İstanbul’un bir zamanlar nasıl gösterişli bir yer olduğunu görmek istiyorsanız Boğaz semtlerini dolaşmalısınız. Ve yolunuzu da mutlaka Küçüksu Kasrı’na düşürmelisiniz. İşte o zaman, sultanların has bahçesindeki bu küçük ama zarif binadan gözlerinizi alamayacaksınız. Gelin size mahallemin minyatür sarayı Küçüksu Kasrı’nı detaylıca anlatayım.
Küçüksu Kasrı Boğaz’ın kenarında narin narin durur ama kendini pek gizlemez. Boğazın birçok köşesinden görünmesine rağmen pek tanıyanı da yoktur. Küçüksu’da doğup büyümüş biri olarak ne zaman Küçüksu’da oturuyorum desem, adını çok bilen olmadığından hemen yanı başındaki Anadoluhisarı’ndan bahsederim. Ancak o zaman anlarlar nereli olduğumu… Ben de mahallemi anlatmaya Küçüksu’nun en güzel köşesinden başlamak istedim.
“Gümüş Selvi”
Osmanlı’da Küçüksu, 17. yüzyılda anılmaya başlanır. Ünlü Göksu ve Küçüksu derelerinin arasındaki bu alan yeşilliği ve güzelliğiyle sultanların özel bahçelerinden biri olur. Kandilli’ye kadar uzanan bölge selvi ağaçlarıyla kaplıdır, Sultan IV. Murad (1623-1640) Küçüksu ve çevresini düzenlettirerek buraya “Gümüş Selvi” adını verir.
Sonraları Bahçe-i Göksu olarak anılmaya başlanan bölgede ilk yapılaşma Sultan I. Mahmut (1730-1754) döneminde başlar. Sultan sevdiği has bahçesine sık sık av için gelir. Bu yüzden Sadrazam Divitdar Emin Mehmed Paşa sultanın avlanması için buraya ahşap bir köşk yaptırır.
Ahşap yapı III. Selim zamanında detaylı bir restorasyondan geçer, hatta Sultan binanın hemen yanına çok sevdiği annesi Mihrişah Valide Sultan adına bir de çeşme yaptırır (1806). Sultan Abdülmecit dönemine gelindiğinde mimaride Batılı tarzların tercih edildiği yıllardır ve sultan, iki katlı köşkü yıktırarak 1856-57 yıllarında yerine bugünkü Küçüksu Kasrı’nı yaptırır. Sultan Abdülaziz (1861-1876) döneminde ise kasrın cephe süslemeleri yenilerek daha da zenginleştirilir.
Göksu Deresi o zamanlar o kadar güzeldir ki, Osmanlı asilzadelerinin, keyif düşkünlerinin akın ettiği bir yerdir. Bir yanda ünlü kayık sefaları yapılırken bir yanda çayırda yürüyüşler, atlı arabalarla dere boyunca gezintiler yapılırmış. Batılı kaynaklarında bu iki dere arası “Asya’nın tatlı suları” olarak geçer.
Kasır ne demek?
Kasırlar hükümdarların kullanımı için genellikle şehir dışında bazen de şehir içinde yapılan küçük saray ya da köşklere deniyor. Osmanlı döneminde kasır daha çok köşkten büyük yapılar için kullanılırmış. İstanbul’un en güzel kasırları arasında Küçük Kasrı’nın yanı sıra Ihlamur Kasrı, Beykoz Mecidiye Kasrı, Aynalıkavak Kasrı, Hidiv Kasrı, Maslak Kasırları ve Yıldız Şale Kasrı’nı sayabilirim.
Küçüksu Kasrı’nın özellikleri
Bodrum katıyla beraber 3 katlı olarak inşa edilen bina, mimar Nikoğos Balyan Kalfa’ya yaptırılmış. Batılı üslupların tercih edildiği bu yıllarda yapılan bina Barok tarzı bir yapıdır. 15×27 metre alana inşa edilen yapı, yığma tekniğiyle kagir olarak yapılmış. Bodrum katı kiler, mutfak ve hizmetkarlara ayrılmış. Diğer katlar ise bir orta alana açılan 4 odalı bir yapıya sahip. Bu özelliğiyle geleneksel Türk evi planını yansıtır. Kasır dinlenmek ve av amaçlı kullanıldığından o yıllarda yatak odası bulunmuyormuş.
Abdülaziz döneminde eklenen dış cephe süsleri ile gösteriş daha da artırılmış. Merdivenler arasındaki şadırvanlı havuz o dönemde eklenmiş.
