Kayseri şaşırtan şehirlerden. Hele bir de hazırlıksız gittiyseniz. Her zaman ticaret ve sanayiyle anılan şehri gezmeye başladığınızda tarihle bu kadar iç içe olan sokaklarını, sıcak atmosferini görünce tüm ön yargılar kırılıyor, duygular değişiyor. Ama bunun kesinlikle pastırma ya da mantıyla hiçbir alakası yok… 🙂 Bu güzel şehri merak edenler için detaylı bir KAYSERİ GEZİLECEK YERLER REHBERİ sizi bekliyor.
Kayseri’yi pastırmayla mantı arasına sıkıştırmamak gerektiğini her bir köşede beliriveren oya gibi işlenmiş medreseleri, kümbetleri hele bir de heybetli Erciyes’i görünce anlıyorsunuz. Tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla ve de mutfağıyla ne kadar zengin bir şehre geldiğinizi işte o zaman fark ediyorsunuz.
Biraz tarih
Erciyes Dağı’nın eteklerinde kurulu Kayseri, Kızılırmak ve Zamantı nehirlerinin hayat verdiği Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri. Anadolu’daki konumu ve ticaret yolları üzerinde olması nedeniyle her devirde ön planda olmuş. Bu da onun hem maddi hem kültürel anlamda zenginleşmesine katkı sağlamış.
Kayseri civarındaki bilinen en eski yerleşim yeri 4000 yıllık Kültepe diğer adıyla Kaneş… Kaneş önemini yitirmeye başlayınca Erciyes’in eteklerindeki Mazaka ön plana çıkar. Şehrin adı Kapadokya Krallığı döneminde “imparator şehri” anlamına gelen “Kaisareia” olarak değişmiş daha sonra Araplar buraya “Kaysariya” olarak anmış. Türkleşme döneminde “Kayseriye” ve cumhuriyet döneminde “Kayseri” olmuş.
Kayseri tarih sahnesinde sırasıyla Hatti, Hitit, Asur, Kimmer, Med, Pers, Makedon, Kapadokya Krallığı, Ermeni, Roma, Sasani, Arap, Bizans, Anadolu Selçuklu, Moğol, İlhanlı, Eretna, Karaman, Dulkadiroğulları ve Osmanlı’nın hakimiyetinde kalmış.
1085’ten sonra artık bir Türk ve Müslüman şehri olan Kayseri Selçuklu devletinin Konya ile beraber başkentliğini yapmış Fatih Sultan Mehmet döneminde 1474 yılında Osmanlı toprağı olmuş. 1000 yıldır kesintisiz Türk hakimiyetinde olması onun Türk mutfağının kurucu unsurlarından biri yapmış.
Her zaman göç alan bir şehir
Ermeni – Rum Türk nüfuslu yapısı I. Dünya Savaşı’ndan sonra göçlerle değişmeye başlamış, Rum ve Ermeni nüfus göç ederken bu sefer Kafkaslardan Çerkez akını olmuş.
Bir sanayi şehrinden beklenin aksine köklü tarihinin izleriyle karşılıyor Kayseri sokakları sizi. Ama şehrin dokusuna en önemli damgayı Selçuklular vurmuş. Kayseri aynı zamanda Anadolu’nun en güzel Selçuklu eserlerini görebileceğiniz şehirlerin de başında geliyor.
KAYSERİ GEZİLECEK YERLER
Kültür Yolu Projesi
Belediyenin oluşturduğu Kültür Yolu projesi sayesinde şehri gezerken neredeyse hiçbir eseri kaçırmadan gezme fırsatı buluyorsunuz. İşaretli yol ile şehre en çok damga vuran 5 medeniyetin eserleri görülebiliyor.
Gevher Nesibe Medresesi’nden başlayan işaretli yol boyunca şehrin kalbi Cumhuriyet Meydanı, şu an kütüphane olan Meryem Ana Kilisesi, Mimar Sinan’ın eseri Kurşunlu Cami, Türkiye’nin ikinci büyüğü Kapalı Çarşı, en güzel Selçuklu eserlerinden olan Hunat Hatun Medresesi, iki cumhurbaşkanı yetiştiren eski Kayseri Lisesi’ndeki Millî Mücadele Müzesi, yeniden yaşam bulan Kayseri Mahallesi, restorasyonu tamamlanan Kayseri Kalesi ve Arkeoloji Müzesi gibi 40 önemli eseri görmek mümkün.
