Kuşkusuz Kapadokya, Türkiye’nin en özel yerlerinden biri. Burası sadece bir doğa harikası değil, doğayla tarihin, tarihle sanatın birlikte yoğrulduğu bir yer. Bölgeyi anlatmak isteyenler yüzyıllarca tanımlayacak kelimeleri bulamamış. 1837 yılında Kapadokya’ya incelemeler için gelen İngiliz jeolog W. J. Hamilton “Kelimeler bu olağanüstü yörenin görünümünü anlatmaya yetmemektedir” demiş. Tıpkı kendisinden çok önce ve sonrasında gelenlerin tarif edemediği gibi…

Kapadokya
Göreme

Kapadokya’yı kendi gözleriyle görmeyenler için bu taş oluşumlar belki fazla bir şey ifade etmeyebilir. Oysa, önünüzde kilometrelerce uzanan kızıllara bürünmüş vadiyi, yer altındaki çok katlı şehirleri, binbir şekle bürünmüş kaya oluşumlarını, kayalara oyulmuş kiliseleri gördüğünüzde her şey değişiyor. Düşle masal arası bir dünyanın kapıları aralanıyor sizin için… Kısacası Kapadokya’da gezilecek yerler listesi bir hayli uzun…

Dünyanın birçok yerinde benzer oluşumlar bulunuyor şüphesiz ama onu bu kadar benzersiz kılan yüzlercesinin bir arada bulunduğu bu toprakların inanılmaz bir tarihle günümüze ulaşılıyor olması sanırım. Yüzyıllar boyunca Hristiyanlığın kaçış noktası olan bu topraklar daha sonra da hoş görünün merkezi olmuş. 

Kapadokya’da Asurlular, Hititler ile başlayan hayat Frigler, Persler ile devam eder. Kapadokya Krallığı’nın ardında Roma İmparatorluğu’nun himayesine girer. Kısa bir süre Sasaniler sonra da Emevi – Arap akınlarına uğrar. 1082’den sonra artık Selçuklular dönemi başlamıştır. Sonrasında ise Anadolu Beylikleri, Moğollar ve Osmanlılar bölgeye hakim olur. 

Kapadokya isminin Persler’den kaldığı söyleniyor. Pers dilinde “katpatuka”, “güzel atlar ülkesi” anlamına geliyormuş.

Kapadokya’nın oluşumu

Kapadokya
Kaya oluşumları

Erciyes ve Hasan Dağı’nın tüfleri rüzgâr ve suyun aşındırması sonucu bu olağanüstü oluşumları meydana getirir. Oluşumları milyonlarca yıl süren bu kaya şekillerinin en bildiğimiz hali peribacaları… Bunların bile farklı onlarca şekli var. Ama bölgeyi gezerken görüyorsunuz ki, peribacalarının ötesinde bambaşka büyüleyici oluşumlar da var burada. 

Kayaların sadece bir taşla bile kolayca işlenebilir olmasıyla bölge zamanla bir yaşam alanına çevrilmiş. MS 4. yüzyılda Hristiyanlığın yayılma aşamasında dinlerini rahatça yaşamak ya da Hristiyanlara yapılan zulümden kaçmak isteyenler buraları mesken olarak benimsemişler. Kayaları ve yeraltını oyarak koca şehirler yaratmışlar. Bunlar bazen kaçış bazen de inziva için kullanılmış. 

Kapadokya
Kiliselerdeki duvar süslemeleri

Hristiyanlığın resmi olarak kabulünden sonra 8 – 9. yüzyıllarda yaşanan İkonaklazm dönemi yani ikonaların yasaklandığı dönemde de burası Hristiyanları sığınma alanı olmuş. 13. yüzyıla kadar yoğunlukla kullanılan bu alanlar Müslümanların bölgeye gelişiyle biraz önemini yitirse de bölgedeki Hristiyanlar her zaman hoşgörüyle karşılanmış. 

Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri gibi büyük bir alana yayılan Kapadokya’yı gezmeye öncelikle Nevşehir’den başlayabilirsiniz. Zaten birçok şey ağırlıklı olarak Nevşehir civarında toplanmış. Nevşehir’de ise Ürgüp ya da Göreme merkez alınarak bölge gezilebilir. Kapadokya öyle bir yer ki, tek bir seferde gezip bitirebileceğiniz bir yer değil, tekrar tekrar gelip ya farklı yerlerini görmek ya da farklı dönemlerine şahit olmak insana büyük keyif veriyor. 

“Kapadokya’ya nasıl gidilir, Kapadokya nasıl gezilir, nerelerde konaklanır, ne yenir” başlıkları oldukça uzun olacağından onları farklı Kapadokya rehberlerinde topladım. Bu başlıklara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Kapadokya gezilecek yerler
Kapadokya’da gezilecek yerlerin en başında Göreme geliyor.

KAPADOKYA GEZİ REHBERİ – GENEL BİLGİLER

KAPADOKYA’DA NEREDE KALINIR?

KAPADOKYA’DA NE YENİR? NEREDE YENİR?

KAPADOKYA’DA YAPILACAK AKTİVİTELER

Bu yazıda ise Kapadokya’da gezilecek yerleri detaylıca anlatmaya çalıştım. 

Kapadokya’yı keşfe başlayabiliriz artık. 

KAPADOKYA’DA GEZİLECEK YERLER

Kapadokya
Kapadokya’da kış sabahı

GÖREME

Kapadokya’da gezilecek yerlerin birçoğu Göreme ve yakınlarında toplanmış durumda. O yüzden özellikle aracınız yoksa merkez olarak almak için en uygun yer burası bana göre. Her ne kadar Ürgüp biraz daha gelişmiş dursa da ben Göreme’yi daha sıcak buluyorum. Göreme Açık Hava Müzesi, balonların kalkış yerleri, Uçhisar, Ortahisar, Kızıl Vadi ve çevredeki vadiler  yürüyüşle de araçla da oldukça kısa mesafede. Peribacaları derseniz onları kasabanın içerisinde de görebiliyorsunuz. Uygun fiyatlı ve lüks oteller, farklı lezzetleri bulabileceğiniz restoranlar ve tur şirketleri de Göreme’de oldukça fazla…

Göreme Milli Parkı

Erciyes ve Hasan Dağı’nın meydana getirdiği tüflerden oluşan yeryüzü şekillerinin en yoğun görüldüğü yer Göreme ve çevresi. Farklı kaya şekilleri, peribacaları, güvercinlikler, yer altı şehirleri ve kayalara oyulmuş kiliselerle dolu bölge milli park ilan edilmiş. Bölge aynı zamanda 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde…  Göreme Milli Parkı, Göreme Açık Hava Müzesi, Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri, Karain Güvercinlikleri, Karlık Kilisesi, Yeşilöz Theodoro Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı’nı da kapsıyor. 

Kapadokya
Göreme Milli Park alanından

Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme’ye 2 kilometre uzaklıktaki Açık Hava Müzesi bölgedeki en önemli yerleşim yerlerinden biriymiş. Eğer Kapadokya’da çok vaktiniz yoksa bir tek burayı görmeniz bile size bölgenin havasını fazlasıyla hissettirecektir. Neredeyse her kaya oyuğunun içi kilise, şapel, yemekhane ve oturma mekanları ile dolu. Farklı teknikler ile boyanan duvarlar 4-13. yüzyılları arasında yapılmışlar. Birçoğu da iyi şartlarda günümüze ulaşmayı başarmış.  Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Azize Barbara Şapeli, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Aziz Katerina Şapeli, Çarıklı Kilise , Rahibeler Kilisesi, Tokalı Kilise alanda görebileceğiniz yerlerden birkaçı.

Giriş ücreti 75 lira, Müze Kart ile ücretsiz.

