Karadeniz Bölgesi’ne komşumuz Gürcistan, tarihiyle, doğal güzellikleriyle yanı başımızdaki cennet köşelerinden biri… Sunduğu bunca güzelliklerin ötesinde Gürcistan’ın çok büyük bir avantajı daha var. Gürcistan’a girerken ne pasaport ne vize gerekiyor. Sadece bir kimlikle bile girebiliyorsunuz. Bir de fiyatların makul seviyelerde olduğunu eklerseniz Gürcistan gezilecek yerlerin çokluğuyla en harika gezi seçeneklerinden biri oluyor. Çok detaylı Gürcistan gezi rehberi sizleri bekliyor.
Yıllardır yan yana yaşamanın getirdiği ortaklıklar sayesinde Gürcistan’ı gezerken kendinizi çok yakın hissediyorsunuz bu coğrafyaya… Sıcak kanlı insanları, harika yemekleri, eşsiz şarapları ile sizi burada muhteşem bir seyahat deneyimi bekliyor. Kafkaslar’ın bu güzel ülkesi bölgenin son zamanlarda parlayan yıldızı, diyebilirim. Özellikle eşsiz doğası Avrupa’dan Uzak Doğu’dan birçok gezgin için cazibe yaratıyor. Yeni yeni keşfedilmeye başladığından öyle yoğun bir turist sayısı yok ama Almanya’dan Kore’ye, Yeni Zelanda’dan ABD’ye çok farklı yerlerden ve farklı yaş kategorilerinden gezginleri görebiliyorsunuz. Bu çeşitlilik karşısında fazlasıyla şaşırdığımı söylemeliyim.
Çok katmanlı bir kültür
Bölge yıllarca Rus, Osmanlı, Pers gibi birçok milletin egemenliğindede kalınca bu karma kültürün izlerini de her köşede görebiliyorsunuz. Tiflis, bu karma kültüre şahit olabileceğiniz en güzel örnek. Tiflis sokaklarını dolanırken bir yanda yüzyıllık rengarenk ahşap evlerin güzelliğine hayran kalırken şehirin öbür yanında Sovyet döneminin betonarme mimarisi karşısında şaşırıp kalıyorsunuz.
Şehir dışına çıkarken geçtiğimiz köyler tek katlı ve doğayla uyum içerisindeki evleriyle beni en çok etkileyen şeylerden biri olmuştu. Doğa ise başka bir sayfa açıyor önünüze… Yüksek dağların eteklerine kurulmuş göz alıcı yeşillikler içerindeki kasabalara, köylere hayran kalıyorsunuz. Kuleleriyle ünlü Mestia, muhteşem doğasıyla Kaf Dağı’nın arkasındaki o masal şehrinin taa kendisini sanki…
Şarabın doğduğu ülke
Doğuya hareket ettiğinizde şarap bağlarıyla Sighnaghi çıkıyor karşınıza. 8000 yıllık şarap kültürüne sahip Gürcistan, dünyada şarabın çıkış yeri olarak kabul ediliyor. Kuzeyde ise 5000 metreyi aşan yüksekliği bir başka masalsı yer Kazbegi bekliyor sizi.
Küçük bir ülke olmasına rağmen tarihi zenginliği ve muhteşem doğasıyla Gürcistan, gezginler için tam bir hazine. Onun için Asyalı değil Avrupai demek daha doğru olur sanırım… 11 gün boyunca tek başıma gezdiğim ülkeyi hakkıyla gezebilmek için belki bir ay gibi bir zaman ayırmak gerekiyor.
GÜRCİSTAN GEZİ REHBERİ‘nde Gürcistan ile ilgili genel bilgileri, gezilecek yerler ile ilgili özet bilgileri ve Gürcistan gezi rotası önerilerimi bulacaksınız. Diğer şehirlerle ilgili detaylı yazılar için şehir rehberlerine göz atabilirsiniz.
