Turu seçerseniz adanın daha bakir taraflarını görüyorsunuz. Rota, Fethi Okyar Korusu, Viranbağ Gazinosu, Viranbağ Plajı ve Eskibağ Plajı’ndan geçerek Küçük Tur ile birleşiyor ve yine iskelede son buluyor.  Yaklaşık 75 dakika kadar sürüyor.

Adaya kendi bisikletinizle gidebileceğiniz gibi oradan da kiralamanız mümkün. Bunun için birçok yer var ve fiyatlar ise dükkândan dükkâna, hafta sonu – hafta içine göre değişiyor. 

Büyükada bisiklet kiralama fiyatları 2020 yılı için ortalama şöyle:

Hafta içi 

Saatlik: 15 TL / Günlük: 25 TL

Hafta sonu

Saatlik: 15 – 20 TL / Günlük 30 – 50 TL

Bisiklet kiralarken şunlara dikkat edin:

  • Belediyenin kurallarına göre bisikletlerin sarı renkte ve plakası olmak zorunda. 
  • Sağlamlığını yola çıkmadan mutlaka kontrol edin. Özellikle frenlerini… Yollar yokuş olduğundan frenler çok önemli. 
  • Kask ve dizlik istemeyi unutmayın. 
  • Bir de bisikletle girilmesi yasak yerleri mutlaka öğrenin. 
  • Son olarak aldığınız saate ve geri vereceğiniz saate dikkat edin. Hem süreyi aşmamak adına hem de belediye kurallarına göre 19.00’dan sonra bisiklet kiraya vermek yasak olduğundan zor duruma düşmeyin. 

Bisiklet kiralayabileceğiniz birkaç dükkan önerisi de verebilirim:

Trek Bisiklet – 0532 694 16 50

Sefa Bisikletçi – 0216 382 32 57

Fehmi Bisiklet – 0216 382 57 03

Aya Yorgi’ye tırmanın

Aya Yorgi öyle bir yer ki, Adalar’dan öte İstanbul’un en özel yerlerinden biri. Efsanelere konu olan tepedeki manastır zaten Hristiyanlar için çok önemli ve bir hac alanı sayılıyor. Diğer taraftan onu özel yapan şeyse manzarası… O kadar güzel bir manzaraya sahip ki, hayatınızda bir kere de olsa onca yokuşu tırmanıp İstanbul’u ve gün batımını bir de buradan izleyin.  

Aya Yorgi Manastırı adanın en yüksek iki tepesinden biri olan Yücetepe’de. Adanın en yüksek noktasına kurulan manastıra çıkış yolu biraz zorluca. Özellikle yokuşun dikliğini gördüğünüzde benimle hem fikir olacaksınız. Ama gözünüz korkmasın, 1 kilometrelik Arnavut kaldırımlı yolu ortalama bir tempoyla 25-30 dakikada çıkabiliyorsunuz. Aralara oturma için banklar da konulmuş. Çıktığınızda ise tüm zorluklara değdiğini göreceksiniz.

Manastırın hemen yanı başındaki Yücetepe Kır Gazinosu ise bu zahmetli yürüyüşün hediyesi oluyor. Yıllardır burada yer alan küçük restoranın terasında hem manzarayı izleyebilir hem de güzel atıştırmalıkların tadına bakabilirsiniz. Özellikle kendi ev yapımı şaraplarının mutlaka tadına bakın. 

Biraz da manastırın tarihinden ve efsaneden de bahsetmek istiyorum. Orijinal adı Agios Georgios Rum Ortodoks Manastırı olan binanın kökeni MS 963 yılına kadar uzanıyor. O dönemki manastır Haçlı Seferleri sırasında yağma edilmiş ve faaliyetine son verilmiş.  Daha sonra korsanlar tarafından tekrar yağmalanarak ateşe verilmiş. Efsaneye göre, manastıra ait ikona korsanlardan korunmak amacıyla toprağa gömülür. 17. yüzyılda bir çoban rüyasında Aziz George’u görür. Aziz ona, Ada’nın tepesine çıkmasını ve çıngırak seslerini duyduğu yeri kazmasını söyler. Azizin söylediklerin yapan çoban çıngırak seslerini duyduğu yeri kazdığında Aya Yorgi’nin ikonasını bulur ve şu anki manastır işte o noktaya tekrar inşa edilir. Kendisine dayandırılan efsane nedeniyle burası bir hac yeri sayılıyor.  