Bilgi için: GÖREME AÇIK HAVA MÜZESİ

Aşıklar Tepesi (Sunset Point – Günbatımı seyir terası)

Kapadokya
Karlar altında Göreme

Aydın Kırağı olarak da bilinen tepeye Göreme’nin içerisinden çıkılıyor. Burası Kızıl Vadi’den Uçhisar’a kadar büyük bir bölgeyi görebileceğiniz bir alan. 15 dakikalık kısa bir yürüyüşle çıkabileceğiniz tepenin bir bölümü biraz dik olduğu aklınızda olsun. Tepeye araçla da çıkabiliyorsunuz.

Özellikle gün batımları burada inanılmaz. Yukarıda bir kafe var ama isterseniz kendi içeceklerinizi alarak burada günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Burası aynı zamanda sabah gün doğumunda balonların kalkışını da izleyebileceğiniz en güzel yerlerden biri. 

Güvercinlik Vadisi 

Uçhisar’dan başlayıp Göreme’de biten 4 kilometrelik yol adını güvercin yuvalarından almış. O dönemde bu yuvalar güvercinlerin gübrelerinden ve yumurtalarından yararlanılmak için yapılıyormuş. Gübreler üzüm bağlarında kullanılırken yumurtalar da fresklerin alçılarında kullanılırmış. 

Yürünmesi kolay olan yol boyu inanılmaz manzaralarla dolu… Kaya oluşumlarının birçok farklı türünü burada görebiliyorsunuz. Yol üzerinde bir iki noktada çay içerebileceğiniz duraklar var. Yol boyunca aynı zamanda küçük bir dere, meyve ağaçları ve bazı yerlerde küçük tarlalar size eşlik ediyor. 

Zemi Vadisi

Kapadokya
Zemi Vadisi yürüyüşünden

Adını Zemi Deresi’nden alan vadi yine bölgenin yapısına ve doğasına âşık olabileceğiniz yerlerden. Özellikle bahar aylarında çiçek açan ağaçların renkleri ve kokuları arasında yürüyorsunuz. Yaklaşık 5,6 kilometre uzunluğundaki yol, iyi bir tempoyla 4 saatte yürünüyor. Tek başına yürünebilecek bir yol ama 3-4 yıl önce tek başıma yürürken tek bir yerde inişte zorlanmıştım. Şansıma bir ağaç kökü bulup ona tutunarak inmeyi başarmıştım. Aşınmalar sonucu şu an nasıldır bilmiyorum ama özellikle yalnız yürüyorsanız kısa da olsa yanınızda bir ip bulundurmakta fayda var. 

El Nazar Kilisesi

Zemi Vadisi yürüyüşünün sonunda ya da Göreme’den Ortahisar’a giderken 800 metre içeride yönlendirme tabelaları ile bulabileceğiniz bir yer. Peribacalarının içerisinde yer alan kilisenin zemini tahrip olsa da duvar süsleri oldukça iyi şekilde korunmuş. Duvarlarda Müjde, Ziyaret, Doğum, Üç Müneccimin Tapınması, Mısır’a kaçış, İsa’nın Mabede Takdimi, Elizabeth’in Takip Edilişi, Vaftiz, Kudüs’e Giriş, İsa Çarmıhta, İsa’nın Cehenneme İnişi, İsa’nın Göğe Çıkışı, Madalyonlar İçinde Aziz Portreleri gibi sahneler canlandırılmış. UNESCO Kültür Mirası Listesi’ne dahil olan yerlerden biri. 

Kiliseye giriş ücreti 10 TL ve Müze Kart geçerli. 

Saatlerle ilgili bilgi için: EL NAZAR KİLİSESİ

Aşk Vadisi ya da Bağlıdere Vadisi

Kapadokya’nın yine en etkileyici rotalarından birisi de burası. İsmi Bağlıdere Vadisi ya da Aşk Vadisi olarak geçiyor. Doğa harikası bir yer. Dere kenarlarından, meyve bahçelerinden ve üzüm bağlarının arasından geçerek vadi boyunca yürünebiliyor. Belli bir yerine kadar araç giriyor ama sonrası araca uygun değil. 