GÜRCİSTAN GEZİ REHBERİ – GEZİLECEK YERLER
Tiflis
Tarihi MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan Tiflis doğuyla batının bir sentezi adeta. Bir yanı bu köklü tarihin izlerini taşırken bir yanıyla modern enerjik bir şehir görüntüsü veriyor. Her köşesinde farklı bir tarz hakim. Art Nouveua-Neoklasik binalar, Sovyetlerden kalma ilginç beton yığınları, modern çağrışımlı köprüler… Şehrin tepeden bakan Kartlis Deda Heykeli şehrin simgesi olmuş. Bir elindeki kılıcıyla düşmanlarını korkuturken diğer elindeki şarap kadehiyle de dostlarını selamlıyor. Şehirde mimarileriyle sizi etkileyecek farklı dönemlerden kalma irili ufaklı birçok kilise var. Harika yemekleri, güzel kafeleri ve hareketli gece hayatıyla Tiflis gerçekten görülmeye değer. Narikala Kalesi, şehir meydanındaki sülfür banyoları, hamamlar, renkli camisi, Rsutaveli Bulvarı, Özgürlük Meydanı, fünikuler, Gabriadze Tiyatrosu, şehre hâkim Holy Trinity Katedrali, Gürcistan Sanat Müzesi, meraklısına ilginç Sovyet binaları ve Cronicle of Georgia Anıtı kaçırılmayacak birkaç adresten biri.
Batum
Gürcistan’ın en popüler şehri olan Batum ülkenin aynı zamanda sayfiye yeri unvanına sahip. Palmiyeler altında yürürken Karadeniz’in bildiğimiz hırçınlığını burada göremiyorsunuz. Eski sokakları modern gökdelenleri ile tam bir karma mimariye sahip. Şehrin büyük kısmı renovasyon içerisinde hala ama Avrupa Meydanı, sahil şeridi tamamen elden geçmiş. Kendinizi modern bir Avrupa şehrinin sokaklarında hissediyorsunuz burada. Güzel parkları, etkileyici mimarisiyle görülesi şehirlerden biri. Hopa’dan sınıra 20 dakikalık araç yolculuğuyla ulaştıktan sonra yürüyerek sınırı geçip sonrasında 15-20 dakikada şehir merkezinde oluyorsunuz. Her iki şehir (Hopa ve Batum) birbirinin arka mahallesi olmuş, desek yanlış olmaz sanırım.
Svaneti Bölgesi
Gürcistan’a sadece bu bölgeyi görmek için bile gidilebilir. Her yanınız 4 binlik dağlar, buzul gölleri, yürüyüş yolları ve doğanın her türlü rengiyle dolu… Bölgenin merkezi durumundaki Mestia küçük bir dağ kasabası ama etrafı birçok güzelliklerle çevrili. İsterseniz yürüyüş, ister dağ tırmanışı, isterseniz fotoğraf ya da sadece dağ havası alıp manzarayı seyretmek için gidin. Her şey çok doğal ve sıcak… Masallardan çıkma bir yer. Ünlü Svan Kuleleri’ni görmek için de en iyi yerlerden biri. 9. yüzyılda savunma amaçlı yapılan kulelerin en eskisinin geçmişi 9. yüzyıla kadar uzanıyor. O dönemde tek bir kale yapmak yerine her ev kendi kulesini yaparak savunma sorununu çözmeye çalışmış. Bir kısmı örnek ev olarak gezilebiliyor. 2 saat mesafedeki Ushguli ise tam bir açık hava müzesi…
Kutaisi
Gürcistan’ın eski başkentlerinden olan Kutaisi, şu an ülkenin en büyük ikinci şehri. Batum’a 2,5 saatlik uzaklıktaki şehir, ağaçlarla süslü caddeleri, 19. yüzyılda kalma evleri, etkileyici parkları ve Rioni Nehri ile Gürcü kültürüne tanık olabileceğiniz güzel yerlerden. Bagrati Katedrali, Gelati Manastırı UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Botanik Bahçesi, Sataplia Doğal Rezervi, Prometheus Mağarası ve eski şehir merkezi görülecek yerler arasında.