Aya Yorgi Manastırı, yılda iki kez 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde ziyaretçi akınına uğruyor ve ziyaretçilerin dileklerinin yerine gelmesi için zorlu bir ritüeli yerine getirmeleri gerekiyor. Yapmaları gereken şeyse ellerindeki renkli iplikleri aşağıdaki ağaçlara bağladıktan sonra hiç koparmadan ve konuşmadan manastıra kadar tırmanmaları… Eğer bu dönemde sonra giderseniz yol kenarında o günlerden kalma rengarenk iplikleri görmeniz mümkün. 

Büyükada plajlarında deniz keyfi yapın

İstanbul’da denize girme konusunda birçok kişinin çekinceleri olsa da Adalar çekinmeyenler için İstanbul’un en güzel ve temiz plajlarına sahip yerlerden, diyebilirim. Büyükada’da da plajlar açısından oldukça zengin. Ücretli beach kulüplerden halk plajlarına kadar birçok seçenek var. Haziran – kasım ayları arasında girilebilen deniz suyunun sıcaklığı yaz aylarında 20 derece dolaylarında oluyor. 

Büyükada gezilecek yerler
Büyükada

Büyükada plajlarından birkaçı:

Eskibağ Plajı – En güzellerinden biri. Ulaşımı biraz zor ama inanın buna değiyor.  Büyük Tur yolu üzerinde olan plaja denizden motorla gitmek isterseniz 25 dakikada sürüyor. Bu motorları iskelenin hemen yanında bulabiliyorsunuz. Plajda şemsiye, şezlong, duş gibi hizmetler veriliyor. Giriş ücreti hafta içi 20 TL, hafta sonu 30 TL.

Yörük Ali Plajı – Adanın kumlu plajlarından olduğundan burası çocuklu aileler tarafından daha çok tercih ediliyor. İskeleden yine ücretsiz servisleri bulunuyor. Yanında apart oteli de bulunan tesis dışarıdan ziyaretçi kabul ediyor. Giriş ücreti hafta içi 35 TL, hafta sonu 40 TL.

Aya Nikola Plajı – Adanın dalgasız koylarından birinde yer alıyor. Motor servisi bulunuyor ama yürümek isterseniz 1 saat, bisikletle gelirseniz yarım saat sürüyor. Şemsiye, şezlong, duş gibi hizmetler bulunuyor. Yeri Aya Nikola Butik Oteli’nin yanında. Otelin ayrıca kendi plajı da var. Giriş ücreti hafta içi 25 TL, hafta sonu 35 TL.

Halik Koyu Plajı – Bu plaj adanın hem en temiz denizine hem de en uzun sahiline sahip. Eskibağ Oteli tarafından işletilen plaja iskeleden motor servisi bulunuyor. Plajda her türlü hizmet var. Giriş ücreti hafta içi 20 TL, hafta sonu 30 TL.

Prenses Koyu Plajı – Plaja merkezden yani iskelenin yanından kalkan ücretsiz seferlerle ulaşmak mümkün ve yaklaşık 10 dakika sürüyor. Karadan gitmek isterseniz Aşıklar Yolu’nu takip etmeniz gerekiyor. Giriş ücreti hafta içi 30 TL, hafta sonu 40 TL.

Yada Beach Club – Beach Clup tarzı sevenler için ideal bir yer. Giriş ücreti hafta içi 40 TL, hafta sonu 60 TL.

Naki Bey Plajı – Merkeze çok yakın olan plaj, çocuklu ailelerin tercih ettiği yerlerden. Giriş ücreti hafta içi 40 TL, hafta sonu 50 TL.

Diğer plajlar ise Viranbağ Plajı, Nizam Plajı, Değirmen Aile Plajı, Kumsal Aile Plajı. Eğer isterseniz Büyükada’dan Sedef Adasına geçilebilir, buradan da denize girebilirsiniz. 

Tüm ADALAR’DAKİ EN GÜZEL PLAJLARI merak ediyorsanız bu yazı size yardımcı olabilir.

Büyükada en çok dondurma demek

Büyükada’nın olmazsa olmazlarının ilk sırasına dondurmayı koysak yeridir. Sıcak yaz günlerinde meydanda ellerindeki külahlarda koca koca dondurmalarla dolaşan insanları gördüğünüzde şaşırmayın ve siz de en yakın dondurmacının yolunu tutun. En meşhurlarından biri meydana çıkarken soldaki Roma Dondurmacısı. Onun karşısında ise Mio Amore Caffe et Gelato Italiano var. Ayrıca Sarıyer Dondurmacısı’nı ya da Tarihi Prinkipo Dondurma’yı da deneyebilirsiniz. 

