Sonuçlar

kars

Ara

Doğal güzellikler konu olunca Türkiye birçok açıdan olduğu gibi kış sporları açısından da cennet yerlerden biri. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyi her yer bu sporları yapabileceğimiz mekanlara sahip. Hatta bazı şehirlerde sahilde denize girerken dağlarda kayma imkanı bulabiliyorsunuz. Bu yazımda Türkiye’nin en iyi kayak merkezleri arasından en iyilerini seçtim ve işinize yararayacak detayları anlatmaya çalıştım.

Kışın galiba en güzel hali karlar altındaki zamanları gibi geliyor bana. Bu bembeyaz manzara herkes kadar beni de çok etkiliyor.

Aslında Türkiye kış sporları açısından cennet… Bazı yerlerde 5-6 ay kar kalkmıyor ancak kayak – snowboard gibi kış sporları hala olması gerektiği kadar yaygın değil ülkemizde. Bunun sebebi de sanırım bu sporun tesisinden malzemesine kadar pahalı bir spor olması. O yüzden belli gelir seviyesinin ilgilendiği bir spor olmakla kalmaya devam ediyor şimdilik. Malzeme açısından fiyatlar düşmese de neyse ki daha düşük bütçeli kayak yapabileceğimiz tesisler bulabiliyoruz. 

Bu listede en kolay erişilebileceğiniz 7 tanesine yer verdim. Daha bölgesel kalan küçük tesisleri ise en altta sıraladım. 

Türkiye’nin en iyi 7 kayak merkezi

Uludağ Kayak Merkezi, Bursa

Türkiye’de kayak deyince ilk gelen yerlerden olan Uludağ Kayak Merkezi uzun yıllardır bu anlamda Türkiye’nin önde gelen tesislerinden olmaya devam ediyor.

Bursa’nın sembolü haline gelen Uludağ, 11 bin hektarlık Uludağ Milli Parıkı’nın içerisinde yer alıyor. İki tepe üzerine kurulu kayak merkezinde 1800 metreden 2200 metreye kadar çıkabiliyorsunuz. Uludağ ülkenin en eski kayak merkezlerinden biri olmasına rağmen oldukça modern ekipmanlara sahip.  

Şehre sadece 36 kilometre uzaklıkta olması en büyük avantajlarından biri. Artık zirveye kadar ulaşan teleferik sayesinde ulaşım çok daha kolaylaşmış durumda. 

Toplamda 35 kilometre uzunluğunda olan pistlerde 22 lift bulunuyor ve bunları tek bir skipass ile kullanma imkanına sahipsiniz. 

Malzeme kiralama ve ders almak mümkün

Kayak, snowboard, kar motorsikleti gibi aktiviteleri yapabiliyorsunuz.  Eğer ekipmanınız yoksa buralardan kiralama yapabilir yeni başlıyorsanız ders alabiliyorsunuz. 

Dağda geniş bir konaklama imkanı var; lüks dağ otelleri, bungolovlar açısından oldukça zengin. Ancak günü birlik gezmeye gelenler için de yeme içme imkanı bulabilecekleri restoran ve kafeler de mevcut. Tabii Uludağ’ın bunca güzelliğinin önemli bir dezavantajı var, fiyatların oldukça yüksek olması. 

Karayolu ile araçsız geliyorsanız önce Tophane semtine gelmeniz oradan da dolmuş ya da taksilerle Uludağ’a ulaşma imkanınız var.

Havayolu ile gelenler Bursa’daki Yenişehir Havalimanı’nı kullanabilir, deniz yolunu tercih edenlerse Mudanya üzerinden gelerek yine toplu taşıma imkanıyla dağa çıkma imkanı bulabilirler.

Uludağ’a çıkmak için teleferiği tercih ederseniz teleferiğe gelmek için otobüs terminalinden 94 numaralı otobüse binebilirsiniz. Eğer deniz otobüsü ile gelmişseniz BUDO iskelesinden F1 numaralı halk otobüsü, Mudanya’dansa F3 numaralı halk otobüsüne binebilirsiniz. 

Bursa teleferik çalışma saatleri: 08.00 – 20.00 

Bursa teleferik ücretleri: Tam gidiş dönüş: 75 TL (2022)

Öğrenci gidiş dönüş: 45 TL (Öğrenci belgesi göstermeniz zorunlu)

Güncel Teleferik ücretlerini buradan öğrenebilirsiniz.

Uludağ Skipass ücretleri 2022

Tek bir skipass ile dağdaki bütün pistleri kullanma hakkınız var. Bu paslarla günlük ya da çok günlük kullanma imkanına sahip oluyorsunuz. Online bilet alışlar daha avantajlı aklınızda olsun. 

Günlük ücret Online / Kasadan 200 /250 TL, 3 günlük 500 / 650 TL, 6 günlük 750 / 900 TL (2022)

Son fiyat güncellemeleri için ULUDAĞ SKIPASS sayfasına bakabilirsiniz. 

Erciyes Kayak Merkezi, Kayseri

Son yıllarda artık adını çok duyduğumuz kayak merkezlerinden biri de KAYSERİ sınırları içerisinde yer alan Erciyes Kayak Merkezi  oldu. Kendisine “dünyanın en merkezi konumdaki kayak merkezi” diyen Erciyes’in gerçekten en büyük artılarından biri  bu. Havalimanına indikten sonra sadece 25 dakika içinde kayak yapmaya başlayabiliyorsunuz. 

3916 metre yükseklikteki merkezde kayak pistleri 25 kilometrelik bir alana yayılıyor. Modern lift ve teleferiklerin kullanıldığı merkezde bu araçlar, saate 25.500 taşıma kapasitesine sahip. 

34 pistin toplam uzunluğu yaklaşık 102 kilometre. Acemi ve profesyonellere yönelik hazırlanan pistlerin eğimleri de birbirinden farklı. Tekir, Hacılar, Hisarcık ve Develi kapılarından farklı yüksekliklere ulaşılıyor. 

Erciyes’in bir artısı da suni karlama aracı sayesinde sezonu erken açabiliyorlar. 

1450 kişilik konaklama kapasitesine sahip oteller oldukça lüks şartlar sunuyor konuklarına. Konaklamanın yanı sıra günübirlik gelenler için yemek içme seçenekleri de çok fazla. 

Erciyes’te ekipman kiralamak için yararlanabileceğiniz birçok firma bulunuyor. Farklı kapılarda yer alan bu firmalardan monttan kayağa, eldivenden şapkaya birçok şeyi bulabiliyorsunuz. 

Ulaşım imkanı çok fazla

Kayseri’ye ulaşım ise çok kolay. Kayseri’nin hem ticari bir merkez olması hem de Kapadokya’ya yakınlığı sayesinde İstanbul’dan gün içerisinde birçok uçuş bulabiliyorsunuz. Uçuşlar çok olunca daha uygun fiyatlar bulmanız da kolaylaşıyor. 

Şehir içinden Erciyes’e ulaşacağınız yol otoyol kalitesinde. Kendi aracınız haricinde otobüslerle ulaşma imkanınız var. Haftasonları Kaleönü mevkiinden kalkan otobüslerle kayak merkezine ulaşmanız oldukça kolay oluyor. 

09.00’da başlayan seferler günde 4 kere ve en son 12.00 bitiyor. Kayak merkezinden de 14.00’ten itibaren 5 sefer bulunuyor ve en sonu 17.30’da. Ayrıca Develi ilçe merkezine ve Seyyid Burhaneddin’e de minibüslerle ulaşabiliyorsunuz. 

Kapılar arasında da gün boyunca ring seferler yapılıyor. 

Erciyes’te biletler Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından satılıyor.

Erciyes skipass ücretleri 2022

Kayakçı için: 1 çıkış 13 yaş ve üzeri için 20 TL, 0-12 yaş için 15 TL, 30 çıkış 13 yaş ve üzeri 260 TL, 0-12 yaş için 210 TL. (2022)

Yaya içinse 1 çıkış için 13 yaş ve üzeri 15 TL, 6-12 yaş için 10 TL.

Yürüyen bantlar ise 5 çıkış 30 TL, 10 çıkış 50 TL.

Güncel fiyatları ERSİYES KAYAK MERKEZİnin sayfasından kontrol edebilirsiniz. 

Palandöken Kayak Merkezi, Erzurum 

3176 metre yüksekliğiyle Palandöken Dağları’nda yer alan kayak merkezi Türkiye’nin sayılı pistlerinden biri. 5 ay boyunca kayak yapmaya elverişli coğrafyasıyla Anadolu’da kayak yapabileceğiniz uluslararası onaylı yerlerin başında geliyor. 

1993 yılından kış turizm merkezi ilan edilen bölgede Erzurum Boğazı, Konaklı ve Gez Yaylası’ndan oluşan 3 pist bulunuyor. Ekim kasım ayında başlayan kar yağışı nedeniyle erken başlayan sezon nisan ayının sonlarına kadar devam ediyor. 

Toz kar özelliği sayesinde kaliteli bir kayak zevki sağlayan merkez, 2011 yılında 25. Dünya Üniversiteler Kış Olimpiyatları’na da ev sahipliği yapmış. Dünyanın en uzun ve en dik pistleri sayesinde New York Times gazetesi tarafından dünyadaki 41 ayak pistleri arasında 18. sırada yer almış.

Pistte 10 telesiyej, 2 teleski ve 2 baby lift bulunuyor. 2’si olimpik 24 pist mevcut

Pistlerin toplam uzunluğu 28 kilometre ve en uzun pist kesintisiz 12 kilometre. Burası aynı zamana Türkiye’nin en uzun kayak pisti. Pistlerin zorluk derecesine göre 4 doğal pist, 8 başlangıç seviyesi ve 9 orta düzey, 3 de usta kayakçı pisti bulunuyor. 12 bin kişilik kapasitesi var. 

Türkiye’deki diğer pistlerden farklı olarak gece aydınlatılmış pisti sayesinde 6 kilometrelik pistte gece kayağı yapma imkanı bulabiliyorsunuz.  Aynı zamanda ICE Park olarak adlandırılan alanda buz tırmanışı yapabiliyorsunuz. 

Kayak malzeme kiralaması, ders alma imkanları bu merkezde de mevcut. 

Geniş konaklama imkanı

4 ve 5 yıldızlı otellerinde 2000 kişilik konaklama imkanı var. 

Uluslararası onaylı pistler olduğundan milli takım seçmeleri de bu pistlerde yapılıyor. Ayrıca yamaç paraşütü festivali, kayaklı koşu, dağcılık, snowtube, paintball gibi farklı aktiviteler de yapılabiliyor. 

Bu arada Erzurum’da iki adet daha kayak merkezi var: Konaklı ve Kandilli. Konaklı şehre 17 kilometre uzaklıkta ve 2200-3185 metreler arasında kayak yapılabiliyor. 

Kandilli ise 36 kilometre uzaklıkta… Pistler 1713 ve 1767 metreler arasında değişiyor. Ayrıca şehirde atlama kuleleri, curling arena ve buz hokeyi salonları bulunuyor. 

Ulaşım için yine çok fazla seçenek var. Erzurum’a havayolu, karayolu ve demiryolu ile ulaşmak mümkün.

Şehir merkezinden Palandöken ve Konaklı kayak merkezlerine belediyenin otobüsleriyle ulaşabiliyorsunuz. Merkezden İstasyon durağından Palandöken’e  07.15’te başlayan seferler 19.30’e kadar devam ediyor. Konaklı’dan ise seferler 07.30’da başlıyor. 

Palandöken Skipass ücretleri 2022

Tek çıkış hafta içi ve hafta sonu 20 TL, tam gün alırsanız hafta içi 130 TL, hafta sonu ise 140 TL. Sezonluk biletler 1500 TL. 

Yamaç paraşütü yapmak isterseniz 800 TL ödemeniz gerekiyor. 

Palandöken güncel Skipass Ücretleri için bu bağlantıdan öğrenebilirsiniz.

Kartepe Kayak Merkezi, İzmit 

Samanlı Dağları’nın zirvesindeki Kartepe kar sporlarını sevenler için bulunmaz bir nimet. Hem ulaşımı kolay hem de bulunduğu bölge öyle güzel ki, hem spor yapıp hem de bölgede çok farklı yerleri görmek imkanı bulabiliyorsunuz. 

İzmit’e bağlı Kartepe, aslında daha önce Maşukiye’nin doğal güzellikleri ile ön plana çıkmaya başlamıştı. Kartepe’den kayak merkeziin açılışı ile artık kış aylarında da bölge popüler olmaya başladı. Özellikle İstanbul’a yakın olması ve makul fiyatları sayesinde kış sporları severlerin tarafından hemen benimsendi. 

Türkiye'nin en iyi kayak merkezleri
Türkiye’nin en iyi kayak merkezleri – Kartepe, İzmit

Kış aylarında bölgede kar seviyesi 1,5 – 3 metreleri buluyor. Tesisler ise 1250 metrede kurulmuş. 42 metrelik pist alanı ve tesisleri ile hem sporculara hem de sadece gezmeye gelenlere çok fazla olanak sunabiliyor.  

Kartepe, Maşukiye’ye 16 kilometre uzaklıkta ve Marmara’nın üçüncü yüksek alanı.

Geyik Alanı Tepesi, Kartepe ve Karlıktepe olmak üzere üç bölgeden oluşuyor.  

14 doğal pist

Farklı zorluklarda merkezde, toplam uzunluğu 42 kilometre olan 14 doğal pist, 3 adet telesiyej, 2 adet teleski bulunuyor.  Baby lift ise özellikle çocuklara hizmet veriyor. Kayak dışında Kartepe’de snowboard, big foot, kar motosikleti, doğa yürüyüşü, dağcılık, paintball, basketbol, trekking aktiviteleri de yapılabilirsiniz.