Rotayı belirlemek için kaldırım üzerlerine döşenen renkli kaplamalarla yol işaretlenmiş ve takip etmesi kolay bir hale getirilmiş. Elinizde harita yokken bile rahatça devam edebiliyorsunuz. Haritada göreceğiniz Büyük Tur olarak işaretli yol “sarı” ile işaretli ve bu rotada tüm eserleri görebiliyorsunuz. Müze meraklılarına “mavi” ve çarşı pazar sevenlere “kırmızı” iki ayrı ve kısa rota da işaretlenmiş.
Detaylı bilgi için: KÜLTÜR YOLU PROJESİ
Cumhuriyet Meydanı
Türkiye’nin en büyük meydanlarından olan Cumhuriyet Meydanı için Kayseri’nin kalbi dersek yanlış olmaz. Meydanın etrafı şehrin tarihini yansıtacak birçok eserle dolu. Saat Kulesi, surlar, Atatürk Heykeli meydanda yer alırken Hunat Hatun ve Kurşunlu da çok kısa mesafede bulunuyor.
Saat Kulesi
II. Abdülhamit’in emriyle her şehre bir saat kulesi ve muvakkithane yaptırılır. Bu saat kulesi de o dönemin eserlerinden. Yüksekliği 10 metre olan saat kulesi dikdörtgen şeklinde ve kesme taştan yapılmış.
Kurşunlu Cami (Mimar Sinan Cami)
Mimar Sinan’ın şehre bıraktığı en değerli eserlerden biri olan Kurşunlu Cami Kayseri’deki önemli Osmanlı eserlerinden biri. 1585 tarihli olan caminin çatısı tamamen kurşunla kaplı olduğundan halk tarafından Kurşunlu Cami olarak anılıyor.
Hunat Hatun Camii ve Külliyesi
Gördüğüm en güzel Selçuklu eserlerinden biri burası. Özellikle girişiyle aklınızı başınızdan alabiliyor bu bina.
Selçuklu hükümdarı I. Alaeddin Keykubat’ın eşi ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi Mahperi Hatun tarafından inşa ettirilmiş. Külliye içerisinde cami, kümbet, hamam ve medrese bulunuyor. 1238 yılında yapılan külliye taş oymalarıyla dikkat çeken bina harap haldeyken restore edilerek kullanıma kazandırılmış.
Gevher Nesibe Hatun Medresesi ve Şifahane
Anadolu’nun ilk uygulamalı tıp medresesi olmasıyla öne çıkan eserlerden. Gevher Nesibe Selçuklu hükümdarı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1205-1206 yıllarında yaptırılmış. Çifte minare adıyla da bilinen medrese ve şifahanenin üstü açık avlusu ve dörder eyvanı var. Medrese akıl hastalarını su ve müzik sesiyle tedavi amaçlı kullanılıyormuş. Günümüzde bina Selçuklu Uygarlığı Müzesi olarak kullanılıyor.
Medresenin hüzünlü de bir hikayesi var aslında. Sultanın kız kardeşi olan Gevher Nesibe ordudan bir başkomutana âşık olur. Tabii, sultan bunu duyunca hoşuna gitmez ve komutanı savaştan savaşa göndererek bu aşka engel olmaya çalışır ancak sonunda komutan bu savaşlardan birinde ölür. Gevher Nesibe bu haberi duyunca hastalanır, Sultan da yaptıklarından pişman olur. Kardeşini ölüm döşeğinde ziyaret ettiğinde Nesibe Sultan ondan bir şifahane yaptırarak kimseden ücret alınmadan hizmet vermesini ister. Sultan, kardeşinin dileğini yerine getirterek 2 yıl içinde bu şifahaneyi inşa ettirir.
Meryem Ana Kilisesi
Meryem Ana Kilisesi 19. yüzyıl eserlerinden ancak kimin tarafından yaptırıldığı bilinmiyor. 1838 – 1875 yılları arasında ilave ve onarımlar geçiren bina bugün kültür ve sanat merkezine dönüştürülmüş. İçerisinde güzel bir kütüphane de var.