Yunus Usta ise arabasıyla dondurma satan adanın ünlü dondurmacılarından. Günlük yaptıkları dondurmaların fazla çeşidi yok ama özellikle meyveli dondurmaları muhteşem. Birkaç yerde bulunan arabalarına Büyükada Su Sporları Kulübü, Anadolu Kulübü ve Seferoğlu Kulübü’nün önünde denk gelebilirsiniz.

Büyükada
Büyükada gezilecek yerler

Rum Yetimhanesi’ni uzaktan izleyin

Zaman zaman basında “Açılsın, açılacak” haberleriyle adını duyduğumuz Büyükada Rum Yetimhanesi etkileyici bir mimariye sahip. Avrupa’nın birinci dünyanın ise ikinci büyük ahşap binası olduğu iddia ediliyor. 

1898 yılında otel olarak kullanılmak amacıyla inşa edilen yapı daha sonra gerekli izinleri alınamayınca birkaç kez el değiştirir. Sultan Abdülmecit burayı kimsesiz çocuklara hizmet vermesi için Rum Patrikhanesi verir. Bir dönem ruhban okulu olarak kullanılır. 1903 yılında, Abdülhamit döneminde burası yetimhaneye çevrilir. I. Dünya Savaşı’nda bir süre askeri kışla görevi görür, Rum göçmenlere ev sahipliği yapar. Sonrasında ise Rusya’dan Devrim’den kaçan Rus mültecileri ağırlar. 1960’lı yıllara gelindiğinde Kıbrıs sorunu yaşandığı dönemde yetimhaneye el konur ve vakıflara devredilir. 1964 yılında kapatılan bina bu tarihten sonra artık çürümeye terk edilir.

Büyükada’nın simgelerinden olan yapı denizden birçok açıdan da görülebiliyor. Binaya çökme tehlikesine karşın giriş izni maalesef yok ancak bekçisini ikna ederek belki bahçeye girebilir ve çevresini dolaşma şansı bulabilirsiniz. 

Adalar Müzesi’ne uğramadan dönmeyin

Adalar Müzesi, İstanbul’un ilk çağdaş kent müzesi. İçerisi tarih, sanat ve edebiyat alanlarından derlenmiş yüzlerce obje, 20 bin belge, 6 bin fotoğraf, film ve sözlü tarih kayıtlarıyla dolu. 600 milyon yıl öncesinden günümüze ulaşan bir hikâyeye tanıklık ettiğiniz müzede aynı zamanda Hüseyin Rahmi, Reşat Nuri, Nurullah Ataç, Yahya Kemal, Yakup Kadri gibi adaya tutkun yazarların eserlerinden de örnekler görülebiliyor. Müze, dönemsel sergilere de ev sahipliği yapıyor. Merkezden yürüyerek 30 dakikada ulaşacağınız Adalar Müzesi, Büyükada’yı yakından tanımak isteyenler için bulunmaz fırsat.  

Müze, pazartesi hariç her gün 09.00 – 17.00 saatleri arası açık.


Giriş ücreti: Tam 5 TL, indirimli 3 TL, çarşamba günleri ücretsiz.

Detaylı bilgi için: ADALAR MÜZESİ

Başka neler var?

En başta dediğim gibi adanın her sokağı başka bir güzelliğe açılıyor. O yüzden her sokağına girmekten çekinmeyin. Adada yukarıda saydıklarımın yanı sıra Osmanlı döneminin en güzel camilerinden olan Hamidiye Cami, ünlü yazar Reşat Nuri Güntekin’in Evi, piknik için çam ağaçlarıyla kaplı Dilburnu, en eski kulübü olan Anadolu Kulübü, Hızır İlyas Tepesi’nde yer alan Adakule ve Büyükadalıların -avlu kapısının konumu nedeniyle- Arabacılar Kilisesi dediği Meryem Ana Kilisesi (Panayia) da görülecek yerlerin arasında… 

Büyükada
Büyükada sokaklarından

Büyükada’da nerede yenir?

Nasıl bir deneyim aradığınıza bağlı olarak ada yeme içme açısından yüzlerce seçenek sunuyor size. Güzel, şık bir yer arıyorsanız Splendid Palace Restaurant, Secret Garden Restoran ve Büyükada Loc’Ada’yı seçebilirsiniz. 

