Bahar aylarında İstanbul’u gezmenin keyfi başka… Mart ortasından itibaren ağaçların yeşermeye, çiçeklerin açmaya başladığı bu mevsim, sokaklara çıkmanın da tam zamanıdır. Nisan ayında açmaya başlayan erguvan zamanı İstanbul bambaşkadır. İşte bu güzellikleri izleyebileceğiniz hazır bir İstanbul erguvan rotası hazırladım sizlere…
İstanbul’un en önemli simgelerinden biri olan erguvan, Bizans’ta imparatorluk rengi seçilirken Osmanlı zamanında adına şenlikler düzenlenmiş. Ressamlara şairlere ilham veren çiçek efsanelere de konu olmuş. Nerede bir eski İstanbul fotoğrafı görseniz bir köşesinden mutlaka bir erguvanın sarktığından emin olabilirsiniz. İstanbul’un kokusunun ıhlamur, rengininse erguvan olduğu söylenir.
Erguvanın mora çalan pembe rengi kadar görüntüsü de bir o kadar güzeldir. Daha yaprak açmayı beklemeden dallarından fışkırıverir. Bu özelliğiyle de badem ve erikle benzeşir. Kalp şeklini andıran yaprakları ise ayrı güzeldir.
İstanbul’a sonradan gelmiş
Baklagiller familyasından gelen erguvanın Latince adı Cercis Siliquastrum. İngilizler ise kendisine “redbud” diyorlar. Her ne kadar İstanbul’un simgesi desek de anavatanı Güney Avrupa ve Batı Asya olarak biliniyor. Türkiye’de en çok Ege ve Marmara bölgelerinde denk geliyoruz erguvana.
Erguvanı yetiştirmek için ya tohumdan üretmelisiniz ya da çelikleme yöntemini denemelisiniz. Tohumun kabuğu sert olduğundan biraz zor çimlendiği söyleniyor. O yüzden tohumları önce 2-3 dakika sıcak suda sonraki 24 saat ılık suda bekletirseniz çimlenmesine yardımcı olursunuz. İlkbahar dikim için en uygun zaman. Çelikleme içinse temmuz-ağustos aylarında çelik almayı tavsiye ediyorlar.
Mevsimi çok kısa sürüyor
Yaprak döken bir ağaç olan erguvan kışın soğuğa yazın da sıcaklara dayanıklı. Yetişkin bir erguvanın boyu 10 metreyi bulabiliyor. En sevdiği toprak ise taze, kuru, kireçli ve balçıklı toprak. Biraz yavaş büyüyor ama çiçeklerini bir açmaya görsün olduğu yeri bayram yerine çeviriyor.
Bu güzel çiçekli hali maalesef kısa sürüyor. Nisan ortasında açmaya başlayan erguvanlar en fazla mayıs başına kadar açık kalıyor. Çiçeklerini döktükten sonra yapraklarını açıyor. Bazı seneler havalar güzel gittiğinde sonbaharda tekrar çiçeklenebiliyor. Daha nadir bulunan beyaz rengi de var.
Erguvanın faydalarını gören Doğu tıbbı onu damar açıcı olarak kullanmış. Kabuk ve köklerini kaynatan Amerika yerlileri ise bunu kusma, bulantı ve ateşe karşı kulanmış. Çiçeklerinin ekşi bir tadı olduğu için salatalarında kullanan şefler var.
Mor pelerinli imparator
Erguvan’ın İstanbul için yerinin ayrı olduğunu söylemiştim. Erguvan rengi Bizans’ta imparatorluk rengi olarak seçildiğinden halkın bu renkte bir şey giymesi yasakmış. Sadece imparatorun pelerini mor olabiliyormuş.
Erguvanla ilgili bir efsane de İsa peygambere kadar uzanıyor. Hristiyan inanışına göre İsa’ya ihanet eden havari Yahuda yaptığından pişman olunca kendini bir erguvan ağacına asmış. Efsaneye göre daha önce beyaz olan çiçekler bu utançtan (ya da kandan) renk değiştirerek kırmızıya/pembeye dönmüş. O yüzden Hristiyanlar bu ağacı Yahuda Ağacı-Judas Tree olarak anıyor.
Erguvanları izleyebileceğiniz yerler
Nisan ortasından mayıs başına kadar çiçeklenen erguvanları İstanbul’da izleyebileceğiniz birçok nokta var. Fazla vaktiniz yoksa bir öğleden sonra Eminönü veya Beşiktaş’tan kalkan Şehir Hatları vapuruna binerek Boğaz boyunca hem İstanbul’un en eski semtlerini görür hem de erguvanın onlara kattığı güzellikleri izleyebilirsiniz.
Vaktiniz varsa erguvanların en yoğunlukta olduğu semtleri içeren bir gezi rotasını takip edebilirsiniz. Yine şehir hatlarının Küçüksu – İstinye seferleri bunun için en iyi yol. Bebek’ten bineceğiniz Çengelköy – İstinye ring hattı ile isterseniz hiç inmeden Kandilli – Anadoluhisarı – Kanlıca – Emirgan – İstinye – Çubuklu – Kanlıca – Anadoluhisarı – Kandilli Bebek – Arnavutköy – Çengelköy hattını tamamlayabilirsiniz. Ring sefer olduğundan Çengelköy’den tekrar Arnavutköy – Bebek’e geri dönme imkanı var.
Erguvanları en yoğun şekilde görebileceğiniz semtler
Anadolu yakası Boğaz hattında
Kandilli, Vaniköy, Anadolu Hisarı, Körfez, Hidiv Kasrı, Kanlıca, Mihrabad Korusu (Kanlıca), Dolaybağı, Fatih Korusu TEMA Vehbi Koç Doğa ve Kültür Merkezi (Kavacık), Çubuklu, Kuzguncuk, Fethi Paşa Korusu (Kuzguncuk).
Avrupa yakası Boğaz hattında
Bebek, Aşiyan, Rumeli Hisarı, Emirgan, Yeniköy, İstinye.
Diğer semtler
Kadıköy, Fenerbahçe Parkı, Gülhane Parkı, Büyük ve Küçük Çamlıca, Beşiktaş Abbasağa Parkı, Yıldız Parkı, Beykoz Korusu.
Eğer İstanbul’u çiçekler içerisinde görmeyi seviyorsanız siz bir de mimozalar açarken BÜYÜKADA‘da olmayı deneyin. Sapsarı renkleriyle gözlerinizi bahçelerden alamayacaksınız.
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...