Kartepe’de konaklama imkanı da var. 360 kapasiteli 1 adet konaklama tesisi bulunuyor. O yüzden kalmayı düşünüyorsanız sezon içerisinde önceden rezervasyon yapmayı ihmal etmeyin.  

Kartepe İstanbul’a bir saat kadar uzaklıkta, zirveye 20 dakikada çıkabiliyorsunuz. 

Türkiye'nin en iyi kayak merkezleri
Türkiye’nin en iyi kayak merkezleri – Kartepe, İzmit

Araçla geliyorsanız TEM Oto yolundan İzmit istikametine giderken, İzmit Doğu gişelerinden çıkmanız gerekiyor. Kartepe tabelalarını takip ederek önce Maşukiye’ye sonra da  Kartepe’ye ulaşabilirsiniz. 

İstanbul’dan Kartepe’ye sezon içerisinde her gün kalkan servisler bulunuyor. 

Kartepe skipass ücretleri 2022

1 günlük – limitsiz çıkış 200 TL (Kartla için ayrıca 50 TL depozite alınıyor)

Yayalar için teleferik kullanımı 100 TL

Kartepe araçla giriş ücreti ise 50 TL 

Kartalya Kayak Merkezi, Bolu

Bolu’nun harikaları içerisinde yer alan Kartalkaya Kayak merkezi, Köroğlu Dağları üzerinde yer alıyor. Önemli kış merkezlerimizden Kartalkaya uzun yıllardır hizmet verenlerden biri. 

Çam ormanları arasında 2000 metre yükseklikte yer alan kayak merkezi aralık – nisan ayları arasında hizmet veriyor. Bu mevsimde kar kalınlığı 2 metre civarında oluyor. 

Türkiye'nin en iyi kayak merkezleri
Türkiye’nin en iyi kayak merkezleri – Kartalkaya, Bolu

2 ana bölgede farklı zorluk ve eğim derecelerinde birçok pist bulunuyor. Pistlerin toplam uzunlukları ise 40 kilometreyi aşıyor. 

Kartal Otel pistlerinde 2 başlangıç, 6 kolay, 8 orta ve 7 zor pist olmak üzere 20 kilometrelik 23 pist bulunuyor. Bunlara hizmet verenn 2 adet baby lift, 2 adet sandalyeli telesiyej ve 5 adet T-bar teleskiden oluşan liftlerin kapasitesi saatte 6,000 kişi…

Dorukkaya pistlerinde ise farklı zorluklarda 11 pist bulunuyor. Bu pistlereyse 14 adet lift hizmet veriyor. Bunların 5 tanesi telesiyej , 7 tanesi teleski (t-bar) ve 2 tanesi baby lift… 

Kayak merkezinde ekipman kiralayabilir ve deneyimli hocalardan ders alabilirsiniz. 

Bölgede 5 adet tesiste 1600 yatak kapasitesi var. 

Kayak merkezinde Avrupa standartlarındaki Türkiye’nin en büyük snowboardpark’ı da burada yer alıyor. Park içerisinde değişik zorluk derecelerine göre 3 ana Rampa, 1 Corner, 3 Handrail ve 3 Box bulunuyor. 

Bolu merkeze 38 kilometre uzaklıkta olan merkeze özel araçla ya da bölgeye tur düzenleyen acentalar aracılığıyla gelebilirsiniz. 

Kartalkaya skipass ücretleri 2022

1,5 günlük online 260 TL, gişede 295 TL

3 günlük online 400 TL, gişede 525 TL

Sezonluk biletse 1599 TL. 

Sarıkamış Kayak Merkezi, Kars

Sarıkamış Türkiye’deki benzerlerinden en belirgin özelliği kristal karı. Dünyada sadece Alpler’de ve Sarıkamış’ta olduğu söylenen bu toz kristal kar sayesinde kaymak çok daha keyifli oluyor. 

Sarıçam ormanlarıyla çevrili olması ise ona ayrı bir güzellik veriyor. Genellikle açık alanda kaymak yerine yeşil-beyaz bir cennet parçasının içerisinde kayıyorsunuz. Tabii, çamlar bir anlamda da çığ tehlikesini azaltıyor ve buzlanma riskini de en aza indirdiği söyleniyor. 

Bir başka avantajı ise diğer popüler merkezlere göre sakin olması. Dolu pistler, telesiyejler yerine sakin bir ortamda olmak burada kaymanın başka güzel yanı açıkçası. Kayak sonrası eğlence isteyenler belki hayal kırıklığına uğrayabilir ama sakin bir tatil geçirmek isteyenler için en iyi adres burası. 

Türkiye’nin en uzun kayak pistlerinden biri de burada. Toplam pist uzunluğu ise 25 kilometre. Ayrıca bölgede half-pife snowboard pisti de bulunuyor. 

Konaklama imkânı var ama diğerlerine göre daha sınırlı. Aracınız varsa çok uzak olmayan Kars’ın zengin konaklama imkanından yararlanarak günübirlik gidip gelebilirsiniz. Kars’a 55 km havalimanından 45 dakika sürüyor.

Ulaşımı Kars üzerinden karayolu, havayolu ve demiryolu üzerinden yapabilirsiniz. Kars’a Sarıkamış’a giden dolmuşlar var. Sarıkamış’ta kayak merkezi çok yakın olduğundan ulaşım konusunda bir sorun yaşanmıyor. 

Sarıkamış skipass ücretleri 2022

1 çıkış ücreti 15 TL, 10 çıkış ücreti 110 TL, 100 çıkış ücreti 580 TL.

Gece kayak ücreti 17.00- 20.00 arası sınırsız 60 TL.

Ilgaz Kayak Merkezi, Kastamonu

Ilgaz Milli Parkı içerisinde yer alan kayak merkezi Kastamonu ile Çankırı illeri arasında yer alıyor. Adını aldığı Ilgaz Dağı üzerindeki merkez 2850 metre yükseklikte yer alıyor. 

Birçok merkezimizdeki gibi mevsim burada da aralık ayında başlıyor ve genellikle nisan ayına kadar devam edebiliyor. Kar kalınlığı 50 santim ile 2,5 metre arasında değişebiliyor. Hem şehir sakinleri hem de yakın bölgeden gelenlerle kış aylarında birçok ziyaretçiyi ağırlıyor. Ancak diğerleri gibi çok kalabalık olmuyor. 

Tesislerde dört pist var. Uzunlukları ise 950, 1200, 660 ve 1300 metre… Bu pistlere hizmet veren 1 çift oturaklı telesiyej bulunuyor. Bir adet de tele ski bulunuyor. Üst istasyon 1995 metreden alt istasyon ise 1850 metrede. 

Kayak merkezinde özel ve Köy Hizmetleri tarafından işletilen konaklama olmak imkânı var. Bu tesislerde toplamda 666 kişi konaklayabiliyor. 

Ilgaz Kayak Merkezi’ne gitmek için özel araçla gelenler Ankara – Kastamonu karayolu üzerinden ulaşabiliyor. Eğer özel araçla gelmiyorsanız Kastamonu’ya ulaştıktan sonra karşılıklı çalışan minibüslerle kayak merkezine gidebilirsiniz. Tesislerin anayola uzaklığı 1,5 kilometre kadar ancak bu arada servis yapan araçlar bulunuyor. 

Uzaklığı Kastamonu merkeze 40 kilometre, İstanbul’a 475 kilometre, Ankara’ya ise 200 kilometre uzaklıkta. 

Tesislerde kayak dersi alma ve malzeme kiralama imkânı var. 

Telesiyej ücretleri ise tek çıkış 20 TL, 3 kez çıkış 50 TL. Dilerseniz günlük limitsiz skipass da alabiliyorsunuz. 

Otomobil ile giriş ücreti 18 TL.

Daha fazla bilgi için ILGAZ KAYAK MERKEZİ saysafısına bakabilirsiniz.

Türkiye’deki diğer kayak merkezleri

  • Davraz, Isparta
  • Saklıkent Kayak Merkezi , Antalya
  • Denizli Kayak Merkezi
  • Ergan Kayak Merkezi, Erzincan
  • Yıldız Dağı Kayak Merkezi, Sivas
  • Yalnızçam Kayak Merkezi, Ardahan
  • Salda Kayak Merkezi / Burdur
  • Zigana Kayak Merkezi , Gümüşhane
  • Ladik Akdağ Kayak Merkezi, Samsun
  • Atabarı Kayak Merkezi, Artvin
  • Elmadağ Kayak Merkezi, Ankara
  • Hazarbaba Kayak Merkezi, Elazığ
  • Esentepe Kayak Merkezi, Bolu
  • Bozdağ Kayak Merkezi, İzmir

TÜRKİYE’DE KIŞIN GEZİLECEK YERLER ile ilgili öneriler arıyorsanız bu yazım işinize yarayabilir.

Aktivite seviyorsanız bisiklet rotaları önerilerime göz atabilirsiniz: KONYA’NIN BİSİKLET ROTALARI

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Doğasıyla, mimarisiyle, tarihiyle dünyada görülmeye değer o kadar güzel yer var ki… Özellikle konu dünyanın en güzel köyleri sırlamasına gelince liste uzadıkça uzuyor. Sosyal medya sayesinde Avrupa’dan ABD’den birçoğuna aşinayız ama onlar sadece birkaçı. Ben dünyanın dört bir yanından görülmeye değer, bazıları göz kamaştıran bu köyler arasından en güzellerini sizler için seçtim.

Birçok kaynakta dünyanın en güzel köylerini anlatan yüzlerce yazı, yüzlerce liste var. Kimisi kendine göre ilk 10’u, ilk 50’yi sıralamış. Güzellikler öyle çok ki, listeyi ne kadar uzatırsanız uzatın birileri dışarıda kalıyor. Ben seçimimi yaparken bu listelerde en çok ismi geçenleri belirleyip kendi gördüklerim arasından bir derleme yaptım. 

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Rothenburg

Listemin bir sıralaması yok, zaten böyle bir seçim yapmak da çok zor olurdu. 

İşte benim “dünyanın en güzel köyleri” sıralamam:

DÜNYANIN EN GÜZEL KÖYLERİ

Hallstatt, Avusturya

dunyanin-enguzelkoyleri-
Dünyanın en güzel köyleri: Hallstatt

7 bin yıllık tarihiyle UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alan masalsı bir yer Hallstatt… Salzburg’a 70 kilometre uzaklıkta olan kasabaya karayolu veya demiryolu ile ulaşmak mümkün. Eğer tenle gitmişseniz, gölün karşı kıyısında indiğinizde sizi almaya küçük bir tekne geliyor ve kasabaya yaklaştığınız her metre ile bu masalsı güzelliğin etkisine giriyorsunuz. 

Hallstatt’ın baharı da kışı da çok etkileyici. Küçük bir yer olsa da yapılacak birçok şey bulacaksınız. Kışın karlarla kaplı, yazın çiçeklerle bezenmiş sokaklarında dolaşıp “point of silence” noktasında dilediğiniz kadar fotoğraf çektirebilirsiniz. Sonrasında teleferik veya yürüyüşle çıkacağınız seyir terasında ise sizi eşsiz manzara bekliyor. Sadece göl kenarına oturup kuğuları seyretmek bile buraya iyi ki gelmişim dedirtmeye yetecek. 

Bled, Slovenya

Slovenya gezilecek yerler
Bled

Slovenya’nın en bilinen yerlerinden biri Bled Gölü. Hallstatt gibi her mevsimde çok etkileyici. Balayı çiftlerinden yürüyüşçülere, kampçılara kadar herkesin gözdesi… Ljubljana’ya 55 kilometre uzaklıkta olan kasabaya karayolu ve demiryolu ile ulaşım var.  Trenle 1 saat, otobüsle ise yaklaşık 1,5 saat sürüyor. 

Bled’de herkese göre yapacak pek çok aktivite var. Göl etrafında yürüyebilir, güzel restoranlarında vakit geçirebilirsiniz. Göl üzerindeki küçük adacık ve kilise buranın en ilgi çeken noktası… Dilerseniz bir tekneyle adaya çıkıp kiliseyi gezebilirsiniz. Gölü yukarıdan izleyebileceğiniz seyir noktası içinse hafifçe yükselen kısa bir yürüyüşü göze almanız gerekiyor. Bled’e kadar gitmişken bir zamanlar devlet adamı Tito’ya ait Villa Bled’de, ünlü krem keki “kremsnita”yı denemeyi unutmayın.

Alberobello, İtalya

Fotoğraflarını gördüğünüzde “Burası İtalya olamaz” diyeceğinizden eminim. İtalyan mimarisinden çok farklı yapısı buraya gelenleri en çok şaşırtan şeylerin başında geliyor. Ünlü köy, çizmeye benzettiğimiz İtalya’nın tam topuk bölgesinde yani Puglia bölgesinin en bilinen köylerinden biri. 

Alberobello’da “trulli” adı verilen konik çatılı evlerin en güzel örneklerini görebiliyorsunuz. Birbiri üzerine harç konmadan yerleştirilen taşlarla yapılan evlerin gövdesi beyaz, çatıları ise gri renklerde. Bir zamanlar ağır ev vergileri ödemekten kurtulmak için yapıldığı söylenen bu evlerden şu an 1500 kadar kalmış. Doğu kültüründen ilham aldığı bilinen bu evler şimdilerde her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Alberobello’ya gitmek için kullanabileceğiniz en yakın yer Bari. Buradan köye kara ve tren yoluyla rahatça ulaşabilirsiniz.