Kapadokya
Aşk Vadisi

Şapkalı peribacalarının en gösterişli olduğu yerlerden biri burası. Burayı gezmek için iki giriş var: Göreme – Çavuşin yolu üzerindeki giriş ya da Uçhisar’dan giriş… Her iki şekilde de devamında ya Çavuşin’e ya da Uçhisar’a bağlayabileceğiniz bir rota oluşturabilirsiniz. 4,9 kilometrelik yol 2,5 saat kadar sürüyor. Burası tur rotalarında değil ama yürüyemeseniz de genellikle balonla uçtuğunuzda üstünden görme şansınız oluyor. 

UÇHİSAR

Kapadokya’nın en yüksek noktalarından ve bölgeye en hâkim yerlerden olan Uçhisar güzelliğiyle bölgenin en etkileyici yerlerinden biri. Hristiyanların ilk yerleşim yerlerinden olan ve savunma amacıyla kullanılan Uçhisar o dönemlerden sonra da bu amaca hizmet etmiş. Kapadokya manzarasının neredeyse tamamını izleyebileceğiniz bir yer aynı zamanda. Güzel mimarisi ve eşsiz manzarasıyla turizmin gözdesi olan Uçhisar şimdi özellikle lüks butik otellerin yoğunlukta olduğu bir yere dönüşmüş. 

Güvercinlik Vadisi, Bağlıdere – Aşk Vadisi ve Zemi Vadisi için başlangıç veya bitiş noktaları da buradan başlıyor. 

Kapadokya
Uçhisar

Uçhisar Kalesi 

50 metre yüksekliğiyle Ortahisar gibi bölgenin en büyük peri bacalarından biri aslında. Çoklu katlardan oluşan kalede birçok oda, mahzen, sarnıç, mezar, sığınak gibi alanlar var. Çıkışı son dönemde merdivenleri düzenlenerek daha rahat bir hale getirildi. Biraz yorucu olsa da çıktığınızda tüm zahmete değdiğini göreceksiniz. Birbirine bitişik iki farklı büyüklükte peribacasından büyüğüne halk arasında Ağanın Kalesi, küçüğüne ise Çavuşun Kalesi deniyor. Kuzeyden 100, güneyden 50 metreyi bulan yüksekliğiyle Kapadokya’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. 

Kaleden Ortahisar Kalesi, Göreme Beldesi, Göreme Açıkhava Müzesi, Kılıçlar Vadisi, Kızılçukur, Güllüdere, Çavuşin, Boztepe, Aktepe, Avanos manzarası izlenebiliyor. 

Kaleye giriş ücreti öğrenci 4, tam 8 TL. Müze Kart geçerli. 

AVANOS

Kızılırmak Nehri’nin kızıla boyadığı Avanos, Kapadokya gezilerinin olmazsa olmazıdır. Nehir kıyısında yürümeden ve bir çömlek atölyesine uğramadan dönerseniz Kapadokya gezinizi tam anlamıyla tamamlamış sayılmazsınız. İçinden nehir geçen tüm yerler gibi Kızılırmak buraya ayrı bir hava ve enerji katmış. Tarihi MÖ 2000’lere uzanan Avanos sokaklarını gezerken geçmişin izlerini hissedebiliyorsunuz. Günümüz mimarisi daha çok Anadolu Selçuklular döneminden kalma. Taş işçiliği kullanılarak yapılan evlerden bugüne 50-60 tanesi kalmış.

Paşabağları Müze ve Örenyeri

Kapadokya
Kapadokya’da gezilecek yerlerden biri de Paşabağ.

