Kaplıcalarından daha çok kusursuz güzelliğiyle gidenlerin aklını başından alan bir şehir burası… Sonbaharda görme şansı bulduğum Karlovy Vary’yi mümkünse siz de bu zamanda görün isterim.
Seyahat ederken turlara katılmadan kendim keşfetmeyi daha çok seviyorum. Çalıştığım dönemdi ve bayram tatilinde tüm haftanın tatil olacağı son anda duyurulunca en ekonomik şekilde Prag’a gitmenin turlarla olduğunu fark ettim. Onlarla gider, kendi başıma gezerim, diye planlamıştım. Prag’da turla buluşan Türk rehberimiz havalimanından şehre giderken ısrarla “eğer bir tura katılacaksanız bu mutlaka Karlovy Vary olmalı” diyordu. 4 günde sadece Prag’ı gezerim diye düşündüğümden başka bir yerle ilgili araştırma da yapmamıştım. Bir kaplıca şehri ne kadar farklı, ilgi çekici olabilirdi ki… Bu sefer ön yargıyı bir kenara bırakıp rehberi dinlemeye karar verdim, tura katıldım. İyi ki de dinlemişim.
PRAG GEZİLECEK YERLER ve PRAG GEZİ REHBERİ için bu yazılara da göz atabilirsiniz.
14. yüzyılda tesadüfen keşfedilir
14. yüzyıl ortalarında Bohemya İmparatoru ve Roma İmparatoru IV. Charles (Çekler Karl diyor kendisine) avlanırken tesadüfen keşfeder bu bölgeyi. Söylenişe göre av peşinde koşan kralın köpeği sıcak suya düşer. Kendi ayağındaki yaraları iyileştiren sıcak suların şifalı olduğunun anlamaşılmasından sonra imparator buraya bir kasaba kurulmasını emreder, kaplıcaların açılması da çok uzun sürmez. IV Karl ya da Charles aynı zamanda Charles Köprüsü’nü yaptıran kraldır bu arada.
1521 yılında Dr. Vaclac Payer, suların içilerek de tedavi edilebildiğini keşfeder ama asıl metodolojiyi Dr. David Becher geliştirir. Kaplıcaların başta şeker, bel fıtığı, kemik hastalıkları ve özellikle de strese iyi geldiği biliniyor.
O dönemler Almanların çoğunlukta olduğu bölgeye, “Kralın banyosu” anlamına gelen “Karlsbad” denir ancak Çekler buraya daha sonra Karlovy Vary ismini verir. Okunuşu ise “karlo vari” şeklinde…
16. yüzyılda 200’ün üzerinde kaplıca varmış ancak asıl ününü 1800 yıllardan sonra yapar Karlovy Vary. Birçok ünlü isim burayı ziyarete gelir, bazıları burada yaşar. Özellikle Rusların en sevdiği yer olur. İkinci Dünya Savaşı sırasında zor dönemler geçirir ama 1989’daki Devrim’den sonra tüm dünyadan ziyaretçilerini tekrar ağırlamaya başlar.
Rus Çarı I. Petro, Goethe, Dobrovský, Paganini, Chopin, Gogol, Beethoven, Turgenyev, Tolstoy, Freud, Mucha, Kafka, Casanova, Kazantzakis ve Mustafa Kemal Atatürk buraya gelen ünlü isimlerden birkaçı. Günümüzde de ünlülerin durağı olmaya devam eder. Jude Law, Antonio Banderas, John Malkovich, Robert De Niro, Renee Zellweger son dönemdeki ünlü ziyaretçilerinden… James Bond serisinden olan Casino Royal’in bazı bölümleri de burada çekilir.
Şehrin binaları 18-19. yüzyıldan kalma
Tepla Nehri’nin içinden geçtiği şehrin şu anki mimarisi 18-19. yüzyıllarda şekiller. Her biri renkli şato gibi gösterişli binalar şehre harika bir görüntü kazandırmış. Art Nouveau tarzı yapılar arasında gezerken sanki bir film setinde dolaşıyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi… Kaplıca ve spaların birçoğu bu güzel binaların içerisinde.
Eğer kaplıcaya gelmiyorsunuz günübirlik gezi için gezecek birçok yer var. Hiçbir şey bulamazsanız da bu güzel şehrin kafelerinde parklarında oturup etrafı seyretseniz de yeterli… Temmuz ayında geliyorsanız belki ünlü Karlovy Vary Film Festivali’ne denk gelebilirsiniz.
Kaplıcalar ve spalar genellikle uzun kullanımlar için ayrıldığından günübirlik kullanmak isterseniz rezervasyon yaptırmayı unutmayın.
KARLOVY VARY GEZİLECEK YERLER
Kolonadlar
Karlovy Vary’nin en ünlü yapıları Kolonadlar… Sütunlu – kolonlu ön tarafı açık bu yapılar kaplıca şehrinin en büyük özelliği. Kaplıcalardan yararlanmaya gelen kişiler kaplıca girdikten sonra tedavilerinin bir parçası olarak buraları kullanır, yürüyüş yapar, kaynaklardan su içerlermiş. Turistlerin en çok ziyaret ettiği kolonadlar, aynı zamanda sizi bahar yağmurlarından koruyacak en güzel kaçamak yerleri…
Ahşaptan yapılı Market Colonnade, en genişi olan ve 1881 yıllarda inşa edilen Mill Colonnade, art nouveau tarzıyla 1912 yılında yapılan Castle Colonnade, Dvorak Parkı’nın yanındaki Park Colonnade ve spa merkezinin içinde yer alan ve en yükseğe sıçrayan kaynaklardan biri olan Hot Spring Colonnade bunların en ünlüsü…
Hot Spring Colonnade’de kaynak 72 derece sıcaklığında ve 12 metreye kadar fışkırıyor. Farklı sıcaklıklarda 5 farklı kaynağın olduğu binadaki sular içilebiliyor.
