En az 7 – 8 saat sürecek yolun zorluğuna rehberimiz bizi günlerdir hazırlamaya çalışıyordu ama karşımızda Kaçkarlar’ın keskin zirvelerini görene kadar içimizdeki ‘acaba’ soruları yok olmamıştı. Artvin Olgunlar Yaylası’ndan başlayan yürüyüş rotamız Naletleme Geçidi üzerinden geçerek Rize’deki Kavrun Yaylası’nda bitecekti. Böylesine etkileyici ve zorlu bir coğrafyada geçecek bu uzun saatler bizi hem korkutuyor hem de heyecanlandırıyordu açıkçası. Benim için en önemlisiyse daha zorlu yürüyüşler için kendimi deneme şansı bulacaktım. 

5 gündür Kaçkar Zirvesi’nin etrafında dolanıyorduk. Erzurum’dan başlayan yolculuk Tortum Şelalesi’nden geçerek bizi Yusufeli’nin derinliklerine kadar getirmişti. İlk günümüzü geçireceğimiz Yaylalar Köyü’nü tanımak için kısa bir yürüyüş yapıp biraz coğrafya ve çevre hakkında bilgi aldık. 

Orada bir köy var uzakta 

Yaylalar Köyü, sırtını çam ormanlarına yaslayan her tarafı vadilerle ve yüksek tepelerle dolu harika bir köy. Güzel ama ulaşımı zor olan köye öyle güzel bir zamanda gelmişiz ki, her taraf rengarenk ve mis kokulu çiçekler doluydu.

Yaylalar Köyü - Hevek
Yaylalar Köyü’nün karşı tepeden görünümü

Adı genelde çok bilinmeyen Yaylalar Köyü eski adıyla Hevek (Heveg), 2000 metrelik yüksekliğiyle aslında dağcılar, yürüyüşçüler arasında oldukça popüler. Bu popülerliği de bölgedeki birçok yürüyüş rotasının köyün yakınlarından geçmesinden geliyor. En önemlisi de Dilberdüzü üzerinden yapılan Kaçkar zirve tırmanışları.

Üç mahalleden oluşan köy hem doğa turizmi sevenler hem de harika işler çıkaran eski muhtar İsmail Bey sayesinde benzerlerine göre biraz daha gelişmiş. 50 – 60 kişiye hizmet verebilecek bir pansiyonun yanı sıra birçok şey bulabileceğiniz bir bakkalı, çay evi ve güzel de bir kamp alanı var.

Yaylalar’dan Dilberdüzü’ne

Bizim Yaylarlar’dan ilk rotamız Dilberdüzü’ne oldu. Kaçkar Zirvesi yapacakların ana kamp alanı olan bölgede 3 gün geçirerek aslında bu zorlu yürüyüş için hazırlık yaptık. 

2900 metredeki Dilberdüzü’ne çıkış zor şartlarda olmuştu ama orada geçirdiğimiz 2 güzel gün hem yol arkadaşlarımızı tanıma fırsatı yaratmış hem de moral depolarının tepeleme dolmasını sağlamıştı. Tekrar Yaylalar’a pansiyon konforuna geri dönmek, duş almak ve dinlenmek için de iyi bir fırsat oldu. Akşam yemeğinin ardından rehberimiz sabahki yürüyüş için detaylıca bilgi verdikten sonra herkes erkenden odalara dağıldı. 

Dilberdüzü’ndeyken 3380 metredeki Deniz Gölü’ne yaptığımız yolculuk aslında ‘yarının provası’ demişti rehberimiz. Oradaki performansımı gördükten sonra açıkçası yarın için biraz daha ümitlendim. Yıllardır devam eden Kaçkar Zirvesi ve Naletleme Geçidi yürüme hayallerime bir parça daha yakınlaşma fikri beni daha da heyecanlandırıyordu galiba… 

Kaçkarlar
Dilberdüzü’nde 1,5 saat yürüyüşle gittiğimiz 3380 metredeki Deniz Gölü

Yürüyürek 8, araçla 6 saat

7 kişilik gruptan 2 arkadaşımız dizlerindeki sorun nedeniyle bu yürüyüşü yapamayacaklarına karar verince araçla gitme kararı aldılar. Aslında onların da işi kolay değildi. Yusufeli, Artvin, Ayder, Yukarı Kavrun Yaylası’na gitmek için bir kısmı stabilize araçla en az 6 saat yol gitmeleri gerekiyordu. 

Naletleme Geçidi için önce Olgunlar Yaylası’na 

Rehberimizin bize güzelliği sayesinde 3 kilometre uzaklıktaki Olgunlar’a minibüsle gidiyoruz. Kısa bir kahve molası veriyoruz ama dün aynı kafede mola verdiğimizde sütlacın tadı damağında kalan bir arkadaşımız sabahın 8’inde açılışı sütlaçla yapıyor. 