Gordes, Fransa

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Gordes

Fransa’nın en sevilen yerlerinden biri olan Gordes’in eşsiz bir konumu var. Bir tepeye kurulu Gordes daracık sokakları, muhteşem mimarisi ve etkileyici manzarasıyla Fransa’nın en güzeli ünvanını fazlasıyla hak ediyor. Provens bölgesinde yer alan Gordes özellikle lavanta bahçelerini turlamaya çıkanların uğrak noktası durumunda. 

Gordes tarihi boyunca birçok sanatçıyı ağırladığı gibi şimdilerde binlerce insanı kendine çekmeyi başarıyor.  Bu küçük kasabaya gelenlere vaadi ise sadece manzara ve mimari değil, müzeleri, sanat galeriyle de sizi baştan çıkaracağı kesin. Köydeki Saint Firmin Kilisesi kadar yakınlardaki Senanque Abbey / Katedrali görülmesi gereken yerlerden. Buraya ulaşmak için en kolay yol Marsilya ya da Avignon rotasını kullanmak.  

Göreme, Türkiye

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Göreme

Kapadokya, Türkiye’nin turizm açısından en cazip yerlerinden biri olduğunu düşünürsek benim için Göreme de KAPADOKYA’nın en muhteşem köşelerinden biri… Göreme gerçek bir açık hava müzesi. Peri bacaları, vadileri, kiliseleri, müzeleri, aktiviteleri ile bölgede görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Akşam göz kamaştıran gün batımlarını seyretmeden, sabahın erken saatlerinde havalanmaya başlayan balonları izlemeden ya da bir tanesine binmeden, taş konaklarında ya da mağara odalarında kalmadan, Kızıl Vadi’nin tozlu ama muhteşem patikalarında yürümeden ve testi kebabının, şarabının tadına bakmadan buradan dönmemelisiniz.

Göreme ulaşılabilir konumu sayesinde bölgeyi gezmek için merkez alacağınız bir yer. Buradan rahatça Ürgüp, Uçhisar, Ortahisar, Avanos, Ihlara, Paşabağlar gibi en popüler noktalara kolayca ulaşabilirsiniz. Kayseri ya da Nevşehir havalimanları ise sizi bölgeye ulaştıracak en yakın havalimanları. 

Castle Combe, İngiltere

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Castle Combe

Castle Combe, Bibury ile beraber çoğunlukla “İngiltere’nin en güzel köyü” olarak anılıyor. Ona bu güzelliği verense dokunulmamış güzelliği. Çünkü burada 1600’lü yıllardan beri yeni bir bina yapılmamış. Köyün sokaklarında dolaşırken kendinizin orta çağa ışınlandığını düşündürecek kadar gerçek… Köyde göreceğiniz birkaç trafik tabelasını ve arabaları çıkartırsanız gerçek bir zaman yolculuğu yaşayabilirsiniz burada.  Tarihi yapısını bozan hiçbir şeye müsaade etmemişler.

Taş evler, güzel bahçeler, her şey çok özenli. Bir pub’ı, golf sahası olan lüks bir oteli, bir de rezervasyonla gidebileceğiniz sizi evinin salonunda ağırladıkları bir kafesi var. Chippenham’a otobüs ile ulaştıktan sonra taksi veya günde birkaç sefer yapan otobüs ile köye ulaşabilirsiniz. Chippenham’a 20 dakika, Londra’ya ise yaklaşık 2,5 saatlik mesafede.

Oia, Yunanistan

Santorini kayalıklarının tepesinde yer alan Oia, muhteşem ortama sahip harika bir köy. Bu eşsiz manzaralı köy mavi boyalı kubbeleri ile herkesin hafızasında iz bırakmıştır sanırım. Köyün dik yamaçlarında gezerken beyaza boyalı evleri, dolambaçlı yollarla ulaşılan minin minik dükkanları, sanat galerilerini gördüğünüzde neden bu listede yer aldığını anlıyorsunuz. 

 “Kartal yuvası” olarak adlandırılan köy, adanın 150 metre yükseklikteki tepesine konumlanmış durumda. O yüzden burada yapılacak en güzel aktivitelerden biri dillere destan gün batımlarını izlemek. Seranad Noktası’nda yüzlerce insan doğanın bu birkaç dakikalık şovu için saatler öncesinde burada toplanıyor. Eski kalesi, yel değirmenleri ve tipik ada evleri bu saatlerde renkten renge bürünüyor. Lara Croft Tomb Raider gibi birçok film de bu köyde çekilmiş.

Rothenburg ob der Tauber, Almanya

Almanya'nın en güzel Noel pazarları
Rothenburg ob der Tauber

Almanya’nın tarihi köyleri arasında yer alan Rothenburg, kendine has mimarisi ile bölgenin en güzel köylerinden biri sayılıyor. Özellikle Noel zamanı kurulan pazarıyla ünlenen köy, adeta bir orta çağ filmini yaşatıyor size. Yarı ahşap, rengarenk evlerine hayran kalacağınız kesin.

Kasabayı özellikle karlar altında görün derim. Sokaklarını keşfedin, köyü çepeçevre saran surların üzerinde yürüyün, belediye binasının tepesinden köyün güzelliğini seyredin ve kafelerinde oturup ünlü kurabiyeleri schneeball’larından mutlaka yiyin. Eğer Noel zamanı gitmişseniz sokak çalgıcılarından Noel ezgilerini dinlemeyi de ihmal etmeyin. Çünkü buradaki Noel pazarı tüm “Almanya’daki en iyi Noel pazarları“ndan biri olarak gösteriliyor.  Stuttgart ve Nürnberg üzerinden kasabaya kolayca ulaşabilirsiniz. 

Stepantsminda, Gürcistan

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Kazbegi

Gürcü Askeri Yolu üzerinde yer alan, genellikle Kazbegi olarak anılan Stepantsminda, kuzeydoğu Gürcistan’ın Kafkas Dağları’nda yer alan sakin bir kasabası. Köy özellikle dağ ve doğa severlerin uğradığı duraklardan biri. Rusya sınırındaki Kazbegi Dağı 5054 metreyle hem ülkenin en yüksek dağı hem de Elbruz’un ardından Kafkas Dağları’nın en yüksek ikinci dağı unvanına  sahip.  Stepantsminda için Kazbegi’ne açılan kapı da diyebiliriz sanırım.

Kasabaya gelenlerin mutlaka uğradığı en önemli nokta ise deniz seviyesinden 2170 metre yükseklikte bulunan 14. yüzyıldan kalma Gergeti Trinity. Ünlü kilise halen aktif olarak ibadete açık. Bu gözlerden uzak, metrelerce yüksekteki kilise bir zamanlar Gürcü devletinin hazinelerinin de saklandığı noktalardan biriymiş. Kiliseye çıktığınızda muhteşem dağ manzarası yanında köyü de yukarılarda izleme şansınız oluyor. Köyde konaklama, yeme içme imkânı var. Tiblis’ten günü birlik turlarla ya da otobüslerle 2,5 – 3 saatte ulaşıyorsunuz. 

Daha detaylı GÜRCİSTAN GEZİLECEK YERLER yazılarım için bu sayfaya göz atabilirsiniz.

Intragna, İsviçre

Intragna köyü İsviçre’nin tarihi köylerinden biri… Isorno ve Melezza nehirlerinin buluşma noktasındaki yüksek kayalık üzerine kurulu köy Ticsino bölgesinde yer alıyor. Tarihi 1272 yılına kadar uzanan köy adeta bir orta çağ kasabası. Taş evlerse bu köye hem bir gizem hem de ün getirmiş. 

Intragna’yı İsviçre’nin en büyüleyici yerlerinden biri yapan şeylerden biriyse 1578 yılında yapılmış Roma Köprüsü. Bu kemerli köprü Ponte Nuova olarak da biliniyor. Ayrıca köyde yer alan Centovalli ve Pedemonte Müzesi bölgenin tarihi ve kültürü hakkında size detaylı bilgi verecek. Köyün etrafındaki harika yürüyüş yollarında doğanın da keyfini çıkarmayı unutmayın. Intragna’ya gitmek için en uygun rota Zürih –  Locarno rotası ancak Milan üzerinden Como ve Lugona rotası daha kestirme olabilir. 

Cinque Terre, İtalya

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Cinque Terre

“Beş toprak” anlamına gelen Cinque Terre, her biri büyüleyici kıyı ve dağ yolları ile birbirine bağlı, beş farklı balıkçı köyüne verilen ortak isim… Monterosso, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore’dan oluşuyor. Cinque Terre’yi engebeli kıyıları ne kadar ulaşılmaz yapsa da bu köyler inanılmaz güzel ve romantik… Bu zamansız güzelliğe sahip köyler size tam bir İtalya havası hissettiyor. 

Bu güzel köyleri görmek için en iyi en keyifli yöntem, köyler arasındaki patikayı takip ederek gezmek. Ama performansınıza güvenmiyorsanız köyler arasında giden treni kullanabilirsiniz. Levanto ya da La Spazia’dan kalkan tren için alacağınız tek bir bilet ile gün içerisinde köyler arasında istediğiniz kadar gidip gelebilirsiniz. Konaklama imkânı olan köylerde kalamasanız bile denize girebileceğiniz ve İtalyan mutfağının tadına bakabileceğiniz bir günü mutlaka burası için ayırın. 

Shirakawa-go, Japonya

Japonya deyinca akla Tokyo, Kyoto, Fuji ya da kiraz ağaçları gelebilir ama benim için Japonya Shirakawa-go demek. Japonya’nın gerçek hazinesi. Bu yüzden de kendisi haklı olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Bu tarihi ve eşsiz köy tam bir masal şehri. Ben en çok gece ve karlar altındaki halini seviyorum ama her haliyle insanın aklını başında alacak bir yer. 

Haku-San Dağı’nın eteklerindeki köy Japonya’da son örneklerini göreceğiniz evleriyle meşhur. Evlerin birçoğu 250 yıllık. İkonik Gassho tarzı sazdan çatılı evler, kış aylarında yoğun kar yağışına dayanabiliyor. Gassho “dua eden eller” anlamına geliyor ve uzun süren bir geleneğin devamı.  Köylüler bir araya gelerek çatıların yeniden sazla kaplanması için birbirlerine yardımcı oluyor. Çivisiz inşa edilen bu çatılara sahip evlerin hepsi aynı yöne bakıyor ve oturma odalarının ortasında bir ocak bulunuyor. Bölgeye gitmek için en yakın havalimanı Chubu Centrair Uluslararası Havalimanı, ayrıca Tokyo ve Nagoya’dan otobüs ve tren ile ulaşabilirsiniz.

Ait-Ben-Haddou, Fas

Çöl ortasında kilden evlerle yükselen Ait-Ben-Haddou, Fas’ın gururu… Bu geleneksel mimariye sahip köy, 11. yüzyılda kurulmuş ancak şu an var olan evler 17. yüzyıldan kaldığı biliniyor.  Atlas Dağları’nın eteklerindeki köyü belki seyrettiğiniz bir film sahnesinden de hatırlarsınız. Gladyatör’den, Game of Thornes’a, Mumya’dan Lawrance of Arabia’ya kadar birçok film burada çekilmiş. 

Bir zamanlar Sahra ticaret yolları üzerindeki Ait Ben-Haddou, baharat ve altın tüccarlarının uğrak noktasıymış. Ticaret azaldıkça köy yavaş yavaş terkedilmiş. Belki bu da korunmuş şekilde kalmasını sağlamış. Şu an yaşam nehrin diğer yakasındaki yeni yerleşim yerine kaymış ama şimdilerde eski köy tekrar hayat bulmuş durumda. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki köye gitmek için en yakın nokta Marakeş ve buradan yolculuk 4 saat kadar sürüyor.   Günü birlik turlarla ya da araç kiralayarak rahatça ulaşabilirsiniz. 

Portofino, İtalya

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Portofino

Bu ufacık, 500 nüfuslu sahil köyü belki de İtalya’nın en bilinen yerlerinden biri… Pastel tondaki renkli evleri, limanındaki mega yatları gördüğünüzde bu ünün haksız da olmadığını düşünüyorsunuz. O ünlü şarkıdaki gibi, aşk arayanlar, aşkını burada bulanlar için de romantik bir yanı var aslında. Şehrin en güzel manzarasını limanın hemen karşındaki tepeden görebiliyorsunuz. Bu güzel manzaraya bakmak için özellikle yaz aylarında Portofino insanların akınına uğruyor. 

Portofino’nun sahili küçük olsa da ona yakın denize girebileceğiniz onlarca güzel nokta var. Özellikle Cinque Terre’ye gelenlerin de mutlaka uğradığı bir nokta burası. Milano ya da Genova üzerinden ulaşabileceğiniz gibi Bolonya, Floransa, Pisa, La Spazia rotasını takip ederseniz İtalya’nın belki de en güzel turistik noktalarını da görmüş olacaksınız.  

Stone Town, Zanzibar, Tanzanya

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Stone Town, Zanzibar

Tanzanya’ya bağlı Zanzibar Adası, küçücük yüzölçümüne göre bir kültür mozaiği adeta. Arap, Pers, Afrika, Hint ve Avrupa kültürünün bir arada yoğrulduğu eski bir yerleşim yeri. Bir zamanlar baharat ve köle ticaretinin merkezi olan ada, şu an Tanzanya’ya bağlı yarı özerk bir statüye sahip. Evlerde kullanılan mercan taşı sayesinde pembe rengin hakim olduğu Stone Town (Taş Şehir) adını da buradan alıyor. Araç bile giremeyen daracık labirent sokaklarda yürüyerek kasabanın güzel evlerini, canlı çarşısını, müzelerini, kalesini, cami ve katedrallerini keşfedebilirsiniz. 