Kazbegi
Kazbegi Dağı’nın eteklerinde yer alan Stepantsminda kasabası Kazbegi olarak anılıyor. 5000 metreyi aşan yüksekliğiyle Kazbegi Dağı ve çevresi görülmeye değer güzelliklerle dolu. Karla kaplı zirveleriyle dağ, başlı başına bir güzellik ve aktivite fırsatı. Dağ ve buzul tırmanışı yapabilir, çevredeki şelalelere ve dağ göllerine yürüyebilirsiniz. Kasabanın hemen üzerindeki tepeye inşa edilmiş Gergeti Trinity Kilisesi (Tsminda Sameba Church) ise ülkenin en mistik yerlerinden biri. Yıllara meydan okuyan kilise yüzyıllar boyunca Gürcü hazinesinin saklandığı yermiş. Kazbegi Dağı efsaneleriyle de ünlü. Ateşi tanrılardan çalan Prometheus’un bu dağlarda zincirli kaldığına inanılıyor. Küçük bir dağ kasabası olan Stepantsminda bölgeyi keşfetmek için merkez olarak kullanılabilir. Pansiyonlar ve yemek yerleriyle dağ havası sevenler için birebir.
Zugdidi
“Büyük/ulu tepe” anlamına gelen Zugdidi, Samegrelo-Zemi Svaneti Bölgesi’nin de başkenti aynı zamanda. Abhazya Bölgesi’ne de sınır oluşturuyor. Etrafındaki birkaç doğal parka yakınlığı dışında fazlaca turistik bir şey bulunmayan şehir genelde Mestia’ya geçiş noktası olarak kullanılıyor. Batum ya da Tiflis’ten gelen araçlar burada aktarma yapıyor. Şehir içerisinde Dadiani Saray ve Arkeoloji Müzesi gezilebilir. Zugdidi’ye giderken yolunuzun üzerindeki kuş çeşitliliği ile ünlü Kolkheti Ulusal Parkı ve 27 kilometre uzaklıkta devasa Kuakantsalia (Sallanan Kaya) bölgede görülebilecek yerler.
Borjomi
Doğal kaynak sularıyla ünlü şehir bir zamanlar Rusların en sevdiği sayfiye yerlerindenmiş. Şifalı sulardan yararlanmak isteyen zenginler 1800’lü yıllarda buraya akın ediyorlarmış. Yeşillikler içindeki şehir, güzel mimarisiyle de dikkat çekiyor. Borjomi-Kharagauli Ulusal Parkı, Romanovs Sarayı, Mavi Saray “Firuza”, Timotesubani Manastırı – Holy Virgin Katedrali, Doğal Kaynak Suyu Parkı (Mineral Water Park) buralara kadar gelmişken görebileceğiniz yerlerden birkaçı. Ülkeyi gezerken bolca denk geldiğiniz Borjomi Kaynak suyu, aynı zamanda ülkenin en çok ihracı yapılan ürünü.
Gori
Gori’yi ünlü yapan şey Stalin’in doğum yeri olmasından geliyor. Tiflis’e 80 kilometre uzaklıktaki şehir hala eski havasını koruyan yerlerden biri. Sovyet döneminde Stalin’in zevkine göre Neoklasik tarzda tekrar inşa edilmiş. Stalin’in ender kalmış heykellerinden birini görebileceğiniz şehirde Stalin Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Bunlar dışında şehre çok yakın olan ve kökeni 3000 yıl öncesine uzanan Uplistsikhe – Mağaralar Şehri, şehir merkezindeki Gori Kalesi, Meryem Ana Katedrali, şehrin her yerinden görülen Gori Jvari (Gori Haçı) gezilecek yerlerden birkaçı…
Gudauri
Kafkas Dağları üzerine kurulu kayak merkezi ile ünlü şehir 2200 metre yükseklikte. Aralık ayında başlayan kayak sezonu nisan sonuna kadar devam ediyor. 1990 metreden 3285 metreye yükselen liftlerle 4 zorluk derecesine sahip pistlerde kayak ve snowboard imkânı var. Ayrıca heliski, gece kayağı, dağ tırmanışı, yamaç paraşütü gibi farklı aktiviteleri de deneyebilirsiniz. Yaz aylarında ise çevredeki parkurlarda yürüyüş yapabilir ya da dağ bisikletiyle gezebilirsiniz. Gudauri, Kazbegi’ne giden yol üzerinde. Bu yol üzerinde aynı zamanda Ananuri Kalesi ve Kilisesi’ni, Tarihi Askeri Yolu, Rusya-Gürcistan Dostluk Anıtı’nı da görebiliyorsunuz. Tiflis’e 2 saat uzaklıkta.