Olgunlar Yaylası
Olgunlar Yaylası – Naletleme Geçidi yürüyüş patikası karşıdaki küçük derenin hemen yanından devam ediyor.

Köyün içine girdiğimizde sağdaki vadiye giden patikayı bularak yürüyüşe başlıyoruz. Dereyi takip eden yol, yeşillikler içerisinde ve temmuz ayında açan onlarca çiçek türüyle bize şov yaparcasına rengarenk. Özellikle su başlarını tutan dağ orkideleri bu gezinin en güzel sürprizi oldu benim için. Pembe rengi ve uzun boylarıyla öyle güzel detayları var ki, diğer çiçeklerin arasında onları fark etmemek mümkün değil. 

Güneş çok, gölge yok

Bölgede yürürken en büyük dezavantaj yükseklikten dolayı ağaçların olmaması. Çiçeklerle kaplı çayırlarda sizi güneşten koruyacak hiçbir gölge yok maalesef. Güneşli bir güne denk gelen yolun bir zorluğu da bu oluyor bizim için. Bu yüzden kıyafet seçerken bunu da göz önünde bulundurmakta fayda var. Uzun kollu – paçalı kıyafetler, enseyi de koruyan şapkalar ve bolca güneş yağı işe yarayacak şeyler.

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi yürüyüşü

Nehir boyunca giden yol güzel bir kıvrımla sola dönüyor. 1,5 – 2 saatlik bir yürüyüşle şu an üzerinde yaşam olmayan 2440 metre yükseklikteki Dobe (Dibe) Yaylası’nda kısa bir su molası veriyoruz. 

Pembeden bir bahçe

Biraz ilerde göz alıcı bir pembelik var. Yaklaştığımızda koca bir alanı kaplayan bir çiçek bahçesi görüyoruz. Kafamızı kaldırdığımızda arkasındaki zirveler bize gitmekte olduğumuz yeri işaret ediyor. Yol gözümde büyüdükçe büyüyor. İşte o ümitlerin yok olduğu anlar bu anlar…

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Yürüyüş sırasında denk geldiğimiz pembe çiçeklerin oluşturduğu bahçe.

Bu tür yürüyüşlerde önemli olanın uygun bir tempo olduğunu bu gezide biraz daha net anladım. Şaşırtıcı bir şekilde adımlarını yavaşlattıkça hızlandığımı ve zorlanmadığımı görmek beni en motive eden şeylerden biri oldu yürüyüşte. 

Hedef, 3220 metredeki Naletleme Geçidi

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Yürüyürek işte bu zirvelerin sağında yer alan Naletleme Geçidi’ne ulaşacağız.

İşte bu zirvelere doğru gidecek çayırlardan geçip çarşaklara ulaşacak ve 3220 metredeki Naletleme’yi aşacaktık. Daha kolay olduğunu düşündüğümüz 1. etap uzun sürse de kolay geçiyor. Kısa atıştırma molasını harika bir manzaraya karşı veriyoruz. Artık 2. etabın zorlu tırmanışları başlıyor. 

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi yürüyüşü

Tempoyu daha da yavaşlatarak yürüyemeye devam ediyoruz. Bulduğumuz su kaynağı buz gibi suyuyla içimize bir nebze olsa da serinlik katıyor. 3. etaba geldiğimizdeyse artık küçüklü büyüklü kaya parçalarından oluşan çarşaklar üzerinde yürümeye başlıyoruz. Bir saate yakın süren bu etap sonunda kayaların arasında Naletleme Geçidi’nin artık göründüğünü söylüyor rehberimiz ama her yan öyle kahverengi ki, galiba yorgunluktan ben hiçbir şeyi birbirinden ayırt edemiyorum.

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi işte tam burası…

Önümüz kahve rengiyken arkamız yemyeşil çayırlar ve zirvelerden oluşuyor. Arada arkaya bakmak ayrıca bir zevk veriyor şu an bana.  Nerelere ulaştığımız görmek beni daha çok mutlu ediyor.

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Arkamızdaki manzara ise böyle…

Aslında ağustosta bile kar altından olan bölge bu sene daha doğrusu son yıllarda iklim değişiklikleri nedeniyle karsızdı. Geçidi geçtiğimizde ise sadece küçük bir alanda kar – buzul parçalarını gördük. 

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi yürüyüşü

Sis bize ‘Rize’ye hoş geldiniz’ diyor

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi yürüyüşü

Etrafımız saran kaya duvarları inanılmaz güzel gözüküyor. Ancak zor anlar bitmiş değil biraz daha çarşaklardan devam edip sırtı aşmamız gerekiyor. Sağ taraftan kendini göstermeye başlayan sis ise galiba bize Rize’ye hoş geldiniz der gibi zirveler arasında gidip geliyor. 