Kütüphane kısmını kimlik bırakarak ziyaret edebiliyorsunuz.
Kayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi
Abdülhamit dönemi yaptırılan bina Kayseri’nin ilk modern eğitim veren lisesi. Kesme taştan Neoklasik tarzda yapılan bu büyük ve etkileyici bina bugün bir milli mücadele müzesine çevrilmiş.
Tarihte lise milli mücadele sırasında önemli bir yere sahip. Kurtuluş Savaşı devam ederken Ankara’nın işgal edilme ihtimaline karşın meclis bu binaya taşınmış. Meclis olarak görev yapan okulda lise son sınıf öğrencilerinin tamamı Sakarya Meydan Muharebesi’ne katılarak şehit düşmüş. O sene liseden maalesef hiçbir öğrenci mezun olamamış.
Giriş katı şu an ziyarete açık ve milli mücadelenin hikayesini etkileyici bir şekilde anlatmışlar.
Lisenin ayrıca bir önemi daha var. Lise bugüne kadar iki cumhurbaşkanı ve bir büyük şair çıkarmış. Turgut Özal, Abdullah Gül ve Behçet Kemal Çağlar bu liseden mezun. Faruk Nafız Çamlıbel de bir dönem burada öğretmenlik yapmış.
Bilgi: KAYSERİ LİSESİ
Giriş ücreti tam 4 TL, öğrenci 2 TL
Pazartesi günleri kapalı
Kapalı Çarşı ve Kazancılar Çarşısı
Ticaret hayatıyla ünlü Kayseri’ye yakışır bir şekilde Kayseri Kapalı Çarşısı Türkiye’nin en büyük ikinci kapalı çarşısı. İçerisinde kuyumcudan baharatçısına, giyiminden hediyeliğine kadar her şeyi bulabiliyorsunuz.
Yakınlarında ise Kayseri ile özdeşleşmiş Pastırmacılar Çarşısı ve kuyumcuların da içerisinde olduğu Kazancılar Çarşısı görülebilir.
Bürüngüz Cami
Cumhuriyet Meydanı’na hâkim konumda olan cami burada bulunan iki mescidin yerine Refik Bürüngüz tarafından 1977 yılında inşa ettirilmiş. Osmanlı mimari tarzının hâkim olduğu cami büyük kubbe örtüsü, cam işçiliği ve kubbe süslemesiyle öne çıkıyor.
Kayseri Mahallesi
Burası henüz tamamlanmadan bile Kayseri’nin en sevdiğim yerlerinden biri oldu. Setenönü’ndeki harabe halindeki eski mahalle belediyenin hayata geçirdiği proje sayesinde bir kültür merkezine dönüştürülmüş.
Halen devam eden proje kapsamında bölgedeki eski konaklar bir süredir elde geçiriliyor. Bir mahallede olması gereken bakkal, berber, fırın gibi esnaf dükkanları hayata döndürülerek mahalle tekrar canlandırılmak istenmiş. Restore edilen binalar arasında hotel, kafe, konservatuar gibi kültür ve yaşam alanlarına da bulunuyor.
Atatürk Evi
İmamizade Raşit Ağa Konağı aslında 19. yüzyılda yapılmış bir Osmanlı konağı. 19 – 20 Aralık 1919 tarihinde Atatürk, Heyet-i Temsiliye adına Kayseri’ye ilk gelişinde bu konakta iki gece misafir edilmiş. 1988 yılında ev düzenlenerek Atatürk Evi olarak ziyarete açılmış. Konakta Atatürk’ün balmumu heykeli, ziyareti ile ilgili belge ve fotoğraflar yer alıyor.
Giriş ücretsiz
Güpgüpoğlu Konağı Etnoğrafya Müzesi
15. yüzyıl yapısı olan konak daha sonra yapılan düzenlemelerle bugünkü halini 18. yüzyılda almış. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden eserlerin sergilendiği müzede 18. yüzyıldaki dönemin konaklardaki yaşamını aktaran canlandırmalar yapılmış. İçeride gelin odası, harem odası, misafir odası gibi odaları ziyaret edebiliyorsunuz.