Mtskheta
Tiflis’e araçla sadece 20 dakika uzaklıktaki Mtskheta’nın Gürcistan için ayrı bir önemi var. Şehir, MÖ 3. – MS 5. yüzyıllar arasında Doğu Gürcistan Krallığı’nın başkentliğini yapmış. 334 yılında Hristiyanlığın kabul edildiği şehir, Gürcü Ortodoks kilisenin de merkezi. Eski şehir dokusunu koruyan küçük şehir Tiflis’e gitmişken mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri.
Vardzia
Gizli yer altı kompleksi, 1185 yılında Kraliçe Tamara’nın isteği üzerine inşa edilmeye başlanır. O dönemde hüküm süren Moğol istilası karşısında inşasını istediği yapı 13 seviyeden oluşuyordu. 6000 odaya, taç odasına, büyük bir kiliseye ve çan kulesine sahipti. O dönemde sadece gizli tünellerle ulaşılan manastırın girişi Mtkvari Nehri kıyısından yapılıyormuş. Ancak, yapılışından sadece bir yüzyıl sonra geçirdiği deprem yüzünden üçte ikisi yok olur. 1551 yılında Persliler kalan kısmını yok etmek istese de kalıntıların önemli bir kısmı halen görülebiliyor. Şu an UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Manastıra gitmek için en yakın şehir Akhaltsikhe… Tiflis’e 4 saat, Batum’a ise 6 saat uzaklıkta.
Sighnaghi
Son yıllarda şarabın ve aşkın şehri olarak anılan Sighnaghi için Gürcü şarabının merkezi, diyebiliriz. Kakheti Bölgesi’nde yer alan bu şirin, küçük kasaba size küçük bir İtalyan kasabasını hatırlatacak. Bir sırta kurulmuş şehir, 18. – 19. yüzyıldan kalma mimarisi ile son dönemde turistlerin de uğrak yerlerinden biri olmuş. Şarap tadım ve bağbozumu turları ile Tiflis’ten günübirlik gelme şansınız var. Sighnaghi şehir surları, St. Nino Manastırı’nın yanı sıra denk getirirseniz pazarları Bodbiskhevi Köyü’nde kurulan yerel pazara mutlaka uğrayın.
Telavi
Tiflis’e 2,5 saat uzaklıktaki Telavi, Kakheti Bölgesi’nin idari merkezi. Eski bir yerleşim yeri olan şehir, bir zamanlar Asya’dan Avrupa’ya uzanan kervan yolları üzerindeymiş. Üzüm bağları, saraylar, kaleler, manastırlarla çevrili Telavi ve çevresi birçok doğal ve tarihi güzelliklere ev sahipliği yapıyor. Buradaki en önemli tarihi miras ise şarap yapımı. Gürcistan’ın en güzel şaraplarını tadabileceğiniz şarap evlerini burada bulacaksınız. Şehirde ayrıca 4 büyük şarap fabrikası yer alıyor.
GÜRCİSTAN ROTASI
Ben 10 günlük rota önerimi Batum’dan başlayacakmış şekilde yazacağım:
Batum – 1 gece
Mestia – 3 gece (günübirlik Ushguli’ye gidilebilir)
Kazbegi – 2 gece
Tiflis – 4 gece (günübirlik Mtskheta ve Sighnaghi’ye gidilebilir)
GÜRCİSTAN GEZİ REHBERİ – GENEL BİLGİLER
Gürcistan neresi?
Kuzeydoğu komşumuz olan Gürcistan aynı zamanda Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan ile sınırlarını paylaşıyor. Batısında ise Karadeniz uzanıyor. Asya ülkesi gibi düşünülse de Gürcistan Doğu Avrupa ülkesi olarak geçiyor. 3,7 milyon nüfusa ve 69 bin km2 yüzölçümü sahip. Topraklarına farklı iklim ve coğrafi özellikler hakim… Bir yanı Avrupa’nın en yüksek dağlarıyla çevriliyken bir yanı uçsuz bucaksız üzüm bağlarının yer aldığı ovalarla kaplı…
Gürcistan’da kaç gün kalmalı?
Küçük bir ülke olmasına rağmen coğrafi çeşitliği ve zengin kültüre sahip Gürcistan’da görecek çok fazla şey var. Dilerseniz sadece şehirlerden oluşan bir rota dilerseniz doğayla şehirleri karıştırıp iki farklı yüzünü görme şansı bulabilirsiniz.