Zanzibar’ın turkuaz rengi denizi ve bembeyaz kumlarına da bir giriş kapısı burası.  İç içe geçmiş kültürlerin bir merkezi olan Stone Town aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Uluslararası Havalimanına sahip adaya hem başka ülkelerden hem de Tanzanya’dan uçakla gelebilirsiniz. Aynı zamanda deniz yoluyla gelmek mümkün. 

Dünyanın diğer güzel köyleri

Pek çok listede yer alan dünyanın en güzel köyleri arasında yer alan bu köyleri de eklemeden edemedim. Dediğim gibi liste çok uzun. 

Banff, Kanada

Bohinj, Slovenya

Saksun, Foreo Adaları

Carvoeiro, Portekiz 

Popeye Village (Temel Reis Köyü), Malta

Simiane La Rotonde, Fransa

Sidi Bou Said, Tunus

Sedona, Arizona, ABD

Viñales, Küba

Ladakh, Hindistan

Zhouzhuang, Çin

Bibury, İngiltere

Júzcar, İspanya

Reine, Norveç

Burano, İtalya

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Burano

Colmar, Fransa

Palangan, İran

Gásadalur Village, Faroe Adaları

Larung Gar, Tibet

Hobbiton, Yeni Zelanda

Guatapé, Kolombiya

Sintra, Portekiz

Wagrain, Avusturya

Ban Rak Thai, Tayland

Stowe, Vermont, ABD

Ronda, İspanya

Dünyanın en güzel köyleri
Dünyanın en güzel köyleri: Ronda

Ilulissat, Grönland

Itchan Kala, Özbekistan

Lauterbrunnen, İsviçre

Luang Prabang, Laos

Lüderitz, Namibya

Lunenburg, Kanada

Mandawa, Hindistan

Moulay Idriss Zerhoun, Fas

Navala, Fiji

Penglipuran, Endonesya

Carmel-by-the-Sea, Kaliforniya, ABD

Giethoorn, Hollanda

Gokayama, Japonya

Grindelwald, İsviçre

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Yeşille kırmızın hâkim olduğu Noel pazarları, ışıl ışıl kulübeler, eğlenceli aktiviteler ve zencefille tarçının hâkim olduğu kokularla karşılar sizi. Avrupa’nın birçok şehrine yılbaşından 4-5 hafta önce gitmişseniz Avrupa’nın sokaklara döküldüğü döneme denk gelmişsiniz demektir. Ben de size bu renkli ve mis kokulu deneyimi yaşayabileceğiniz Avrupa’nın en güzel Noel pazarları için uzun bir liste hazırladım. 

Genellikle şehrin en önemli meydanında kurulan Noel pazarlarının büyüleyici bir ortamı var. İster çocuk olun ister yetişkin herkesin hissettiği galiba aynı… Pazarların ışıltılı ve renkli dünyası insanın aklını başından almaya yetiyor. Birçoğunda benzer şeyler bulup benzer deneyimler yaşayabiliyor olsanız da her birini öne çıkaran şeyler başka… Kiminin tatlısı, kiminin koroları, kiminin dönme dolabı mesela… 

Ben Londra’da yaşadığım dönemden Noellerin çok renkli geçtiğini ve pazarlar kurulduğunu hatırlıyorum ama meğerse olay, asıl kara Avrupa’sındaymış… Özellikle Alman geleneği olan yerlerde bu dönemin bu kadar görkemli olduğunu daha sonra öğrendim.

Noel pazarları
Noel pazarları – Frankfurt

Noel pazarlarının tarihi

Bir Hristiyan geleneği olan Noel pazarının tarihi Ortaçağ’a kadar uzanıyor. Bugünkülere benzeyen ilk gerçek örneği Almanya’nın Dresden şehrinde düzenlenmiş. Tarihi ise 1434. O zamanlar “Aralık pazarları” olarak anılan pazarların ismi ilk, 1298 yılında Viyana’da kullanılmış. 

Hristiyanların için önemli olan Noel (yani Christmas) İsa’nın doğuşunun kutlandığı tarih. 25 Aralık’a denk gelen gün “Noel günü” ve öncesindeki 24 Aralık “Noel arifesi” (yani Christmas Eve) onlar için önemli iki tarih. Bu dönemden geriye giden 4 haftalık dönem ise Noel hazırlıkları ile geçiyor ve “Avdent” olarak adlandırılıyor. Kasım ortalarından başlayan bu dönem 25 Aralık günü bitiyor. Noel pazarları da yaklaşık olarak bu dönemde kuruluyor. 

Noel pazarları dini temalı olsa da artık kültürel ve turistik bir olaya da dönüşmüş durumda. O yüzden bazı şehirlerde pazarların kapanması 31 Aralık, hatta ocağın ilk günlerine kadar sarkabiliyor.  

Noel pazarında neler var?

Pazarlar, her türlü hediyelik eşyanın ve yiyecek içeceğin satıldığı irili ufaklı ahşap kulübeler – stantlar, dini canlandırmalar, konser sahnesi, eğlence ve panayır alanları gibi bölümlerden oluşuyor. Dönme dolaplar, atlı karıncalar, buz pistleri de bu alanların içerisinde yer alıyor. 

Bu pazarlarda satılan eşyalar eskiden daha çok Noel ağırlıklıymış ama şimdilerde biraz daha farklı hediyelikler ve dekoratif eşyalar da bulunabiliyor. Bu pazarların en sevilen ürünleri ise sadece bu dönemde satışa çıkan kekler, kurabiyeler ve sıcak şarap… Ortamı tarçın, zencefil ve bademin ağırlıklı olduğu mis kokular sarınca ve siz de her an bir şeyler yemeye hazır halde dolanıyorsunuz ortalıkta…  O yüzden baştan söylemeliyim diyet yapanlar sizi oldukça zor bir ortam bekliyor olabilir 🙂

Avrupa'nın en güzel Noel pazarları
Noel pazarları – Bamberg

Tabii ki, yiyecekler bunlarla sınırlı değil. En fazla göreceğiniz şey de sosisli sandviç. Birçoğu domuz etinden ama ararsanız dana etlisini de bulabiliyorsunuz.

Sıcak şarap sevenlerindenseniz en lezzetlisini ve tazesini buralarda bulabiliyorsunuz. Hatta birçok stantta içtiğiniz bardağı satın alma şanısınız da var. 

Bazı favori Noel pazarı yiyecekleri

Genellikle yiyecek – içecek isimleri yerel dilde yazıldığından bazı şeylerin ne olduğunu anlamanız için kısaca bunlara da yer vermek istiyorum. 

Noel pazarları
Noel pazarlarındaki şekerlemelerden elma şekeri

Lebkuchen – Zencefil, badem, tarçın ve farklı baharatlarla hazırlanan yumuşak kek-kurabiye arası bir tatlı.

Stollen – Bolca kuru meyve parçacıkları ile hazırlanan üzeri pudra şekeriyle kaplanan bir çeşit mayalı bir ekmek – kek arası bir lezzet.

Pain d’épices – Zencefilli kek ya da kurabiye diyebiliriz.

Bauernkrapfen – Bir çeşit dougnut.

Gebrannte Mandeln / Chouchous – Şekerle ve tarçınla kavrulmuş badem.

Bretzel – Bir çeşit geleneksel Alman simidi.

Flammkuchen – İnce hamur üzerine peynir, soğan ve et serpiştirilerek pişiriliyor.

Marzipan – Yumurta, bal, şeker ve badem ile yapılan tatlı / şekerleme.

Kurtoskalacs ya da Trdelnik ya da Baumstriezel – Boru şeklinde hamur işi tatlı. Prag’da için dondurma, çikolata şeyler doldurularak satılıyor. İsterseniz sadesi de var. 

Bratwurst – Domuz etli Alman sosisi.

Rindswurst – Sığır etli sosis.

Klobása – Çek sosisi.

Reibekuchen – Kızarmış patates ama yassı.

Glühwein / Vin chaud / Mulled wine / Gløgg – Baharatlarla tatlandırılarak hazırlanan sıcak şarap. (Bununla ilgili not: Şarap alırken bardak ya da kupanız için bir depozito ödemeniz gerekiyor. Bardağı geri verirseniz depozitonuzu geri alıyorsanız ama saklamak isterseniz de o depozito karşılığında bardak sizde kalabiliyor)

Langos – Bizdeki pişiye benzetebileceğim Macar usulü kızarmış hamur.

Berawecka – Özellikle Alsas bölgesine özgü çeşitli kuru meyvelerle hazırlanan bir çeşit ekmek.

Avrupa'nın en güzel Noel pazarları
Avrupa’nın en güzel Noel pazarları – Rothenburg

AVRUPA’NIN EN GÜZEL NOEL PAZARLARI

Ben bu listeyi yaparken gördüklerimden yola çıktım ama size farklı seçenekler sunabilmek için farklı kaynaklardan da yararlandım. Çünkü Avrupa genelinde gerçekten çok güzelleri var ve eğer bir seçim yapacaksanız en güzelleri arasından yapın istedim.  

Tarihlerle ilgili not: 2021 tarihlerini özellikle koymak istedim ki, size yaklaşık tarihler açısından bir fikir versin. Genellikle bu tarihler her sene bir – iki gün ileri ya da geri alınabiliyor. O yüzden tarihleri tekrar güncellemeyeceğim.

Birçok Noel pazarıyla ilgili EUROPEAN BEST DESTINATIONS sitesi çok iyi bir kaynak. Site yüz binlerin katılımıyla her sene oylama yaparak o yılın en güzel pazarlarını seçiyor. Harika görseller ve bilgiler de bulabiliyorsunuz.

Köln, Almanya

Tarih: 25 Kasım – 22 Aralık 2021

Yer: Köln Katedrali

Şehirde Köln’ün harika manzarası eşliğinde kurulan pazarların en ünlüsü Köln Katedrali’nin önündeki. Ama şehirde farklı temalarda kurulan onlarca pazar daha var. Avrupa’nın her yanından gelme hediyelikler, eğlence programı ile genç – yaşlı ve de çocuk herkesin sevdiği bir pazar.

Her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Kolaya Noel pazarında elma kokulu, tarçınlı kurabiyeler, birçoğu el emeği ürünlere bakarken Noel şarkılarını dinleme fırsatı da bulacaksınız. 

Prag, Çekya 

Avrupa'nın en güzel Noel pazarları
Prag’da Noel pazarı – Kaynak / Source: Prague.eu

Tarih: 27 Kasım – 2 Ocak 2022

Yer: Eski Şehir Meydanı 

Avrupa’nın en romantik şehirlerinden Prag, yılın bu renkli dönemini geçirmek için en ideal yerlerden. Şehrin en hareketli meydanına kurulan onlarca stantta Noel hediyelikleri başta olmak üzere ahşap oyma oyuncaklar, danteller, kuklalar, dekoratif cam eşyalar, kokulu mumlar, takılar ve eldiven-bere gibi birçok şeyi bir arada bulabiliyorsunuz. Ayrıca yerel tatlarla yapılmış kurabiyeler, sıcak şaraplar ve farklı yemek seçenekleri sizi bu pazarda bekleyenler arasında. Eğer tatmadıysanız ünlü trdelnik tatlısını tatmak için en iyi zaman da bu olacak. Çocuklar kendileri için oluşturulan bölümde eşek, koyun, keçi gibi hayvanları görme şansı bulabiliyorlar. 

Ana marketin yanı sıra Wenceslas Meydanı, Republik Meydanı, Kampa Adası’nda ve Prag Kalesi’nin önünde de pazarlar kuruluyor. 

Salzburg, Avusturya

Tarih: 18 Kasım – 26 Aralık 202

Yer: Residenzplatz ve Salzburg Katedrali

UNESCO Dünya Mirası’na dahil olan şehir merkezi tam bir açık hava müzesi. Şehirde kurulan iki pazardan biri, Salzburg Katedrali’nin ve diğeri ise saray binasının önünde kuruluyor. Avusturya’da olmanın en büyük farkı ise her köşeden yükselen kaliteli müzik olacak. Gitmeden önce konser saatlerini mutlaka takip edin.

Birçok Noel pazarında bulacağınız el sanatları eserleri ve yiyecek – içecek alternatifleri burada da bolca var. 

Budapeşte, Macaristan 

Tarih: 29 Kasım 2021 –  2 Ocak 2022

Yer: St. Stepehen’s Meydanı

Şehrin en hareketli meydanındaki St. Stephen’s Katedrali’nin önünde kurulan Noel pazarı Budapeşte’nin şıklığıyla birleşince Avrupa’nın en güzel pazarlarından biri ortaya çıkmış. Halk oylamalarında birçok kez Avrupa’nın en güzeli seçilen pazarda 160’tan fazla stant bulunuyor. Aynı zamanda aktivite sevenler için buz pisti ve izlemeyi sevenler içinse hafta sonlarında halk danslarından oluşan bir program var. 

Eğer 1 Ocak’ta buradaysanız her yılbaşı gecesi pişirilen ve bolluğu sembolize eden bir çeşit mercimek çorbasının tadına bakma şansı bulabilirsiniz.

Zagreb, Hırvatistan 

Noel pazarları
Zagreb’de Noel pazarları – Kaynak / Source: Zagreb Turist Board

Tarih: 29 Kasım – 2 Ocak 2022

Yer: Şehrin neredeyse her yerinde

Birkaç kez üst üste halk oylamasının en sevilen Noel pazarı olan Zagreb pazarları Noel ruhunu yaşamak isteyeceğiniz en güzel adreslerden biri. Burada tek büyük bir pazar açmak yerine neredeyse şehrin her yanı pazar yerine çevirmiş. 