Odaların dekorasyonu için Avrupa’dan mobilyalar getirtilmiş, odalar ve salonlar değerli sanat eserleriyle süslenmiş.
En dikkat çekici özelliklerinden biri ise tavanlarda kullanılan alçı kabartma ve kalem işi süslemeler. Farklı renk ve biçimlerdeki şöminelerinde İtalyan mermerleri kullanılarak burası adeta bir şömine müzesine dönüştürülmüş.
Cumhuriyet döneminde konukevi
Bina cumhuriyet döneminde bir süre konuk evi olarak kullanılmış. Atatürk de burayı kullan kişilerden biriydi.
1983 yılında Küçüksu Kasrı, müze-saray olarak ziyarete açılır. 1992 yılında ise kapsamlı bir restorasyon geçirdi. Kasrın denize kaymasını engellemek amacıyla, bu döneme kadar Üsküdar’ı Beykoz’a bağlayan ana yolumuz kasrın önünden geçen ana yol daha geriye alındı. 1996 yılında kasır tekrar ziyarete açıldı.
Kasrın hemen yanında Mihrişah Valide Sultan Çeşmesi var. Eskiden Küçüksu vapur İskelesi çeşmenin önündeydi ancak uzun bir süre kapalı kaldıktan sonra onun üzerine bir kafe açıldı, iskele de biraz daha ileri taşındı.
Küçüksu Çayırı uzun yıllar piknik alanı olarak kullanılıyorken 2. köprünün inşa çalışmaları için şantiye alanı olarak kullanıldı. Köprü bitti ama uzun yıllar burası terkedilmiş kaldı. 2018’de düzenlenerek yeniden halkın kullanımına açıldı ve çok da güzel oldu.
Kasrın sağ tarafında ise bir köprüyle diğer yakaya bağlanan güzel bir bahçe var. 2 yıldır bahçe piknik alanı olarak kullanılıyor. Ayrı bir ücretle girilen bahçe sakin köşe arayanlar için ideal bir alan.
Bu arada kasrın önündeki rıhtım, zaman zaman ulusal ya da uluslararası nitelikteki resepsiyonlara tahsis edilebiliyor.
GENEL BİLGİLER
Küçüksu Kasrı nerede?
Küçüksu, İstanbul’un Beykoz ilçesi sınırlarında. Üsküdar ile sınır oluşturan Küçüksu Deresi’nin denize döküldüğü yerin hemen yanı başında…
Küçüksu Kasrı’na nasıl gidilir? Küçüksu Kasrı ulaşım
Küçüksu benim de yaşadığım yer olduğundan Küçüksu Kasrı’na ulaşım konusunda size çok detaylıca bilgi verebilirim. Küçüksu Kasrı’na ve Küçüksu’ya gitmek için birkaç yol var. Üsküdar, Kadıköy, Ümraniye, Beykoz gibi noktalardan yakınına kadar giden otobüs seferleri bulunuyor. Otobüsle gelirken Küçüksu – Şehit Murat Akdemir durağı ya da Akademi durağı ya da Anadoluhisarı duraklarından birinden inmelisiniz. Bu duraklardan 2-3 dakikalık yürüyüşlerle Küçüksu Kasrı’na kolayca ulaşabilirsiniz.
Kadıköy’den 15F, 14M, 14R
Üsküdar’dan 15, 15H, 15KÇ, 15N, 15P, 15T, 15Y, 15ŞN
Beykoz’dan 11H, 11TY, 15, 15P, 15T
Ümraniye’den 11H
Mecidiyeköy’den gelirken 2. köprü üzerinden geliyorsanız Kavacık’ta inip Anadoluhisarı yönüne giden araçlara binerek Anadoluhisarı ya da Akademi ya da Küçüksu – Şehit Murat Akdemir duraklarında inebilirsiniz.
Mecidiyeköy’den gelirken 1. köprüyü kullanıyorsanız köprü üzerindeki durakta inerek Tünel Durağı istikametine giderek Üsküdar yönünden gelen yukarıda saydığım otobüslerden birine binebilirsiniz.
Ayrıca Kavacık’a kadar gelmişseniz Yenimahalle yönüne giden Yenimahalle – Beykoz minibüslerine de binebilirsiniz. Araçtan Anadoluhisarı ya da Akademi ya da Küçüksu – Şehit Murat Akdemir duraklarında indikten sonra az bir yürüyüşle kasra ulaşabilirsiniz.