Batum veya Tiflis bir hafta sonu kaçamağı için uygun ama Gürcistan bundan fazlasını hak eden bir ülke, özellikle de doğaya-yürüyüşe düşkünseniz. Biraz şehir de dolaşıp biraz dağ havasını almak için bir hafta – 10 gün size yetecektir.
Gürcistan’a ne zaman gidilir?
Ben eylül sonu – ekim başı gitmiştim. Hava oldukça güzeldi ve doğa muhteşem renklere bürünmüştü. Nisan-ekim arası gezmek için en uygun dönem. Aklınızda olsun temmuz – ağustos ayları bizde de olduğu gibi oldukça sıcak geçiyormuş. Tabi dağlık bölgeler birkaç derece daha düşük olabiliyor. Aralık-şubat ayları ise oldukça soğuk ve özellikle iç bölgelerde dondurucu bir hava oluyormuş.
Yürüyüş yapmayı planlıyorsanız haziran-eylül ayları bunun için oldukça uygun. Eylülün 20’sinden sonra da bağ bozumu zamanı olduğundan bu dönemi de düşünebilirsiniz.
Gürcistan’da ne yenir?
Gürcülerin doğu batı sentezi farklı lezzetlere sahip mutfakları var. Öğündükleri mutfaklarında et ve hamur işi ağırlıklı yer alıyor. Bu bereketli topraklarda yetişen ürünlere lezzetini veren şeyin Kafkasya’nın suyu olduğunu söylüyorlar. Yüzyıllarca komşu yaşadığımız Gürcülerle mutfakta da birçok benzerlikler var. O yüzden Gürcistan’da aç kalmayacağınızdan emin olabilirsiniz.
Gürcistan’ın adıyla anılan en ünlü şeyse şarabı. 8000 yıllık bir geçmişe sahip şarapçılığın bu topraklarda doğduğu dünyaca da kabul ediliyor. Hektarlarca üzüm bahçeleriyle kaplı ülkede en kutsal şeylerden biri kabul ediliyor üzüm bağları. 500’den fazla çeşidi olan üzümlerin bazıları ise endemik türler. Köylerde yaşayan aileler genellikle kendi şaraplarını kendileri yapıyorlar. 3,5 milyon nüfuslu Gürcistan’da 150 milyon litre şarap üretimi sanırımın şarabın buradaki önemini anlatmaya yeter. “Qvevri” denen üzüm yapımı UNESCO Kültür Mirası’na dahil edilmiş çok eski bir gelenek… Şarapla ilgili son bilgi de İngilizce şarap anlamına gelen “wine” kelimesi Gürcüce “ghvino” kelimesinden geliyormuş.
Ayrıca Gürcüler’in ünlü üzüm votkası çaça’yı da mutlaka deneyin.
Önemli Gürcü yemekleri
Haçapuri: Bizim peynirli pidemize benzeyen bir hamur işi. Peynir ilave edilen hamur, fırında pişiriliyor ve üzerine sonra tereyağı ve yumurta ekleniyor. Farklı yörelerde farklı yapılış şekillerine denk gelebiliyorsunuz.
Satsivi: Sarımsaklı ve baharatlı bir çeşit cevizli sos ile pişirilen tavuk veya hindi yemeği.
Hinkal: Bir çeşit mantı… Ama bizim bildiğimiz mantıya göre çok büyük… Neredeyse bir mandalina kadar var. Peynirli, mantarlı, patatesli, kıymalı birçok çeşidini üretmişler.
Churchkhela: Bu da bizim cevizli sucuğumuza benziyor. İpe dizilmiş sucuklar üzüm şerbetine batırılıyor ve asılarak kurutuluyor. Birçok rengini görebiliyorsunuz.
Pkhaleuli: Ispanakla yapılan bir çeşit yemek. Ispanak, soğan, taze kişniş kaynatılarak süzülüyor ve ceviz, sarımsak ile püre haline getiriliyor. Su, sirke ve karabiber eklendikten sonra top şekline getirilip servis ediliyor. Bir gün önce hazırlanırsa tadı daha güzel oluyormuş.