Mill Colonnade ise en görkemlilerinden… Eskiden ahşap olan bina sonra taştan yapılmış. İki sıralı kolonlardan oluşan yapısı özellikle fotoğraf için güzel görsel oluşturuyor. 132 metre uzunluğundaki yapıda 124 kolon bulunuyor.
Jan Becher Müzesi
Karlovy Vary’nin ünlü içkisi, Becherovka adıyla bilinen bir likör… Tarçın, zencefil, kakule, anason, yasemin, safran ve karanfil gibi 27 çeşit baharat ve bitki özünden yapılan likör Jan Becher tarafından yapılmış… Birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyor. Müzede içki ile ilgili detaylı bilgileri öğrenebilir ve hediye olarak alabilirsiniz.
Karlovy Vary Müzesi
Karlovy Vary’deki tarih ve doğal yaşam üzerine eserlerin sergilendiği müze Pazartesi hariç her gün açık. Giriş ücreti ise yetişkin için 100 CZK, öğrenci ve 60 yaş üzeri için 60 CZK, 6 yaş altı içinse ücretsiz…
Moser Glass Museum
Ünlü Bohem cam işçiliğine ait eserler sergilenen müzede, cam işçiliğinin 150 yılına ışık tutulmaya çalışılmış. Eşsiz kristallerin yanı sıra 2000 kadar eser daha sergileniyor. Merkezin biraz dışında ama buraya kadar giden otobüslerle ulaşım sağlanabilir.
St. Peter & Paul Katedrali
Bizans stili yapılan katedral, oldukça güzel bir mimariye sahip. Merkeze biraz uzak olan katedrale gitmek için 4 numaralı otobüsü kullanabilirsiniz.
St. Luke Balmumu Müzesi
Birçok yerde denk gelebileceğiniz balmumu heykel müzelerinden biri de burada var. İçerisinde Karlovy Vary’nin ünlü ziyaretçilerinden, kraliyet ailesi üyelerine, ünlü yıldızlardan dünya liderlerine kadar birçok tanınmış ismin elle yapılmış balmumundan heykelleri görülebiliyor.
Grandhotel Pupp
James Bond – Casino Royal filminin çekildiği otel şehir merkezinde kanal boyunda yer alıyor.
Carlsbad Plaza
Buranın ünlü otellerinden olan Carlsbad Plaza, 1918 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün 1918 yılında tedavi amaçlı Karlovy Vary’ye geldiğinde kaldığı otel. İsterseniz içeri girip gezebiliyorsunuz. Dışarıda duvarında da burada kaldığına dair mermer bir levha çakılı.
Parklar
Parklara özellikle yer vermek istedim. Ben sonbaharda gittiğim için en çok vakit harcadığım yerler parkları oldu. Skalnik Park, muhteşem Drovak Park, Charles IV Parkı bunlardan birkaçı. Eğer vaktiniz çoksa şehrin birkaç yüksek yerine konumlanmış manzaralı gazebo ve çardakları da görebilirsiniz. Mayer’s Gloriette, Camera Obscura Arbour, Bellevue Summerhouse…
Karlovy Vary’de ne yenir?
Kâğıt helvası ve Becherovka likörü buranın ünlülerinden… Yemek derseniz de et yemekleri çok seviliyor. Rostoyu bir de burada deneyin.
Karlovy Vary’de ne alınır?
Bildiğiniz gibi Çekya, Bohemya kristalleri ve porselenleri ile ünlü. Burada da her hediyelik eşya dükkanında bolca görüyorsunuz bunları. “Lazenska pohar” denilen bir çeşit ibrik şeklindeki bardak buraya has hediyeliklerden… Kaplıca sularını içmek üzere üretilen bardaklar şimdi farklı şekillerde her köşede bulabileceğiniz şeyler arasında…
Karlovy Vary’de nerede kalınır?
Penzion Fan
Tren istasyonuna 20 dakika yürüme mesafesindeki otelde odalar oldukça güzel ve geniş. Kahvaltının fiyata dahil olduğu odaların ücretleri 30-50 Euro arasında değişiyor.
Hotel Saint Petersburg
Otel, Tepla Nehri’nin kıyısında Grandhotel Pupp’ın hemen karşısında yer alıyor. 1800’lerde inşa edilmiş binanın yeri oldukça merkezi. Etrafında birçok mağaza ve yeme içme mekânı da var. Fiyatlar 40-200 Euro arasında değişiyor.
Hotel Kavalrie
Tam merkezde, her yere yakın, sakin ve şık bir otel olan Hotel Kavalrie’de fiyatlar, 40-100 Euro arasında değişiyor.
Hotel Imperial
5 yıldızlı bu Neo Rönesans binası lüks kategoride otel arayanlar için ideal. Geleneksel kaplıca tedavisini en modern yöntemlerle uygulayan paketler de sunuyorlar. “En güzel spa oteli” dalında pek çok kez bir numara seçilmiş otelin fiyatları 70- 420 Euro arasında değişiyor.
Karlovy Vary’ye nasıl gidilir?
Trenle gitmek isterseniz 3 saat 20 dakika sürüyor.
Kalkış noktası ise Prag’ın merkez tren istasyonu olan Hlavni Nadrazi İstasyonu.
Ücreti 32 Euro civarında…
Bilet için: Czech Transport
Otobüs ile gitmek isterseniz de Prag’ın merkez garı Florenc’i kullanmanız gerekiyor.
Yaklaşık 2 saat 15 dakika sürüyor. Ücreti de yine 12 Euro civarında. RegioJet, Student Agency, FlixBus buraya seferleri olan firmalar…
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...