Giriş ücreti 12,5 TL – Müze Kart geçerli
Kayseri Kalesi
Öncelikle söyleyeyim uzun zamandır restorasyon geçiren kale artık şehrin en güzel alanlarından biri olmuş. 3. yüzyılda yaptırılan kale Bizans zamanında daraltılmış bugünkü halini ise Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat zamanında almış.
Bir Ortaçağ kalesi olan yapı İç Kale ve Dış Kale olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Dış Kale’de dış sur ve burçlar bulunuyor. Yerleşim alanları da bu alanda bulunuyormuş. Ok Burcu ve Yoğun Burç iyi şekilde günümüze ulaşmayı başarmış bölümlerden.
İç Kale ise Türkler döneminde oldukça değiştirilerek yerleşim alanına çevrilmiş. Fatih Cami de bu dönemde yapılan eserlerden.
Günümüzde ise Cumhuriyet Meydanı’na bakan surları ve iç alanı düzenlenerek kale güzel bir kullanım alanına kavuşmuş. İçeride kafe, oturma alanları ve konser alanı bulunuyor. Arkeoloji Müzesi de buranın içerisinde inşa edilmiş.
Arkeoloji Müzesi
Kalenin içerisine girdiğinizde kendini fark ettirmeyen müze giriş bölümüyle oldukça güzel bir şekilde ortama dahil edilmiş. Kayseri civarından ve Kültepe’deki kazılardan çıkan eserler kronolojik sırayla sergileniyor. Hititlerden Friglere, Roma’dan Bizans’a ait birçok eser var.
Giriş ücreti 5 TL – Müze Kart geçerli
Her gün açık
Döner Kümbet
Melikgazi’deki Kartal Kavşağı’nda bulunan kümbet çift başlı kartal ve kanatlı pars, aslan ve hayat ağacı figürleriyle süslenmiş. 1276 yılına tarihlenmiş kümbetin Şah Cihan Sultan’a ait olduğu biliniyor. 12 yüzeyli kümbetin taş işçiliği oldukça güzel.
Roma Mezarı
İstasyon Caddesi üzerinde bulunan Roma Mezarı günümüzde biraz zemin seviyesinin altında kalmış. Ait olduğu dönem ikinci ya da üçüncü erken Roma dönemi olarak biliniyor. İki katlı mezar kesme taştan yapılmış.
Ulu Cami
1134 – 1142 yıllarında yaptırılan cami Selçukluların Asya tuğla tekniğini ilk kez kullandıkları yapı. Daha sonra binaya bir de medrese eklenmiş ama bu binadan bugüne sadece bir türbe kalmış. Minaresi, kemerli sütunları ve mermer sütun başlıklarıyla görülmeye değer camilerimizden biri.
Lale Cami
Musluhiddin Paşa tarafından yaptırılan cami bir Selçuklu dönemi eserlerinden. Minaresi sonradan eklenen caminin 3 girişi bulunuyor.
Sütunlu bir iç yapıya sahip cami Kayseri Lisesi’nin hemen arkasında bahçeli büyükçe bir alanı kapsıyor.
Kadir Has Kent ve Mimar Sinan Müzesi
Fuar Kültür Parkı içinde yer alan müzede Kayseri ile ilgili detaylı bilgi bulabiliyorsunuz. Kayseri tarihi, doğası, kültürel, ekonomik ve sosyal hayatına dair bilgiler ekranlar ve kulaklıklar aracılığıyla anlatılmış.
Müzenin Mimar Sinan’a ayrılan bölümünde ise eserlerinin maketleri sergileniyor. 2003 yılında açılan dijital müze Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor.
Gesi Bağları ve Güvercinlikler
Türkülere konu olmuş Gesi Bağları bir zamanlar Kayseri’nin özellikle yaz aylarında çoğunlukla kullandığı bir bölgeymiş. Şimdi neredeyse şehirle bütünleşmiş.
Güvercinlikler Anadolu’da uzun yıllardır kullanılan bir geleneğin devamı. Bağ ve bahçelerde kullanılan güvercin gübresini elde etmek için kullanılan çok farklı yöntemlerden birini de Gesi bağlarında görebiliyorsunuz. Kapadokya’da kayalara oyulan odalar şeklindeki güvercinlikler burada kuleler şeklinde inşa edilmiş.