Keşişler Vadisi olarak da bilinen vadideki peribacaları burada biraz daha farklı. Tekli, ikili ve üçlü şapkaları bulunan peribacalarını bölgeye dağılmış olarak görebiliyorsunuz. Peribacalarının birinde Aziz Simon’un inzivaya çekilerek 15 yılını geçirdiği şapel ve karşısında ise bir manastır bulunuyor. Avanos’a 3,5 kilometre uzakta.

Zelve Açık Hava Müzesi

Hristiyanların ilk ikamet merkezlerinden olan bölgeye daha sonra Bizanslılar, Rumlar ve Türkler yerleşmiş. Üç vadiden oluşan vadideki 15 kiliseden Balıklı, Geyikli ve Üzümlü kiliseleri en ünlüleri. 

Devrent Vadisi

En çok deve şekilli peri bacasıyla ünlü. Bölge bir peribacası okyanusu gibi birbirinden farklı oluşumlarla bezenmiş. Bir masal diyarı desek yanlış olmaz. Sadece deve değil birçok hayvana benzetebilirsiniz buradaki peribacalarını…

Çavuşin

Avanos’un ilk yerleşim yerlerinden olan Çavuşin yine bölgenin karakteristiğini yansıtan küçük bir köy… İçerisinde Çavuşin Kilisesi, Vaftizci Kilise ve Bizans İmparatoru Nicefor Fokas adına yapılan Güvercinlik Kilisesi görülecek yerler arasında. 

Kapadokya
Göreme, Kapadokya

Güray Müzesi

Avanos demek çömlek demek. Yüzyıllardır devam eden bu geleneği sürdüren en eski çömlek atölyelerinden biri de Güray Çömlekçilik ve Seramik. Atölyenin oluşturduğu müzede bölgedeki çömlekçilik tarihi hakkında bilgi alarak 500’den fazla eseri görmek mümkün. Mekân aynı zamanda bir kültür merkezi olarak faaliyet gösteriyor. 

Saç Müzesi

Avanos’ta gezebileceğiniz en ilginç mekanlardan biri de Saç Müzesi… Galip Körükçü tarafından 1979 yılında kurulan bu ilginç müze dünyanın en ilginç 15 müzesi listesine 6. sıradan girmiş. Bir tutam saç ile başlayan koleksiyon, şimdi 16 binden fazla saçın yer aldığı müzeye dönüşmüş. Guinness Rekorlar Kitabı’nda da yer alan saç koleksiyonu, bir mağaranın içerisinde sergileniyor. İçeride fotoğraf çekmek yasak.

Giriş ücreti: 3 TL

ÜRGÜP

Ürgüp Kapadokya’nın en gelişmiş merkezi diyebiliriz. Tarihi yollar üzerinde olması onun her zaman önemli bir yer olmasını sağlamış. Ürgüp’ün merkezinde peribacası yok ama gezecek görecek çok şey var. Tarihi konaklar, taş evlerle dolu ilçenin sokaklarını gezmek bile buraya hayran olmak için yeterli olacak. Ürgüp aynı zamanda konaklama olarak Uçhisar gibi pahalı otellerle dolu. Oldukça şık otellerin her biri birbirinden güzel ve gösterişli açıkçası… Ama uygun fiyatlı olanları da bulabiliyorsunuz. 

Kapadokya gezilecek yerler
Ürgüp sokakları

Ürgüp civarında ise Hallaç Manastırı, Cemil Köyü’nde Keşlik Manastırı, Damsa Köyü’nde Taşkın Paşa Külliyesi, Balkan Kiliseleri, Damsa Vadisi’nde yer alan Sarıhan Kervansarayı, Mazı Yeraltı şehri ve Damsa Baraj Gölü görülebilir. 

Temenni Tepesi

Şehri yukarıdan izleyebileceğiniz Temenni Tepesi 80 metrelik bir kaya bloğunun üstünde yer alıyor. Hem ilçeye yukarıdan bakıp hem de vadileri izleyebileceğiniz bir seyir noktası. Burada yer alan türbedeki mezarlara eskiden bez parçaları bağlanarak dilek dilendiğinden buraya “temenni” ismi verilmiş. Tepede bir de çay bahçesi var, manzara çay keyfi için birebir. 