Harço çorbası: Rusların borş çorbasına benzeyen harço çorbasını Gürcüler biraz daha farklı bir tarifle pişiriyor. Çorba içerisine pirinç, et, domates, çeşitli yeşil sebzeler ve bol baharat katılarak hazırlanıyor.
Mchadi: Bir çeşit mısır ekmeği. Ilık suyla yoğrulan mısır unu ya tepside fırınlanıyor ya da ocakta pişiriliyor. Bazen tepsiye yayılan hamur bazen de küçük parçalar halinde olabiliyor. Yüzyıllardır yapılan mısır ekmeği genellikle peynir ile yeniyor.
Kubdari: İçi etle doldurulmuş bir çeşit yuvarlak kapalı pide ya da ekmek, diyebilirim. Svaneti Bölgesi’nden çıkmış yemeğe orada Kuptaari de deniliyor. Kuşbaşı şeklinde hazırlanmış inek etinden ya da domuz etinden yapılıyor.
Gürcistan’a nasıl gidilir?
Türkiye’den Gürcistan’a gitmek için karayolu ve uçak kullanılabilir. Tiflis ve Batum’a Türk Havayolları, Gürcistan Havayolları’ndan sonra Pegasus da düzenli seferler yapmaya başladı.
Bir alternatifiniz de Trabzon’a uçakla gitmek ve oradan otobüs ile Batum’a gitmek… Ya da Trabzon’dan araç kiralayarak gitmeyi düşünebilirsiniz.
Eğer kendi aracınızla gidecekseniz ehliyet, ruhsat ve kimlik yeterli oluyor. Mart 2018’den itibaren ülkeye giriş yapan araçlar için trafik sigortası zorunlu hale gelmiş. Sigortayı önceden yaptırabileceğiniz gibi sınırda da yaptırabiliyorsunuz.
Sigorta fiyatları için örnek vermek gerekirse binek otomobil için (azami ağırlığı 3500 kg. geçmeyen ve koltuk sayısı 8’i aşmayan – sürücü yeri hariç) 15 gün 30 GEL, 30 gün 50 GEL – 90 gün 90 GEL tutuyor. Araç sahibinin araçta bulunmaması durumunda sahibinin sürücüye noterden yurtdışına çıkış için vekalet vermiş olması gerekiyor.
Benim tercih ettiğim diğer bir yol da tamamen toplu taşıma yöntemlerini kullanmak… Trabzon Havalimanı’ndan Hopa’ya HAVAŞ ile gittikten sonra buradan Sarp Sınır Kapısı’na dolmuşlarla gidiyorsunuz. Sonrasında ise sınırdan yürüyerek geçerek karşı taraftan yine dolmuşa binerek Batum merkeze ulaşıyorsunuz.
Dönüşte ise planım Şavşat’a geçmekti ama Tiflis’ten Batum-Hopa-Artvin-Şavşat rotasını yapmak çok zamanımı alacağından Tiflis’ten direk geçiş yapabileceğim bir yol aradım. Tiflis’ten Kars’a gidebilirsem oradan Şavşat’a geçmek sadece 1-2 saatimi alacaktı. Kas Vip Turizm’in böyle bir seferini bulunca bu yolu denemek istedim. Sonuçta gelmeyi başardım ama önce sefer günleri değişti, sonra saatler değişti sonra terminale gittiğimde ileri alınan sefer söylenenden 2 saat erken kalkmıştı. Erken gitmiştim de aracı yolda bekletip beni ve bir arkadaşı daha taksiyle otobüse ulaştırabildiler. Tabi, macera böyle de bitmedi sınır kapısı değişmişti yolculuk bir türlü bitmek bilmedi. Sonuç olarak sağ salim Kars’a ulaşabildik. Türkiye’ye Ardahan’ın Aktaş Sınır Kapısı’ndan giriş yaptık. Ardından da önce Kars – Ardahan sonra da araç değiştirerek Ardahan-Artvin minibüsüyle Şavşat’a ulaşmayı başardım.
Eğer araçla gidiyorsanız Sarp Sınır Kapısı tek seçenek değil. Türkgözü, Aktaş gibi sınır kapıları da kullanılabilir.