Erciyes Dağı
Erciyes bugün Kayseri’nin sembolü olmuş yerlerden biri. 3917 metre yüksekliği ve zirvesinden hiç eksik olmayan karı ile eski bir volkan. 30 milyon yıl önce patlamaları bugün Kapadokya dediğimiz bölgesinin oluşmasını sağlamış.
Artık sönmüş bir volkan olan Erciyes günümüzde Kayseri’nin ismini kış sporları merkezleri arasında üst sıralara yazdıran bir güzellik.
Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden olan Erciyes’te 200 metre uzunluğundaki pist, 6 bin kişilik konaklama imkânı bulunuyor. Hem özel karı hem de pistlerin çeşitliliği yüzünden kayakçılar açısından oldukça tercih ediliyor. Malzeme kiralama, ders alma imkanları bulunuyor.
Erciyes aynı zamanda dağcılık, buzul tırmanışları, trekking yürüyüşleri için de çok tercih ediliyor. Özellikle kışın yapılan zirve çıkışları oldukça etkileyici ve zorlu. Dağ civarında yaz aylarında yürüyüş ve piknik yapma imkânı var.
Erciyes’in en büyük avantajı ise şehre sadece 25 kilometre uzaklıkta oluşu. Kayak severler sabah uçaktan indikten 30 dakika sonra kayak yapmaya başlayabiliyorla.
Yaman Dede Camii / Panaya Kilisesi
Bir zamanlar şehirdeki Rum vatandaşların kullandığı kilise, 1886 yılında Abdülhamit döneminde yaptırılmış. Şehirdeki Rumlar mübadele ile buradan gidince bina camiye çevrilip mihrap ve minber eklenmiş.
Eskiden altında yer alan dükkanlar bugün kültür amaçlı olarak kullanılmaya devam ediyor.
Ali Dağı Sarnıçlı Yeraltı Şehri
Talas ilçesinin Ali Dağı, yükselen yamaçlarıyla değil yer altı şehriyle ünlü. Genellikle barınma veya savunma amaçlı inşa edilen bu yer altı şehirleri bölgede fazlasıyla rastlanıyor. Ancak Kayseri’deki yer altı şehirlerinin en büyük farkı, Nevşehir’dekilere göre daha küçük olması. Bir de buradaki şehirlerin bazılarının yer altı yerine yamaçlardaki kayalara oyulmuş olması.
Bizans dönemine ait olduğu söylenen Ali Dağı Sarnıçlı Yer Altı Şehri’nin bir kısmı 2010 yılında ziyarete açılmış ama halen çalışmalar da devam ediyor. Burası sarnıca sahip ender yer altı şehirlerinden biri. Dar geçit ve tünellerden geçerek devasa sarnıca ulaşıyorsunuz. 518 metrelik galeride depo, kilise, mutfak amaçlı kullanılan odalar mevcut.
Giriş ücreti 5 TL – Müze Kart geçerli değil
Talas
Tarihi Kayseri’yi hissetmek istiyorsanız Talas sokaklarına uğramalısınız. Evleri camileri ve kilisesiyle 1500 yıllık tarihi bir kasaba burası.
Bir zamanlar gayri Müslimler sayesinde ticaretin merkeziyken onların bölgeyi terk etmesinden sonra biraz gözden düşmüş. Ancak son yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarıyla kasaba güzel günlerine tekrar kavuşacağa benziyor.
Bölgede Harman Cami, Amerikan Koleji, Andronike Kilisesi görülmeye değer.
Ağırnas Yer Altı Şehri
Kapadokya’da bolca rastlanan yer altı şehirlerinden biri de Ağırnas’ta yer alıyor.
Bir zamanlar yaşam, ibadet ve güvenlik amaçlarıyla kullanılan bu binaların en azından birini görmenizi isterim. Ağırnas’taki de bunun güzellerinden ancak şu sıralar güvenlik nedeniyle kapalı bulunuyor.