Asmalı Konak 

Asmalı Konak dizisiyle ünlendikten sonra konak, Kapadokya’ya gelenlerin uğramadan geçmedikleri bir yer haline geldi. O dönemde Kapadokya’yı gündeme getirmeyi başaran konak hala ziyaretçilerle dolup taşıyor. Bölgedeki taş konak örneklerinin en güzeli olan bina bir Rum aileye aitmiş. Aile mübadelede gittikten sonra otel ve restoran olarak işletilen mekân diziden sonra ünlendi ve ziyarete açıldı.  5 TL karşılığı gezilebiliyor. Şehir merkezine yürüyüş mesafesinde…

Turasan Şarap Evi

Kapadokya’da peribacaları kadar ünlü olan diğer bir şey ise üzüm bağlarından elde edilen şarapları. Birkaç şarap fabrikası bulunan Nevşehir’de en ünlüsü Turasan Şarap Evi. Ürgüp’ün çıkışında yer alan fabrikanın hemen yanında bir tadım ve satış ofisi var. Buradan şarap alışverişinizi yapabilirsiniz. 

Şaraplara meraklıysanız Ürgüp’te meyvelerden şarap yapan birkaç küçük dükkân da bulabilirsiniz. Kavundan, vişneye birçok çeşidi tadarak satın alabiliyorsunuz.  

Üç Güzeller

Kapadokya
Üç Güzeller

Göreme – Ürgüp, Nevşehir – Ürgüp yolu üzerinde üç peribacası yıllarca bölgenin sembolü olmuş görüntülerden biri… İkisi büyük biri küçük bu üç sevimli peribacası için anne-baba ve çocuk benzetmesi yapılıyor. Şapkalı görünümleriyle en klasik peribacası görüntüsüne sahip bu üç güzel, Kapadokya’nın en çok fotoğraf çekilen yerlerinden bir aynı zamanda. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan yerlerden. Bir dönem 50 TL’lik kâğıt banknotlar üzerinde bu görsel kullanılmış. 

Gomeda Vadisi – Üzengi Vadisi 

Ortahisar – Ürgüp arasında yer alan ve 6 kilometre uzunluğundaki vadi buranın en bakir kalmış yerlerinden biri. İçerisinde akan deresiyle burası aynı zamanda bölgenin piknik alanı. Gürvercinlikleri, kiliseleri ve kaya oluşumları ile bölgenin dokusuna şahit olabileceğiniz yerlerden. 

ORTAHİSAR

Kapadokya
Ortahisar

Kapadokya’nın en güzel kasabalarından biri. Çevresi ise kaya ve taş ev örneklerinin en güzelleriyle dolu. Bir süre öncesine kadar birçok ev terkedilmiş durumdayken otellerin aldığı evler birleştirilerek butik otellere çevrilmiş. Ürgüp ya da Göreme’nin güzelliğine sahip ama daha sakin bir yer arıyorsanız Ortahisar’ı tercih edebilirsiniz. Kışın özellikle inanılmaz büyüleyici gözüküyor. En güzel manzara için kasabayı karşıdan gören bir nokta var. Ethem Usta’nın Yeri olarak bilinen küçük bir çay bahçesini Google maps’de yine bu isimle arayabilirsiniz. 

Burası aynı zamanda ülkenin narenciye deposu olarak kullanılıyor. Serin yapısı nedeniyle tercih edilen kasabayı gezerken bir kısmını göreceğiniz ama yer altında olduğu için çoğunu fark etmeyeceğiniz birçok depo mevcut. Antalya’da toplanan narenciye ürünleri buraya getirilerek haftalarca bu depolarda bekletiliyor ve gerektiğinde buradan satışa sunuluyor. 