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Bu nokta Artvin – Rize arasındaki sınır noktası

Artık zirveye ulaşıyoruz. Rüzgarı kesmesi için kayaları siper alarak yemek için kendimize güzel bir alan buluyoruz. Bir yemeği hiç bu kadar hak etmemiştim galiba. Rehberimiz “o kadar çok rahatlamayın” diyor bu arada. Çünkü, önümüzde bir kısmı yine çıkış olan 2 – 3 saatlik daha yol var. 

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi yürüyüşü

Sırtın diğer tarafı Rize; artık sisler altındayız. Sizlerin altında yine çarşaklardan geçerek iniş yapmaya başlıyoruz. Zemin inişi daha da güçleştiriyor. Hani çıkması zordu bu işin 🙂

Dereden yukarıya çıkış başlıyor 

Sisler arasında bir dere yatağına iniyoruz. Koca kayalarla kaplı dere yatağından yine tırmanmaya başlıyoruz. Etrafımızdaki bitki örtüsü de biraz değişmeye başlıyor. 

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi yürüyüşü

20 – 25 dakika sonra hiçbir şey göremediğimiz Kavrun Aşıtı’na varıyoruz ve artık buradan sonrası hep iniş. Önce Karadeniz Gölü’nün yanında geçip Kavrun’a doğru akan derenin sesi eşliğinde ve ince ince yağan yağmur altında inişe devam ediyoruz. Aslında görüş açık olsa karşımızda Kemerli Kaçkar ve Mezovit’in o muhteşem görüntüsüne hayran hayran bakardık da, burada söz sahibi doğa. Sana istediği kadarını veriyor ve gösteriyor. 

Kavrun Aşıtı’ndan sonra hep aşağıya

Bir süre sonra artık sis açılmasa da dereye yaklaşıyoruz ve üzerine dizilen taşlardan atlayarak bu sefer derenin karşı tarafından yolu takip ediyoruz. Düzlüğü vardığımızda ilk duyduğumuz inek çıngırağı bize artık bir yerlere çok yakın olduğumuzun kanıtı gibi geliyor. İneklerin sesleri çoğalıyor ve 15 -20 dakika sonra Kavrun’a bakan o güzel tepedeyiz. Ama bu mutluluk anı çok kısa sürüyor. 5 – 6 saniye sonra gelen sis dalgası Kavrun’u bir anda kapatıyor. 

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Kavrun Yaylası’nı gördüğümüz ilk an

Artık bundan sonrası hem kolay hem tanıdık. Daha önce birkaç kez geldiğim 2200 metredeki Yukarı Kavrun Yaylası’na tekrar kavuşma anı harika geçiyor. 

Araçla gelen arkadaşlar daha önce gelmiş ve bizi el sallayarak karşılıyorlar. Biraz dinlenmek için Şahin Kafe’ye oturuyoruz. Çayları beklerken inanılmaz bir rahatlık çöküyor. 

Gözümüzde büyüttüğümüz yolu yaklaşık 9 saatte ve sıkıntı yaşamadan tamamlamıştık. Bu zorlu yürüyüş bana bu sene ertelediğim daha büyük hayallerim için büyük bir motivasyon kaynağı oluyor. Kaçkar Zirvesi’ni yakın zamanda görme arzum daha da şiddetli artık. 

Naletleme Geçidi neresi?

Artvin ile Rize arasında uzanan Kaçkar Dağları’nda yer alan geçit noktası. İki şehrin sınırı da buradan geçiyor.

Naletleme Geçidi’ne nasıl gidilir?

Rize ve Artvin yaylarından yürüyerek ulaşım mümkün. Artvin tarafından gelecekseniz önce Yusufeli, Yaylalar Köyü ve Olgunlar’a araçla gelmeslisiniz. Olgunlar’dan sonra yürüyürek geçide ulaşılıyor. Buradan Kavrun (Kavron) Yaylası’na ya da Çeymakçur Yaylası’na inerek Rize’ye geçiş yapabilirsiniz. 

Rize tarafından gelecekseniz Ayder üzerinden daha rahat gelebilirsiniz. Buradan Kavrun’a oradan da tam tersi bir rota izleyerek geçide ulaşabilir, rotayı Olgunlar’da bitirebilirsininiz. Yine Ayder Yaylası üzerinden ulaşacağınız Çeymakçur Yaylası’ndan da geçide ulaşma imkânı var. 

Bunlar kolay rotalar ancak uzun yolu seçerseniz Rize’nin farklı yaylalarını takip ederek ama yine önce Kavrun’a ulaşarak geçidi aşmanız mümkün. Erzurum’dan ise önce Dilberdüzü, Olgunlar bağlantısı yaparak Naletleme Geçidi’ne ulaşmak mümkün.