Soğanlı Vadisi
Kapadokya’nın bir bölümünü içerisinde barındıran Kayseri’deki Soğanlı Vadisi, şehrin binlerce yıllık miraslarından biri. Kayseri’ye 80 kilometre uzaklıktaki bölge birçok farklı dönemlerde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Yeşillikler içerisindeki bölgede kiliseler, barınak, manastır, güvercinlikler gibi yapılar görülebiliyor. Bunlardan en ünlüleri Aziz Barbara, Karabaş, Yılanlı ve Kubbeli kiliseler…
Milattan öncesine ait yaşam izlerine de rastlanan bölge aslen 4. yüzyıldan sonra Hristiyanların inançlarını rahatça yaşayabilmek seçtiği yerlerden biriymiş.
Giriş ücreti 10 TL – Müze Kart geçerli
Mimar Sinan Evi
Ünlü usta Mimar Sinan bildiğiniz gibi Kayserili… 22 yaşına kadar yaşadığı Ağırnas’taki evi bulunarak restore edilmiş ve şimdi müze haline getirilmiş.
Giriş ücretsiz
Her gün açık
Kültepe
Kayseri’nin 6000 yıllık geçmişine ışık tutan yerlerden olan Kültepe Hititlerin Anadolu’da kurduğu ilk şehrin kalıntılarını bulabileceğiniz bir höyük ve onu saran Karum’dan oluşuyor. Höyüğün içerisinde yönetim binalarını, dini yapıları, ev, dükkân ve atölyeleri görebiliyorsunuz. Karum, Asur dilinde kentin yanında bulunan ticaret merkezlerine denirmiş. Burası bu merkezlerin yönetim merkezi imiş.
Kültepe’nin önemi ise Anadolu’daki ilk yazılı tabletleri barındırmasından ve ilk organize ticaret merkezi olmasından geliyor. Asur çivi yazısı ile yazılan bu tabletlerde dönemin hukuki ve siyasi kuralları anlatılmış. Bu tabletler 2015 yılında UNESCO Dünya Belleği Listesi’ne dahil edilmiş.
Giriş ücretsiz
Kapuzbaşı Şelaleleri
Görkemli Kapuzbaşı Şelaleri Kayseri’nin doğal güzelliklerinden biri. Beşi büyük, ikisi küçük olan şelaler yan yana sıralanmış şekilde akıyor. Oldukça yüksek bir debiye sahip sular 40 – 50 metreden dökülerek harika bir görüntü oluşturuyor. Sular o kadar güçlü akıyor ki, her biri bir dere oluşturacak güçte olduğu söyleniyor.
Şelale ABD’deki Niagara, Erzurum’daki Tortum, Antalya’daki Düden ve Manavgat gibi benzerlerinden oldukça büyük.
Kapuzbaşı Şelaleleri Kayseri’nin Yahyalı ilçesi Küçükçakır Köyü’nün kuzeyindeki Ensenin Tepesi’nde yer alıyor. Aladağlar Milli Parkı içerisindeki trekking rotalarının da en güzel duraklarından biri.
Şelaleler çok güzel ancak merkeze 55 – 65 kilometre uzaklıkta olduğundan şehirden ulaşmak oldukça vakit alıyor. Fazladan gününüz yoksa burayı bir başka sefer farklı bir rotayla birleştirilebilirsiniz.
Sultan Sazlığı (Kuş Cenneti)
Türkiye’nin sayılı kuş cennetlerinden biri Kayseri’de yer alıyor. Sazlık 300 civarında kuş, 400 civarı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Kuşların bazıları burada sürekli kalırken bazıları sadece göçerken duraklama amaçlı bazıları ise yavrularını dünyaya getirmek için kullanıyor.
Sazlıkta sizi kuş gözlem kulübesine götürecek bir ahşap yürüme yolu bir de birkaç katlı kuş gözlem terası var. Turna, filomingo, dikkuyruk burada yaşayan kuşlardan bazıları. Sazlar arasına sandalla gezebiliyorsunuz.
Kayseri’ye 70 kilometre uzaklıktaki cennet Erciyes’in kuzeyinde ve Kayseri’den buraya geçmek için Erciyes tesislerine giden harika yol manzaralarını da görme şansı buluyorsunuz.
Sindelhöyük Köyü
Eğer Sultan Sazlığı’na gidecekseniz buraya da mutlaka uğramalısınız. Hayvancılık ve hasır işleri ile uğraşan köyde harika manzaralar var. Hem doğal yaşama hem de sazlıklardan toplanan sazların işlenme sürecine şahit olabiliyorsunuz.