Klasik Noel ürünleri yanı sıra buz pisti, konserler ve Noel canlandırmaları yine şehrin her yanında karşınıza çıkıyor. Zagreb’in tarihi dokusunu görmek için de güzel bir fırsat olacak.

Viyana, Avusturya

Tarih: 12 Kasım – 9 Ocak 2022

Yer: Belediye Binası (City Hall) / Rathausplatz 

Şanslıysanız karlar eşliğinde ziyaret edebileceğiniz bu güzeller güzeli pazar da yine Avrupa’nın en renklilerinden. Işıl ışıl stantlarda özellikle el yapımı oyuncaklara hayran kalacaksınız. 

Şehir yine açık hava buz pisti ve dönme dolabı ile öne çıkan yerlerden. Avrupa’nın en eski şehirlerinden olan Viyana’da ayrıca hem sanata hem de tarihe doyacaksınız.

Nuremberg, Almanya

Nüremberg Noel pazarı
Nüremberg Noel pazarı

Tarih: 26 Kasım – 24 Aralık 2021

Yer: Eski şehir merkezi (Old Town)

Görme şansı bulduğum pazarlardan olan Nuremberg Noel pazarı, şehrin tarihi dokusuyla özdeşleşmiş pazarlardan biri. Ana meydana ve ona uzanan sokaklarda kurulan pazarlarda ne ararsanız var. Neredeyse 700 yıllık bir geleneğe sahip pazarın en ünlüsü tarçınlı çörek ve Nuremberg sosislisi. Burada çocuklar için de birçok şey var. Özellikle bir bölüm tamamen çocukların eğlencesine ayrılmış. 

Colmar, Fransa

Tarih: 26 Kasım 2021 – 29 Aralık 2021

Yer: Place de la Cathédrale

Şehrin kendisi aslında bana göre yaşayan bir masal şehri. Alsas mimarisiyle inşa edilmiş yarı ahşap, rengârenk evleriyle COLMAR görülmeye değer yerlerden biri. Noel zamanı ise sokaklar tam bir görsel şölene dönüşüyor. 

Şehrin birçok yerinde farklı temalarda pazarlar kuruluyor ve her biri birbirinden özel oluyor. Colmar giderseniz yakınlardaki Strazburg’u ve Eguisheim’ı mutlaka listenize ekleyin. 

Dresden, Almanya 

Avrupa'nın en güzel Noel pazarları
Dresden Noel Pazarı – Kaynak / Source: Dresden.de

Tarih: 22 Kasım – 23 Aralık 2021

Yer: Altmark Square

Tarihin en eski Noel pazarı bu şehirde kurulmuş ve hala da kurulmaya devam ediyor. Almanya’nın en iyilerinden biri olan pazarda çocuklar için de büyükler için de birçok şey var. 

Dresden Noel tatlısı “Dresdner Stollenise” burada bir gelenek. Her yıl devasa boyutlarda yapılan birkaç tonluk tatlı, parça parça kesilerek hayır için satılıyor. 

Strazburg, Fransa

Tarih: 19 Kasım – 30 Aralık 2021

Yer: Place Broglie

Fransa’nın birçok kez en iyi Noel pazarlarından seçilen Strazburg pazarı, UNESCO Dünya Mirası’na dahil olan eski şehir merkezinde kuruluyor. Avrupa’nın en güzeli olmasının yanı sıra en eskilerinden de biri sayılıyor bu pazar. Alsas evleri gibi renkli pazarda Noel’e ait her şey var. 

300’den fazla stantı, dev Noel ağacı ve ışıltılı sokaklarıyla pişman olmayacağız bir tecrübe olacak. 

Bratislava, Slovakya

Tarih: 23 Kasım – 23 Aralık 2021

Yer: Main Square

Bu küçük ama etkileyici şehri görmediyseniz en özel zamanlarından biri olan yılbaşı dönemini kaçırmamalısınız. Şehrin tarihi dokusuna çok yakışan pazarında Noel için özel hediyeler ve el eseri dekoratif ürünler bulunabiliyor. Tabii ki, Noel pazarlarının vaz geçilmezi sosis burada da baş rolde. Ama bademli, tarçınlı kekler de damak zevkinize hitap edecektir eminim… 40 stanttan oluşan markette hem Slovak hem de dünya lezzetlerini bulabiliyorsunuz. 

Basel, İsviçre

Avrupa'nın en iyi Noel pazarları
Avrupa’nın en iyi Noel pazarlarından biri de Basel – Kaynak / Source: Basel.com

Tarih: 25 Kasım – 23 Aralık 2021

Yer: Barfüsserplatz ve Münsterplatz

Basel pazarı sadece İsviçre’nin değil Avrupa’nın da en güzeli… 2020’nin en beğenilen marketi, ışıklarla altın rengine boyanmış çam ağaçları, dükkanları ve tarihi atmosferiyle bu değerlendirmeyi fazlasıyla hak ediyor. Şehrin iki güzel meydanında kurulan pazarlarda sokak lezzetlerine doyacaksınız. 

Özellikle “Basel Lackerli” ismiyle bilinen tarçınlı kurabiye en çok tavsiye edilen şeylerden biri. Canlandırılmış dini sahneler, çocuklar için aktiviteler, biblo yapım atölyeleri ile önce çıkan pazarlardan. 

Tallinn, Estonya

Tarih: 15 Kasım – 7 Ocak 2022

Yer: Town Hall Square

Tarihin ilk Noel ağacının Avrupa’da kurulduğu yerlerden sayılan bu harika şehir BİR ORTAÇAĞ GÜZELİ aynı zamanda. Tarihi şehir meydanında etrafınızı saran büyüleyici atmosferin tam ortasına kurulan pazar Avrupa’nın en renklilerinden. Çocukların sevgilisi ise atlı karınca ve şeker dağıtan Noel Baba… Hediyeliklerden, kışlık aksesuara birçok şey yine marketin özel ürünlerinden. 

Buradayken Estonya’nın ünlü biralarını denemeyi unutmayın. 

Brüksel, Belçika

Avrupa'nın en güzel Noel pazarları
Noel pazarları – Brüksel

Tarih: 26 Kasım – 2 Ocak 2022

Yer: Grand-Place

Bu market gurme işi lezzetler arayanların en sevdiği yerlerden biri. İhtişamlı Grand-Place’e kurulan yüzlerce ahşap kulübeden oluşan pazarda Brüksel’in ünlü çikolatasından waffle’ına kadar harika lezzetleri bulabiliyorsunuz. Meydana kurulan buz pisti yine büyük küçük herkesin sevdiği bir aktivite oluyor. Müzik sesleri eşliğinde ve çikolata kokuları arasında bu tarihi meydan başınızı döndürecek.

Edinburgh, İskoçya

Tarih: 12 Kasım – 5 Ocak 2022

Yer: East Princes Street Gardens

Edinburg’un tarihi afmosferine çok yakışan bu pazar dev dönme dolabıyla ünlü. Noel labirenti ve mini tren yolu çocukların en sevdiği şeylerin başında geliyor. Tabii, Harry Potter desenli hediyelikleri de unutmayalım. Sadece çocuklar için değil büyüklerin de hoşuna gidecek birçok şeyin olduğu bu pazar, Mancester ile beraber İngiltere’nin en beğenilen marketlerinden sayılıyor. 

Gdańsk, Polonya

Tarih: 22 Kasım – 2 Ocak 2022

Yer: Targ Węglowy

Bir romantik şehir daha… O kadar romantik ki Noel süslemeleri arasında oluşturulmuş bir sevgililer köşesi bile var. Çiftler kurulan takın altında öpüşerek uzun ve mutlu bir beraberlik diliyorlar her sene… Peri masalından çıkma atlı karıncası, koroları, gösterileri ile göz alıcı pazarlardan biri. Seramik hediyelikler, takılar, el örgüsü şapkalar ve tabii ki, çeşit çeşit tatlılar bu pazarda bulabileceğiniz şeyden sadece birkaçı. 

Rothenburg ob der Tauber, Almanya

Noel pazarları
Noel pazarları – Rothenburg ob der Tauber

Tarih: 26 Kasım 2021 – 23 Aralık 2021

Yer: Marktplatz

Almanya’nın en büyük değil ama belki de en tatlı pazarlarından biri burası. Şehir öyle etkileyici ki, burada ne yapsan muhteşem olabilir bana göre. 500 yıllık geleneğin devamı olan bu pazarda aslında çok az şey değişmiş. Geleneksel hamur işlerinin en ünlüsü “schneeball” yani kartopu başta olmak üzere geleneksel Alman tatlıları sizi bu pazarda bekleyen şeylerin başında geliyor. Korolarla şenlenen pazar, akşam saatlerinde tam bir eğlence alanına dönüşüyor. Ayak üstü içilen şaraplar ve sohbetler bu dönemin en unutulmaz şeyleri arasında… 

Kopenhag, Danimarka

Tarih: 15 Kasım 2021 – 22 Aralık 2021

Yer: Tivoli Parkı, Nyhavn, King’s New Square

Kopenhag deyince şöyle bir iç çekenlerden misiniz? Peki, şehrin güzelliğine mi yoksa yüksek yaşam standartlarına mı hayran kalanlardansınız? Kuzeyin bu güzel şehrinde Noel pazarları oldukça eğlenceli geçiyor. Şehrin en geleneksel pazarı King’s New Square’de kurulanı. Geçmişi 17. yüzyıla kadar dayanan tarihi meydanda bol bol yiyecek ve hediyelik dolu stantlar sizi bekliyor olacak. 

Nyhavn ise şehrin görseli en güzel olan köşesi, diyebilirim. Bu güzel manzarada marketi gezerken üşümek garanti ama en güzel fotoğrafları da burada çekeceksiniz eminim. Tivoli pazarı ise şehrin en eğlenceli köşesi…

Noel pazarları
Noel pazarları

Yurtdışına seyahat etmek önceliğinizdeyse UCUZ UÇAK BİLETİ NASIL BULUNUR? yazımı da okumanızı öneririm. Bu yazıda anlattığım yöntemlerin işinize yarayacağına eminim. 

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Bu geziye iki büyük hayali gerçekleştirmek için çıkmıştım: İlki, Türkiye’de gördüğüm 81. şehrim olacak Çankırı’yı gezmek ve diğeriyse daha okul sıralarından beri adını duyduğum Hattuşa’yı adımlamaktı. Yıllar önce Çorum’a gitmiş sadece şehir merkezine uğramıştım. Ancak bu sefer amacım, Çorum’da Anadolu’nun en eski şehirlerinden Hattuşa Antik Kenti ve Alacahöyük’ü görmekti.

Açıkçası hala turizm deyince akla ilk gelen şehirlerden biri değil Çorum. Oysaki, kültür ve tarih sevenlerin kaçırdığı çok şey var bu şehirde. Binlerce yıl boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış Çorum, Anadolu’nun gerçek hazineleriyle dolu. Her karışında Hititlerden Friglere, Romalılardan Osmanlıya inanılmaz bir tarihin izlerini sürme şansı buldum bu Çorum gezisinde. 

Çorum
Yazılıkaya, Çorum

400 YILLIK BAŞKENT: HATTUŞA ANTİK KENTİ

Hattuşa’yı gezmek için erken saatlerde Çorum merkezden yola çıkıyoruz ve 1 saatlik araç yolculuğuyla antik kentin girişine varıyoruz. İlk izlenim, buranın bildiğimiz antik kentlere pek benzemediği. Bir yamaca kurulu şehrin sadece küçük parçasını olduğumuz yerden görebiliyoruz. Burası kapıdan girip yarım saatte gezebileceğiniz bir yer değil. Aşağı ve Yukarı Şehir olarak geniş bir alana yayıldığından geziyi araçla yapmamızın daha iyi olduğunu öğreniyoruz.  

Çorum’un Boğazköy sınırları içerisindeki kent, antik döneminin en önemli merkezlerinden biriydi. Hattuş olarak anılan şehrin adı ilk kez Hattiler zamanında geçer. MÖ 2000’lerde Anadolu’ya gelen Hititler, Hitit Devleti’ni kurarak Anadolu ve Kuzey Suriye’de hüküm süren büyük bir uygarlığa ve süper bir güce dönüşürler. 1650 yılında Hattuşa başkent olur ve 400 yıl boyunca devletin başkentliğini yapar. 

Çorum
Çorum – Hattuşa

Biletlerimizi aldığınız noktada yeniden inşa edilmiş sur parçası o günlerin ihtişamını aktarmaya yetiyor aslında. Kent organizasyonu, korunmuş arkeolojik yapıları, zengin süslemeleri ve taş işleme sanatıyla Hattuşa tarihe ışık tutan yerlerden biri. 

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde

Şehir ilk kez 1834 yılında Charles Texier tarafından keşfedilir. 111 yıldır alanda kazılar halen devam ediyor. Hattuşa 1986 yılında UNESCO Dünya Listesi’ne girer. Daha sonra buadan çıkarılan tabletler UNESCO’nun Dünya Belleği Listesi’ne dahil edilir.

Yukarı Şehir, sembol haline gelen eserlerin olduğu yer. Tapınaklar, Yerkapı Tüneli, Hiyeroglifli Oda, Büyük Saray kompleksi, dönemin taş işçiliğini aktaran anıtsal kapılar (Aslanlı Kapı, Sfenksli Kapısı ve Kral Kapısı) hep burada yer alıyor. Aşağı Şehir sivillerin yaşadığı alan olarak biliniyor. Yaşam alanın ortasında ise Büyük Tapınak bulunuyor. 