Fiyatlar
Eskiden Lari’nin Türk Lirası karşısında değeri düşükken durum çok daha iyiymiş. Son 2-3 yılda Lari’nin değer kazanması nedeniyle maliyetler biraz yükselmiş durumda… Ama ülkede fiyatlar genel olarak düşük olduğundan gezi planlarınızı çok etkileyecek bir durum değil. Ben 2019 eylül-ekim aylarında oradaydım ve 1 Lari 2 TL civarlarındaydı.
Önce yemek fiyatlarına bakalım isterseniz. Peynirli bir haçapuri 1-2 Lari, etli – patatesli isterseniz 0,5- 2 Lari civarında… Tam bir ızgara tavuk 7-8 Lari… Salatalar 2,7-4,5 Lari, hamburger 2 Lari civarında… Khinkali’nin tanesi 0,60-0,70 Lari civarında ama genellikle 5-7 tanelik porsiyonlarla servis ediyorlar. Şiş kebap isterseniz de 10-15 Lari tutuyor.
Kadeh şarap derseniz 5-13 Lari arasında değişiyor. Bira içmek isterseniz 4-5 Lari, kokteyl içinse 11-20 Lari’yi gözden çıkarmalısınız. Şişe sular ise 1 Lari civarında…
Kahve fiyatlarını gelince küçük filtre kahve 5 Lari, Latte 7-8 Lari civarında değişiyor.
Tiflis’te iki kişilik orta halli bir otel odası fiyatı 30 Lari’den başlıyor. Daha uygun fiyatlı bir otel veya hostel isterseniz minumum 15 Lari ödemeniz gerekiyor. Mestia’da ise pansiyonlarda oda fiyatları 15-20 Lari civarından başlıyor.
Günübirlik turlar ise mesela Tiflis’ten Kazbegi’ye 35-40 Lari. Bu fiyata yemek dahil değil ama Gergeti Trinity Kilisesi’ne jiple çıkış dahil… Yol üzerinde birçok gezi noktasında da duruyorlar. Mestia’dan Ushguli turu 40 Lari civarında. Gidiş geliş 4 saatlik bir yol, orada da 2-3 saatlik bir mola veriyorlar.
GEREKLİ BİLGİLER
Dil
Resmi dil Gürcüce. Rusça da yaygın olarak kullanılıyor. Batum gibi Türkiye sınırına yakın yerlerde karşılıklı geçişin yüksek olması nedeniyle birçok kişi az da olsa Türkçe biliyor. Alfabeleri tamamen farklı ama tabelalarda semtlerin Latin harfli hallerini de yazıyorlar. Menülerde de İngilizce karşılıklarını bulabiliyorsunuz.
Para birimi
Lari – Kısaltması GEL olarak geçiyor.
Zaman
Bizden +1 saat ilerideler. (GMT +4)
Vize
Gürcistan için vize gerekmiyor. Hatta giriş yaparken pasaport bile gerekmiyor. Ancak kimliğinizin çipli yeni kimlik olması gerekiyor.
Ülkeye kimlikle giriş yapıyorsanız kapıda size bir form doldurtuyorlar ve bu formu yanınızda taşımanız, ülkeden çıkarken de göstermeniz gerekiyor. Sakın atmayın…
Bu arada pasaportla giriyorsanız o formu doldurmanıza gerek yok. Pasaportla giriş yapıyorsanız Yurtdışı Çıkış Pulu almanız gerekiyor. Kimlik ile giriş yaparsanız buna gerek olmuyor. Önemli not da pasaportunuzda Güney Osetya ya da Abhazya’ya giriş-çıkış mührü olmaması gerekiyor. Eğer varsa para ya da hapis cezası alma durumunuz olabiliyor.
Yalnız gidilir mi?
Gürcistan yapılan araştırmalara göre Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü güvenli ülke listesine girmiş. Ülkede cezalar çok yüksek olduğundan suç işleme oranı da oldukça düşük… Ben 11 gün boyunca tek başıma bazen şehirlerde ve küçük kasabalarda dolaştım, tek başıma yürüyüşler yaptım. Güvenlik konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadım ve herhangi bir rahatsızlık hissetmedim. Ancak ben her zaman geç saatlerde ve ara sokaklarda dikkatli olmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorum
Cennet mekanlarından bir yerdir görmeye deger.