Özellikle fotoğrafçıların oldukça farklı manzaralar bulabileceği bir yer.
Hürmetçi Sazlığı
Son dönemde özellikle instagram sayesinde popülerleşen yılkı atı fotoğrafları çekmek isteyenleri buraya alabiliriz.
Yılkı atları uzun yıllardır Anadolu’da var olan bir geleneğin devamı. Yaz aylarında atları işlerinde kullanan köylüler, kış geldiğinde beslenme yükünden kurtulmak için onları doğaya bırakıyor ve hayatta kalanları da yazın tekrar sahipleniyorlar.
Bu, atlar için tabi ki zor bir süreç. Kış aylarında barınmadan beslenmeye, yırtıcı hayvanlara kadar birçok sorun bekliyor bu atları. Ama yine de ayakta kalmayı başaran birçok at oluyor. Bu bölgedeki atlar zamanla artarak gruplar halinde yaşamaya başlamış.
Fotoğrafçıların bölgeyi keşfetmesinden sonra bölgede yaşayanlar bu işi biraz ticarete dökmüş durumda. Talebe göre (fazlaca) bir ücret karşılığında atları toplayarak bir ara getiriyor, fotoğrafçılar için bir şov yapıyorlar. Köye gittiğinizde ilgili kişileri mutlaka ulaşırsınız.
GENEL BİLGİLER
Kayseri nerede?
İç Anadolu’da yer alan Kayseri, Niğde, Sivas, Adana, Kahramanmaraş, Nevşehir ile komşudur.
Erciyes eteklerinde yer alan şehir Türkiye’nin 5. büyük, 14. kalabalık şehridir.
Kayseri’ye ne zaman gidilir?
Kayak – snowboard gibi kış sponsorları tutkunuysanız kesinlikle kış aylarında gitmelisiniz. Aralıkta başlayan kar, genellikle mart sonuna kadar kalkmıyor. O yüzden bu mevsim sporcular için çok uygun. Yine bu aylar Erciyes’te kış tırmanışı yapmak için de ideal.
Kayseri ve civarı diğer mevsimlerde oldukça güzel. Baharda yeşeren topraklar renkten renge bürünüyor. Haziran ortalarından eylül başlarına kadar çok sıcak olduğu aklınızda olsun.
Kayseri’de ne kadar kalınır?
Kayseri merkezdeki yerler hızlıca gezilirse bir günde tamamlanabilir. Bu durumda ikinci gün şehir dışındaki bir noktayı gezmeye ayrılabilir. Hızlı tur için 2 gün ideal.
Mesela Erciyes’te kayak, Kapadokya gezisi, Sultan Sazlığı, Sindelhöyük Köyü ya da diğer önerileri de görmek aklınızda varsa detaylı bir tur için 3 – 4 gününüzü ayırmalısınız.
Kayseri’de ne yenir? Kayseri’de nerede yenir?
Kayseri mutfağı her ne kadar pastırma, sucuk ve mantıyla ünlü olsa da aslında zengin bir yemek kültürüne sahip. 1000 yıldır kesintisiz Türklerin elinde olan Kayseri, aynı zamanda Türk mutfağının da temellerini oluşturuyor.
Kayseri’nin zengin mutfağını biraz daha detaylı anlatmak için ayrı bir yazı hazırladım. KAYSERİ YEMEKLERİ – KAYSERİ’DE NEREDE YENİR? yazıma göz atabilirsiniz.
Kayseri’de nerede kalınır?
İbis Kayseri
Kocasinan bölgesinde yer alan Ibis Otel, 3 yıldızlı bir otel. 160 odalı otelin 24 saat açık ofisi, bar oturma alanları, kayak dolabı, ortak alanda çay/kahve servisi bulunuyor. Merkezin biraz dışında ancak gezilecek yerlere 25 – 30 dakikalık yürüyüşlerle ulaşabiliyorsunuz. Burası aynı zamanda UNESCO Sürdürülebilir Seyahat Taahhüdünü imzalamış bir otel.