Çorum
Hattuşa Antik Kenti, Çorum

Şehirden çıkan eserlerin çoğu Boğazköy ve Çorum Müzesi’nde sergileniyor. Parçaların en önemlileri Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne gönderilmiş.

Kente iki kilometre uzaklıktaki Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı, Hitit tarihinin en gizemli yerlerinden biri, diyebilirim. Kayaların arasındaki dar bir geçit aracılığıyla ulaştığımız kabartmalar oldukça etkileyici.

Hattuşa Antik Kentine nasıl gidilir?

Çorum merkezden maalesef Hattuşa’ya gitmek için direk bir araç ya da servis yok. Hattuşa merkezde yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta. Kendi aracınızla, ya da taksiyle gitmek en iyi yöntem. Toplu taşıma yöntemlerini kullanmak isterseniz ilçe minibüslerini kullanarak önce Boğazkale’ye oradan Hisar Mahallesi’ne gelmeniz gerekiyor.

Çorum
Yazılıkaya, Çorum

Sonrasında buradan bulacağınız bir araç ile ya da yürüyerek antik kente ulaşabilirsiniz. Bu ara yol yaklaşık 1,5 – 2 kilometre, 20 – 30 dakikada yürüyebilirsiniz sanırım.

Hattuşa Antik Kenti’ne giriş ücreti ne kadar?

Hattuşa müzeye giriş ücreti yetişkin 50 TL (2023). MüzeKart geçerli.

Her gün açık.

KATMAN KATMAN TARİH: ALACAHÖYÜK

Yolculuktaki diğer önemli durağımsa Alacahöyük oluyor. Burasının ayrı bir önemi var; Atatürk’ün emriyle ilk kazı çalışması 1935 yılında burada başlamış. Asıl keşif ise 1835 yılında W. Hamilton tarafından yapılır.

Alacahöyük
Alacahöyük

Bahçeye girdiğinizde karşınızda küçük bir müze ve sağdaysa Sfenksli bir kapı var. Önce höyüğün Sfenksli kapısına yöneliyorum. O dönemlerde sfenkslerin çevreyi kötülüklerden koruduğuna inanıldığından 15 metre genişliğindeki kapının her iki yanında koca iki sfensk karşılıyor sizi. Adımlarımı adeta 2 bin yıl öncesine atıyorum buradan geçerken. 

4 ana tarih katmanı var

Höyük önemli bir sanat ve dini merkeziymiş o zamanlar. Bölgede yapılan kazılarda 4 önemli katmanla karşılaşılmış ancak üst katmanlarda anıtsal yapılara denk gelindiğinden maalesef bazı bölgelerde çalışmalar derinleşememiş.

İlk katman Roma, Helen, Selçuklu, Osmanlıya ait… 2. katman Hitit, 3. katman Hattiler ve 4. katmansa ana toprak üzerine kurulu ilk uygarlık katmanı olarak kabul ediliyor. Blok evleri, savunma tünelleri, su kanalları, tahıl ambarlarıyla gerçek bir açık hava müzesi. 

Çorum
Alacahöyük Sfenksi

Alacahöyük Hititler döneminde bir nebze Hattuşa’nın gölgesinde kalmış. Şunu da söylemelim, Alacahöyük’ten çıkan eserler buranın önemini anlatmaya yetiyor aslında. 3000 yıllık kral mezarlarına ait altın ve gümüşten değerli eserler bunun en büyük kanıtı. Kazılardan çıkan eserlerin bazıları bahçe içerisindeki müzede sergileniyor. 

Çorum Müzesi’ne uğramadan dönmeyin

Çorum Müzesi’ni gezmeden şehirden ayrılmamak için hızlıca merkeze dönüyorum. Ancak bu sefer gördüğüm şehir 15 yıl önce gördüğüm şehirden çok başka. Yeniden düzenlenen meydanlar ve sokakları Çorum leblebisi eşliğinde geziyorum.

Gezinin son noktası harika bir restorasyonla hayata döndürülen Veli Paşa Han oluyor. Burada yerel mutfaktan seçilen lezzetleri ustaların elinden yiyebiliyorsunuz. Ünlü İskilip dolması ve has baklavanın tadına bakmak için de en doğru adres oluyor. 

Çorum
Boğazköy Müzesi, Çorum

Alacahöyük’e nasıl gidilir?

Alacahöyük’e de Çorum merkezden maalesef direk bir araç bulunmuyor. Bu yüzden kendi aracınızın olması büyük avantaj… Başka bir seçenek, taksi kiralamak, Hattuşa ile aynı güzergahta olduğundan böylece Alacahöyük’ü ve Hattuşaş’ı tek seferde gezebilirsiniz.

Alacahöyük giriş ücreti ne kadar?

Alacahöyük ve içerisindeki müzeye giriş ücreti yetişkin 70 TL (2023). MüzeKart geçerli.

Her gün açık.

Anadolu’da daha fazla yer keşfetmek istiyorsanız KONYA GEZİLECEK YERLER REHBERİ‘ne mutlaka göz atmalısınız.

RİZE’NİN EN GÜZEL YAYLALARI için bu yazım işinize yarayabilir.

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol

Konya’ya adım attığınızda sizi tarih ve huzur dolu bir ortam sarar. Yüzyıllarca Selçuklu’ya başkentlik yapmış, Mevlana’yı bağrına basmış bu kadim şehir sizi her yönüyle kucaklar. Son yıllarda açılan farklı konseptli mekanlar, hızlı tren seferleriyle artık Konya bir turizm merkezine dönüşüyor. Ben de bu yazıda sizlere “gönüllerin şehri” Konya ve Konya gezilecek yerler hakkında detaylı bilgiler anlatacağım.

Konya deyince sizin de aklınıza ilk Mevlâna gelmiyor mu? Şehirle bu derece özdeşleşen ismin o ruhani havası bence tüm şehrin sokaklarını sarmış. Huzur, dinginlik ve mistik bir hava var her yerde. Konya’yı gezecekseniz Mevlana’sıyla Şemsi’yle gezmek, biraz okumak dinlemek de lazım. O zaman buralar biraz daha anlam kazanıyor. 

Konya
Konya’da Sema gösterisi

Biraz tarih…

Konya’dan bahsederken tarihinden bahsetmek de şart oluyor. Çünkü öyle bir şehir ki, geçmişi MÖ 9000 yıl kadar öncesine kadar dayanıyor. Şehrin merkezindeki Alaaddin Tepesi bunun en güzel örneği. Kazılar sonucunda Frig, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlıdan kalma birçok esere rastlanmış. 

Frigler döneminde (MÖ 7. yüzyıl) burası bir kale kentmiş. Sonrasında Lidyalılar, Persler ve Büyük İskender’in hakimiyetine geçmiş. MS 395’te Roma egemenliğine girdikten sonra bölge İconium olarak anılmış. Bölgede denk geleceğiniz eski kiliselerse bu dönemde kalma. 

Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya yerleşmeye başlayan Müslüman Türkler Konya dahil Anadolu’nun büyük bir kısmına hâkim olur. Selçukluların hüküm sürdüğü bu dönem zarfında İznik’ten sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin ikinci başkenti Konya olur ve 1307 yılına kadar bu kesintisiz devam eder. Bu dönemde bölge din, kültür ve sanat alanında önemli bir merkez haline gelir, Mevlâna dahil birçok önemli ismi ağırlar. 13. yüzyıl için Konya’nın “altın çağı” da diyebiliriz aslında. 

1277’den sonra Karamanoğullarına geçen topraklar, Fatih Sultan Mehmet’in 1465 yılında fethiyle Osmanlı şehirleri arasına katılır. Bu dönemde sultanların uğradığı, şehzadelerin yetiştiği bir şehir olarak önemini korumaya devam eder. 

Konya gezilecek yerler
Sille

Selçuklu izleri her yerde

Konya sokaklarını gezerken özellikle Selçuklu esintilerinin şehre ne kadar damga vurduğunu hayranlıkla görüyorsunuz. Dönemin muhteşem taş işçiliğiyle bezeli binalar halen farklı amaçlarla kullanılarak yaşamın içerisinde yer almaya devam ediyor. Karatay Medresesi, İnce Minare işte bu detaylarla dolu. 

Konya’ya yıllar önce 2003 yılıydı sanırım, ilk gidişimde Mevlâna Türbesi ve civarından başka çok fazla yeri gezebilme şansım olmamıştı. Daha sonra ikinci defa 2016 ve sonrasında 2022 yılında daha detaylıca gezme şansım oldu. Bu sefer gördüğüm Konya ilk seferinden çok daha önemli izler bıraktı bende. Şehir elden geçirilerek restorasyonlarla mimari güzellikler ortaya çıkarılmış. Güzel düşünülmüş detaylarla zaten açık hava müzesini andıran şehir cazip bir turizm merkezine dönüştürülmüş. Japon Bahçesi, Kelebek Bahçesi gibi farklı konseptlerle donatılmış.

UNESCO Listesi’nde iki eser

Konya aynı zamanda UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde iki önemli esere sahip. Bunlardan biri Dünya Mirası Listesi’ndeki Çatalhöyük, bir diğeri ise UNESCO İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan Kültürel Mirası Başyapıtları Programı çerçevesinde 2005 yılında Başyapıt olarak ilan ettiği Mevlevî Semâ Töreni… Ancak 2008 yılında bu bir adım daha öteye taşınarak UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydedilir. 

Konya Türkiye’nin yüzölçümü olarak en büyük şehirlerinden biri, aynı zamanda en düz şehri… Tabii ki, Alaaddin Tepesi’ni saymazsak 🙂 Bu yüzden şehri gezmesi de çok kolay. Şehir bir yandan da birçok bisiklet rotasıyla dolu. Hatta KONYA’NIN BİSİKLET ROTALARI’nı anlattığım ayrı bir yazım var, ona da göz atabilirsiniz. 

Konya’yı biraz tanımaya başladığımıza göre detaylara geçebiliriz artık. 

KONYA GEZİLECEK YERLER

Mevlâna Müzesi

Kesinlikle şehrin en etkileyici yeri. Şehirdeki o huzur ortamı burada zirve yapıyor. Kapıdan adım atmanız yetiyor, herkesde aynı duygular. Sandukası, yazılar, süslemeler bu etkiyi daha da arttırıyor. Bir zamanlar Mevlâna Dergâhı olarak kullanılan bina artık bir müzeye dönüşmüş durumda. 

Konya gezilecek yerler
Mevlana Müzesi – Mevlana’nın sandukası

Burası eskiden Selçuklu Sarayı’nın bir parçasıydı ve bu gül bahçesi Sultan Alâeddin Keykubad’ın emriyle kendisi de bir alim olan Mevlâna’nın babası Bahaeddin Veled’e hediye edilmişti. Bahaeddin Veled vefatından sonra bu gül bahçesine defnedilir. Sonrasında kendisini sevenler buraya bir türbe yapmak isterse de Mevlâna bu talebi geri çevirir. 

1273 yılında Mevlâna vefat ettiğinde aynı bahçeye gömülür ancak bu sefer oğlu Sultan Veled kendisine gelen istekleri reddetmeyerek buraya bir türbe yapılmasına müsaade eder. Bugün gördüğümüz Yeşil Kubbe o dönemden kalmıştır. Ancak buradaki ilaveler 19. yüzyıla kadar devam etmiş.

1926 yılında bütün dergahların kapatılır, burası bir müzeye çevrilir. 1954 yılından yapılan düzenlemeler sonucu Mevlâna Müzesi ismini alır. Geniş bir alanı kaplayan müzenin alanı günümüzde 18 bin metrekaredir. 

Konya gezilecek yerler
Mevlana Müzesi

Mevlâna ve oğlu Veled, Babası Bahaeddin’in sandukalarını müzenin içerisinde görebilirsiniz. Alan içerisinde yine farklı türbelerin yanı sıra mescit bölümü, semahane, derviş hücreleri gibi bölümler var. Ayrıca son dönemde eklenen bir gül bahçesi de bu alanın içerisinde yer alıyor. 

Müzenin içerisinde Mevlâna ve Mevleviliğe ait birçok el yazması eser, levha, kandil, musiki aletlerini görebiliyorsunuz. Ayrıca Mevlana’nın ünlü Mesnevi’si de müzenin içerisinde.  

Giriş ücretsiz

Mevlâna Kültür Merkezi

Dünyanın en büyük kapalı sema salonuna sahip kültür merkezi Konya’nın en etkileyici mekanlarından biri. 3000 kişilik salonda sema gösterisinin başlaması için ışıklar söndüğünde ve salona ilk adımlar atıldığında bu söylediğimin ne anlama geldiğini anlayacaksınız. 

Mevlana
Mevlana Kültür Merkezi’nde Sema gösterisi

Yapımı 1990 yılında başlamasına rağmen bitmesi yıllarca uzayan merkezin açılışı 2004 yılında gerçekleşmiş. Sema salonu haricinde, fuaye, sergi salonu, konferans salonu ve kafeteryadan oluşan bina merkeze yürüyüş mesafesinde. 

Her yıl aralık ayında yapılan Mevlâna haftasının haricinde de Sema gösterilerini bu mekânda izleme şansınız var. Her cumartesi gecesi yapılan gösterilere ücretli olarak katılabiliyorsunuz.

Anma haftası dışındaki gösteri ücretleri öğrenci 70 TL, tam bilet 100 TL. 

Anma haftasında farklı bir program olduğundan ücretler biraz daha farklı. Şeb-i Arus etkinliği bu sene 7-17 Aralık 2023 tarihlerinde yapılacak.