Ortahisar Kalesi’nden başka bölgede Ortahisar Abdioğlu Camii, Ortahisar Kültür Müzesi, İshak Kalesi, çevresindeki Pancarlık Vadisi ve Kilisesi, Üzümlü Kilise, Cambazlı Kilisesi ve Hallaç Manastırı gezebilir. 

Ortahisar Kalesi

Ortahisar’ın en önemli özelliği Etiler zamanında oyulmuş 86 metre yüksekliğindeki kalesi. 1200 metre rakımdaki kale, dünyanın en büyük peribacası olarak geçiyor. Etrafı dik vadilerle çevirili kale dünyanın çok katlı ilk bilinen yerleşim yerlerinden biri olarak kabul ediliyor. İpek Yolu’nun aktif olduğu dönemlerde burası uğrak yerlerinden biriymiş.

Kaleye giriş ücreti öğrenci 5 TL ve Müze Kart geçerli değil...

Kapadokya
Ortahisar seyir noktasından

IHLARA VADİSİ

18 kilometre uzunluğu, 150 metre derinliği ve 200 metre genişliği ile dünyanın önemli kanyonları arasında yer alan Ihlara Vadisi Aksaray – Güzelyurt ilçesinde yer alan gizli bir cennet… Bu kanyonu diğerlerinden farklı kılan şeyse yüzlerce yıl insanlara ev sahipliği yapmış olması. Vadi bir dönem Hristiyanların önemli yerleşim yeri olmuş. Vadiye can veren Melendiz Nehri boyunca kayalar içerisinde birçok kilise ve şapel bulunuyor. Geçmişi 4. yüzyıla kadar uzanan bu kiliseler türlerinin en güzel örneklerinden sayılıyor. Ihlara Köyü’nden başlayan vadi Selime’de son buluyor ve vadi boyunca nehrin iki yakasından da yürüme imkânı var. 

Vadiye inmek için 394 merdivenlik bir patikayı inmek gerekiyor. Ihlara için Aksaray merkezden kalkan araçları kullanabilirsiniz. Ürgüp – Göreme’den gelecekseniz yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta…  Aracınız yoksa günübirlik “yeşil” rotalı tura katılabilirsiniz.  

Ağaçaltı, Pürenliseki, Kokar, Yılanlı ve Kırkdamaltı Kilisesi buranın önemli kiliselerinden.  

MUSTAFAPAŞA (SİNASOS)

Eski bir Rum köyü olan Mustafapaşa, Kapadokya’nın gizli kalmış yerlerinden biri. Hala doğal halini koruyan kasaba mübadele öncesi Rumların yoğunluklu olarak yaşadığı bir yermiş. Köy sakinleri o dönemde daha çok şarap ve tıbbı ürünler satan tüccarlardan oluşuyormuş. Özellikle taş işçiliğinin çok güzel örneklerine köyü gezerken şahit oluyorsunuz. Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınan kasabada eski 93 ev, 30 kilise ve şapel bulunuyor. 

Kapadokya
Mustafapaşa

Harika taş işçiliği ile Mehmet Şakirpaşa Medresesi, bir kısmı kagir bir kısmı taş Aziz Nikolas Manastırı, Osmanlı dönemi eserlerinden olan Konstantin Helena Kilisesi, kırmızı süslemeleriyle Aziz Basil Şapeli görülebilecek yerler arasında… 

Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi

Bölgenin hikayesini anlatan özel bir müze istiyorsanız bu müzeyi gezebilirsiniz. Eski bir konakta yer alan müzede Kapadokya’nın tarihine, kültürüne ait birçok eser sergileniyor. 

Giriş ücreti öğrenci 8 TL, yetişkin 12 TL.