Harika manzarası ile güzel bir şeyler atıştırmak için Yücetepe Kır Gazinosu’nu listemin en başına koyarım. Mütevazı bir menüsü var ama lezzetleri muhteşem, ondan şüpheniz olmasın. Ayrıca Eskibağ Teras Restoran, Palya Restoran ve Ada Balık da güzel manzaralı yerlerden birkaçı. 

Adada kahvaltı yapmak isterseniz Büyükada Bistro Candy Garden, Ada Kahvaltı, Bahçede Sinek Cafe ve Choco White’ı deneyebilirsiniz. 

Meyhane ve balık keyfi isterseniz de By Şükrü, Ali Baba Restaurant, Prinkipo Meyhanesi, Milto önerebileceğim yerlerden.  

Büyükada’da nerede kalınır? 

Büyükada
Büyükada sokaklarından

Ada Palas Hotel Büyükada

Merkeze yakın konumuyla Ada Palas, eski Osmanlı mimarisiyle yapılmış bir konakta hizmet veriyor. 19. yüzyıldan kalma konağın içerisi ise muhteşem tasarlanmış. Aynı zamanda Türkiye’nin 15. en romantik otellerinden biri seçilmiş. Beş yıldızlı otel geniş odaları ve güzel restoranıyla ada deneyimi için en güzel seçeneklerin başında geliyor. 

Sergüzeşt Otel

Adaya yakışır şekilde beyaza boyalı tarihi bir konakta hizmet veren Sergüzest Otel, yeşillikler içerisinde ve muhteşem bir manzaraya sahip. 10 odalı bu butik otel aynı zamanda merkeze çok yakın. Hafta sonları özellikle kahvaltı ve brunch için iyi bir seçenek. 

White Palace Butik Otel

Büyükada’nın en güzel caddelerinden olan Çankaya Bulvarı’nda yer alan “beyaz saray” oteli ismi gibi beyaz mimarisiyle dikkat çekiyor. İncelikle döşenmiş bu şık konak merkeze de 10 dakika yürüyüş mesafesinde. Sardunyalarla süslü bir balkona, manzaralı odalara sahip. Otelde kalanlar için güzel kahvaltısı ücretsiz. 

Eskibağ Butik Otel

Şık döşenmiş odalarıyla merkeze yakın bir konuma sahip. Otelde kalanların Halik Plajı’ndaki tesislerden ücret ödemeden yararlanma hakkı oluyor. Her tarafı ahşap binanın odalarından İstanbul manzarası izlenebiliyor. Merkeze yakınlığı, temizliği herkesi memnun edecek seviyede.

Mimoza Otel Büyükada

Merkeze 2 dakika yürüyüş mesafesindeki otel öncelikle sizi renkli mimarisiyle karşılıyor. Otelin 8 odası modern tarzda döşenmiş. Kahvaltı terasta yapılıyor. Güler yüzlü çalışanları ve uygun fiyatıyla adanın beğenilen otellerinden biri.

Büyükada’ya nasıl gidilir?

Büyükada gezi rehberi
Büyükada – Ulaşım

Büyükada’ya gitmek için İstanbul Şehir Hatları vapurları, İstanbul Deniz Otobüsleri, Mavi Marmara, Prens Tur, Dentur, Turyol deniz motorları ve deniz taksi gibi birçok seçenek var. 

Seferler Kadıköy, Bostancı, Beşiktaş, Kabataş, Eminönü ve Kartal’dan karşılıklı olarak yapılıyor. Yaz- kış farklı tarife uygulandığından gitmeden önce gidiş- geliş saatlerin mutlaka kontrol edin.

Bostancı’dan yaklaşık 30 dakika, Kabataş’tan (gemi) 1 saat 30 dakika, Kabataş’’tan (deniz otobüsleri) yaklaşık 30 dakika, Kartal’dan motorlar ise yaklaşık 20 dakikada adaya ulaşıyor. 

ŞEHİR HATLARI – Adalar seferleri

MAVİ MARMARA – Ada seferleri (Tarifeler sayfasından)

DENTUR – Adalar seferleri (Hatlarımız sayfasından)

İstanbul’la ilgili diğer yazılar için:

İSTANBUL’DA GÖRMENİZ GEREKEN 10 MÜZE

İSTANBUL’DA ERGUVAN ZAMANI

İSTANBUL’DA GEZİLECEK YERLER – AVRUPA

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Yorumlar kapandı...