Fiyatlar ise 7 Aralık 2023’teki 20.30 seansı 100 TL, diğer tüm seanslar 60 TL olacak. 

Bilet için: KONYA ŞEB-İ ARUS TÖRENİ

İstiklâl Harbi Şehitliği 

Kültür Merkezi’ne giderken yolunuzun üzerinde ziyaret edebileceğiniz bir alan burası. Yapılan düzenlemelerle Çanakkale Harbi Cephesi, 1915 yılı sonrası Konya’nın durumu, İstiklâl Harbi hazırlığı, harp ve savaşın kazanılmasından sonraki Konya ve köy hayatı maketlerle canlandırılıyor. Tam yeri ise Mevlâna Müzesi ile Mevlâna Kültür Merkezi’nin arasında Üçler Mezarlığı’na bitişik.

Konya gezilecek yerler
İstiklal Harbi Şehitliği

İnce Minareli Medrese

Öncelikle burasının bir Selçuklu harikası olduğunu söylemeliyim. Giriş kapısındaki ince işçilik öylesine göz alıcı ki, bu kapıdan girdiğinizde adeta bir zaman tüneline girer gibi hissediyorsunuz kendinizi. Adını ise hemen yanı başındaki yine süslemeleriyle etkileyici minareden alıyor. Bu minareyse hemen yanındaki mescide ait. 

Girişi kadar içi de bir o kadar muhteşem. Aslında medrese olarak inşa edilen binayı Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus devrinde Vezir Sahib Ata Fahreddin Ali, 1264 yılında yaptırmış. Yapının mimarı ise Keluk bin Abdullah.  Bina şu an Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi olarak kullanılıyor. Özellikle tavan süslerini gözden kaçırmayın. 

19. yüzyıla kadar medrese olarak kullanıldıktan sonra 1876 – 1899 yıllarında ve daha sonra cumhuriyet döneminde restorasyon çalışmaları yapılır ve 1956 yılında müze olarak hizmet vermeye başlar.

Konya gezilecek yerler
İnce Minare’nin içerisinden bir görüntü

Medresenin iç süslemeleri hat sanatının en önemli eserleri olarak kabul ediliyor. Özellikle giriş kapısının üzerindeki düğümlü yazı da bunlardan biri. Bunların üzerinde sülüs ile Fatiha ve Yasin süreleri işlenmiştir. 

İçerisindeki eserler arasında Selçuklu, Karamanoğlu dönemlerine ait taş ve mermer üzerine yazılı kitabeler, kabartma rölyefler, ahşap kapı ve pencere kanatları, tavan süsleme örnekleri, mezar şahidesi ve sandukaları sayabiliriz.

Her gün açık. 

Giriş ücreti 60 TL, MüzeKart geçerli.

Karatay Medresesi

Şehri gezerken göreceğiniz en etkileyici Selçuklu yapılarından biri de Karatay Medresesi. Medrese, II. İzzeddin Keykavus döneminde dini eğitim vermek amacıyla Emir Celâleddin Karatay tarafından inşa ettirilmiş. Sizi en etkileyen yer ise giriş kapısı olacak. Taş işçiliğinin en iyi örneklerinden biri olan kapı hem yazı hem de birçok desenlerle süslü. 1211 yılında inşa edilen tek katlı medresinin yapımında Sille taşı kullanılmış. 

Günümüzde ise artık Çini Eserleri Müzesi olarak kullanılıyor. 1955 yılında ziyarete açılan müzede Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait çini ve seramikler, alçı süsleri, dolaplar, çini tabaklar ve kandillerden oluşan bir koleksiyon bulunuyor. 

Her gün açık.

Giriş ücreti (2023): 60 TL, MüzeKart geçerli.

Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesi

Konya gezilecek yerler
Türbenin içinden – Tebrizi’nin sandukası

Şems-i Tebrizi Türbe ve Mescidi, Konya’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden birisidir. Mevlana’nın hayatında önemli bir yere sahip Şems-i Tebrizi, onun hayatında büyük bir değişime yol aşar. Onun yoldaşı olarak gösterilen Tebrizi’nin türbesi yine Konya merkezde yer alıyor. Türbe ile mescit birbirine bitişik. Klasik Selçuklu kümbet tarzıyla inşa edilen türbenin içerisinde Tebrizi’ye ait sanduka bulunuyor. 

Aziziye Cami

Konya’nın en güzel camilerinden biri. İçine girince huzur veren cami Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Aynı yerde bulunan eski cami yandıktan sonra 1867 yılında Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan adına yeni bir cami yaptırılmış. Minareleri ve kapılarından büyük camlarıyla dikkat çeken cami, Türk Baroku üslubunda inşa edilmiş.

Konya gezilecek yerler
Aziziye Cami

Sultan Selim Cami

Sultan Selim Cami, Mevlâna Müzesi’nin hemen yanı başında yer alıyor. II. Selim’in Konya valiliği sırasında (1558) yapımına başlanır ve 1567 yılında tamamlanır. Merkez kubbe ile örtülü olan cami tek taraftan yarım kubbe ile desteklenmiştir. Osmanlının klasik mimarisine sahip cami Konya’nın en güzel camilerinden biridir. 

Konya
Karlar altında Sultan Selim Cami

Alaaddin Tepesi Parkı 

Konya’nın düz yapısını bilenler Alaaddin Tepesi’nin görünce şaşırıyor. Aslında burası bir tepe değil bir höyük. Artık bir park olarak kullanılan tepede Alaaddin Camisi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Üzerinde bir de fotoğraf çektirmelik “Konya” yazısı var. 

Tepenin olduğu alan aynı zamanda bir kavşak ve dünyanın en büyük ışıklı kavşağı olduğu söyleniyor. 

Alaaddin Cami

Bu cami Anadolu Selçuklu Devleti’nin en büyük ve en eski ulu camilerinden biri kabul ediliyor. Yapımına Selçuklu Sultanı I. Rükneddin Mesud (1116-1156) zamanında başlanan cami, I. Alâeddin Keykubad zamanında 1221 yılında tamamlanabilmiş.

Konya gezilecek yerler
Alaaddin Cami

Yapının içerisinde Roma döneminden kalma sütunlar bulunuyor. Abanoz ağacından kündekâri tekniğiyle Ahlatlı Mengü Berti tarafından 1155 yılında yapılmış minberi, Anadolu Selçuklu ahşap işlemeciliğinin şaheserleri arasında gösteriliyor. 

Kadınlar Pazarı

Şehrin en renkli en lezzetli noktalarından biri burası. Taze sebze meyve, peynir, tahin gibi çok çeşitli yöresel ürünler bulabiliyorsunuz. Kocaman pazar yerinin üst katlarından harika fotoğraflar da çıktığını söylemeliyim.

Konya gezilecek yerler
Konya gezilecek yerler – Kadınlar Pazarı

Adının Kadınlar Pazarı’nın olmasının sebebi ise bir zamanlar yakın çevredeki köy ve kasabalardan gelen kadınların ağırlıklı olarak kendi yetiştirdikleri ürünlerini buraya getirerek satmasıymış. Tabii, şimdilerde kadın satıcı sayısı azalmış ama adı hala bu şekilde anılmaya devam ediyor. Bir şeyler almak için değil sadece bu renkli-hareketli ortamı görmeye de gidebilirsiniz. 

Konya Tropikal Kelebek Bahçesi 

Türkiye’nin ilk, Avrupa’nınsa en büyük kelebek bahçesinin Konya’da olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Yani bu tarih ve kültür dolu şehre gitmek için, yeni bir sebebimiz daha oldu. 2015 yılında açıldığından beri ziyaretçi akınına uğrayan bu bahçe, özellikle çocuklara doğa ve hayvan sevgisini aşılamayı amaçlamış. Özel teknikler kullanılarak tropikal bir ortam yaratılmış ve sonuç olarak 630 ton çelik kullanılmış. Bahçe sıcaklığı her zaman 28 derecede tutulurken nem oranı da %80’lerde kontrol altına alınmış. 

Bahçede 60 farklı türde 200 bin adet canlı kelebek yaşıyor. Kelebekler, Kosta Rika, Kenya, Filipinler, Malezya, Singapur, Endonezya, Kolombiya ve Panama gibi ülkelerden getiriliyor. Kelebekler yaşamlarının 3. evresi olan pupa (koza) döneminde özel kutular içerisinde geliyor ve özel dolaplara yerleştirilerek gelişimlerini bahçede tamamlıyorlar. 

Bahçede aynı zamanda Türkiye’de sadece burada bulunan bitki çeşitleri de var. Bahçe içerisinde Böcek Müzesi, Kelebek Yaşam Döngüsü, Böcek Sineması, Kelebek Sınıflandırması gibi bölümler yer alıyor.

Bahçe pazartesi günleri kapalı.

Giriş ücreti 2023 için yabancı ziyaretçi 150 TL, yerli ziyaretçi 75 TL, öğrenci 45 TL, aile ile gelen 0-6 yaş grubu çocuklar ücretsiz, engelli ve 65 yaş üzeri 30 TL. 

Güncel bilgi ve fiyatlar için: KONYA TROPİKAL KELEBEK BAHÇESİ

Kelebek Bahçesi’ne nasıl gidilir? 

Kültürpark ve Yazır’dan kalkan 47 numaralı otobüs ve Yazır’dan kalkan 57 numaralı otobüs ile bahçeye ulaşabilirsiniz. 

Ayrıca Fatih Işıklar minibüsü ve taksi ile de bahçeye ulaşmanız mümkün.

Konya Arkeoloji Müzesi

1962 yılında açılan müzede Çatalhöyük ile Erbaba höyüklerinin yanı sıra Konya Alaaddin Tepesi kazısı ile Karapınar ilçesinde bulunan Kıcıkışla Höyüğünden çıkan eserleri görebiliyorsunuz. 

Konya Arkeoloji Müzesi’nin en göz alıcı teşhir salonu ise Roma Çağı’na (MÖ 30-MS 395) tarihlendirilen eserlerin yer aldığı bölüm. Salondaki lahitler arasında en önemlisinin Beyşehir ilçesi, Yunuslar Köyü’nde ele geçen Herakles Lahti olduğu söyleniyor.

Giriş ücretsiz

Bedesten

Bedesten
Konya gezilecek yerler – Bedesten

Bu tarihi çarşı Roma, Selçuklu, Osmanlı gibi birçok döneme şahitlik etmiş yerlerden biri, diyebilirim. 1538 yılında Konya müftülerinden ve kadıasker Mevlâna Kadri Çelebi tarafından yaptırılmış. Büyük bir alanı kaplayan çarşısı 2013 yılında önemli bir restorasyon geçirdikten sonra daha göz alıcı bir hale getirilmiş. Burada tekstil ürünlerinden ev eşyasına, hediyeliklerden antikaya çok farklı şeyler bulabiliyorsunuz.

Çarşı içerisinde 40 adet sokakta 2687 dükkân bulunuyor. Ortam tarihi, dükkanlar çok tatlı, mutlaka bir havasını hissetmenizi öneririm. Aziziye Camisi de bu alanda yer alıyor. 

80 Binde Devr-i Alem Parkı

İçerisinde dev dinazordan, Pamuk Şeker Parkı’na kadar birçok farklı bölümün olduğu park çok büyük bir alanı kaplıyor. Özellikle çocuklu ailelerin seveceği parkta 120 kadar da minyatür buluyor. 

Parka giriş ücretsiz.

Sırçalı Medrese

Şehir merkezinde yer alan bu medrese bir zamanlar ilim okutmak amacıyla yaptırılmış. Açık avlu şeklinde olan yapının ana eyvan bölümü bugün oldukça iyi durumda. Çinileri ise çini sanatı açısından oldukça değerli kabul ediliyor. Medresenin alt bölümü günümüzde Fıkıh sohbetleri için, üst katı ise Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından kullanılmakta. 

Kapı Cami

Konya’nın en sevdiğim camilerinden biri olan Kapı Cami’nin açıkcası başına gelmedik kalmamış. Defalarca yıkılıp yeniden yapılmış. Mevlâna’nın torunlarından postnişin Hasanoğlu Şeyh Hüseyin Çelebi tarafından 1658 yılında yaptırılan cami, yapımından bir süre sonra yıkılmış ve 1811 yılında Konya Müftüsü Esenlerlizade Seyyid Abdurrahman Efendi tarafından yeniden yaptırılmış. Ancak 1867 yılında cami, bu sefer bir yangın yüzünden çevresindeki dükkânlar ile birlikte yok olmuş. Bunun üzerine 1868’de üçüncü kez yapılmış.

Odunpazarı semtinde eski Konya Kalesi’nin kapılarından birinin yanında olduğu için Kapu Cami ismiyle anılmaya başlanmış, günümüzde ise Kapı Cami olarak da biliniyor. Kesme taştan yapılan caminin içerisinde 10 sütun var. İçten kubbeli ama dışarıdan kubbesiz bir yapı. Renkleriyle, süslemeleriyle eminim siz de çok seveceksiniz.

Konya
Kapı Cami, Odunpazarı

Kyoto Japon Parkı

Konya farklı konseptte alanlar ve parklar yaratarak turizmde öne geçmeye oldukça kararlı. Bu park sizi bir anda Japonya semalarına uçuracak alanlardan biri. Türkiye’nin en büyük Japon bahçesi olma özelliğine sahip parkın düzenlemesi de oldukça etkileyici. Özellikle bahar aylarında kiraz çiçekleri açarken buraya gelmeye değer. İçesinde bir de kafesi var. 

Park her gün 08.00 23.00 arası açık. 