KAPADOKYA YERALTI ŞEHİRLERİ

Kapadokya
Kapadokya

4. yüzyılda Hristiyanlığın resmen kabulüne kadar, bu dine gönül verenler zulme uğradıklarından dinlerini rahatça yaşayabilecekleri yerler aramışlar. Bunun için çarelerden biri de yeraltı şehirleri kurmak olmuş. Bölgede birçok yerde rastlanan bu yeraltı şehirleri, büyük toplulukların yaşayabileceği şekilde 3-8 katlı olarak planlanmış. 

Şehirler, uzun süre dışarı çıkmadan yaşayabilmek için erzak depoları, sarnıçlar, kiliseler, manastırlar, tuvaletler ve birçok odalarla donatılmış. Ve bu alanlar küçük tünellerle birbirine bağlanmış. En dış nokta da ise kapı olarak çok ağır taştan silindirler kullanılmış. Yeraltı şehrinin girişleri ise dışarıdan fark edilmeyecek şekilde yapılmış. 

Bir süre sonra terk edilen bu yer altı şehirlerinin bazıları yıllarca yeraltında saklı kalmış hatta bazıları çiftçiler, tarlalarını sürerken tesadüfen bulmuş. 

Derinkuyu – Nevşehir’e 30 kilometre uzaklıkta bulunan şehir, 8 katlı yapısıyla en dikkat çekici olanlarından. 

Özkonak – Avanos’a 14 kilometre uzaklıkta yer alan yeraltı şehrinin tamamı henüz temizlenmemiş durumda.

Mazı – 4 girişli yeraltı şehri zamanında 6 bin kişinin yaşayabileceği şekilde tasarlanmış. Ürgüp’ün 18 km. güneyinde, Kaymaklı yeraltı şehrinin ise 10 km. doğusunda yer alıyor. 

Tatlarin – Geniş bir alana yayılan yeraltı şehrinin şu an sadece iki katı gezilebilir halde. En önemli özelliği diğerlerinde az rastlanan tuvaleti. 

Kaymaklı – 8 katlı yeraltı şehri büyük bir kitleyi uzun süre barındıracak şekilde planlanmış. Nevşehir’e 8 kilometre uzaklıkta olan şehrin şu an 8 katının sadece 4 katı ziyarete açık.

BAŞKA NELER YAPILIR?

Kapadokya
Göreme

Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi

13. yüzyılın ünlü düşünürü ve mutasavvıfı Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi de Nevşehir yakınlarında yer alıyor. Dergâhtan müzeye dönüştürülen mekân, bir etnografya müzesi biçiminde düzenlenmiş. Hacı Bektaş-ı Veli’nin türbesi olmasının yanı sıra burası Bektaşiliğin dünyaya yayıldığı yer olarak kabul ediliyor. 3 avlulu bu güzel bina 3 aynı bölümde gezilebiliyor. Ankara-Kırşehir-Nevşehir karayolu üzerinde olan külliye, Nevşehir’e 60 kilometre uzaklıkta. 

Tuz Gölü

Tuz Gölü Kapadokya gezilerinin en güzel bonusu oluyor. Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü aynı zamanda Türkiye’nin en önemli tuz kaynağı. Beyazlara bürünmüş bu göl etkileyici görüntüler oluşturuyor. Aracınızla ya da Kapadokya’dan turlarla gidilebilir. Özellikle ağustos aylarında bölge daha gösterişli bir hal alıyor. Sandalla değil yürüyerek gezebileceğiniz bu sığ gölde gün batımları bambaşka yaşanıyor. 

“Kapadokya’ya nasıl gidilir, Kapadokya nasıl gezilir, nerelerde konaklanır, ne yenir” başlıkları için aşağıdaki Kapadokya rehberlerinden yararlanabilirsiniz. 

KAPADOKYA GEZİ REHBERİ – GENEL BİLGİLER

KAPADOKYA’DA NEREDE KALINIR?

KAPADOKYA’DA NE YENİR? NEREDE YENİR?

KAPADOKYA’DA YAPILACAK AKTİVİTELER

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Yorumlar kapandı...