Denizden gelmeyi düşünürseniz (bence en güzel yol bu), Şehir Hatları’nın birkaç seferinden yararlanabilirsiniz.
Beşiktaş’tan direk sefer var ama akşam ve sabah saatlerinde çalışıyor bu hat. Çok erkenciyseniz bu hattı kullanabilirsiniz. “Boğaz’a gidiş-geliş” seferlerine bakabilirsiniz.
Şehir hatlarının Çengelköy – İstinye hattı ise benim karşıya geçerken sürekli kullandığım hatlardan biri. Motora Çengelköy – Arnavutköy – Bebek – Kandilli- Anadoluhisarı – Kanlıca – Emirgan – İstinye duraklarından binerseniz Kandilli veya Anadoluhisarı duraklarından birinde inerek yine kısa mesafe bir yürüyüşle Küçüksu Kasrı’na ulaşmak çok kolay olacaktır. Hattın gün içerisinde 6 sefer bulunuyor.
Bu hat, pazar ve tatil günlerinde “Bebek – Emirgan” hattı olarak daha az iskeleye uğrayarak seferlerine devam ediyor.
Ayrıca Şehir Hatları’nın Üsküdar – Anadolukavağı seferini de kullanabilirsiniz. Bu hatta bindiğinizde Anadolu yakasının en güzel manzaraları eşliğinde Anadolukavağı’na kadar gidebilirsiniz ama siz kasır için Anadoluhisarı iskelesinde inerseniz kısa bir yürüyüşle kasra ulaşabilirsiniz.
Küçüksu Kasrı giriş ücreti (2023)
MÜZE KART geçerli.
Yerli ziyaretçi 25 TL
Yabancı ziyaretçi 60 TL
İndirimli bilet 10 TL
Yerli / yabancı 0 – 6 yaş grubu ücretsiz
Küçüksu Kasrı Mesire Alanı giriş ücreti
Yerli ziyaretçi 10 TL
Yabancı ziyaretçi 25 TL
İndirimli bilet 5 TL
Küçüksu Kasrı ziyaret günleri ve saatler
Pazartesi hariç her gün açık
Küçüksu Kasrı açılış – kapanış saatleri 09.00 – 18.00
Gişe açılış – kapanış 09.00 – 17.30
Küçüksu Kasrı telefon 0 (216) 332 33 03
Adres Göksu Mah. Küçüksu Cad. No:12 Küçüksu/Beykoz
Yakınlarda neler var?
Küçüksu Kasrı’ndan çıktıktan sonra ilk uğramanız gereken yer Mihrimah Sultan Çeşmesi… Şehrin en zarif çeşmelerinden birisi burada.
Sol tarafında eski Küçüksu İskelesi üzerinde hizmet veren bir kafe bulunuyor.
Piknik yapmak isterseniz Küçüksu Kasrı Mesire Alanı’na ya da Küçüksu Çayırı’na uğrayabilirsiniz.
Boğazda olduğunuzdan hangi tarafa baksanız tarihi bir semte denk geleceksiniz. O yüzden gününüzü iyi planlarsanız tarihte güzel bir tura çıkabilirsiniz. En yakında Anadoluhisarı Kalesi ve Anadoluhisarı’nın tarihi sokakları var. Boğaz manzarası için Toplarönü’nü, hemen arkasındaki Namazgah’ı, tarihi sokaklar için Pazar Sokak ve çevresini, Muhaşşisinan Cami’ni gezebilirsiniz.
Biraz yürümek isterseniz Kandilli’nin tarihi sokaklarına kadar uzanabilirsiniz.
Buraya kadar gelmişseniz Kanlıca sahilini ve sokaklarını gezdikten sonra ünlü Kanlıca Yoğurdu’nun tadına da bakmalısınız.
Eşsiz bir Boğaz manzarası için Otağtepe’ye çıkıp Fatih Korusu’nu mutlaka görmelisiniz.
Göksu Deresi maalesef o eski havasında değil ama son yıllarda etraf biraz daha hareketlendi. Özellikle Küçüksu Çayırı tekrar açıldıktan sonra burası çok hareketlendi. Hatta derede kano yapan bir işletme var, onlarla boğazda tura çıkabiliyorsunuz.
İstanbul’da gezilecek yerleri merak ediyorsanız İSTANBUL GEZİLECEK YERLER – ANADOLU ve
İSTANBUL’DA GÖRMENİZ GEREKEN 10 MÜZE yazılarıma da göz atabilirsiniz.
Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol
Yorumlar kapandı...