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi yürüyüşünde çarşkalara gelmeden biraz öncesi.

Yaylalar (Hevek) Köyü’ne ulaşım

Yaylalar Köyü’ne gitmek için öncelikle Yusufeli’ne gelmeniz lazım. Artvin merkezden ve Erzurum’dan buraya minibüs seferleri var. Oradan da Yaylalar minibüsüne aktarma yapmanız gerekiyor. Yaz aylarında her gün öğle saatlerinde günde bir sefer var. Köy olduğu için kış aylarında da bölgede yaşam devam ediyor. Aynı düzende mi bilmiyorum ama kışın da köye araç bulmak mümkün.

Olgunlar (Meretet) Yaylası’na ulaşım

Yaylalar Köyü’nden Olgunlar arası 3 km kadar. Düzenli bir sefer yok ama yürümesi kolay bir yol. O yöne giden araçlar da mutlaka size yardımcı oluyor. 

Yaylalar Köyü’nde konaklama

Yaylalar’da konaklama imkânı var. Bungalov ve pansiyon olmak üzere iki bölümde hizmet veren Altunay Pansiyon buradaki tek seçenek. 

Eğer çadır kurmak isterseniz hemen köyün girişinde bir kamp alanı yapmışlar. Burasını kullanılabilirsiniz. Ancak benim gibi tek başınaysanız izin alarak köyün içinde uygun bir alana kurmanıza da müsaade ediyorlar. 

Hemen pansiyonun yanında bir küçük bakkal ve çay evi var. 

Olgunlar Yaylası’nda konaklama

Yaylada üç pansiyon var. Kaçkar Pansiyon, Olgunlar Pansiyon ve Deniz Gölü Pansiyon. Yine bakkal ve ev yapımı yemek ve içecek bulabileceğiniz bir de kafesi var. 

Özel bir kamp alanı yok ama pansiyonların yakınlarına çadır kurmanıza müsaade ediyorlar. 

Kavrun Yaylası’nda konaklama

Kavrun da doğa turizmine gönül verenlerin en çok uğradığı noktalardan. Yürüyüş ve tırmanış yapmak için bölgeye birçok kişi geldiğinden konaklama hizmeti bulunuyor. Market, kafeler var. 

Kavrun ile ilgili daha detaylı bilgileri KAVRUN YAYLASI yazımda bulabilirsiniz. 

Yanıma ne almalıyım?

Günlük yürüyüş çantanıza koyacağınız şeylerden çok farklı şeyler almanıza gerek yok. Bununla ilgili detaylı bilgi için DOĞADA YÜRÜYÜŞ İÇİN GEREKLİ MALZEMELER yazıma göz atabilirsiniz. Ancak mevsimine göre bazı ilaveler yapmanız gerekebilir. Güneşli havalar için yanınıza uzun kollu bir üst ve pantolon, enseyi koruyan bir şapka ya da benzeri bir şeyler almayı ve güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin.

Tabii ki, yine mevsime göre yağmur ve kar şartlarına uygun ayakkabı ve malzeme almanız da gerekebilir.

Yol üzerinde su kaynağı çok fazla. Mataranızı bol bol yol üstündeki kaynaklardan yenileyebilirsiniz. 

Naletleme Geçidi yürüyüşü
Naletleme Geçidi’ni geçtikten sonra son sırta tırmanırken.

Tek başına gidilir mi?

3 – 4 yıldır bölgeye tek başıma gidip kamp yapıyorum. Daha güvenli olduğunu düşündüğüm patikalarda tek başıma yürüyüşler yaptım. Ancak Naletleme Geçidi yürüyüşü böyle bir rota değil.

Bölgeyi çok iyi bilirseniz belki tek başınıza yürüyebileceğiniz bir rota gibi dursa da bölgeyi kesinlikle tek başınıza ve rehbersiz gezmemeniz tavsiye ediliyor. Telefon çoğu yerde çekmiyor.  Mesela ayağınızda hafif bir burkulma olsa, hiçbir yere haber verme ihtimaliniz yok. O yüzden bu konuya çok dikkat etmekte fayda var. 

Bu konuda ısrarcı olacaksanız öncelikle yol durumuyla ilgili mutlaka bilen birilerinden detaylı bilgi alın. Çıktığınız ya da varacağınız noktalarda bilgi vereceğiniz birilerin olmasına dikkat edin. 

Karadeniz’i, yürüyüşü ve yeşili seviyorsanız diğer yazılarım için RİZE ve ARTVİN sayfalarıma göz atabilirsiniz. 

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Yorumlar kapandı...