Azade Butik
Bu güzel butik otel, beyaz ve sade tasarımıyla Kayseri’nin yeni ama sevilen otellerinden biri. Otelde minibar, alacarte restaurant, kettle, sigara içilmeyen odalar mevcut. 21 odalı otelde 5 yıldızlı otellerdeki standartlarda hizmet veriyorlar.
Setenönü 1892
Tekrar hayata döndürülen Kayseri Mahallesi’nde yer alan otelin bulunduğu alan oldukça keyifli. Şehirde gezilecek yerlere ise çok kısa yürüyüş mesafesinde. Tarihi Kayseri konaklarının içerisinde hizmet veren otelin şu an 10 odası kullanıma açılmış durumda. Tarihin içerisinde rahat ve konforlu bir konaklama imkânı sunan otelde yemek servisi, açık kapalı restoran, klima, kuru temizleme gibi birçok imkan bulunuyor. Ücretli havalimanı servisi yapılıyor.
Divan City Kayseri
Divan Otellerin konfor ve rahatlığında hizmet veren otelin 121 odası var. Hem iş hem özel konaklamalar için oldukça kullanışlı bir otel. Havalimanına da sadece 11 kilometre mesafede. Ücretsiz wi-fi ve otopark servisi bulunuyor. Melikgazi semtindeki otelde spa hizmeti ve ücretli havalimanı ve transfer servisi bulunuyor.
Fier Boutique Otel
Kayseri’nin ilk 5 yıldızlı oteli olan Fier, tam donanımlı odaları ve güler yüzlü elemanlarıyla müşterilerine yüksek memnuniyet sunan otellerden biri. 24 saat oda servisi, fitness salonu, havuzu, spası ve güzellik salonu mevcut. 100 araçlık otopark hizmeti de bulunuyor.
Kayseri’ye nasıl gidilir?
Kayseri Anadolu’nun neredeyse tam ortasında ve mesafeler neredeyse her yöne aynı… Şehre ulaşım imkânı çok fazla. Uçak zaten hızlı bir alternatif ama Kayseri aynı zamanda birkaç tren hattının da geçtiği bir noktada… Kapadokya’ya gidiyorsanız da Kayseri havalimanını tercih etmenizi öneririm. Buraya çok sık sefer olduğundan fiyat ve saat alternatifi de çok fazla oluyor. Buradan Göreme 1 saat ve otellere kadar bırakan bir servis bulabiliyorsunuz.
Kayseri ticari ve sanayi olarak çok yoğun bir şehir olduğundan THY, Pegasus gibi havayollarının çok fazla seferi bulunuyor. UCUZ UÇAK BİLETİ NASIL BULUNUR yazım belki bu konuda size yardımcı olabilir.
Tren için öncelikle Ankara’ya gelmeniz gerekiyor. Doğu Ekspresi, 4 Eylül Mavi Tren, Güney Ekspresi gibi ana hat trenleri buradan geçiyor. Ankara – Kayseri arası yaklaşık 6 saat sürüyor.
Otobüsle gitmek isterseniz yine birçok şehirden buraya fazlaca alternatif var. Mesafeler arabayla yaklaşık şu şekilde:
İstanbul – Kayseri arası yaklaşık 779 km / 7 – 8 saat
Ankara – Kayseri arası yaklaşık 352 km / 3 – 4 saat
İzmir – Kayseri arası yaklaşık 872 km / 10 – 11 saat
Adana – Kayseri arası yaklaşık 304 km / 3 – 4 saat
Trabzon – Kayseri arası yaklaşık 592 km / 7 – 8 saat
Van – Kayseri arası yaklaşık 936 km / 11 – 12 saat
Yalnız gidilir mi?
Bana göre Kayseri, Anadolu’nun güvenilir şehirlerinden. Ben Kayseri’ye çok fazla uçtum, bir kısmı Kayseri bir kısmı transfer içindi. Bir kadın olarak tek seyahat ederken bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyorum. Ama gece geç saatlerde ben nerede olursam olayım yalnızken dışarda olmamaya çok dikkat ediyorum.
Eğer Anadolu’da farklı yerleri merak ediyorsanız şu yazılarım tam size göre:
ESKİŞEHİR: ESKİ İLE YENİ BİR ARADA
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için Instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...