Konya Bilim Merkezi

Konya tematik parklarından biri de bu bilim merkezi. Özellikle çocukların ve gençlerin bayılacağı bu alanda birçok bilimsel konu deneylerle incelenerek herkesin anlayacağı bir şekilde aktarılmış.

Merkez pazartesi günü kapalı, diğer günler 09.00 – 17.00 saatleri arasında açık. 

Konya
Sema gösterisinden

KONYA YAKIN ÇEVREDE GEZİLECEK YERLER

Çatalhöyük

Konya’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne katkılarından biri olan Çatalhöyük Neolitik Köyü mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. 2009’da bu listeye kabul edilen Çatalhöyük insanlık tarihi açısından büyük önem taşıyor. MÖ 7400 – 6200 yıllarına tarihlenen yerleşim yeri, yerleşik hayata geçişle tarımın başlangıcı ve avcılık gibi sosyal değişimlere tanıklık etmiş. 

Buranın çok büyük ve benzersiz bir farkı var. Çatalhöyük’te yerleşim yeri sokaksız birbirine bitişik olarak yapılan evlerden oluşuyor ve evlere çatılardan giriliyormuş.  Kalıntıların boyutu, yaşamın yoğunluğu ve güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler onun dünya mirası listesine girmesinde büyük katkı sağlamış. 

Çatalhöyük Konya’ya 52 kilometre uzaklıkta Çumra ilçesine 11 kilometre uzaklıkta Küçükköy mahallesinde yer alıyor. 

Her gün ziyarete açık.

Giriş ücretsiz. 

Sille

Sille Konya’ya gelenlerin mutlaka uğradığı yerlerden biri oldu son yıllarda. Gerçekten de gidilesi, görülesi bir yer bana göre. Şunu açıkça belirtmeliyim ki, hem tarihi hem güzel evleri hem de şirin kafeleriyle yazını ve kışını gördüğüm Sille kesinlikle görülmeyi hak ediyor.

Konya gezilecek yerler
Konya

Selçuklu ilçesi sınırlarındaki Sille’nin en önemli eserlerinden biri de Aya Elena Kilisesi. Bizans İmparatoru Constantin’in annesi Helena MS 327 yılında, Hac için Kudüs’e giderken Konya’ya uğramış, buradaki ilk Hristiyanlık dönemlerine ait oyma mabetleri gördükten sonra Sille’de bir mabet yaptırmaya karar vermiş.  Kilisenin temel atma törenine de katılmış. Günümüze kadar kalmış kilise bugün hala ayakta ve son yıllarda geçirdiği restorasyon ile Sille’nin en önemli uğrak yerlerinden biri olmaya devam ediyor.

Konya merkezden Sille’ye belediye otobüsleriyle kolayca gidebiliyorsunuz. Yolculuk sadece 15-20 dakika sürüyor. 

Tınaztepe Mağarası

Seydişehir’de yer alan Tınaztepe Mağarası Fransız bir bilim adamı tarafından bulunmuş. 22 kilometre uzunluğa sahip mağaranın sadece 1580 metresi turizme açılmış.  Bu doğa harikası mağara sarkıt ve dikitleriyle oldukça ilgi çekici bir görüntüye sahip. Girişteki 30 metre haricinde yatay olarak uzanıyor. Mağaranın havası astım hastalığına iyi geliyor.

Akşehir

Akşehir’in ününü duymayan var mıdır? Ama biz Akşehir’den çok Akşehirli Nasreddin Hoca’yı biliriz. Oysaki Akşehir, Selçuklu, Osmanlı mirasına sahip güzel ilçelerimizden biridir. İmaret Cami, Akşehir evleri, hocanın maya çaldığı Akşehir gölü, Batı Cephesi Karargâhı Müzesi, Taş Medrese Müzesi burada görülecek yerler arasında ama bunların yanı sıra Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni gezmeden kesinlikle Akşehir’den ayrılmayın. 

Beyşehir ve Beyşehir Gölü

Beyşehir’e gitmek için iki sebep var; biri gölü biri de dillere destan Eşrefoğlu Camisi. Beyşehir Gölü Türkiye’nin ikinci büyük gölü olduğundan kenarındayken sanki bir deniz etkisi yaratacak kadar büyük olduğunu söylemeliyim. Özellikle buraya kışın giderseniz donan göl üzerinde yürüyebilir, buzda balık avlayan balıkçıları izleyebilirsiniz. Bahar ve yaz aylarında gölde açan nilüfer çiçekleri arasında sandalla gezmek inanılmaz güzel oluyor. 

Konya gezilecek yerler
Eşrefoğlu Cami, Beyşehir, Konya (Fotoğraf: Ayşegül Kurt)

Eşrefoğlu Camisi ise zaten mimariye ilgi duyanlar arasında oldukça ilgi gören bir yerdi ve şimdi UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne katıldıktan sonra çok da ziyaret alacağı kesin. Taş ve ahşap işçiliğinin mükemmel bir birleşimini göreceğiniz camideki tüm detaylar dikkat çekiyor. Ahşap sütunlar üzerine oturan caminin minberi, çini mozaikle kaplı mihrabı, tavan işlemleri ve taç kapısı bu listeye girmeyi hak ettiğinin en önemli kanıtı adeta.

Kızören Obruğu ya da Gölü

228 metre çapı ve 171 metre derinliği ile Türkiye’nin en büyük obruğu burası. Konya’ya 70 kilometre uzaklıktaki obruk başka birçok obruğun yer aldığı Obruk Platosu’nda yer alıyor. Yer altı sularıyla beslenen bu ilgi çekici obruk bu günlerde önemli bir tehlikeyle de karşı karşıya. Etrafındaki tarım alanlarındaki su kullanımı nedeniyle suları her geçen gün eksilmeye devam ediyor. Bu yüzden bazı tedbirler alınmış, sulama yasakları getirilmiş. Hemen yakınlarındaysa Selçuklu eseri Obruk Han var. 

Meke Krater Gölü

Eski bir sönmüş volkan kraterinin suyla dolmasıyla oluşmuş bu göl. Yukarıdan bakıldığında inanılmaz duruyor. Kendine nazar boncuğu diyenler çok. Son yıllarda suların çekilmesiyle eski güzelliğini yitirmeye başlasa da hala görmeye değer yerler arasında. 

Karapınar Kumulları

Türkiye’nin tek gerçek çölü… Konya’ya 80 kilometre uzaklıktaki kumullar her gün daha çok insanın dikkatini çekiyor. Çok eski dönemlerde buradaki gölün kurumasıyla gölün tabanındaki alüvyonların yüzeye çıkması ve çölleşmesiyle oluşmuş. 

Rüzgâr yüzünden bölge kumlardan olumsuz etkilenmiş ancak yapılan rüzgar duvarları ve ağaçlandırma çalışmalarıyla sorun azaltılmaya çalışılmış. 

Lale bahçeleri 

Baharda Konya’ya gelecekseniz mutlaka lale zamanına denk getirin ve şehir yakınlarındaki ünlü lale bahçelerini ziyaret edin. İki ünlü bahçe var, birinin ismi Asya (İsmil’e) ve diğeri ise Atlas (Konya- Karaman il sınırına yakın). Atlas’ın alanı büyük, Asya’nın alanı daha küçük ama avantajı şehir merkezine daha yakın olması. 

GEREKLİ BİLGİLER

Konya
Konya gezilecek yerler – Kadınlar Pazarı

Konya nerede?

İç Anadolu bölgesinde yer alan Konya, Ankara, Aksaray, Niğde, Mersin, Karaman, Antalya, Isparta, Afyon ve Eskişehir illeriyle komşu. 

Konya’ya ne zaman gidilir?

Konya’ya bence her zaman gidilir ama bazı detayları bilmekte fayda var. Konya karasal iklime sahip olduğundan kışları oldukça soğuk geçiyor. Artık eskisi gibi sert geçen kışlar yok ama her şeye hazırlıklı olmak lazım. 2022 yılında şubat ayında gittiğimiz Konya’da 3 gün karlar altında gezip gün içerisinde eksi dereceleri gördüğümüz çok oldu. Ama karlar altında şehir ayrıca güzel gözüküyordu onu da belirtmeliyim. Yaz ayları ise oldukça sıcak geçiyor.

Çok soğuk ve sıcakla aranız yoksa bu şehri gezmek için ilkbahar ve sonbahar ayları ideal. Ancak aralık ayının Konya için özel bir önemi var. Mevlâna Haftası aralık ayında olduğundan bu dönem şehirde oldukça yoğun ve törenlerle geçiyor. Şeb-i Arus törenine katılmayı düşünüyorsanız tarihleri not etmeyi unutmayın. 

Ayrıca nisan ve mayıs ayı Konya’nın çevresindeki lale bahçelerinin güzel zamanı. Bu aylarda açan laleler inanılmaz bir görsel şölen. Fotoğrafa meraklıysanız özellikle bu zamanda gitmenizi öneririm.

Ayrıca temmuz ayındaki Nasreddin Hoca Şenliği, hocanın hayranları için hem Konya’yı hem de Akşehir’i görmek için güzel bir sebep olabilir. 

Konya
Kışın donan Beyşehir Gölü

Konya’da ne kadar kalınır?

Hızlı bir tur için iki tam gün mutlaka ayırmalısınız. Ancak detaylıca gezecekseniz 3 – 4 gününüzü ayırmanızı tavsiye ederim. Eğer yakın bölgelere mesela Beyşehir, Çatalhöyük gibi yerlere gidecekseniz buna +1 gün daha eklemelisiniz. 

Konya’da nerede kalınır?

Hich Hotel 

Konya deyince ilk önerilen otellerin arasında yer alan Hich Otel Mevlana Müzesi’nin hemen yanı başında. Tarihe açılan pencereleri ile konuklarına oldukça hoş bir atmosfer sağlıyor. 200 yıllık tarihi binaların restorasyonundan sonra hizmete açılan otelde 13 oda var. Otel müzeye yakınlığı kadar şehrin diğer gezilecek yerlerine de kısa yürüyüş mesafesinde bulunuyor. Otelin restoranındaysa Selçuklu mutfağının yanı sıra dünya lezzetlerini bulabiliyorsunuz.

Balıkçılar Otel 

Mevlâna Müzesi’ne çok yakın mesafede bulunan otel, 51 oda ve 102 yatak kapasitesine sahip. Şehrin en merkezi konumlu otellerinden biri. Temiz ve konforlu otelin açık-kapalı restoranı, Türk hamamı, sauna, masaj salonu ve kuaför gibi hizmetleri var. Güzel konumu sayesinde Bedesten, Aziziye Cami gibi birçok önemli noktaya kısa yürüyüşlerle ulaşabiliyorsunuz. 

Meva Hotel 

Meydana bakan odalarından Sultan Selim Camisi’ni ve Mevlana Müzesi’ni izleyebileceğiniz çok güzel konuma sahip bir otel burası. 24 saat açık resepsiyona sahip otelin personeli Konya’da kaldığımız süre boyunca her konuda oldukça yardımcı ve ilgiliydiler. Açık büfe kahvaltısı ise yeterli derecedeydi. Otelin otoparkından ücretsiz yararlanabiliyorsunuz. 

Konya gezilecek yerler
Sultan Selim Cami, Konya (Otelin penceresinden)

Konya’da ne yenir? Konya’da nerede yenir?

Konya mutfağından çıkıp ünü tüm Türkiye’yi sarmış pek çok lezzet var. Detaylar için KONYA’DA NE YENİR ve NEREDE YENİR yazısına göz atabilirsiniz. 

Konya’ya nasıl gidilir?

Konya’ya gidiş artık oldukça kolay. Özellikle İstanbul’dan gidenler için son yıllarda açılan hızlı tren hattının bir nimet olduğunu belirtmeliyim. İstanbulda günde farklı saatlerde 6 sefer var. Marmaray ve Metrobüs aktarmalarıyla rahatça Bakırköy, Halkalı, Söğütlüçeşme, Bostancı, Pendik duraklarından trene binmeniz mümkün oluyor. Yolculuk Söğütlüçeşme’den yaklaşık 4 saat 50 dakika sürüyor.

Ankara’dan da tren yolu ile Konya’ya gidebilirsiniz. Gün içerisinde yine birçok sefer var ve yolculuk 1 saat 45 dakika sürüyor. 

Konya
Konya gezilecek yerler – Alaaddin Tepesi’nden Konya

Konya’ya hava yolu ile gitmek isterseniz THY, Anadolujet ve Pegasus’un gün içerisinde birçok seferi var. Direk uçuşlar İstanbul’dan 1 saat 20 dakika sürüyor. 

Karayolu ile gitmek isterseniz İstanbul’dan otobüsle yaklaşık 9 – 10 saat, otomobille 7,5 saat sürüyor. 

Diğer birkaç şehirden uzaklıklarsa şöyle: 

İzmir – Konya yaklaşık 509 kilometre / 7 saat

Kayseri – Konya yaklaşık 300 kilometre / 3,5 – 4 saat 

Ankara – Konya yaklaşık 262 kilometre / 3 saat

Malatya – Konya yaklaşık 644 kilometre 7 7,5 – 8,5 saat 
Diyarbakır – Konya yaklaşık 862 kilometre / 9 – 10 
Trabzon – Konya yaklaşık 881 kilometre / 11 saat

Bu kadar yakınlardayken rotanıza ekleyebileceğiniz en güzel alternatiflerden biri KAPADOKYA. Yolunuzu uzatmayı düşünürseniz çok detaylı bir şekilde hazırladığım KAPADOKYA REHBERLERİ size yardımcı olabilir. 

Daha fazla fotoğraf ve güncel gezileri kaçırmamak için instagram sayfamı takip etmeyi unutmayın: Figen Kokol